Browsing by Author "Yarar, Onur"
Now showing 1 - 20 of 57
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Acil servisler çalışan hekim dışı sağlık çalışanlarının iş doyumu ve performansları üzerine bir araştırma(2017) Öztürk, Tuğçe; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental Healthİş doyumu genel olarak çalışanların yaptıkları işten aldıkları hazzı ifade etmektedir. Çalışanlar yaptıkları işten ancak tatmin olduklarında verimli olabilirler. Performans da iş doyumuyla bağlantılı bir kavramdır. Çünkü çalışanların işleriyle ilgili gösterecekleri performans yaptıkları işten tatmin olmalarına bağlıdır. Bu tatminin sağlanması hem işverenin kişilik özelliklerine hem de iş yerinin özelliklerine (çalışana sağladığı faydalara) bağlıdır. Yaptığımız çalışmanın amacı, hastanelerin acil servislerinde çalışan hekim dışı sağlık personellerinin iş doyumu düzeyleri ile performansları arasındaki ilişkiyi göstermektir. Çalışmanın evrenini Kuzey Kamu Hastane Birliklerine bağlı 10 hastanenin acil servislerinde çalışan hekim dışı sağlık çalışanları oluşturmaktadır (n:565). Çalışmada Minnesota iş doyum ölçeğinin kısa formu (20 soru) ve Choo tarafından geliştirilen ve personellerin kendi performanslarını belirlediği kısa performans ölçeği (12 soru) kullanılmıştır. Anketler dağıtılıp toplandıktan sonra bilgisayar ortamında SPSS 17.0 paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma sonucunda; çalışanların tanımlayıcı özellikleri ile iş doyumu ve alt boyutları arasında ve performansları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunmuştur (p<0,05). Yine iş doyumu ve alt boyutları ile performans arasında pozitif yönde bir ilişkinin olduğu ve istatistiksel olarak anlamlı farklar olduğu görülmüştür (p<0,05). Anahtar Kelimeler: İş Doyumu, Sağlık Hizmetleri, PerformansMaster Thesis Antalya'da özel bir hastanede yalın hastane uygulamasının incelenmesi(2015) Solak, Ahmet; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthSağlık sisteminin vazgeçilmez parçası olan hastaneler her geçen gün artan maliyetlerle karşı karşıya kalmaktadır. Artan maliyetlerin karşılanması için neler yapılabilir? Personel sayısı mı azaltılacak yoksa küçülmeye mi gidilecek? Hizmet sektöründe faaliyet gösteren ve geniş bir hizmet yelpazesine sahip olan hastanelerde bunları gerçekleştirmek neredeyse imkansızdır. O zaman hastaneler bu durum karşısında neler yapabilir?. İşte devreye burada yalın kavramı giriyor. İsrafın azaltılması, kaizen çalışmaları ile süreçlerin devamlı olarak iyileştirilmesi, hataların önlenmesi gibi çalışmalarla maliyetlerin düşürülmesine etkisi olan yalın kavramı, her sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de kendisini göstermeye başlamıştır. Yapılan bu çalışmada Antalya'da faaliyet gösteren özel bir hastaneye ait depoda malzemelerin yerleşimleri, malzemelere ulaşım süreleri gibi süreçler incelenmiştir. Birinci süreçte depoda bulunan malzemelerin yerleşim şekilleri göz önüne alınarak malzemeye ulaşım süreleri hesaplanmış ve elde edilen veriler kayıt altına alınmıştır. İkinci aşamada yalın süreçlere uygun olarak malzemelerin yer düzenlenmesi yeniden yapılmış ve yeni yerleşim sistemine göre malzemeye ulaşım süreleri yeniden hesaplanmıştır ve elde edilen veriler tekrar not edilmiştr. Ayrıca yeni malzeme düzenleri şemalara aktarılmış, bu şemalar görünen bir bölgeye asılarak malzemeye ulaşım süreçleri daha hızlı hale getirilmiştir. Yapılan çalışma sonucunda yalın uygulamalardan sonra malzemeye ulaşım süreleri daha düşük seviyelere inmiş ve gereksiz hareket süresi düşürülmüştür. Bu sürelerin düşürülmesi ile personelin bu süreçte geçirdiği gereksiz süre israfı önlenmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Yalın hastane, Kaızen, İsraf, Süreç, HataMaster Thesis Belediyelerin sağlık hizmetlerinin incelenmesinde Kadıköy belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi örneği(2018) Ak, Sebla; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthDemokrasinin vazgeçilmez kurumlarından olan belediyeler küresel dünyada her gün biraz daha önem kazanmaktadır. Belediyecilik, çöp toplama, esnafı denetleme fonksiyonlarının ötesine, sosyal belediyeciliğe devrilmiştir. Bilim ve teknoloji sunduğu yeni olanaklarıyla insan hayatına kolaylıklar sağlarken, sağlık alanında da daha pratik, ulaşılabilir ve ucuz hizmet sağlanmasına katkı sunmuş ve yeni sağlık hizmet alanları yaratmıştır. Ülkemiz de Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşundan bu yana sağlık alanında kurumsallaşma, eğitimli kadrolar oluşturma çabası görülmüştür. Günümüz modern toplumlarında halka yakın yönetim anlayışlarında belediyeler önemli görevler üstlenmişlerdir. Belediyelerin sağlık hizmetleri; halka, ulaşılabilir, ucuz, sağlık hizmetlerini sunarken devletin de sağlık alanındaki yükünü hafifletmektedir. Bu yüzden gerek koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinde ilçe belediyelerin ve Büyükşehir Belediyelerinin yapmış olduğu çalışmalar göz ardı edilemez. Bu çalışmada Belediyelerin sağlık hizmetlerini incelemek için Kadıköy Belediyesi Sağlık Müdürlüğü'nün 2014-2015 yıllarında bakılan hasta sayıları ile İstanbul Büyükşehir Belediyesinin hasta sayıları değerlendirilmiştir. Kadıköy Belediyesi'nin sağlık merkezlerine başvuran hasta sayılarının, Büyükşehir Belediyesinin hasta sayılarına göre düşük olmadığı, bir ilçe belediyesine göre düzenli olarak sağlık hizmeti sunduğu ve beraberinde vatandaşların görüş ve önerilere önem verdiği ve değerlendirmeye alarak projelerini gerçekleştirdiği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Belediye, Sağlık Hizmetleri, Hasta Sayıları, Belediye HizmetleriMaster Thesis Beyoğlu kamu hastaneleri birliğine bağlı hastanelerin acil servis çalışanlarının karşılaştığı risk ve tehlikelerin iş stresine etkisi(2016) Sefa, Bircan; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthStresin oluşmasında birçok faktör bir arada sayılabilmektedir. Fakat stres yaratan faktörlerin ortadan kaldırılması ya da minimize edilmesi hem strese maruz kalanların hem de stres ortamını yaratanların çabasıyla sağlanabilmektedir. Stresin en yoğun olduğu alanlardan biri de sağlık hizmetleridir. İnsan hayatını konu alan bu alanda çalışanların stres düzeyleri, yaptıkları işin hata kaldırmaz olduğu düşünüldüğünde minimum seviyede tutulması önem arz etmektedir. Çalışmamızda strese neden olan faktörlerden biri olan iş yerinde yaşanan risk ve tehlikelerin sağlık hizmetlerinde çalışanları ne ölçüde etkilediğini analiz edilmiştir. Bununla birlikte sağlık hizmetlerinde de riskli birimler ayrı değerlendirildiğinden, stres faktörünün en çok görüldüğü birim olan acil servis çalışanları hedef kitle olarak seçimiştir. Çalışma kesitsel ve tanımlayıcı tipte bir araştırmadır. Çalışmanın evrenini İstanbul ili Beyoğlu Kamu Hastaneleri Birliği'ne bağlı hastanelerin acil servislerinde çalışanları oluşturmaktadır (n:255). Veriler anket uygulama tekniği ile elde edilmiş olup SPSS 17.0 analiz programı kullanılarak, frekans, güvenilirlik (Cronbach's Alpha) ve demografik verilerin anket sorularıyla karşılaştırılmasında da Kruskal-Wallis testleri kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, fazla mesai nöbet sayısı ve çalışma yılı ile iş riski ve tehlikeleri, iş stresi ve genel olarak hastane hakkındaki görüşler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Yine çalışanlar ile amirlerin tutumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur.Article BİLGİSAYARLI TOMOGRAFİ ÇEKİMLERİNDE LENS TİROİD VE ORAL MUKOZA ABSORBE RADYASYON DOZ DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ: FANTOM ÇALIŞMASI(2020) Osman Günay; Doğan Yaşar; İhsan Kuru; Serpil Aközcan; Özcan Gündoğdu; Mustafa Demir; Onur Yarar; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthAmaç: Baş ve boyun bilgisayarlı tomografi (BT) görüntülemesi, en sık kullanılan radyolojik incelemelerinden biridir. Birçok hastalığın tanısındaönemli rol oynar. Lens ve tiroid bezi radyasyona karşı en duyarlı organlardandır. Bu çalışmanın amacı, BT görüntülemesi yapıl an hastaların, lens,oral mukoza ve tiroid dokusunun maruz kaldığı radyasyon dozunun belirlenmesidir.Yöntem: Çalışmada, insan eşdeğeri olan Alderson Rando fantomunun tiroid, oral mukoza, lens bölgelerine termolüminesans dozimetreleri (TLD)yerleştirilmiş ve fantomun baş-boyun bölgesinin BT görüntülemesi yapılmıştır. Toplam 18 adet TLD kullanılmıştır. Öncelikle dozimetrelerinkalibrasyon işlemleri yapılmıştır. Bu dozimetrelerden 6 tanesi fantomun tiroid bölgesine, 4 tanesi oral mukozaya, 4 tanesi de lens bölgesineyerleştirilmiştir. 4 tane dozimetre ise arkaplan (background) ölçümleri için kullanılmıştır.Bulgular: Lens merkezine yerleştirilen TLD’lerdeki radyasyon dozu 15,03 ile 23,71 mSv arasında (ortalama 19,83±3,93 mSv), oral mukozada 10,36ile 19,47 mSv arasında (ortalama 15,15±2,96 mSv), tiroid bezinde ise 11,21 ile 16,73 mSv arasında (ortalama 13,97±3,90 mSv) bulunmuştur.Sonuç: Uluslararası Radyolojik Koruma Komisyonu (ICRP)raporlarında tüm vücut ve lensler için müsaade edilen radyasyon dozu, radyasyongörevlilerinde 20 mSv/yıl’dır. Hastalar için kesin bir limit olmamakla beraber, doz düzeyinin minimum tutulması amaçlanır. Bu nedenle referansdozunun bilinmesi çekim planlaması için önemlidirArticle Bilgisayarlı tomografilerde hastanın aldığı efektif radyasyon dozunun belirlenmesi(2019) Onur YARAR; Lütfi İhsan KURU; Havva PALACI; Osman GÜNAY; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental Health; Tıbbi Görüntüleme Teknikleri / Medical Imaging TechniquesSon yıllarda bilgisayarlı tomografi (BT) kullanımı hastalara tanı koyabilme açısından vazgeçilmez bir görüntüleme teknolojisi olduğu tüm otoritelerce kabul edilmekle birlikte