Kuleli, MesutDemirel, Burcu2024-10-152024-10-152023https://hdl.handle.net/20.500.14517/6961Bu tezin amacı, Orhan Pamuk'un Kafamda Bir Tuhaflık başlıklı romanındaki (anti)feminist göstergeleri feminist bir bakış açısıyla çözümlemek ve (anti)feminist göstergelerin İngilizce ve Fransızca dillerine yapılan çevirilerini değerlendirmektir. Bu amaçla, kaynak metinde saptanan antifeminist göstergeler ilk olarak, metindeki karakterlere uygulanan baskı türüne göre dokuz alana sınıflandırılmıştır. Bu dokuz ana kategori 'Kadınların Nesne Olma Durumu', 'Pasif Kabullenici Olarak Kadınlar', 'Eril İsim Verilen Yer Adları', 'Eril Dil Kullanımı', 'Sahiplenici Olarak Erkek', 'Eve Mahkûm Edilen Kadınlar', 'Kadınlara Atfedilen Toplumsal Özellikler', 'Erkeklere Atfedilen Toplumsal Özellikler' ve 'Ötekileştirilmiş Kökenler' olarak sınıflandırılmıştır. Bu dokuz antifeminist bağlam kategorisinin yanı sıra, bir ana kategori daha belirlenmiş ve kaynak metindeki ataerkil baskıya karşı çıkan bağlamlar ''Feminist göstergeler'' olarak sınıflandırılmıştır. Kaynak metinde belirlenen (anti)feminist göstergeler, her iki erek metnin de erek okuyucularına ataerkil baskının açığa çıkarılmasındaki potansiyel anlam dönüşümlerinin belirlenmesi amacıyla romanın İngilizce ve Fransızca çevirileriyle karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma, Öztürk Kasar tarafından önerilen 'Çeviride Anlam Evrilmesi Dizgeselliği' kapsamında gerçekleştirilmiştir. Bu sistematikteki eğilimler; 'anlamın aşırı yorumlanması', 'anlamın bulanıklaştırılması', 'anlamın eksik yorumlanması', 'anlamın kaydırılması', 'anlamın bozulması', 'anlamın çarpıtılması', 'anlamın saptırılması', 'anlamın parçalanması' ve 'göstergenin yok edilmesi' olarak adlandırılmaktadır. Anti(feminist) göstergelerin çeviri değerlendirilmesi, erek metinlerde saptanan anlam dönüşümlerinin ya da anlamın korunmasının sonuçlarından hareketle tartışılmıştır. Öztürk Kasar'ın önerdiği 'Çeviride Anlam Evrilmesi Dizgeselliği' ilgili literatürde çeşitli yazın türlerinin çeviri değerlendirmesine uygulanmıştır. Ancak bu tezin özgünlüğü, anlam dönüşümlerinin, her bir göstergenin kendi bağlamında kazandırdığı spesifik anlam üzerinden ziyade, bu tezde önerilen göstergelerin ana kategorisiyle ilişkili olarak tartışılmasında yatmaktadır. Kaynak metnin çözümlenmesi, ataerkilliğin (anti)feminist uygulamalarına örtük veya açık bir şekilde gönderme yapan göstergelerin yer aldığı 103 bağlam ortaya çıkarmıştır. Kaynak metindeki bu göstergeler romanın İngilizce ve Fransızca çevirileriyle karşılaştırılarak İngilizce ve Fransızca erek metinlerdeki olası anlam dönüşümlerinin sonuçları tartışılmıştır. İngilizce hedef metindeki anlam dönüşümleri, anlamın aşırı yorumlanması, anlamın bulanıklaştırılması, anlamın eksik yorumlanması, anlamın kaydırılması, anlamın bozulması, anlamın çarpıtılması, anlamın saptırılması ve göstergenin yok edilmesi gibi anlam evirici eğilimleri olarak ortaya çıkmıştır, fakat anlamın parçalanması alanında herhangi bir anlam dönüşümüne rastlanmamıştır. Ancak Fransızca erek metindeki anlam dönüşümleri; anlamın aşırı yorumlanması, anlamın bulanıklaştırılması, anlamın eksik yorumlanması, anlamın kaydırılması, anlamın bozulması, anlamın çarpıtılması ve göstergenin yok edilmesi alanında gerçekleşmiştir. Bu durum Fransızca erek metinde anlamın saptırılması veya anlamın parçalanmasından kaynaklanan herhangi bir anlam dönüşümüne rastlanmadığına işaret etmektedir. Tezdeki bulgulara dayanarak, ayrımcılığın toplumsal yapıların çeşitli yönlerinde yaygın bir sorun olduğu, tüm baskı biçimleri arasında cinsiyet ayrımcılığının ön planda olduğu ve bunun yazınsal alanda anlam evrenini oluşturan bir olgu olduğu ortaya çıkmıştır. Ataerkil yapının hâkim olduğu tüm toplumlarda kök saldığı varsayılan cinsiyete dayalı ayrımcılığın bu tezde de en yaygın önyargı türü olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu yanlış uygulamanın, bu tez kapsamında çözümleme dilleri olan Türkçe, İngilizce ve Fransızca dâhil olmak üzere çeşitli dillerde cinsiyetçi dilin oluşmasına ve gelişmesine de zemin hazırladığı tespit edilmiştir. Buna ek olarak, ataerkil