Yılmaz, Hande ÖngünUçtum, Serra2024-08-072024-08-072019https://hdl.handle.net/20.500.14517/4451Bariatrik cerrahi, genellikle morbid obezite ile ilişkili tıbbi ve psikososyal komorbiditelerde iyileşme veya düzelme ile sonuçlanan etkili bir tedavi olarak kabul edilmektedir. Bu araştırmanın amacı İstanbul Obezite Cerrahisi'nde takip edilen hastaların tıkınırcasına yeme bozukluğu oranını saptamak ve beslenme durumlarını incelemektir. Araştırma, Aralık 2018- Mayıs 2019 tarihleri arasında, yaşları 18-65 yıl arasında değişen, sağlıklı ve en az 1 yıl önce bariatrik cerrahi ameliyatı geçirmiş olan 165 birey ile yürütülmüştür. Bireylerin kişisel özellikleri ve beslenme alışkanlıkları anket formu ile öğrenilmiştir. Araştırmaya gönüllü olarak katılan bireylerin tıkınırcasına yeme bozuklukluklarının olup olmadığını belirlemek amacıyla Edinburgh Blumia Araştırma testi kullanılmıştır. Edinburgh bulimiya araştırma testi değerlendirildiğinde bireylerin %23,6'sının tıkınırcasına yeme sendromunun olduğu, %38,8'inin anormal yeme örüntüsüne sahip olduğu, %37,6'sının ise normal yeme örüntüsüne sahip olduğu saptanmıştır (p<0,05). Araştırmada tıkınırcasına yeme bozukluğu ile beslenme alışkanlıklarının, fiziksel aktivite düzeyinin, demografik özellikler, antropometrik ölçümler ile arasındaki ilişki değerlendirilmiş, günlük alınan besin ögelerinin tıkırnırcasına yeme bozukluğuna etkisi araştırılmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin ağırlıkları, ameliyat öncesi ağırlıkları, BKI, ameliyat öncesi BKI, BKI farkı ile Edinburgh bulimiya araştırma testinden aldıkları puanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmazken (p>0,05), boy uzunlukları ile Edinburgh bulimiya araştırma testinden aldıkları puanlar arasında negatif yönde (r=-0,154; p=0,048), ağırlık farkı ile Edinburgh bulimiya araştırma testinden aldıkları puanlar arasında pozitif yönde (r=0,157; p=0,044) anlamlı ilişki saptanmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin günlük protein, sodyum, çinko ve iyot tüketimleri ile Edinburgh bulimiya araştırma testinden aldıkları puanlar arasında negatif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0,05). Araştırmanın sonuçları bariatrik cerrahi uygulanan hastalarda yeme bozuklukları varlığının değerlendirilmesinin ve hastalarda yeme bozuklukları hakkında farkındalık yaratılmasının önemini ortaya koymaktadır. Postoperatif tıbbi, psikolojik ve sosyal zorlukları önlemek ve tespit etmek için tedavinin her aşamasında doktor, diyetisyen, psikolog, psikiyatrist ve diğer sağlık çalışanları ile multidisipliner bir yaklaşım ile hastaların takibi sürekli olmalıdır. Anahtar Kelimeler: Bariatrik cerrahi, morbid obezite, tıkınırcasına yeme bozukluğu, yeme tutum ve davranışları, beslenme durumuBariatric surgery is currently considered to be the most effective treatment for obesity and usually results in improved medical and psychosocial comorbidities associated with morbid obesity. The aim of this study was to determine the rate of binge eating disorder in patients followed in Istanbul Obesity Surgery, to investigate nutritional status and to investigate the effect on diet adaptation. The study was carried out between December 2018 and May 2019 with 165 (100 female, 65 male) patients aged between 18-65 years who had healthy and bariatric surgery at least 1 year ago. Personal characteristics and eating habits of individuals were questioned by a questionnaire. Nutritional status of individuals was determined by recording food consumption. The Bulimic Investigartory Test Edinburgh test (BITE) was used to determine whether or not there were binge eating disorders. When the BITE test was evaluated, it was found that 23.6% of the individuals had binge eating syndrome, 38.8% had abnormal eating patterns, and 37.6% had normal eating patterns (p <0.05). In this study, the relation between binge eating disorder and nutritional habits, demographic characteristics, anthropometric measurements were evaluated and the effect of dietary nutrients on eating disorder was investigated. While there was no statistically significant difference between the weights of the participants, pre-operative weight, BMI, pre-operative BMI and BITE test (p> 0,05), they were found to be negatively correlated with their height from BITE test (r=-0,154; p=0,048). A significant positive relationship was found between the weight difference and the scores obtained from BITE test (r=0,157; p=0,044). A significant negative correlation was found between the daily protein, sodium, zinc and iodine consumption of the subjects and the scores obtained from BITE test (p <0.05). The results of the study reveal the importance of evaluating the presence of eating disorders in patients undergoing bariatric surgery and raising awareness about eating disorders in patients. In order to prevent and detect postoperative medical, psychological and social difficulties, patients should be constantly monitored with a multidisciplinary approach with doctors, dieticians, psychologists, psychiatrists and other health professionals at all stages of treatment. Keywords: Bariatric surgery, morbid obesity, binge eating disorder, eating attitude and behavior, nutritional statustrBeslenme ve DiyetetikBeslenmeBeslenme bozukluklarıBeslenme davranışıNutrition and DieteticsBeslenme durumuNutritionBeslenme ve yeme bozukluklarıNutrition disordersFeeding behaviorObeziteNutritional statusFeeding and eating disordersObezite cerrahisiObesityObezite-morbidBariatric surgeryObesity-morbidYeme tutumuEating attitudesBariatrik cerrahi sonrası hastaların beslenme durumlarının incelenmesi ve tıkınırcasına yeme bozuklukluğunun değerlendirilmesiEvaluation of binge eating disorder and investıgation of nutritional status of patients after bariatric surgeryMaster Thesis89https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=4J_FzTwlrMCH4qBROpXPH_Iz0aQjfHrDvC4dL7Prfs0t8P775Haco8FZJD6430ka