BT kullanımının aşırıya kaçtığı da kabul edilmektedir. Çok hızlı olan çok kesitli BT cihazlarının kullanıma girmesi ile çocuk hastalarda anestezi uygulamasına gerek kalmadan tetkikleri yapılabilmiştir. Bu durum da çocuk hastalarda BT kullanımında aşırı artışa sebep olmuştur. Yetişkinlerde ise aşırı artışın büyük bir bölümünü asemptomatik hastalarda BT kolonoskopi, kardiyak anjiyo ve tüm vücut tarama gibi tetkikler oluşturmaktadır. BT kullanımının bu kadar aşırı olması da beraberinde radyasyona maruz kalma riskini artırmaktadır. Bu çalışmada, BT tetkiklerinde hastanın maruz kaldığı gerçek radyasyon dozunun ortaya konması amacıyla BT cihazından okunan değer ile gerçekte hastanın aldığı radyasyon dozunun karşılaştırılması yapılmıştır. Bunun için 25 hasta üzerine termolüminesans (TLD) detektörleri yerleştirilmiştir. BT cihazından okunan radyasyon dozu ile TLD kristallerinden okunan radyasyon dozu arasında %4 farklılık olduğu bulunmuştur.Master Thesis Bir üniversite hastanesinde hemşirelik uygulamalarında bireysel ve mesleki otonomi kullanımı(2015) Avşar, Demet; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthBu çalışma hemşirelik uygulamalarında bireysel ve mesleki otonomiyi kullanma konusundaki görüşlerinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır. Çalışma 03 Şubat 2014-20 Mayıs 2014 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde çalışan 1018 hemşire oluşturmuş, çalışmayı kabul eden 531 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri sosyo-demografik veri formu ve Shutzenhofer (1992) tarafından geliştirilmiş, ülkemiz için geçerliliği ve güvenilirliği Saraçoğlu (2010) tarafından yapılan 'hemşirelik aktivite ölçeği' ile elde edilmiştir. Araştırma verileri değerlendirilirken; kolmogorov smirnov test, tek yönlü varyans analizi, standart sapma, frekans, ki-kare, t-testi kullanılmıştır. Araştırmaya katılan hemşirelerin %37,3'sının 20-29 ve 30-39 yaş aralığında olduğu, % 85,3' ün HYO ve hemşirelik fakültesi mezunu olduğu, % 63,6'sının dahili bilim dallarında çalıştığı, saptanmıştır. Hemşirelerin sağlık bakım sistemi içinde rollerini mesleki amaçlar doğrultusunda yerine getirebilme sorusuna %55,0'i 'kısmen' yanıtını verdikleri, sağlık bakım sistem içinde rollerini yerine getirememe nedeni olarak araştırmaya katılan hemşirelerin % 20,5 'iş yükü fazlalığı' olarak belirtmiştir. Doğrudan hemşirelik kararlarıyla uygulanan hasta bakım işlevlerinin dağılımına bakıldığında hemşirelerin %48,4'ü hastanın öz bakımını desteklediklerini belirtmiştir. Hemşirelik aktivite ölçeği (HAÖ) puan ortalaması 158,00±25,848 olarak bulunmuş ve otonomi düzeyleri orta seviye (121-180 puan arası) olarak saptanmıştır. Hemşirelerin yaş gruplarına göre, çalışma yıllarına göre, cinsiyetine göre ve günlük bakılan hasta sayısına göre HAÖ puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Ancak hemşirelerin mezuniyet durumuna göre ve çalıştıkları kliniklere göre HAÖ puan ortalaması arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmuştur. Araştırmanın sonucunda araştırmaya katılan hemşirelerin Hemşirelik Aktivite Ölçeği puanın, 158,00±25,848 olup, otonomi düzeylerinin orta düzeyde (121-180 puan arası) olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Hemşirelik, Hemşirelikte yönetim, Mesleki otonomi, Üniversite hastanesiConference Object Citation - WoS: 0Citation - Scopus: 0Determination of Environmental Noise Contamination(Polish Acad Sciences inst Physics, 2020) Gunay, O.; Yarar, O.; Sarihan, M.; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental Health; Radyoterapi / RadiotherapyNoise pollution - one of the major environmental problems, affects people both physiologically and psychologically. Noise measurements must be carried out regularly to overcome the noise problem. The study in this paper was conducted to determine the noise level in different parts of an education and research hospital in Istanbul. Noise levels were measured at the main entrance, pediatric department, emergency room entrance, audiology clinic, nuclear medicine cardiology clinic, eye clinic, and emergency service corridor of the hospital. Measurements were taken on Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, and Friday, every hour from 08:00 in the morning to 17:00 in the afternoon. As a result, average noise levels were found between 52 dB and 57 dB in different parts of the hospital. The results were compared with similar studies and recommendation in WHO guidelines.Conference Object Citation - WoS: 5Citation - Scopus: 7Determination of radiation dose from patients undergoing Tc-99m Sestamibi nuclear cardiac imaging(Springer, 2019) Gunay, O.; Sarihan, M.; Yarar, O.; Abuqbeitah, M.; Demir, M.; Sonmezoglu, K.; Gundogdu, O.; Radyoterapi / Radiotherapy; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthTo date, myocardial perfusion (MP) has been utilized to assess the adequacy of blood flow to the myocardium in order to determine the ischemic heart diseases. With the advent of SPECT/CT, MP became the most common investigation in the field of nuclear cardiology with more accuracy and details. Thallium-201 and Technetium-99m (Tc-99m) have been early used in cardiac nuclear imaging. Half-life of Tc-99m is 6 h, and its energy is 140 keV, while the half-life of Tl-201 is as longer as 73 h, its X-ray energies range between 69 and 81 kV in addition to gamma rays of 135 keV and 167 keV. The purpose of the present study was to explore the radiation dose rates emitted from the patients following Tc-99m sestamibi injection. To achieve that, the radiation emanated to the environment was measured at different distances from patients and various time intervals for 20 patients using GM counter. The mean radioactivity administered to the patients was 391.1 MBq (10.6 mCi), with a range between 276.8 MBq to maximum of 515.4 MBq. Radiation dose rate was found 9.07 mu Sv h(-1) at 1 m distance from the patient's chest level after 7.6 min, then decayed to 7.93 mu Sv h(-1) after 36.5 min, and 7.83 mu Sv h(-1) later to 66.4 min. It was concluded that 1 m distance from the patients sounds sensibly adequate to maintain the occupational dose within the safe limit following Tc-99m sestamibi injection, while verification of public dose rate <= 1 mu Sv h(-1) at 1 m distance from the patient prolongs to 14 h following Tc-99m injection.Master Thesis Diş hekimi ve ağız diş sağlığı merkezleri tercihinde ağızdan ağıza pazarlamanın incelenmesi(2019) Derse, Bülent; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthSağlık hizmetlerinde önemli bir yere sahip olan Ağız ve diş sağlığı hizmeti satın alma kararlarında ağızdan ağıza pazarlamanın etkisinin araştırıldığı bu araştırmada, sağlık hizmetleri ve ağızdan ağıza pazarlama kavramları açıklanmıştır. Ağızdan ağıza pazarlamanın Ağız ve Diş Sağlığı hizmeti seçimindeki etkisine ilişkin faktörleri belirlemek amacıyla hizmet alan kişiler üzerinde araştırma yapılmıştır. Çalışmada sağlık hizmeti alan kişilerin tavsiye alma ve tavsiye verme alışkanlıkları incelenmiştir. Tavsiyesine güvenilen kişilerin hangi özelliklere sahip olduğu tespit edilmiş, hizmetten memnun kalma veya kalmama durumunda kişilerin davranışları incelenmiş ve tüm bu incelemelerin sosyo-demografik özellikler arasındaki ilişkiler test edilmiştir. Çalışmada, model olarak tanımlayıcı (betimsel) araştırma modeli kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında tanımlayıcı araştırma modellerinde sıklıkla tercih edilen anket yöntemi kullanılmıştır. Çalışma, İstanbul'da bulunan İstanbul Okan Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde hizmet almış kişilere, tesadüfi yöntemle ulaşılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmamızın sonuçları değerlendirildiğinde, ağızdan ağıza pazarlamanın sağlık kurumları için önemli bir yöntem olduğu görülmüştür. Çalışmamızda da görüldüğü gibi tüketiciler aldıkları hizmet sonrasında sessiz kalmamış, hizmet aldıkları kuruma veya çevresine düşüncelerini bildirmişlerdir. Ağızdan ağıza pazarlama yönteminin, tüketicilerin hizmeti tercih etme sürecinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Ağızdan Ağıza Pazarlama, Sağlıkta Ağızdan Ağıza Pazarlama, Sağlık Hizmetleri Pazarlaması, Sağlık Hizmeti Tercihi, Sağlık YönetimiConference Object Citation - Scopus: 0Effect of environmental policies on costs and profitabilityof company in purchasing decisions of healthcare institutions(2009) Tükel,A.; Yarar,O.; Ozyaral,O.; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthThe theory of corporate social responsibility promotes, without regarding sector differences, all corporations not to consider only economic and financial issue, but also stakeholders as well as social and environmental burdens born to community where the company operates. The Neo-classic model of corporate social responsibility recommends companies to obey moral minimum while seeking maximum profits and within this context, the model advises particularly to integrate corporate social responsibility into purchasing strategies1. Healthcare institutions, which are required to be a role model, should have a duty which encompasses creating profit in one side and behaving more carefully in terms of social and environmental responsibility and those institutions should follow particular implementations to balance financial performance with social responsibility. Superior model of sustainable development emphasizes the necessity that businesses should have rational behavior and ethical responsibility for use of resources in acceptable rates and compensating resultant losses. A company is strictly subject to the duty that it has to ensure company operations are ecologically sustainable. Primary requisite of this implementation is that healthcare institutions should be subjected to legal, financial and reputation risks due to their anti-environmental acts. When many financial factor related to corporatre social responsibility are summed, they have qualifications to ensure rational decision makers voluntarily accept said factor set. Environmentally preferable purchasing is a product/service purchasing activity whereby environmental impacts are considered and found to cause less damage on environment and human health when compared with competitor products/services. It also includes a gradual and continuous process where a hospital continually reviews and expands scope of efforts for selecting environmentally substantial, healthy and safe products. Environmentally preferable purchasing provides significant cost savings in economical aspects for healthcare institutions such as reducing overheads, avoiding waste and decreasing responsibility and professional health costs and thus, it creates positive effect on profitability. In this study, economic benefits provided due to integration of social values into purchasing activities by healthcare institutions, which should be a model in terms of social responsibility and environmental conscience, are investigated and modest recommendations on this issue are developed. © 2009 All Rights Reserved by the International Multidisciplinary Scientific GeoConference SGEM Printed in Sofia, Bulgaria.Book Part Citation - Scopus: 1The effects of COVID-19 on health tourism and tourist health(IGI Global, 2021) Bulun,M.A.; Yarar,O.; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthThe high epidemic rate of COVID-19, its impact on the shrinkage in the world economy, and changes in the daily routines of people show that it is not only a problem that concerns public health, but also a major concern which coerces people (and countries) all over the world to rethink in the name of sustainability of contemporary lifestyles and to work on systemic changes. Undoubtedly, health tourism is one of these subjects. In this chapter, the authors present an overview of COVID-19's effects on health tourism and tourist health. © 2021, IGI Global.Doctoral Thesis Entegre rapor bağlamında sürdürülebilirliğin ve dışsallığın değerlemesi: Hastaneler için model önerisi(2020) Bali, Kamil Cengiz; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthKurumların sürdürülebilirliğini, finansal performanslarıyla birlikte çevresel, sosyal ve yönetimsel risk ve belirsizliklerin de doğrudan etkilediğinin ortaya konmasıyla beraber günümüz şirketleri, sürdürülebilirliğin sağlanması konusunda finansal performans odaklı yaklaşımdan, sürdürülebilir değer yaratma yaklaşımına geçmeye başlamışlardır. 'Entegre Raporlama (ER)', bu düşünceyi hayata geçiren yaklaşımın adı olmuştur. Entegre raporlarda, finansal ve sürdürülebilirlik raporları tek bir rapor altında, birbiriyle bağlantılı olarak birleştirilmiştir. Sadece kar-zarar göstermekten öteye geçilip şirketin finansal olmayan değerleri ve gelecek için yaratacağı değer, kurum içi ve dışı paydaşlarla paylaşılmıştır. ER ile; doğal sermaye, insan sermayesi, ilişkisel ve sosyal sermaye, fikri, üretilmiş ve finansal sermaye için kısa, orta ve uzun vadeli değerlemelerin (valuation) yapılması ve birbirleriyle ilişkilerinin açıklanması amaçlanmaktadır. Bu sayede, şirketler hem kendi sürdürülebilirliklerine hem de toplumun sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmuş olacaklardır. Şirketler için yeni sayılabilecek bu süreçte, şirketlerin entegre rapor hazırlamada desteklenmesi, entegre raporda yapılması gerekenlerle ilgili somut ve pratik yönergelerin sunulması gerekmektedir. Bu çalışmada, ER'nin en temel noktalarından biri olan, şirketlerin finansal olmayan sermaye ögelerinin neler olduğunun ortaya konması ve bu ögelerin anahtar performans göstergelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Her şirketin, bulundukları ortam ve dinamikleri itibarıyla ER ile ilgili kendi senaryosunu yazması gerektiği için araştırmada incelenmek üzere belirli bir sektörü, işletme grubunu seçme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu araştırmada, sürdürülebilir kalkınmaya önemli katkılarından dolayı ve ER açısından bakir bir alan olan hastaneler seçilmiştir. Araştırmada, entegre rapor hazırlayacak hastanelerin kullanabileceği şekilde, sürdürülebilirlik/dışsallık ögelerinin envanteri çıkarılmış, değerleme yapılması amacıyla nicel ve nitel özelliklerine göre anahtar performans göstergeleri ortaya konmuştur. Sağlık ekonomisi, sağlık yönetimi alanında uzmanlaşmış akademisyenlerle ve hastane yöneticileriyle yüz yüze derinlemesine görüşmeler yapılmış, entegre rapor kılavuzları ve örnekleri incelenmiş, çeşitli uzman kuruluşlar tarafından yayımlanmış