Browsing by Author "Münyas, Turgay"
Now showing 1 - 20 of 56
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis 2007-2008 küresel ekonomik kriz sonrası türev araçların analizi(2019) Yıldız, Selçuk; Münyas, TurgayTeslimi ileri bir tarihte yapılan fakat alışı ve satışı bugünden gerçekleşebilen finansal türev araçlar, futures, forward, opsiyon ve swap işlemlerinin Bretton Woods anlaşmasının çökmesinden sonraki tarihsel süreci ve 1970'li yıllardan itibaren günden güne büyüyerek ve gelişerek günümüzde daha da yaygın kullanılabilir hale gelmiştir. Çalışmada 2007-2008 krizine neden olan subprime mortgage kredileri ve türev finansal araçların bu krizde nasıl bir derinlik açtığı, ABD başta olmak üzere dünyaya nasıl yaygınlaştığı, ülkelerin bundan nasıl etkilendiği ve gelecekte bir daha böyle derin bir kriz yaşanmaması açısından ne gibi önlemler alındığı incelenmiştir. Kriz dönemi ve krizden sonraki dönemde dünyada, özellikle de Türkiye ve ABD'de türev piyasalar ile ilgili araştırmalar sonucunda elde edilen sonuçlar ile krizin nasıl bir ekonomik çöküntü meydana getirdiği saptanmış ve verilerle sunulmuştur. Bu çalışmada türev piyasalar ile ilgili kavramsal çerçeve sunulmuş, 2007-2008 küresel sermaye krizinin nasıl gerçekleştiği ve küresel finans krizinden sonra türev piyasalarda ne gibi durumlar oluştuğuna ilişkin verilerle inceleme yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Türev Araçlar, Küresel Ekonomik Krizi, Vadeli İşlemler, Opsiyon İşlemleri, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB)Master Thesis 2007-2008 küresel ekonomik krizin Türk sermaye piyasası etkileri üzerine bir analiz(2019) Delibaş, Yusuf; Münyas, Turgay2008 yılında meydana gelen ve tüm dünyayı derin bir şekilde etkileyen küresel kriz sonucunda ülke ekonomileri, büyük zararlarla karşı karşıya kalmışlardır. Krizden önce yaşanan canlanma dönemi ve likidite bolluğu sonucunda, ABD başta olmak üzere tüm dünyada kredi bolluğu meydana gelmiştir. ABD konut kredileri piyasasında yaratılan balon giderek büyümeye başlamış ve yaşanan krizin temel sebebi olmuştur. Denetimsiz verilen kredilerin menkul kıymetleştirme yolu ile risklerini diğer piyasalara dağıtması, küreselleşen dünyada krizin çok hızlı bir şekilde yayılmasına neden olmuştur. Özellikle gelişmiş ülkelerin finans piyasaları çok büyük sermaye kayıplarına uğramış, ülkeler büyük finans kurumlarını kurtarmak amacıyla çok büyük miktarlarda likidite desteği sağlamışlardır.Article 2013 YILI SONRASI YENİ SERMAYE PİYASASI MEVZUATI DÜZENLEMELERİ KAPSAMINDA PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETLERİ VE FAALİYETLERİNE İLİŞKİN BİR ANALİZ(2017) Münyas, TurgayKüresel finansal piyasalarda yaşanılan yeni gelişmeler sonucu finansal araç ve finansal işlem çeşitliliği her geçen gün artış göstermektedir. Yaşanılan finansal gelişme hareketi ile beraber Türkiye'de finansal piyasaların yeniden yapılanması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Bu gerekliliğin ihtiyaç duyulduğu piyasalardan biri de sermaye piyasası olmuştur. Bu nedenle Avrupa birliği Müktesabatı dikkate alınarak birincil düzenleme olan Sermaye Piyasası Kanunu ve ikincil düzenlemeler yeniden yapılmıştır. Bu yapılanmanın ilk ayağı 30 Aralık 2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6362 Sayılı yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile sermaye piyasası yeniden yapılandırılmıştır. Bu yapılandırma çalışmaları portföy yönetim şirketlerinin yapısı ve faaliyetlerinde de yeni düzenlemeler gerekli kılmıştır. Bu çalışmada portföy yönetim şirketlerinin yeni yapısı ve faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar ile bu süreci takiben piyasanın göstermiş olduğu performans faaliyet ve finansal verilerle sunulacaktır.Master Thesis 5018 sayılı kanuna göre kamu ve özel sektör yönetimlerinde iç denetim sisteminin değerlendirilmesi ve karşılaştırılması(2019) Çiftçi, Dinçer; Münyas, TurgayHem özel hem de kamu işletmelerinde işletmenin misyonunun gerçekleştirilmesinde iç denetim faaliyetlerinin rolü büyüktür. Etkin, verimli ve sürdürülebilir bir kurumsal yapı için genel yönetim bütçe kapsamında iç denetim faaliyetlerinin birbirleri ile uyumlu, tamamlayıcı ve işbirliği içerisinde düzenlenmesi ve yönetilmesi bir