yapının yazınsal metinlerde de sürekli olarak erkekleri kadınlardan üstün gösterdiği ve bunun sonucunda kadınların ikincil bir role indirgendiği ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, bu tez, erek metinlerdeki anlamın dönüşümleri veya anlamın korunmasının değerlendirilmesinin yanı sıra, kaynak metindeki (anti)feminist göstergelerin de yer aldığı spesifik bir durumu ele almıştır. Kadınlara yönelik ayrımcı dilin, Çeviride Anlam Evrilmesi Dizgeselleğine tam anlamıyla hâkim olunarak başka bir dilde yeniden üretilebileceğini, bunun da çeviride anlamın mümkün olan en az kayıpla nasıl korunabileceği veya dönüştürülebileceğine dair kapsamlı bir öngörüye kaykı yapacağı öne sürmüştür. Son olarak bu tezin, yazın çevirmenlerinin çeviri sürecinde bilinçli kararlar vermelerine yönelik örnekler sunması beklenmektedir. Ayrıca feminist bakış açısı ve Betimleyici Çeviri Araştırmaları'nın, çeviri sürecini ve bu sürecin toplumsal cinsiyet eşitliği ve toplumsal cinsiyet normlarına ilişkin sonuçlarını değerlendirme konusunda ortak bir hedefe sahip olduğu ileri sürülmektedir. Bu yaklaşım, çeviri kararlarının ve bunun sonucunda ortaya çıkan çevirilerin nasıl toplumsal cinsiyetle ilgili konuların ve bunların etkilerinin göstergesi olduğunun daha derinlemesine anlaşılmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak Çeviribilim alanında toplumsal cinsiyetle ilgili konulara daha fazla vurgu yapılmasına yönelik analitik bir çerçeve sunmaktadır. Sonuç olarak tezin, özellikle ideolojik yük olarak (anti)feminist söylemin hâkim olduğu yazınsal metinleri çözümlerken, yazın çevirisi alanında gelecekteki çalışmalara ışık tutması beklenmektedir. Anahtar Kelimeler: Yazınsal çeviri, Çeviride Anlam Evrilmesi Dizgeselliği, (Anti)feminist göstergeler, Feminist bakış açısı, Kafamda Bir Tuhaflık.The aim of this thesis is to analyze the novel titled Kafamda Bir Tuhaflık (A Strangeness in My Mind) by Orhan Pamuk from a feminist perspective as well as evaluate the English and French translations of the source signs obtained in (anti)feminist contexts. To this end, the anti-feminist signs found in the source text were first categorized into nine major areas of oppression based on the characters addressed in the text as the representatives of the common people besides the type of oppression exercised on those characters. These nine major categories were labeled as 'women as the object', 'women as the passive recipients', 'locations with masculine names', 'patriarchal language use', 'male as the owner', 'women confined to households', 'social attributes for females', 'social attributes for males', and 'otherized origins'. Apart from those nine categories of anti-feminist contexts, one more major category was also identified and labeled as 'feminist signs' that oppose to the patriarchal oppression in the source text. The (anti)feminist signs identified in the source text were further compared to the English and French translations of the novel with a view to identification of the potential meaning transformations in revealing the patriarchal oppression to the target readers of either target text. This comparison was carried out within the framework of Systematics of Designification proposed by Sündüz Öztürk Kasar. The tendencies in this systematics are labeled as 'over-interpretation of the meaning', 'darkening of the meaning', 'under-interpretation of the meaning', 'sliding of the meaning', 'alteration of the meaning', 'opposition of the meaning', 'perversion of the meaning', 'destruction of the meaning', and 'wiping out of the meaning' by Öztürk Kasar. Translation evaluation of the anti(feminist) signs was discussed with reference to the results of the meaning transformations or preservation of meaning in the target texts. To date, 'Systematics of Designification' proposed by Öztürk Kasar has been applied to translation evaluation of various genres in the relevant literature. However, the originality of this thesis lies in that fact that meaning transformations were discussed in relevance to the major category of the signs proposed in this thesis rather than through the particular meaning that each sign confers in their very context. The analysis of the source text yielded 103 contexts with signs implicitly or explicitly referring to (anti)feminist practices of the patriarchy. These signs in the source text were compared to the English and French translations of the novel followed by discussions of the results of potential meaning transformations in the English and French target texts. The meaning transformations in the English target text were ascribed to such designificative tendencies as over-interpretation of the meaning, darkening of the meaning, under-interpretation of the meaning, sliding of the meaning, alteration of the meaning, opposition of the meaning, perversion of the meaning, and wiping out of the meaning, which shows that no meaning transformation resulted from destruction of the meaning. However, the meaning transformations in the French target text were attributed to over-interpretation of the meaning, darkening of the meaning, under-interpretation of the meaning, sliding of the meaning, alteration of the meaning, opposition of the meaning, and wiping out of the meaning. This points to the finding that no meaning transformation was found to result from perversion of the meaning or destruction of the meaning in the French target text. Based on the findings in the thesis, discrimination was found to be a pervasive issue in various aspects of social structures, with gender discrimination taking the lead among all forms of oppression. Supposedly rooted in all societies driven by patriarchal mindset, gender-based discrimination was also found to be the most prevalent form of bias in this thesis. Furthermore, this malpractice was also found to pave the way for the establishment and development of sexist language in various languages, including Turkish, English and French as the working languages covered in this thesis. In addition, the patriarchal system was revealed to consistently show a preference for males over females, resulting in relegation of women to a secondary role. The practice of otherizing women was also reflected in the corpus of this thesis, mirroring the social attitudes of the cultures involved. Consequently, this thesis delved into a specific case that involves (anti)feminist signs in a source text besides analysis of transformation or preservation of meaning in target texts. It proposed that discriminatory language against women could be reproduced in another language with a thorough command of systematics of designification, leading to a comprehensive understanding of how meaning could be preserved or transformed in translation with the least amount of loss possible. Finally, this thesis is expected to provide examples for literary translators to make informed decisions during translation process. Moreover, feminist perspective and Descriptive Translation Studies are proposed to have a shared goal of evaluating the translation process and its outcomes concerning gender equality and gender norms. This approach provides a more profound understanding of how translation decisions and the resulting translations are indicative of gender-related issues and their effects. Consequently, it offers an analytical framework for giving more emphasis to gender-related issues in the field of translation studies. Consequently, the thesis is also expected to provide insights for future studies in the field of literary translation, particularly when dealing with texts dominated by (anti)feminist discourse as the ideological load of a literary text. Keywords: Literary translation, Systematics of Designification in Translation, (Anti)feminist signs, Feminist perspective, A Strangeness in My MindenMütercim-TercümanlıkTranslation and InterpretationYazınsal çeviride (anti)feminist göstergelerin yeniden üretimi: Kafamda Bir Tuhaflık örneği(Anti)feminist signs and their reproduction in literary translation: The case of A Strangeness in My MindMaster Thesis266871696https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=1pwTzRXnomYf6jwqVORfUWM_CdE0MrjNdNNZ-pks6t9g3VSjs3AmxZFd3WWz27ND