sürdürülebilirlik muhasebe standartları araştırılıp, devlet ve özel kurumların yayımladığı kılavuz ilkeler, standartlar, hesaplama cetvelleri taranmıştır. Anahtar Kelimeler: Entegre Düşünce, Entegre Raporlama, Sürdürülebilirlik, Dışsallık, Değerleme, Hastane.Master Thesis Fiyatlandırma politikalarının hastane seçimine etkisi: Özel hastane örneği(2022) Aydın, Beyza; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthHastane seçimi çalışmaları incelenirken; hastane personeli, hastane temel faaliyetleri, hastane fiziksel koşulları, hasta geliri ve eğitim düzeyi gibi faktörlerin hastaların hastane tercihini etkilediği görülmektedir. Hastaneler avantajlarını artırmak için hasta güvenini artıran, alanında uzman hekimlere sahip olmalarını sağlayan, fiziki durumlarını iyileştirmeye yönelik projelere yer veren, bordro süreçlerinde çalışan politikalar belirlemektedir. Sağlık hizmetlerinde fiyatlandırma politikalarının hastane seçimine etkisini belirlemeyi amaçlayan bu araştırma nicel verilere dayalı tanımlayıcı araştırma ve ilişkisel tarama modelinde bir araştırmadır. Uygulanan anket neticesinde hastane logolarının, temizliğinin, doktor tanınmışlığının ve diğer faktörlerin hastane seçimini olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir.Master Thesis Hastaların klinik bakım kalitesine hastane enfeksiyonlarının etkisi(2016) Akkan, Gülden; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthHastane enfeksiyonları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hasta güvenliğini tehdit eden, maliyetleri yükselten ve klinik bakım kalitesini olumsuz etkileyen önemli parametrelerden biridir. Araştırmanın ana hedefi hastane enfeksiyonlarının hastaların klinik bakım kalitesine etkisini ortaya koymak ve hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde farkındalığı artırmaktır. Bu araştırmanın ana ekseni, çıkış noktası hasta güvenliğidir, yani klinik bakım kalitesinin yükseltilmesidir. Yapılan bu çalışmada hastane enfeksiyonlarının klinik bakım kalitesine etkileri araştırılmıştır. Araştırmada bası yaraları, yatış süreleri, bakım maliyetleri, mortalite oranları baz alınarak hastane enfeksiyon tanısı konulmuş ve konulmamış hastalar arası karşılaştırmalar yapılmıştır. Geçerlilik ve güvenirlilik yöntemleri ile karşılaştırmalar anlamlandırılmıştır. Hastane enfeksiyon tanısı konulan hasta grubunda elde ettiğimiz sonuçlar tanı konulmayan gruba göre anlamlı derecede olumsuz sonuçlara işaret etmiştir. Diğer bir deyişle hastane enfeksiyon tanısı konulan hasta grubunda yatış süreleri uzamakta, klinik bakım maliyetleri yükselmekte, bası yarası gelişimi ve mortalite oranları artmaktadır. Araştırmada elde ettiğimiz sonuçları klinik bakımın hedefleri olan belirli parametrelerle karşılaştırdığımızda denilebilir ki hastane enfeksiyonları klinik bakım kalitesini azaltmaktadır. Önleyici bir sistem kurmak hastane enfeksiyonlarıyla mücadele eden kurum, kuruluş ve sistemin diğer paydaşlarının esas yaklaşımı olmalıdır. Anahtar Kelimeler: Hastane enfeksiyonları, Klinik bakım kalitesi, Enfeksiyon maliyetleriDoctoral Thesis Hastane yönetim sistemlerinde iş zekası uygulamalarının performansa etkisinin ölçülmesi: Bir zincir hastane uygulaması(2019) Işık, Mustafa; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthHastaneler, içerisinde birçok uzmanlık alanını barındıran karmaşık yapıda organizasyonlardır. Hastanelerde bu karmaşık organizasyon yapısı içerisindeki iş süreçleri Hastane Bilgi Yönetim Sistemi (HBYS) olarak adlandırılan otomasyon yazılımları ile yürütmektedirler. İçerisinde birden çok yazılım ve veritabanı bulundurabilen, çok modüllü ve bütünleşik bir yapıda çalışan bu sistemlerde, karar destek amaçlı doğru veriye, zamanında ulaşabilmek önemli bir problem teşkil etmektedir. Bu problemlerin aşılmasında iş zekası çözümleri önemli rol oynamaktadır. İş zekası çözümleri, kullanıldıkları her sektörde olduğu gibi sağlık sektöründe de önemini gün geçtikçe artırmaktadır. Bu çalışma hastane yönetim sistemlerinde iş zekası uygulamalarının performansa etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırma, Türkiye de en fazla hastane sayısına sahip ERP (Enterprise Resource Planning ) sistemiyle bağlantılı olarak iş zekası kullanan bir zincir hastane grubunda iş zekası uygulamalarının performansa etkisini ölçmek amacıyla yapılan bir araştırmadır. Anket çalışması 383 kişi üzerinde uygulanmıştır. Bu kapsamda BI (Business İntelligence) mimarisinin tüm bileşenleri ile incelenerek işletmelere sağladığı faydalar konusunda bilgiler verilmiştir. Örnek olarak geliştirilen uygulamada, hastanelerde üst yönetimin ihtiyaç duyacağı bilgilere uygun yapıda bir veri ambarı modellemesinin yapılması, analizlerin hazırlanması, sunum katmanının oluşturulması ve hazırlanan analiz ve raporların kumanda tablosu üzerinde sunumunun yapılması işlemleri gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın sonucunda, kurumsal iş zekası uygulamalarının performans indikatörlerine pozitif ve anlamlı etkisi olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda işletmeler operasyonel faaliyetlerini kurumsal iş zekası üzerinden gerçekleştirdiği zaman performans değerleme sürecinde daha az zaman kaybı, yüksek güvenirlilik, kaliteli ve doğru değerleme avantajları sağladığı sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: İş Zekası, Büyük Veri, Kurumsal Performans Yönetimi, Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri, Veri AnaliziMaster Thesis Hastanede çalışan idari personelin genel ve örgütsel sinizm düzeylerinin belirlenmesi(2015) Kanar, Deniz; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthAraştırma, üniversite hastanesinde çalışan idari personelin genel (kişilik) sinizmi ve örgütsel sinizm düzeylerinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı nitelikte gerçekleştirilmiştir.Araştırma evreni Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde çalışan idari personelden oluşmaktadır (N=384). Veriler, araştırmaya katılan idari çalışanların demografik özellikleri, genel (kişilik) sinizmi ölçeği ve örgütsel sinizm ölçeğine ait maddeleri içeren üç bölümden oluşan anket formu ile değerlendirilmiştir. Araştırmada demografik değişkenlerden 'Eğitim Durumu (Lisans-Yüksek Lisans- Doktora)', 'Mesleğini İstemeyerek Seçme', 'İş Memnuniyeti Olmayan- Kısmen Olan' ve 'Nöbet Usulü veya Sadece Gece Çalışanlar' kısımlarında anlamlı farklılıklar görülmüştür. Ölçekler arasındaki ilişki incelendiğinde ise genel (kişilik) sinizm ölçeği ile örgütsel sinizm ölçeği ve alt boyutlarından 'bilişsel' ve 'davranışsal' olanlarda pozitif korelasyon tespit edilmiştir.Sonuç olarak demografik değişkenlerden bazılarının örgütsel sinizmi ve alt boyutlarını etkilediği görülmüştür. Genel sinizm düzeyi skoru bilişsel boyut, davranışsal boyut ve örgütsel sinizm arasında da pozitif yönde ilişki bulunmuştur.Master Thesis Hastanelerde gürültü yönetimi: Yenidoğan yoğun bakım örneği(2014) Temizsoy, Ebru; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthBu çalışma hastanenin 4 farklı hizmet birimi ve Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde gürültü düzeylerinin belirlenmesi, iyileştirme faaliyetlerinin gürültüyü azaltmada etkisinin değerlendirilmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma, prospektif, tanımlayıcı ve deneysel olarak gerçekleştirilmiştir. Gürültünün azaltılmasında bir YYBÜ'de uygulanan iyileştirme faaliyetlerinin öncesi ve sonrası değerlendirilmiştir. YYBÜ'de gürültü iyileştirme öncesi 5 gün ve sonrası 5 gün 24 saat boyunca ölçülmüştür. Bruel & Kjaer Sound Level Metre Type 2260 cihazı YYBÜ gürültüsü ölçümlerinde kullanılmıştır. Gürültü düzeyleri saniyelik olarak ölçülüp 10 dakikalık kayıtlar alınmıştır. Veriler SPSS 16 programı ile Student t ve Kolmogorov Smirnov testleri ile değerlendirilmiştir. Hastanenin genel gürültü düzeyleri ulusal ve uluslararası standartlara göre yüksek bulunmuştur. YYBÜ'de iyileştirme faaliyetleri öncesi gürültü seviyesi; I. Düzey için 67 dB, II. Düzey için 66 dB ve III. Düzey için 69 dB ölçülmüştür. İyileştirme faaliyetleri sonrası gürültü seviyesi ise; I. Düzey için 58 dB, II. Düzey için 62 dB ve III. Düzey için 63 dB ölçülmüştür. YYBÜ'de iyileştirme faaliyetleri ile gürültü düzeyi azaltılmıştır ancak ulusal ve uluslararası standart değerlere erişilememiştir.Doctoral Thesis Hastanelerin kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer tehdit ve tehlikelere karşı farkındalık ve hazırlık düzeylerine yönelik ölçek geliştirme çalışması(2022) Ergin, Sadi; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthKriz, salgın, savaş vb. olağanüstü durumlarda hastanelerin günlük rutin hizmetleri yanında yeni görev ve iş yükleriyle karşılaşmaları kaçınılmazdır. Çalışmamızda, muhtemel bir KBRN tehdit ve tehlikesinde, ülke genelinde Sağlık Bakanlığı tarafından referans hastane olarak yetkilendirilen hastanelerin aniden oluşacak olağanüstü durumlar hakkında farkındalıklarını ve hazır oluşlarını değerlendirmeye katkı sunabilme amacıyla; 'Hastanelerin Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer Tehdit ve Tehlikelere Karşı Farkındalık ve Hazırlık Düzeyleri Ölçeği' (KBRN-FHD) geliştirilmiştir. Elde edilen ölçeğin, KBRN referans hastaneleri başta olmak üzere tüm hastane ve sağlık kurumlarına, kurum içi değerlendirmede fayda ve KBRN hazırlığında motivasyon sağlayacağı öngörülmektedir. Metodolojik tipteki bu çalışmada araştırma evrenini 81 ilde KBRN referans hastanelerinde görev yapan toplam 280 başhekim oluşturmuştur. Çalışmada evrenin tamamına ulaşmak hedeflenmiştir. Veri toplama işlemi 2021 yılı Şubat-Mart aylarında gerçekleştirilmiş olup, toplam 280 adet anket ön görüşme ve yazışma sonrası e-posta yoluyla dağıtılmış ve 267 adet geri dönüş