zorunluluktur. Çünkü sağlıklı ve etkin bir iç denetim organizasyonu ve yönetimi olmadan sağlıklı, etkin ve verimli bir kurumsal yönetimin varlığından bahsedilemez. Güçlü bir iç denetim sisteminin inşa edilmesi; kurumların amaçlarına ulaşması, uzun dönemli kar hedeflerini gerçekleştirmesi ve güvenilir mali ve idari raporlamanın sağlanması açılarından son derece gerekli olmakla birlikte; mali sistemin ve ekonominin sağlıklı şekilde işlemesi ve gelişmesi açısından da oldukça önemlidir. Dolayısıyla genel yönetim bütçe kapsamında işletmenin tüm faaliyetlerini kapsayan iç denetim mekanizmalarının işleyiş süreçlerinin birbirleri ile uyumlu ve birbirlerini destekleyen bir anlayış içerisinde yapılandırılması ve yönetilmesi genel olarak kabul görmektedir. Çalışmamızda genel yönetim bütçe kapsamında iç denetim mekanizmalarının işleyiş süreçlerinin irdelenmesi, iç denetim ve iç denetçilerin karşılaştıkları yönetsel ve hukuki engeller, bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Bu kapsamda çalışmamızda ilk olarak, iç denetim anlayışının ekonomik, politik, sosyal, çevresel vb. tüm konularda meydana gelen değişim ve gelişime paralel olarak ihtiyaçlar çerçevesinde sürekli değiştiği ve geliştiği sonucuna ulaşılmıştır. Diğer taraftan kamu ve özel sektör kuruluşlarının gücü iç denetim yapılarına sahip olmalarının, hem kendi varlıklarını sağlıklı şekilde idame ettirmek hem de ekonomideki diğer aktörleri olumsuz etkilememek açısından son derece gerekli olduğu tespit edilmiştir. Son olarak; geleneksel yaklaşım ve yöntemlerin yerine modern iç denetim yaklaşımlarının benimsenmesi ve güncel iç denetim yöntemlerinin uygulamaya konulması, bu tip kurumlarda iç denetim fonksiyonundan beklenen kuruma artı değer katan etkin ve efektif bir sistemin oluşturulması açısından son derece önemli olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Denetim, İç Denetim, İç Denetçi, Denetim YöntemleriArticle 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Türk Finans Piyasalarına Getirmiş Olduğu Yenilikler Üzerine Bir Araştırma(2017) Münyas, TurgayDünyada yaşanılan küreselleşme hareketleri finans piyasalarında daha yoğun hissedilmektedir. Finansal piyasaların küreselleşme hareketi ile beraber ulusal piyasaların mevcut yasal düzenlemelerinde değişiklik yapması ve küresel piyasalarla entegrasyonu sağlayacak şekilde yapılanması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu çerçevede Türkiye'de 30 Temmuz 1981 tarih ve 17416 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu yürürlükten kaldırılarak yerine 30 Aralık 2012 tarihli ve 28513 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu getirilerek Türkiye'de sermaye piyasası yeniden yapılandırılmıştır. Bu çalışmada yeni sermaye piyasası kanununun finansal piyasalarda özellikle de sermaye piyasasına getirmiş olduğu yenilikler ele alınacaktırMaster Thesis Algılanan örgüt kültürü ve lider üye etkileşiminin işe adanma üzerine etkisi(2015) Gürbüz, Duygu; Münyas, TurgayBu araştırma, ilk ve orta öğretim kurumlarında algılanan örgüt kültürü ve lider üye etkileşiminin işe adanma üzerindeki etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu araştırmanın evreni 2012–2013 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Maltepe İlçesindeki 5 farklı (Meslek Lisesi, Genel Lise, Ortaokul, İlkokul ve Anaokulu) öğretim türü kurumunun; farklı 9 ilk ve ortaöğretim kurumunda çalışan öğretmenlerdir. Örneklem bu genel evren içinden seçilen 225 kişi üzerinden gerçekleştirilmiştir. Araştırma ile ilgili veriler 'Lider Üye Etkileşimi Ölçeği (Liden ve Maslyn,1998)' ile 'Denison Örgüt Kültürü Ölçeği (Denison ve Mishra, 1995)' 'İşe Adanmışlık Ölçeği (Schaufeli ve diğ., 2002)' ve 'Kişisel Bilgi Formu' ile toplanmıştır. Dört bölümden oluşan ölçeğin birinci bölümünde kişisel bilgilere, ikinci bölümde, lider üye etkileşimine, üçüncü bölümünde örgüt kültürüne dördüncü bölümde işe adanmaya ilişkin algılamaları ölçmek için ifadelere yer verilmiştir. Ölçeklerden elde edilen veriler kodlanarak bilgisayar ortamında SPSS paket programıyla analiz edilmiştir. Ölçeğin birinci bölümüyle ilgili verilere ilişkin frekans ve yüzde dağılımı alınmış, öğretmenlerin tutumlarının ve algılamalarının belirlenmesine yönelik olarak aritmetik ortalama ve standart sapma, tutumlar arasında farklılığı ortaya koyabilmek için ikili karşılaştırmalarda bağımsız örneklemler için 't' testi, ikiden fazla değişken gruplarının karşılaştırılmasında ise tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Lider üye etkileşimi, işe gönülden adanma, örgüt kültürü ve alt boyutlarından aldıkları puanlar arasında anlamlı bir ilişki bulunup bulunmadığını belirlemek amacıyla pearson korelasyon analizi ile işe gönülden adanmayı yordayan değişkenleri bulmak için regresyon analizleri kullanılmıştır. Görüşler arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığı α=0.05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular şunlardır; Lider üye etkileşiminin tüm alt boyutlarda ve genel ölçek puanlarında iyi düzeyde olduğu, örgüt kültürü algılama düzeyleri ile işe adanma düzeylerinin ortalama düzeyde olduğu görülmüştür. İşe adanmanın lider üye etkileşimi ve örgüt kültürü alt boyutları ile ilişkili olduğu, lider üye etkileşimi ile örgüt kültürü algısı puanları olumlu yönde yükseldikçe işe adanma puanlarının da arttığı görülmüştür. Anahtar Sözcükler: İşe Adanma, Örgüt Kültürü, Lider Üye Etkileşimi.Article AMERİKAN MERKEZ BANKASI (FED) FAİZ KARARLARI VE KRİPTO PARA PİYASASI ÜZERİNE AMPİRİK BİR ANALİZ(2023) Münyas, Turgay; Aydın, Gülden Kadooğlu2007-2008 küresel finans krizi sonrasındaki teknolojik gelişimler, finans sektöründe kripto paralar önemli bir yer edinmiştir. Dünyanın en önemli düzenleyici otoritelerinden FED’in almış olduğu karar-ların kripto paraları etkileyip etkilemediği sorusu da merak uyandırmıştır. Çalışmanın amacı, 01/01/2018 – 01/10/2022 dönemlerine ait veri seti kullanılarak ABD Merkez Bankası faiz politikaları-nın kripto para piyasası üzerindeki etkisini incelemektir. Bu amaçla, ABD Merkez Bankası (FED)’in faiz kararlarının önemli kripto paralar arasında yer alan Bitcoin (BTC), Binance Coin (BNB), Cardano (ADA), Dogecoin (DOGE), Ethereum (ETH), Tether (USDT) ve Rippel (XRP) kripto paraları üzerin-deki etkileri ve yönleri incelenmiştir. Kontrol değişken olarak da Altın ve Petrol fiyatları verileri çalış-maya dahil edilmiştir. Araştırmanın odak noktasına tespit edilen eşbütünleşme ilişkisi konulmuş ve panel regresyon modeli panel dinamik en küçük kareler ortalama grup (DOLSMG) tahmincisi vasıta-sıyla tahminlenmiştir. Panel regresyon modeli vasıtasıyla sağlanan bulgular, FED’in faiz kararlarının kripto para fiyatları üzerinde negatif bir etki yarattığını gösterirken altın ve brent petrol fiyatlarının kripto para fiyatlarını arttırmak suretiyle etkili olduğunu göstermektedir.Article The Analysis of Investment Decisions of Foreign Exchange Investors from the Perspective of Behavioral Finance(2020) Turgay MÜNYASBehavioral finance is a multidisciplinary sub-branch of finance that seeks to explain the financial decisions of investors by taking advantage of different fields such as sociology, psychology and anthropology. The purpose of this research is to examine the behaviors of the individual foreign exchange investor from the perspective of behavioral finance. In the study, the behaviors of individual foreign exchange investors were studied under five dimensions: overconfidence, overoptimism, regret aversion, loss aversion, and representative bias. A total of 319 individual foreign exchange investors was surveyed in order to investigate the relationship in question. This study investigates the difference in the behaviors of individual foreign exchange investors in terms of marital status, age, education level, professional experience, frequency of reviewing the investments, the most frequently used sources of information while making decisions about the investments, the most common methods used for the preference of investment instruments, the main factors considered in the preference of the investment instruments, the amount of capital, and personality traits. The research findings are discussed in the conclusion section.Master Thesis Anonim şirketlerde kar payı dağıtılması, vergilendirilmesi ve muhasebeleştirilmesi üzerine bir uygulama(2017) Öztürk, Umut Yılmaz; Münyas, TurgayBireyler tek başlarına hareket etmek yerine sahip oldukları sermayeleri bir araya getirerek daha büyük sermaye yapıları oluşturmayı ve bu sermaye yapılarından elde edilen karı artırmayı ve paylaşmayı tercih ederler. Kar, bir araya gelen bireylerin ve kurdukları şirketlerin en önemli amacıdır. Kurulan bu şirketler elden edilen karların dağıtımında farklı kar dağıtımı politikaları izleyebilirler. Elde edilen karların ortaklar arasında paylaştırılması aşamasında 6102 sayılı TTK' nın yanı sıra Vergi Kanunları açısından uymak zorunda oldukları bir takım kurallar bulunmaktadır. Bu kurallara uyulmaması veya eksik uyulması halinde şirketler veya şirket ortakları açısından vergi kanunları açısından bir takım müeyyideler ortaya çıkmakta hatta bu müeyyideler şirketlerin sınırsız kabul edilen ömrünü kısaltmakta ve hatta sona erdirmektedir. Çalışmamızda elde edilen bu kar paylarının dağıtımı TTK ve Vergi Kanunları açısından irdelenmiş, şirketler açısından yerine getirilmesi gereken yükümlülükler ve ortaklar açısından yerine getirilmesi gereken yükümlülükler incelenmiş ve yapılması gereken muhasebe kayıtlarına örnekler şeklinde yer verilmiştir.Master Thesis Bağımsız denetim uygulamalarında iç denetim ve iç kontrol sistemlerinin etkinliği ve bir anket çalışması(2018) Arüv, Burak; Münyas, TurgayDenetim ve kontrol kavramları ile ortaya koydukları faaliyetler birbirinden farklı olması ile birlikte amaçları da birbirlerinden farklıdır. Denetim faaliyetleri genellikle muhasebe ile ilgiliyken kontrol kavramı muhasebenin yanı sıra işletmenin tüm faaliyetlerini de kapsamaktadır. Denetim faaliyetleri, işletmeden bağımsız bir şekilde denetim konusunda deneyimli, eğitimli ve uzman kişiler tarafından yürütülürken kontrol kavramına ilişkin faaliyetler ise, işletme faaliyetleri ve faaliyetlere ilişkin süreçlerin yine işletme yapısı içinde ve işletme yönetimine bağlı bir şekilde yürütülmektedir. Denetim faaliyetlerinin temel amacı işletme yönetiminin bir iddia niteliğinde ortaya koyduğu finansal tabloların dürüstlüğü ve güvenirliği konusunda işletme ile ilgili çıkar kişi ve gruplarına makul bir güvence sağlamak olması iken; kontrol faaliyetlerinin temel amacı ise işletme faaliyetlerine ilişkin iş ve süreçlerinin performansının incelenmesi, değerlendirilmesi ve işletme hedeflerine ulaşabilme başarısının ortaya konmasıdır. Kontrol kavramını denetim kavramından ayıran en belirgin özellik kontrol faaliyetlerinin işletme yönetimine bağlı bir şekilde yürütülmesidir. İşletmeler ekonomilerin en önemli unsuru olup doğal olarak meydana gelen değişim ve gelişmelerden en çok etkilenen birimler haline gelmişlerdir. Günümüz dünyasında yaşanan küreselleşmenin beraberinde getirdiği etki ile ekonomik dünya çok daha karmaşık bir yapı halini almış, işlem sayısı artmış, işletmeler genişlemiş olup bu durumda yetki ve sorumluluk paylaşımını gerekli bir hale getirmiştir. Bu gelişmeler iç denetim ve iç kontrol kavramlarının gerekliliğini ortaya koymuş olup faaliyet ve işlemleri kontrol edebilmek ve risklere karşı bir korunma mekanizması oluşturmak üzere söz konusu sistem ve birimleri işletmeler yapısında kurulmasını zorunluluk haline getirmiştir. Yukarıda kısaca ifade edilen durum dışında dünyada meydana gelen ekonomik kriz ve bunalımların yanı sıra bazı skandallar nedeniyle bazı kitleler önemli derecede zarara uğramıştır. Özellikle yaşanan büyük şirket skandalları işletmelere karşı bir güvensizlik ortamı meydana getirmiştir. Bu güvensizlik karşısında bağımsız denetim faaliyetlerine ilişkin düzenlemeler işletme yönetimlerine farklı ve yeni düzenleme ve sorumluluklar getirmiştir. Söz konusu düzenleme sorumluluklardan en önemlisi sağlıklı denetim faaliyetlerinin yerine getirilebilmesi için aktif ve fonksiyonel denetim komitelerinin, iç denetim birimlerinin oluşturularak iç kontrol sistemlerinin işlevsel ve etkin bir duruma getirilmesidir. İç kontrol sistemlerinin işletme yönetimine olduğu kadar bağımsız denetim faaliyetlerine de önemli katkıları bulunmaktadır. İç kontrol sistemlerinin etkinliğinin bağımsız denetime sağladığı en önemli katkı bağımsız denetim faaliyetinin kapsamını belirleyici bir özelliğinin olmasının yanı sıra maliyetini de düşürmesidir. Denetim ve kontrol faaliyetlerinin temel amaç ve işlevlerinin birbirinden farklı olmasına rağmen birbirlerinden ayrılmaları mümkün değildir. Bağımsız denetim faaliyetlerini yürüten denetçi işletmede bir sistem olarak bulunana iç kontrol mekanizmasından en yüksek seviyede faydalanmaya çalışmaktadır. Zira iç kontrol faaliyetlerinin güvenilir, etkin ve fonksiyonel olması bağımsız denetim faaliyetlerinin kapsamını belirlemekte ve zaman ve maliyet açısından önemli tasarruf sağlamaktadır.Master Thesis Bağımsız denetimde analiz tekniklerinin kullanımı ve otomotiv sektörü uygulaması(2018) Hız, Ersan; Münyas, TurgayGünümüz piyasalarında sadece doğru karar alabilenler değil, doğru ve hızlı karar alabilenler kazanmaktadır. Finansal karar alıcılar yöneticiler, çalışanlar, işletme sahipleri gibi işletme içerisinden, mevcut ve potansiyel yatırımcılar, çeşitli sendikalar, devlet, kamu, borç ve kredi verenler, müşteriler ve tedarikçiler, mali analistler gibi işletme dışındakiler işletme hakkında bilgi sahibi olmak istediklerinde işletmenin finansal raporlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Alacakları ekonomik kararların daha sağlıklı olabilmesi için hazırlanan finansal raporlardaki verilerin doğru ve güvenilir olması gerekmektedir. Finansal raporlara olan güvenin arttırılabilmesinin yolu ise denetimden geçmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun yıllardan beri kullanılmakta olan bağımsız denetim ülkemizde halen gelişimini sürdürmekte ve her geçen gün önemi ve kullanım alanı artmaktadır. Bu gelişim içerisinde denetim çalışmalarının piyasanın hızlı değişimine de ayak uydurması gerekmektedir. Bu nedenle özellikle bağımsız denetimin kısa sürede, daha az maliyetle sonuca ulaşması gerekmektedir. Bağımsız Denetimin daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için yararlandığı kaynaklarında sağlıklı ve kontrollü bir şekilde kullanılması büyük önem arz etmektedir. Denetim ekibi iyi bir yöneltme ile zamanını dikkatli kullanmalı, gereksiz alanlarda vakit kaybetmeden sonuca ulaşmalı ve bu sonucu en kısa sürede bilgi kullanıcılarına iletmelidir. Sağlıklı güvenilir bir denetimin ilk adımı özenle hazırlanmış denetim planı ile mümkündür. Bu plan sayesinde işletmenin hangi alanlarında ne kadar süre harcanacağı, hangi alanlardan ne kadar kanıt elde edilmesi gerektiği, denetim ekibinin kaç kişiden oluşması gibi birçok sorunun cevabı aranmaktadır. Bu soruların cevaplandırılabilmesinin yolu ise işletmenin riskli alanlarının tespiti ile mümkündür. İşletmenin riskli alanları ne kadar erken teşhis edilebilirse, denetimden elde edilebilecek fayda da o kadar artmaktadır. İşte denetimdeki bu kilit noktanın çözülebilmesinin yolu analitik inceleme prosedürlerinden geçmektedir. İşte denetimdeki bu kilit noktanın çözülebilmesinin yolu analitik inceleme prosedürlerinden geçmektedir. Bu çalışmada, analitik inceleme prosedürlerinin denetim için önemi, bağımsız denetimin özellikle planlama aşamasında nasıl kullanılması gerektiği, elde edilen analiz sonuçlarının nasıl yorumlanması gerektiği, denetçiler için bir yol gösterici gibi, erken uyarı sistemi nasıl kullanılabileceği üzerinde durulacaktır. Piyasada, otomotiv sektöründe faaliyette bulunan bir işletmenin mali verileri incelenmek sureti ile hem işletmenin geçmiş yıl verileri ile hem de sektör ortalamaları ile karşılaştırılarak analiz edilmesi ve denetçi gözü ile işletmenin planlama aşamasına yardımcı olunmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Denetim, Bağımsız Denetim, Muhasebe Denetimi, Analitik İnceleme Prosedürleri, Analiz Teknikleri,Doctoral Thesis Belediyelerde kredi derecelendirme analizi üzerine bir model önerisi(2014) Münyas, Turgay; Ünal, Halit TarganDünyada yaşanılan küreselleşme olgusunun bütün ekonomiler üzerinde yaratmış olduğu sonuçlara bakıldığında kamu ya da özel sektör fark etmeksizin tüm iktisadi karar birimlerinin yaşam alanları her geçen gün zorlaşmaktadır. Küreselleşme olgusunun küresel ölçekte yaratmış olduğu rekabet tüm iktisadi karar birimlerinin yaşam alanlarını sınırlamaktadır. Ortaya çıkan bu sonuçlar ya da yaşanılan bu süreç iktisadi birer kurum olarak faaliyet gösteren tüm yapılar için yeni düzenlemeler yapılmasını gerekli kılmaktadır. Bu süreç makroekonomik karar birimlerinden biri olan özel veya kamu kurumlarının yönetim yapılarını ya da yönetimlerine ilişkin yeni yasal düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Özellikle de kamu kaynaklarının kullanım yerleri ülkelerin ekonomileri için büyük bir önem arz etmektedir. Ülke ekonomileri için önem arz eden bu durum kamu yönetimi anlayışının değişmesini ve yasal düzenlemelerle yeniden oluşturulmasını bu yönetim anlayışının hesap verilebilir, şeffaf ve adil bir biçimde olmasını gerekli kılmaktadır. Oluşturulan bu yönetim anlayışı kamu kurumlarının kuruluş amaçları doğrultusunda ve kamunun yararına kullanılması gereken tüm kaynakların etkin ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Söz konusu değişim, ekonominin bütününe teşmil olunarak her kademede pozitif bir dışsallık yaratacaktır. Bahsi geçen dışsal yapının kamu tarafından sunulan hizmetlerin niteliğini de arttıracaktır. Bu kapsamda kamunun önemli yapı taşlarından biri olan yerel yönetim birimlerinden olan belediyeler, belediyelerin fon kaynakları, fon kaynaklarının tedariki sürecinde mali yapılarının analiz edilmesi, analiz sonuçlarının derecelendirmesini gerçekleştiren derecelendirilme kuruluşlarının ve bu kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen derecelendirme süreci tanımlanarak ve analiz edilerek bunlara ilişkin çalışmalar incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Yerel Yönetimler, Belediyeler, Kredi derecelendirme Kuruluşları, Kredi Derecelendirme, Kurumsal YönetimMaster Thesis BİST'de çimento sektöründeki işletmelerin finansal performansları üzerine karşılaştırmalı bir uygulama(2018) Öztürk, Burcu; Münyas, Turgayİşletmeler sahip oldukları varlıkları ve kaynakları en etkin ve verimli şekilde kullanarak karlarını en yüksek seviyede tutmayı amaçlamaktadırlar. İşletmeler söz konusu bu hedefler doğrultusunda işletmenin karşı karşıya kaldığı riskleri ve bu riskler sonucunda işletmenin karşılaşacağı durumları, bunun yanı sıra yatırımları ve yükümlülükleri düzenlemek üzere bir karar mekanizması oluşturmak zorundadırlar. İşte bu karar mekanizmasındaki en önemli faktör işletmenin durumunu ifade eden mali tablolardır. İşletmeler ve yatırımcılar işletmelerin finansal performanslarını değerlendirmek üzere bazı finansal analizler yapmaktadırlar. En çok tercih edilen analiz türlerinden biri oran analizidir. Oran analizleri finansal analiz yöntemi olarak, mali tablolarda yer alan hesap kalemlerinin birbirlerine ya da mali tablo toplam tutarlarına oranlamalarından oluşmaktadır. Finansal analiz açısından mali tablolara ilişkin bir çok oran değil, daha az ama daha çok anlam ifade eden oranlar hesaplanmalıdır. Mali tablolara ilişkin bir çok oran hesaplamak, anlam karmaşasına sebebiyet vermektedir. Ekonomi içinde her sektörün kendine ilişkin farklı özellikleri vardır. İşletmenin faaliyet gösterdiği sektörün ortalama oranları ile ilgili işletmenin ortalama oranları arasında bir analiz gerçekleştirmek çok daha faydalı sonuçlar verecek ve değerlendirme daha fazla anlam kazanacaktır. Anahtar Kelimeler : Çimento sektörü, Finansal Peformans, Finansal Analiz.Article BORSA İSTANBUL ENDEKSLERİ İLE GÜVEN ENDEKSLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI ÜZERİNE BİR İNCELEME(2019) Turgay MÜNYASBu çalışmada, 2011 birinci çeyrek ve 2018 üçüncü çeyrek verilerikullanılarak Borsa İstanbul pay endeksleri ile güven endeksleriarasındaki ilişki analize tabi tutulmuştur. Çalışmada bağımlıdeğişken olarak pay endeksleri kullanılmıştır. Bunlar; BİST 30Endeksi, BİST 50 Endeksi ve BİST 100 Endeksidir. Çalışmanınbağımsız değişkenleri ise Borsa İstanbul pay endeksleri üzerindeetkisi olduğu düşünülen güven endeksleridir. Bunlar; EkonomikGüven Endeksi, Tüketici Güven Endeksi, Reel Kesim Güven Endeksi,Hizmet Sektörü Güven Endeksi, İnşaat Sektörü Güven Endeksi vePerakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi kullanılmıştır. Çalışmanınanalizi Kantil Regresyon Modelleri ile gerçekleştirilmiştir.Analizde çeyrek dönemlik veriler kullanılmıştır. Analizin önemlisonuçlarından birincisi, bağımsız değişkenler BİST_30 indeksini%59.3 etkilemektedir. Analizin ikinci sonucu ise bağımsızdeğişkenler BİST_50 indeksini %47.3 etkilemektedir. Çalışmanınüçüncü ve son sonucu ise bağımsız değişkenler BİST_100 indeksini%48.6 etkilemektedir. Analiz sonucunda pay endeksleri ile güvenendeksleri arasındaki ilişki Ekonomik Güven Endeksi, TüketiciGüven Endeksi, Reel Kesim Güven Endeksi arasında istatistikiolarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Ancak, pay endeksleri ileHizmet Sektörü Güven Endeksi, İnşaat Sektörü Güven Endeksi vePerakende Ticaret Sektörü Güven endeksi arasında bir ilişki tespitedilememiştir.Master Thesis Denetçi görüşü, denetçi görüşüne temel teşkil eden kanıtlar ve BİST üzerine bir araştırma(2019) Yener, Musa; Münyas, TurgayMaster Thesis Eğitim yöneticilerinin empatik eğilimlerinin araştırılması:Tekirdağ merkez (Süleymanpaşa) ilçe örneği(2015) Günay, Fethi; Münyas, TurgayEmpati kavramı günümüzde doğru iletiĢimin en önemli unsurlarından biri halini almıĢtır. Empati kurabilen bireyler anlayıĢlı, yardımsever, çevresi tarafından sevilen, iliĢkileri kuvvetli bireylerdir. Eğitim kurumlarında ise okul yöneticilerinin kendisini çalıĢma arkadaĢlarının yerine koyarak düĢünebilmesi, aynı bakıĢ açısı ile bakabilmesi gerekmektir. Böylelikle okul yöneticilerinin empati kurabilen bireyler, olması çalıĢma ortamının huzurlu ve sorunsuz olmasına olanak sağlamaktadır. Bu araĢtırmada yönetim unsuru, eğitim yöneticilerinin özellikleri, empati kavramı ve okul yöneticilerinin empati eğilimleri incelenmiĢtir. AraĢtırmada veri toplama aracı olarak anket yöntemine baĢvurulmuĢtur. Anket iki bölümden oluĢmakta olup ilk bölümde katılımcıların demografik bilgilerine yer verilmiĢtir. Ġkinci bölümde ise Empatik Eğilim Ölçeğinden faydalanılmıĢtır. AraĢtırma için 138 katılımcı ile çalıĢılmıĢ olup kullanılabilen anket formu sayısı 127 adettir. AraĢtırmada anket analizi için SPSS 21.0 programı kullanılmıĢtır. Veriler üzerinde Frekans Dağılımları, Güvenilirlik Analizleri, T- testi, Mann-Whitney U Testi, Kruskal Wallis Testi, F testi kullanılmıĢtır. Tüm testlerde anlamlılık düzeyi olarak 0,05 kullanılmıĢtır. Yapılan araĢtırma sonucunda eğitim yöneticilerinin genel olarak aynı zamanda da altı alt boyutu olan sempati, iletiĢim, özdeĢim, dinleme, önyargısızlık, içtenlik boyutları yüksek derecede anlamlı bulunmuĢtur. Anahtar Kelimeler: Empati, Empatik Eğilim, Eğitim, YöneticiArticle Etkin Piyasa Hipotezi ve Kripto Para Piyasaları Üzerine Bir Uygulama(2023) Turgay MÜNYAS; Gülden KADOOĞLU AYDINKripto para piyasasının bilhassa son dönemlerde artan popülaritesi, piyasaların etkinliği ve geleceğe dair fiyat hareketlerinin anlaşılmasına yönelik ilgiyi de tetiklemişti. Bu çalışma, en yüksek işlem hacmine sahip 7 kripto para biriminin (Bitcoin (BTC), Binance Coin (BNB), Cardano (ADA), Dogecoin (DOGE), Ethereum (ETH), Tether (USDT) ve Rippel (XRP)) piyasa üzerindeki etkinliğini Fama'nın (1970) etkin piyasalar hipotezi çerçevesinde incelemekte ve bu kripto paraların birim kök ve durağanlık yapılarına odaklanarak, piyasa üzerindeki etkinlik düzeyini anlamak ve gelecekteki fiyat hareketlerine dair bulgular elde etmektir. Bu sayede kripto para piyasalarında etkinliği daha iyi anlamak ve yatırımcılar için daha güvenilir yatırım stratejileri oluşturmak için sağlam bir temel sunmak mümkün hale gelebilmektedir. Araştırmada incelenen 7 kripto paranın fiyat davranışlarını analiz etmek amacıyla birbirine göre farklı avantajları ve bulunan farklı panel birim kök testlerinden faydalanılarak güvenilir ve sağlam sonuçlara ulaşma ihtimali arttırılmıştır. Analitik tekniklerden elde edilen bulgular araştırmanın anakütlesini oluşturan 7 kripto paranın rassal yürüş sürecine tabi olmamak (durağan bir sürece karşılık gelmek) suretiyle, zayıf formda etkin olmadığını göstermektedir. Kripto para piyasalarındaki etkinliğin anlaşılması, yatırımcıların daha bilinçli kararlar almasına yardımcı olacak ve finansal riskleri daha etkin bir şekilde yönetmelerini sağlayacaktır.Master Thesis Finans piyasası çalışanlarının bağımsız denetim şirketlerinin güvenilirliği üzerine bir analiz(2019) Uzunkaya, Cem; Münyas, TurgayTüm dünyayı her alanda etkisi altına alan küreselleşme, özellikle ekonomik faaliyetlerin sınırlarını ortadan kaldırmıştır. Bunun sonucunda dünyanın herhangi bir noktasında gelişen ekonomik krizler veya olaylar hemen hemen tüm dünyayı etkiler hale gelmiştir. Devletler de bu olumlu veya olumsuz etkilere göre önlemlerini, politikalarını veya stratejilerini bu yönde belirlemeye başlamışlardır. Özellikle 2000'li yılların başında, daha çok Amerika Birleşik Devletleri ve sonrasında Avrupa'da ortaya çıkan, birbiri ardını izleyen muhasebe skandalları zincirleri ile birlikte tüm dünya büyük veya küçük ölçekte etkilenmek üzere global bir ekonomik buhran ile karşı karşıya kalmıştır. Bu ortamda birçok şirket iflas etmiş, bu şirketlere büyük yatırımlar gerçekleştiren yatırımcılar büyük zarara uğramıştır. Ayrıca toplumların, ortaya çıkan bu muhasebe skandallarında etkisi olan muhasebe denetim kuruluşlarına, devletlere ve ekonomik birimlere güveni kalmamıştır. O dönemde bu güveni inşa edebilmek adına hükümetler tarafından birçok yasa çıkarılmış ve ekonomik düzenlemeler yapılmıştır. O dönemden günümüze kadar geçen yaklaşık yirmi yıllık süre boyunca da sık sık birçok yasal düzenlemeler ve mevzuattaki boşluklar giderilmeye çalışılmıştır. Bu bilgiler ışığında denetim ile ilgili olarak, araştırma yapılıp teorik bilgiler verilmiştir. Ayrıca teorik bilgilerin sonunda finans piyasası çalışanlarının bağımsız denetim şirketlerinin güvenilirliği üzerine bir analiz çalışması yapılmıştır. Bu analiz ile birlikte finans piyasası çalışanlarının bağımsız denetim şirketlerine güveni ile çalıştıkları finans kurum türü, cinsiyeti, yaşı, öğrenim durumu, mesleki kıdemi ve unvanlarına göre araştırılmıştır.Master Thesis Finansal türev ürünlerin vergilendirilmesi(2019) Korkmaz, Ahmet; Münyas, TurgayTürev sözleşmelerden elde edilen gelirlerin Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi yönünden vergilendirilmesinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun Geçici 67'nci maddesi hüküm sürerken, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi ve Damga Vergisi açısından ise istisna hükümleri mevcuttur. Türev sözleşmelerden elde edilen gelirlerin GVK'nin Geçici 67'nci maddesine tabi olmadığı durumlarda genel hükümlere göre vergilendirme yapılacaktır. Gelir İdaresi Başkanlığı, 2012 yılında çıkardığı tebliğlerle türev sözleşmelerden elde edilen gelirlerin Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve BSMV açısından vergilendirilmesine değinirken KDV hakkında görüşe yer vermemiştir. Türev sözleşmelerden elde edilen gelirlerin KDV karşısındaki durumu sözleşmenin sonlanma şekline göre değişiklik gösterecektir. İstisna hükümleri ve bazı türev sözleşmelerin tezgahüstü piyasalarda düzenleme imkânının olması peçelemeye zemin oluşturmaktadır. Peçeleme sözleşmelerini engellemek amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yasal düzenlemeler yapılmalı, tüm türev sözleşmelerin bankalar aracılığıyla yapılması şart koşulmalıdır. Ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından türev ürünlerin vergilendirilmesine ilişkin rehber çıkarılması da yerinde olacaktır. Türev işlemler (futures, forward, opsiyon, swap gibi) ile ilgili olarak hazırladığım tez çalışmamda; finansal türev ürünlerin vergilendirilmesine, vergi peçeleme amacıyla türev ürünlerin kullanılabildiğine, sektörün ekonomi içindeki yerine, türev işlemler yapılırken tabi olduğu mevzuatın neler olduğuna yer verilmiştir.Article GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI ENDEKSİNİN ÇEŞİTLİ ENDEKSLERLE İLİŞKİSİ: BİST ÜZERİNE BİR UYGULAMA(2021) Sümeyra GAZEL; Turgay MÜNYASBu çalışmanın amacı, Borsa İstanbul (BİST) Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GMYO) endeksinin BİST 100 başta olmak üzere BİST Taş, Toprak, BİST Kimya, Petrol, Plastik ve BİST Metal Ana endeksleri ile ilişkisini tespit etmektir. Bu endekslerin seçilmesinin sebebi gayrimenkulün önemli unsurlarından biri olan ve ülkemizde de oldukça önem arz eden konut sektörünün önemli bileşenlerini temsil etmesidir. Bu amaçla Ekim 2005 – Eylül 2019 dönemi arası aylık veriler ARDL sınır testi yaklaşımı ile incelenmiştir. Analiz sonucunda değişkenler arasında uzun dönemli eşbütünleşme ilişkisi tespit edilmiş ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı endeksinin, BİST Taş, Toprak ve BİST Metal Ana Endekslerinden etkilendiğine ilişkin anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. Ayrıca kısa dönem sonuçları bu endekslerle birlikte BİST 100 endeksinin de GYO endeksi ile ilişkili olduğunu destekler niteliktedir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »