Browsing by Author "Emine ATICI"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 1ADOLESAN VOLEYBOLCULARDA KUADRİSEPS FEMORİS KASINA UYGULANAN KİNEZYOLOJİK BANTLAMANIN STATİK DENGE, ENDURANS VE PROPRİOSEPSİYON ÜZERİNE ETKİLERİ(2020) Atıcı, Emine; Emine ATICI; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmada adolesan voleybolcularda kuadriseps femoris kasına uygulanan kinezyolojik bantlamanındenge, endurans ve propriosepsion üzerine etkilerini araştırmak amaçlanmıştır. Araştırmaya adölesan 20 erkekvoleybol oyuncusu dahil edildi. Sporcuların kuadriseps kasını fasilite etmek amacı ile kinezyolojik bantlama(KB) uygulandı. Sporcuların statik denge performansları 'Tek ayak üzerinde durma testi' (TADT), enduransı‘Single leg squat testi’ ve ‘Lunge Testi’ ile propriyosepsiyon duyusu ise ‘Kapalı Kinematik Açı ReprodüksiyonTesti’ ile bantlama öncesi ve bantlamadan 48 saat sonra değerlendirildi. Elde edilen verilerin analizi için SPSS22.0 programı kullanıldı. KB öncesi ve sonrası ölçüm değerleri incelendiğinde sağ ve sol alt ekstremite Tekayak üzerinde durma testi, Single leg squat testi, Lunge Testi ve Kapalı kinematik Açı Reprodüksiyon Testitestlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark görülmüştür (p<0,05). Kineziyolojik bantlama klinik olarak denge,propriyosepsiyon ve enduransı geliştirmek için etkili bir tekniktir. Farklı uygulama tekniklerine göredeğerlendirmek için daha fazla araştırma gerekmektedir.Article Citation Count: 0Are the Lumbar Regional Muscles’ Endurance, Flexibility and Abdominal Adiposis Related to Disability in Fibromyalgia Syndrome?(2021) Atıcı, Emine; Alper PERÇİN; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationObjective: The patients who have widespread pain around the thoracic and cervical region came to the physical therapy clinic with the diagnosis of fibromyalgia syndrome complain about symptoms reappear after a period of time. This situation revealed the idea of evaluating the lumbar region as a more central segment and applying treatment to the lumbar region. The main purpose is to examine the endurance, flexibility and abdominal fat levels of lumbar muscles in women with fibromyalgia and investigate the relationship of these parameters with disability caused by fibromyalgia. Material and Methods: The study included 40 female patients with fibromyalgia syndrome, aged 24-45, who met the American College of Rheumotology 2010 diagnostic criteria. functional disability of patients was evaluated with Revised Fibromyalgia Impact Questionnaire (FIQR). The endurance of the lumbar region muscles was assessed by the Biering-Sorensen Test, flexibility by the sit and reach test, spinal mobility by the Modified Schober Test. With the skinfold caliper (Accu-MeasureR) abdominal region fat mass measurement, with the tape measure waist and hip circumference measurement were recorded. Results: There was a positive correlation between FIQR score and waist circumference (p<0.001, r=0.568), hip circumference (p<0.001, r=0.567), waist/hip ratio (p=0.018, r=0.370), skinfold measurements (p<0.001, r=0.869). On the other hand, a negative correlation between FIQR score and endurance (p<0.001, r=-0.969) and flexibility (p<0.001, r=-0.950) were viewed. Conclusion: Decrease in endurance and flexibility of the lumbar extensor muscle group and the increase in abdominal adipose tissue in fibromyalgia syndrome increase the severity and disability of disease.Article Citation Count: 0Cinsiyet Farklılığının Alt Ekstremite Kas Kuvveti veKas Mekanik Özelliklerinde Oluşturduğu Değişiklikler-Bir Pilot Çalışma(2020) Atıcı, Emine; Emine ATICI; Tülay ÇEVİK SALDIRAN; Derya AZİM REZAEİ; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationAmaç: Araştırmanın amacı, alt ekstremite kas gruplarında kas tonusu, kompliyans, elastisite ve kas kuvvetinde cinsiyet ilişkili farklılıkları incelemekti. Gereç ve Yöntemler: Araştırmaya yaş ortalaması 19-24 yıl arasında değişen 53 (erkek= 25, kadın= 28) sağlıklı katılımcı dâhil edildi. Bilateral alt ekstremite diz ekstansörü (m. quadriceps), ayak bileği plantar (m. gastrocnemius) ve dorsifleksör (m. tibialis anterior) kaslarının mekanik özellikleri (tonus, kompliyans ve elastisite) myotonometre [MyotonPRO (Myoton Ltd., Estonya)] kullanılarak ölçüldü. Dinamometre (Lafayette) ile bilateral olarak diz ekstansör, ayak bileği plantar ve dorsifleksör kas gruplarından kas kuvveti değerlendirmesi yapıldı. Cinsiyet farklılıkları bağımsız örneklem karşılaştırmaları ile analiz edildi. Bulgular:Bilateral olmak üzere ayak bileği plantar fleksörlerinin istirâhat kas tonusu ve kuvveti, erkek katılımcılarda daha yüksekti (p˂0,05). Diz ekstansörlerinin istirâhat kas tonusu ve kuvveti erkeklerde daha yüksekti (p˂0,05). Sağ (p=0,009) ve sol (p=0,034) ayak bileği dorsi fleksörlerinin kas kuvveti erkeklerde daha yüksekti. Sol ekstremitede ayak bileği dorsi fleksörlerinin kas tonusu erkeklerde daha yüksek iken (p=0,028) kompliyans daha azdı (p=0,028). Alt ekstremite kaslarının elastisite özelliği cinsiyet faktöründen etkilenmedi (p˃0,05). Sonuç: Araştırma sonuçlarımıza göre cinsiyet değişkeni, elastisiteden bağımsız olarak, kas kuvveti, istirâhat kas tonusu, kompliyansında farklılık etmenidir. Ayak bileği plantar fleksörlerinde her 2 alt ekstremitede cinsiyet değişkeni farklılık oluşturdu. Erkeklerin ayak bileği plantar fleksörlerinin istirâhat kas tonusu ve kuvveti kadınlardan daha yüksekti.Article Citation Count: 1COVID-19 ENFEKSİYONU GEÇİRMİŞ GERİATRİK BİREYLERDE DÜŞME RİSKİ, FİZİKSEL AKTİVİTEDÜZEYİ VE HAREKET ETME KORKUSU(2022) Atıcı, Emine; Emine ATICI; Nuray GİRGİN; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationAraştırmanın amacı COVID-19 geçiren ve geçirmeyen yaşlı bireylerde hareket etme korkusu, düşme riski ve fiziksel aktivite düzeyi farklılıklarını belirlemekti. Online anket veri tabanı erişimi ile 87 geriatrik katılımcı araştırmaya dahil edildi. Hareket etme korkusu; Kineziyofobi Nedenleri Ölçeği ile düşme riski ise Uluslararası Düşme Etkinlik Skalası ile değerlendirildi. Yaşlılar için Fiziksel Aktivite Skalası fiziksel aktivite düzeyinin değerlendirilmesinde kullanıldı. COVID-19 geçiren yaşlı bireylerde hareket etme korkusu ve düşme riski ölçeği skor ortalamaları yüksek, fiziksel aktivite düzeyleri düşük bulundu. Ancak, iki grup arasında hareket etme korkusu ve düşme etkinlik ölçeği skor ortalamaları ile fiziksel aktivite düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmedi (p>0.05). COVID-19 enfeksiyonu geçiren bireylerde düşme riski, hareket etme korkusu ve fiziksel aktivite düzeyinin evde izolasyonda bulunan yaşlılarla benzer olduğu gözlemlendi.Article Citation Count: 0The Effects of Yoga on the Health Profile, Depression and Anxiety Levels of the Individuals During the COVID-19 Pandemic Process: A Randomize Trial(2021) Kendal, Kübra; Atıcı, Emine; Mustafa GÜLŞEN; Merve Ecem DAN; Emine ATICI; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationObjective: With the effect of the pandemic and a sedentary lifestyle, it is thought that physical health may be negatively affected. Moreover, individuals also experience negative feelings like stress and anxiety due to spending a long time at home, social isolation, changes in daily routines and constant exposure to news stories on the media about the coronavirus. Yoga-based exercises are interventions that are effective on both health and stress. This study was conducted for the purpose of determining the effects of yoga on the health profile, depression and anxiety levels of individuals in the coronavirus disease-2019 (COVID-19) pandemic process. Material and Methods: The data in this study were collected by an online survey database (Google Forms) in entire Turkey. A total of 374 individuals were reached, while 137 of these individuals stated that they did yoga-based exercises (Yoga Group), and 237 said they did not take part in any physical activity (Sedentary Group). The questionnaire was open to everyone over the age of 18, and the yoga instructors were asked to share with their groups in order to reach those who exercise yogabased. The study assessed the participants’ general health status by using the Nottingham Health Profile (NHP), depression by the Beck Depression Inventory and anxiety by the Spielberger State-Trait Anxiety Inventory. Result: In terms of the health profiles, there were significant differences in those who did yoga (Yoga Group) and the sedentary individuals (Sedentary Group) in all parameters of NHP except for the sleep and social isolation parameters (p<0.05). There were also significant differences between the groups in terms of their depression and anxiety levels (p<0.05). Besides, no difference was found between those who do yoga 0- 14 days and sedentary group. Conclusion: These findings show that, in the COVID-19 pandemic period, yoga has positive effects on individual’s health profile, depression and anxiety levels.Article Citation Count: 1Lower Limb Injury History in Elite Athletes:Relationship with Kinesiophobia andEffect on Physical Performance(2020) Aydın, Gamze; Akgöl, Ahmet Cüneyt; Atıcı, Emine; Mehmet ÖZKESKİN; Gamze AYDIN; Ahmet Cüneyt AKGÖL; Emine ATICI; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationObjective: Considering the psychosocial factors of performance, the injury history will affect the physical performance parameters. Kinesiophobia is one of these factors. Although injuries are effective with motivation factors in athletes, the focus of research is on physical factors. Accordingly the main objective of the study was to investigate the presence of kinesiophobia in elite athletes with and without a history of lower limb injury. The secondary aim was to determine the relationship between physical performance and, kinesiophobia in elite athletes. Material and Methods: The presence of a history of lower extremity injury was questioned in athletes and the time was recorded. The fear of movement was evaluated using the Tampa Scale of Kinesiophobia (TSK-17). Performance evaluations of athletes were carried out under the titles of flexibility, balance, anaerobic and aerobic tests. Obtained data were analyzed by appropriate statistical methods. Results: Kinesiophobia level was different between athletes with and without a history of lower limb injuries (95%CI: 35.06 [33.41 to 36.71], p: 0.016). The athletes with lower limb injury history have higher kinesiophobia than athletes without lower limb injury history (p<0.05). There was a correlation between the kinesiophobia and, the history of lower limb injury of the athletes (r:0.350, p:0.015). No correlation was found in any subtitle of the physical performance tests and the history of lower limb injury (p>0.05). Conclusion: According to our study results the athletes with lower limb injury history have higher kinesiophobia than athletes without lower limb injury history. Kinesiophobia was related with lower limb injury history and not related with physical performance.Article Citation Count: 0Yük Taşıyan İşçilerde Ergonomi Eğitiminin Vücut Farkındalığı, Postür ve Yaşam Kalitesi Üzerine Etkileri(2023) Atıcı, Emine; Emine ATICI; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı yük taşıyan işçilerde ergonomi eğitimin vücut farkındalığı, postür ve yaşam kalitesi üzerine etkisini araştırmaktır. Çalışmaya katılan kişiler basit randomizasyon yöntemi ile deney (n=10) ve kontrol grubu (n=10) olarak ayrıldı. Deney grubuna doğru pozisyonda yük kaldırma eğitimi 1 sefer olmak üzere seminer şeklinde verildi. Kontrol grubuna ise eğitim verilmedi. Çalışmaya alınan bireylere vücut farkındalığı için Vücut Farkındalık Anketi (VFA), postür değerlendirmesi için New York Postür Analizi Yöntemi (NYPAY) ve yaşam kalitesi değerlendirmesi için SF-36 Yaşam Kalitesi Ölçeği uygulandı. Cornell Kas iskelet sistemi rahatsızlığı taraması anketi (CKİSRA) ile kas iskelet sistemi rahatsızlıklarını değerlendirildi. Değerlendirmeler eğitim öncesi ve eğitimden 45 gün geçtikten sonra tekrar edildi. Her iki grupta da vücut farkındalığında anlamlı bir değişiklik görülmedi (p>0,05). Postür analizi bulgularına göre eğitim öncesi ile eğitim sonrası deney grubunda anlamlı düzeyde farklılık görüldü (p<0,05). SF-36 alt skorlarından fiziksel aktivite, fiziksel rol güçlüğü, ağrı ve genel sağlık algısında deney grubunda eğitim öncesi ve sonrası arasında anlamlı farklar görüldü (p<0,05). Kontrol grubunda ise eğitim öncesi ve sonrası sadece ağrı alt skorunda anlamlı değişiklik bulundu (p<0,05). Çalışmanın sonuçları yük taşıyan işçilerde kas iskelet sisteminin sağlık risklerini önlemeye yönelik etkin bir ergonomi eğitiminin mesleki hastalıklardan korunmada, yaşam kalitesi ve postür üzerinde etkili olacağını göstermiştir.