alınmıştır (%95,4). KBRN-FHD ölçeğinin içerik geçerliliği bir grup uzman tarafından değerlendirilmiştir. İç tutarlılığı Cronbach Alpha, faktör yapısı ve ayırt edici geçerliliği açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleriyle, test-tekrar test güvenilirliği Intraclass Correlation Coefficient (ICC) kullanılarak ölçülmüştür. Maddelerin ayırt edicilik düzeyleri düzeltilmiş madde toplam korelasyonuyla, alt boyutlar arasındaki ilişki ise Pearson korelasyon katsayısı ile hesaplanmıştır. Ölçeğin Kaiser-Meyer-Olkin örneklem uygunluk katsayısı 0,944 ve Bartlett's Sphericity Testi χ2=6986,073 (df=376) (p<0,001) olarak saptanmıştır. İlk 28 maddelik araç, toplam varyansın %32.29'unu açıklayan 4 faktör içinde 24 maddeye indirgenmiştir. Scree Plot öz değeri 1.0 ve daha üzeri olan bu 4 faktör; 'donanım', 'işbirliği', 'bilinç' ve 'farkındalık'tır. Ölçeğin Cronbach Alpha değeri 0.96, ICC değeri 0,85 ile mükemmeldi. Doğrulayıcı faktör analizi için uyum iyiliği indeksleri RMSEA=0.079, CFI=0.980, SRMR=0,068 ve GFI=0,753 idi. Düzeltilmiş madde toplam korelasyon değerleri 0,420 ile 0,836 arasında olup, madde ile toplam ya da madde ile faktör arasındaki korelasyon miktarın 0,30 ve daha yüksek olması nedeniyle maddelerin iyi derecede ayırt edici olduğunu göstermiştir. Alt boyutların tüm ikili kombinasyonları için pozitif yönde orta ve yüksek düzeyde bir ilişki olduğu belirlenmiştir (p<0,01). Bu çalışmada geliştirilen KBRN-FHD ölçeğiyle, muhtemel bir KBRN tehdit ve tehlikesinde alınan tedbirlerle ilgili bir durum tespiti yapılmış olacak ve buradan hareketle sağlık kurumlarınca mevcut tedbirlerin gözden geçirilmesi sağlanmış olacaktır. Ölçeğin diğer afet hazırlık çalışmalarına uyarlanarak kurumlara yönelik merkezi bir standardizasyona zemin teşkil etmesi, çalışmamızı daha değerli kılacaktır. Anahtar Kelimeler: Hastane, KBRN hazırlık, KBRN farkındalık, ölçek geliştirme, sağlık yönetimiMaster Thesis Hemşirelerin performans değerlendirme sistemi hakkındaki farkındalıklarının belirlenmesi(2014) Kocabey, Meryem Yaşar; Yarar, Onur; Ağız ve Diş Sağlığı / Mouth and Dental HealthHemşirelikte performans değerlendirme, tüm süreçlerin görünürlüğünü sağlayarak geliştirilmesi gereken alanların belirlenmesini, hemşirelerin işgücü verimliliğinin ve dolayısı ile hizmet kalitesinin arttırılmasını sağlar. Bu çalışmada, hemşireleri performans değerlendirme sistemi hakkındaki farkındalıklarını belirlemek amaçlanmıştır. Bu çalışmada, Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin sağlık bakım hizmetlerinde çalışan toplam 222 hemşirenin katılımı ile 01.01.2014–01.07.2014 tarihleri arasında tanımlayıcı türde gerçekleştirilmiştir. Veri aracı olarak, araştırmacılar tarafından literatür taraması sonrasında geliştirilen Hemşire Bilgi Formu ve Hemşire Performans Ölçümünün Etkinliğini Belirleme Formu kullanılmıştır. Araştırma kapsamında bulunan hastanenin yönetiminden onay izinleri alındıktan daha sonra etik kurul kararı alınmıştır. Sonuçların istatistiksel değerlendirilmesinde SPSS bilgisayar programı dahilinde yüzdelik hesaplama, t test ve varyans analizi testleri kullanılmıştır. Katılımcıların yaş ortalaması 20-30 yaş grubunun ilk sırada yer aldığı ve yaşların ortalamasının 28.38±6.21 olduğu, eğitim durumları içerisinde lisans mezunlarının ilk sırada %50.0 oranında yer aldığı ve hastanede görev yapma süresi beş yıl olanların (%55,9) sayılarının daha fazla olduğu saptanmıştır. Katılımcıların performans değerlendirme sistemini; hemşirelerin iş sunum basamaklarındaki verimlilik ve etkinliğinin ölçeklerle değerlendirmesi olarak tanımladıkları, performans değerlendirme sisteminin işgücü verimlilik üzerine %83.3 oranında etkili olduğunu düşündükleri, değerlendirme sonuçlarının % 79,3 oranıyla bildirimlerinin yapılmasını istedikleri, değerlendirme sistemi dahilinde ödül ve ceza sisteminin kullanılmasını istedikleri (%71,6), değerlendirme sistemlerine yönelik bilgilerinin yetersiz olduğu, değerlendirmeyi daha çok servis sorumlu hemşiresinin (%41,3) yapmasını istedikleri ve performans değerlendirme sistemini gerekli gördükleri saptanmıştır. Katılımcılarım bireysel ve mesleki özellikleri ile performans değerlendirme sürecinin etkinliğine yönelik verdikleri puanlar arasındaki ilişki değerlendirildiğinde kadro durumu ve çalışılan bölüm arasında anlamlı bir fark olduğu belirlenmiştir. Çalışma kapsamında hemşirelerin performans değerlendirme sürecine yönelik bilgilerinin istendik düzeyde olmasa da farkındalıklarının olduğu, performans değerlendirme sisteminin etkinliğine inandıkları, sistemin ekip anlayışı içerisinde aktifleştirilmesini istedikleri, kurumlarındaki bu eksikliğin giderilmesi gerektiğine inandıkları belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Hemşirelik, Performans değerlendirme, Verimlilik, Kalite
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »