TR Dizin İndeksli Yayınlar / TR Dizin Indexed Publications Collection

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14517/20

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 20 of 1060
  • Article
    Effects of Whitening Mouthrinses on the Color Recovery of One-Shade and Multi-Shade Stained Composite Resins
    (2025) Yurdagüven, Gülşah Yenier
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, ağartma etkili ağız gargaralarının renklendirilmiş tek-renk (Charisma Topaz One [CTO]) ve çoklu-renk sistemli (Estelite Sigma Quick [ESQ]) kompozit rezinlerin renk geri kazanımı üzerine etkilerini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: 60 adet disk şeklinde (8 mm çap x 2 mm kalınlık) örnekler hazırlandı (her bir kompozit reçine için n=30). Örnekler, cilalandıktan (Sof-Lex) sonra 24 saat 37°C'de saklandı. Sonrasında 37°C'de 168 saat kahve solüsyonunda renklendirildi ve ardından ağız gargaralarına göre rastgele üç alt gruba ayrıldı (n=10): LAW: Listerine Advanced White; CPWC: Colgate Plax White+Charcoal Capitano Whitening; LTC: Listerine Total Care. Renk ölçümleri başlangıçta (T0), kahvede reklendirme sonrası (T1) ve 37°C’de 12 saat ağız gargarasında bekletildikten sonra (T2) spektrofotometre cihazı (VITA Easy shade) ile gerçekleştirildi. Analizler için CIELab parametreleri kullanıldı. Renk değişimlerini belirlemek için ΔE ve ΔL, Δa, Δb hesaplandı. Veriler two-way ANOVA, post hoc Tukey, Student t testleri ile analiz edildi (p<0,05). Bulgular: Kahve ile renklendirme sonrası tüm örneklerde klinik olarak kabul edilemez (ΔE>3,3) renk değişiklikleri saptanmış olup CTO kompozit rezinin ΔE değeri (12,16±1,37) ESQ’ den (7,48±0,95) anlamlı düzeyde yüksektir (p=0,001). Renklendirme sonrasında ağız gargaraları, L’de belirgin bir artışa, a ve b parametrelerinde azalmaya neden olmuştur. LAW ve CPWC, ESQ kompozit rezinin ΔL (p=0,001), Δb(p=0,031) ve ΔE (p=0,002) değerlerinde anlamlı farklılığa neden olurken CTO kompozit rezinin Δb (p=0,037) değerinde anlamlı farklılık göstermiştir. Sonuç: Ağartma etkili ağız gargaraları, kompozit rezinlerin kahve renklenmelerini azaltsa da başlangıç renk değerlerine ulaştıramamaktadır. Çoklu-renk kompozitlerin rengini geri kazandırmada tek-renk kompozitlere göre daha iyi bir beyazlatma sağlamaktadır
  • Article
    A Rare Case of Bilateral Preiser’s Disease Originating from the Distal Pole of the Scaphoid
    (2025) Isgandarli, Shikhali; Çabukoglu, Cengiz; Şensoy, Berk Özer
    The scaphoid bone – os naviculare manus – is an important bone in that it is located within the proximal row of carpal bones and articulates with both the radius and other carpal bones. Preiser’s disease is a rare entity and is commonly asSociated with avascular necrosis of the scaphoid without fracture or trauma. This case study describes a 55-year-old female patient who visited our outpatient clinic complaining of five months' worth of pain and swelling on both of her wrists. The patient had no history of trauma or prolonged steroid use. The patient had pain around the thenar region and anatomical snuff box on both wrists. On a 2-directional wrist radiograph, the distal part of the scaphoid bone showed signs of subchondral sclerosis. Magnetic Resonance Imaging (MRI) was performed to verify the diagnosis. MRI of the patient's wrist revealed bone edema at the distal pole of the scaphoid which was asSociated with Preiser’s disease. In this case study, we present a patient who had bilateral Preiser's illness that began at the distal pole.
  • Article
    Effect of Silver Diamine Fluoride and Diode Laser as Desensitizer on The Microleakage and Discoloration at Class V Restorations
    (2025) Kaynar, Zeynep Buket; Ulukapı, Haşmet; Doğruer, Işıl
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, hassasiyet giderici amaçlı kullanılan gümüş diamin florür ve diyot lazer uygulamalarının sınıf V kavitelerin restorasyonlarında, mikrosızıntıya ve renk değişimine olan etkilerini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada yirmi adet insan molar dişi kullanıldı. Her bir dişin bukkal ve lingual yüzeylerinde standart Sınıf V kaviteler (4x3x3mm) hazırlandı. Dişler tedavi yöntemlerine göre rastgele 4 gruba (n=10) ayrıldı. Grup 1(gümüş diamin florür), Grup 2 (940 nm diyot lazer), Grup 3 (gümüş diamin florür + 940 nm diyot lazer), Grup 4’teki örneklere hiçbir tedavi protokolü uygulanmadı. Tüm kaviteler, nano-hibrid kompozit rezin ile restore edildi. Restorasyonlar diskler ile cilalandı. Örneklerin renk ölçümü spektrometre cihazı ile 1, 7, 14, ve 28. günlerde yapıldı. Renk değişimi, CIEDE 2000 formülüyle hesaplandı. Örnekler %0.2 Rhodamine B boyası ile boyandı ve bukko-lingual yönde kesildi. Boya penetrasyonu bir stereomikroskop altında skorlandı. Veriler Shapiro-Wilks ve Tukey HSD testi kullanılarak %5 anlamlılık düzeyinde istatistiksel olarak analiz edildi. Bulgular: Renk değişimi açısından değerlendirildiğinde, Grup 1 ve Grup 3 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu. Grup 2’de, 1-7. gün ile 1-14. Gün, 1-7. gün ile 1-28. Gün zaman aralıklarında, renk değişimi farkı istatistiksel olarak anlamlı bulundu. En yüksek mikrosızıntı skorları, lazer kullanılan gruplarda elde edilmiştir. Sonuç: Potasyum içeren solüsyonun kullanılmasına rağmen gümüş diamine florür uygulanan gruplarda renk değişimi eşik değerin üzerinde görüldü. Ayrıca, lazer kullanılan gruplarda da kabul edilemez renk değişimleri gözlendi.
  • Article
    Paylı Mülkiyette Pay Oranı (Hisse) Hatasının Tapu Kanunu Ek Madde 3 Uyarınca Tapu Müdürlüğünce Re’sen Düzeltilmesi Uygulaması Üzerine Düşünceler
    (2025) Türker, Güray
    Türk Medeni Kanunu tapu sicili sistemini benimsemektedir. Bu sistemde, taşınmazlar üzerindeki aynî hakları üçüncü kişilere belirtme görevini resmi memurlar tarafından tutulan tapu sicilindeki tesciller yerine getirmektedir. Bu görev kapsamında tapu siciline taşınmazların hukukî durumunu etkileyen bazı hukukî ve fiilî ilişkiler de yazılır. Böylece tapu sicili, temel amacı çerçevesinde taşınmazlarda aleniyet ilkesini gerçekleştirmeye aracılık ederek taşınmaz üzerindeki hakları üçüncü kişilere gösterir. Tapu sicilinin aleniyeti ilkesi, tapu siciline güven ilkesi ve tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğu ilkesiyle yakından ilişkilidir. 10.07.2019 tarihinde yürürlüğe giren “tapu kaydındaki hisse hatalarının düzeltilmesi” başlıklı Tapu Kanunu Ek Madde 3 hükmü ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı’nın 23.07.2019 tarihli 2019/7 (1801) sayılı genelgesi bu üç ilkeyi doğrudan ilgilendiren düzenlemeler barındırmaktadır. Zira Tapu Kanunu Ek Madde 3, tapu müdürlüklerine tapu veya kat mülkiyeti kütüğündeki hisse (pay oranı) hatasını pay sahibinin rızası olmaksızın re’sen düzeltme yetkisi vermektedir. Bu hükümler, hukuk düzeninin kendi içinde uyumlu bir yeknesaklıkla bütünlük oluşturması prensibini aşan düzenlemelerin bir başka örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada, Tapu Kanunu Ek m.3, tapu siciline hâkim olan ilkelerden aleniyet, tapu siciline güven ve tapu sicilinin tutulmasından devletin sorumluluğu ilkeleri çerçevesinde ele alınacak ve bu hükmün tapu memurunun düzeltme yetkisini düzenleyen TMK m.1027 hükmü karşısındaki durumu da ayrıca irdelenecektir.
  • Article
    İflasta İşletmenin Devamı veya Kapatılmasına İlişkin Karara Esas Kriterler
    (2025) Topak, Süleyman
    İflas kararı alındığında, müflisin işletmesi genellikle kapatılır ve malları satılarak tasfiye edilir. Bu uygulama, iflasın esas amacının, işletmenin mal varlığının nakde çevrilerek borçların ödenmesine yönelik yerleşik anlayışa dayanmaktadır. Ancak, alacaklıların satıştan elde edeceği tasfiye payına kıyasla daha fazla tatmin edilme ihtimali göz önünde bulundurulduğunda, işletmenin kapatılması yerine faaliyetlerinin devam ettirilmesi ve borçların ödeme yoluna gidilmesi olasılığı da ortaya çıkmaktadır. Fakat, iflasın yönetimiyle ilgili olarak, işletmenin hangi yöntemle sürdürüleceği ya da kapatılacağına dair İcra ve İflas Kanunu (İİK) veya diğer mevzuatlarda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu belirsizlik, işletmenin faaliyetlerine devam edilmesine karar verildiği takdirde iflas dairesi veya iflas idaresinin karşılaşabileceği olası sorumluluklardan kaçınma eğiliminde olmasına neden olmakta ve dolayısıyla söz konusu seçeneğin pratikte genellikle tercih edilmemesine yol açmaktadır. Oysa, müflise ait bir işletmenin faaliyetlerinin devamı mümkünse, bu seçeneğin göz ardı edilip yalnızca mal satışına dayalı tasfiye yoluna gidilmesi doğru bir yaklaşım olarak değerlendirilemez. Hem ülke ekonomisinin sürdürülebilirliği hem de alacaklıların daha fazla tatmin edilme olasılıkları açısından bu yaklaşım doğru değildir. Zira karşılaştırmalı hukuk sistemlerinde iflasın yeniden yapılandırma aracı olarak ele alınması gerektiği de vurgulanmaktadır. İşletmenin devamına veya kapatılmasına yönelik kararların verilmesinde doğru kriterlerin belirlenmesi, işletmenin yaşatılması durumunda tasfiyeden beklenen faydadan daha yüksek bir verim elde edilebileceğini göstermektedir. Bu bağlamda çalışma, Türkiye’deki iflas sürecinde işletmenin devam etme olasılığının daha fazla dikkate alınmasını teşvik etmek ve işletmenin devamı veya kapatılması doğrultusunda alınacak kararların doğru temellere dayandırılmasına katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
  • Article
    Bibliometric Analysis of Green Finance Research Using Science Mapping Technique
    (2025) Koç, Havva
    Küresel finansal sistemde yeşil finansın artan önemi, bu alandaki araştırmaların çoğalmasına yol açmıştır. Ancak, yeşil finans literatürünün kapsamlı bir bibliyometrik analizi henüz yeterince yapılmamıştır. Bu çalışma, yeşil finans araştırmalarının yapısını VOSviewer kullanarak incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmaya yön veren motivasyonlar arasında yeşil finans araştırmalarındaki ana temaların ve eğilimlerin belirlenmesi, bu alana katkıda bulunan önde gelen yazarların, kurumların ve ülkelerin profilinin çıkarılması ve yeşil finanstaki farklı araştırma kümeleri arasındaki ilişkilerin anlaşılması yer almaktadır. 2009’dan 2024’e kadar toplam 617 yayın incelenmiştir. Bibliyometrik analiz sonuçları, yeşil finans literatüründe belirli temaların ve trendlerin öne çıktığını göstermektedir. Ayrıca, en çok atıf alan yazarlar, etkili kurumlar ve coğrafi dağılımın incelenmesi, bu alandaki önemli paydaşların belirlenmesine yardımcı olmaktadır. Sonuçlar, \"Yeşil Finans\" alanında yapılan yayınların sınırlı sayıda olduğunu ve bu alanın yeni gelişmekte olduğunu göstermektedir. Ancak, çevresel sorunların artmasıyla bu alandaki akademik ilginin de artacağı öngörülmektedir. Bu çalışma, yeşil finans araştırmalarının derinlemesine anlaşılmasına ve gelecekteki araştırmalar için sağlam bir temel oluşturmaktadır.
  • Article
    Investigation of The Relationship Between Primary Headache Severity and Daily Food Preferences in Young Adults not yet Diagnosed with Migraine
    (2025) Vardaglı, Duygu; Kayar, Özlem
    Amaç: Migren kompleks nörolojik bir hastalıktır. Çalışmamızın amacı henüz migren tanısı almamış kuvvetli semptomları olan kişilere, migren proflaksisinde besin aracılı sürdürülebilir fayda sağlamaktır. Yöntemler: Çalışmaya henüz migren tanısı almayan kuvvetli semptomları olan, herhangibir metabolik psikiyatrik hastalığı ve engeli bulunmayan 18-45 yaş arası 197 kişi dahil edildi. Araştırmanın ilk aşamasında katılımcılara uluslararsı alanda kullanılan “Headache Disability Index“ ölçeği uygulandı. Önerilen referan besinler 4 hafta tüketildikten sonra “Headache Disability Index“ ölçeği tekrarlanarak, oluşan skor farkı veri olarak kabul edildi. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 26 istatistik programı kullanıldı ve p<0.05 anlamlı kabul edildi. Bulgular: Diyete referans besin olarak karaciğerin dahil edilmesi Headache Disability Index F19 (p<0,003) önermesinde anlamlı iyileşme, brokolinin dahil edilmesi ise E9 (p<0,039) F13 (p<0,025) önermelerinde istatistiksel olarak anlamlı iyileştirmeler sağlamıştır. Sonuç: Kuvvetli migren semptomları taşıyan kişilerde; brokoli ve karaciğer besinleri aracılığı ile, diyetlerine sadece günlük önerilen miktarlarda A, B12, K1 ve C vitaminlerinin sağlaması; emosyonel ve fonksiyonel engeliliklerde iyileşme sağlamıştır.
  • Article
    The Impact of Developing Technology on the Art of Nursing
    (2025) Çoban, Niran; Kalkavan, Emek Bakanoğlu
    Hemşirelik sanatı, ampirik ve metafizik bilgi ile belirsizlik durumlarında yaratıcılığın kullanımına dayanmaktadır. Kanıta dayalı araştırmalardan elde edilen ampirik bilgi, hemşirelik biliminin gelişimine katkı sağlarken; metafizik bilgi, bireysel deneyimler ve içgörüler yoluyla bakım süreçlerini etkilemekte ve yönlendirmektedir. Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi, bu yeniliklerin hemşirelik uygulamalarına entegre edilmesini bir gereklilik haline getirmektedir. Hemşirelik teknolojisi, hasta bakımını iyileştirmek, iş yükünü azaltmak, hasta güvenliğini artırmak ve hemşire-hasta iş birliğini güçlendirmek amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, teknolojinin bakım süreçlerine entegrasyonu, etik sorunlar ve bazı klinik uygulamalarda belirsizlikler gibi yeni tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Bu derlemede, gelişen teknolojinin hemşirelik sanatına etkisi ve güncel bakım uygulamalarında kullanılan yenilikçi teknolojiler ele alınmaktadır. Sonuç olarak, hemşirelerin teknolojiyi yakından takip etmesi, bilgi ve becerilerini teknolojik gelişmelerle entegre ederek bakım kalitesini artırması büyük önem taşımaktadır. Klinik ve akademik iş birlikleri güçlendirilerek, hemşirelik öğrencileri ve klinisyen hemşirelerin multidisipliner yaklaşımla güncel teknolojik gelişmelere erişimi sağlanmalı, böylece bilgi ve beceri düzeyleri artırılmalıdır.
  • Article
    Successful Reflection of Technical Director Changes on Sportive Management in Football
    (2025) Özsoy, Damla; Karaman, Taner; Akyüz, Oktay
    Bu araştırma, Avrupa'nın önde gelen futbol liglerinde teknik direktör değişikliklerinin sezon içi performans üzerindeki etkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma, Türkiye Süper Lig, İngiltere Premier Lig, İtalya Serie A, İspanya La Liga, Fransa Ligue 1, Almanya Bundesliga ve Portekiz Primeira Liga gibi yedi farklı ligdeki teknik direktör değişikliklerinin sezon sonu performansına olan etkilerini değerlendirmiştir. Araştırma, 2018-2019 ile 2022-2023 sezonları arasındaki dönemi kapsayan verileri kullanmıştır. Örneklem büyüklüğü, incelenen her ligdeki teknik direktör değişikliklerinin sayısına dayanmaktadır. Analizlerimizde, teknik direktör değişikliklerinin sezon sonu performans üzerindeki etkilerini değerlendirmek için paired sample testi kullanılmıştır. Bu test, teknik direktör değişikliği öncesinde ve sonrasında takımların performansı arasındaki farklılıkları istatistiksel olarak değerlendirmemize olanak tanımıştır. Sonuçlarımız, teknik direktör değişikliklerinin sezon sonu performansı üzerinde belirgin bir etkisinin olduğunu göstermektedir. İngiltere Premier Ligi, İspanya La Liga ve Portekiz Primeira Liga gibi liglerde yapılan analizler, teknik direktör değişikliklerinin öncesinde ve sonrasında maç başı puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğunu ortaya koymuştur. Araştırmanın sonuçları, futbol kulüplerinin yönetiminde teknik direktör değişikliklerinin stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulamaktadır. Bu bağlamda, futbol kulüpleri ve yöneticilerinin teknik direktör değişikliklerini planlarken ve uygularken daha dikkatli bir yaklaşım benimsemeleri gerekmektedir.
  • Article
    Göstergebilimsel Reklam Anlatısı Çözümlemesi: Apple “The Greatest” Reklam Filmi Örneği
    (2025) Orkan, Serra
    Reklamlar günümüzün en hızlı tüketilen iletişim araçlarındandır. Reklam dünyasında her birey birer tüketici olarak düşünülmektedir. Genel olarak düşünce biçimine doğrudan etki etmeyi hedeflerler. Seyirciye ürünü sunmanın ötesinde bir yaşam tarzını benimsetme hedefi ile de yola çıkarlar. Böylelikle birey bir ürünü değil zihninde oluşan imgelemi satın almaktadır. Araştırmanın örneklemini, en iyi reklam filmi kategorisinde ödül alan “Apple” markasının “the Greatest (2023)” reklam filmi oluşturmaktadır. Reklam anlatısının çözümlenmesinde göstergebilimsel analiz yöntemi kullanılmıştır. Evrende yer alan göstergeler sınırsız olsa da nelerin analiz edileceğinin belirlenmesi için göstergebilim yöntemi önemli bir konumdadır. Araştırmanın bulgularına göre; reklam filminin gösterileni; \"Apple\" marka ürün kullanan bireylerin yaşamdan maksimum verim alabildikleridir. Yan anlam ise; seyirciye hem engellerin aşılabileceğini, eksiklerin tamamlanabileceğini göstermekte; hem de bu konforlu yaşama ulaşmak için gerekli ekonomik statüyü hatırlatmaktadır.
  • Article
    Gestalt Algı İle En İyi Film Dalında Ödül Almış Yapımların Afiş Çözümlemesi
    (2025) Orkan, Serra
    Görsel kültür içerisinde yer alan medya araçlarından biri de afiştir. Günümüz afişlerinde fotoğraf ve baskı teknolojilerinin izleri vardır. Ayrıca filmi en iyi şekilde yansıttığı düşünülen göstergeler yer almaktadır. Tüketici ile iletişim kurarken afişteki amaç öncelikle dikkat çekmek, eğitmek, teşvik etmek, ikna etmek vb. niyetlerle oluşturulan eylemlerdir. Renk, şekil, tipografi ve düzen unsurları ile bir afişin genel olarak değerlendirilmesi mümkündür. Multidisipliner bir yöntem olan Gestalt prensipleri ile biçimsel ve içerik anlamlandırma süreci daha kolay ve doğru ilerleyebilmektedir. Bu sebeple çalışmada yöntem olarak Gestalt algı prensipleri ile çözümlemeden yararlanılmıştır ve 2019 senesinden itibaren her yıl en iyi film Oscar ödülünü almış yapımların afiş çözümlemesi yapılmıştır. Afişlerin tamamı şekil-zemin ilişkisine göre değerlendirilebilmiş; ancak tüm Gestalt prensipleri afişlerin hepsinde gözlemlenmemiştir. Bilimkurgu unsurlarının yer aldığı film afişlerinde efekt ve illüstrasyondan yararlanılmış, dram türünü yansıtan filmlerde, afişlerde tek fotoğraf karesi ile içerik aktarılmıştır. Afişler; Gestalt algı prensibi olan “bütün parçalar toplamından başka ve daha fazla bir şeydir.” savını da desteklemektedir.
  • Article
    Organik Ulaşım Stratejisi Bağlamında İstanbul’da Deniz Yolu Toplu Taşımacılığının Geliştirilmesi
    (2024) Cılız, Ayşe Buse; İlsever, Ceyhun
    Özellikle metropollerde kentsel hareketliliğin toplu taşıma türleri üzerinden geliştirilmesi, tartışılan ve incelenen bir konudur. Bu hususta, teknolojinin gelişimine bağlı olarak evrensel ölçekte karar ve uygulamalar bulunmakla birlikte her kentin kendine has tarihsel gelişimi ve coğrafi koşulları da belirleyici önemdedir. Dünyanın önde gelen metropollerinden birisi olan İstanbul’da kentsel hareketliliğin toplu taşımaya dayanarak geliştirilmesi söz konusu olduğunda kentin kendine has nitelikleri ayrı bir önem kazanmaktadır. Dünyada başka hiçbir kentte bulunmayan uzunlukta bir kıyı şeridinin sahip olması ve bu coğrafi altyapıya bağlı olarak yüzlerce yıldır ulaşımın belli bir ölçüde deniz üzerinden yapılmış olmasına rağmen günümüzde deniz yolu ulaşımının kısıtlı düzeyde kullanılmaktadır. Bu durum İstanbul’a özgü imkanlardan ne ölçüde faydalanıldığı sorusunu gündeme getirmektedir. Bu çalışmada, ulaşımda entegrasyon, erişilebilirlik ve yönetişim stratejilerinden birisi olarak geliştirilen organik ulaşım yaklaşımının ilkeleri ve ölçütleri doğrultusunda İstanbul’da kent içi deniz yolu toplu taşımacılığının geliştirilmesi için somut önerilerde bulunulacaktır. Bu kapsamda, organik ulaşım stratejisi literatüre dayanarak incelenmekte, İstanbul’da deniz yolu ulaşımının tarihinden bahsedilmekte, bu ulaşım türünün kentin mevcut hareketliliğindeki yeri araştırılmakta ve deniz yolu ulaşımının mevcut altyapısı üzerinde durulmaktadır. Bu incelemeler sonucunda İstanbul’da deniz yolu ulaşımının arttırılması amaçlı olarak belli başlıklar altında öneriler geliştirilmiştir.
  • Article
    Surgical Oncology-Based Check-Up Program and Determining of Asymptomatic Pathologies
    (2025) Doğan, Demet; Gökçe, Kağan
    Giriş: Çalışmamızın amacı check-up amacıyla başvuran sağlıklı bireylerin bulgularını paylaşmak, check-up programlarının benign ve malign patolojilerin erken tanısındaki etkinliğini saptamaktır. Yöntemler: Check-up programı dahilinde; tüm olgulara postero-anterior akciğer grafisi, tiroid ve batın ultrasonografisi yapılmıştır. Tüm kadın olgulara meme ultrasonografisi ve 40 yaşından büyüklere mamografi uygulanmıştır. Hemogram ve rutin biyokimyasal testlerle birlikte gaytada gizli kan, karsinoembriyonik antijen ve erkeklerde prostat spesifik antijen testi yapıldı. Radyolojik görüntüler ve raporlar retrospektif olarak tarandı, laboratuvar sonuçlarından ise gaytada gizli kan, karsinoembriyonik antijen ve erkeklerde prostat spesifik antijen testi değerleri incelendi. Meme radyolojisinde meme görüntüleme raporlama ve veri sistemi (BIRADS), tiroid radyolojisinde tiroid görüntüleme raporlama ve veri sistemi (TIRADS) sistemi kullanılarak sınıflandırma yapıldı. Batın ultrasonografi bulguları organ spesifik olarak ayrı ayrı değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya 1411 olgu dahil edildi. Olguların %49,4’ü kadın, %50,6’sı ise erkek, median yaş 50 idi. Olguların %5,31’inde karaciğerde benign lezyon, %4,7’sinde böbrek taşı, %5,7’sinde kolelitiyazis, kadın olguların %2,72’sinde benign jinekolojik kitle tespit edildi. Erkeklerin %20’sinde benign prostat hiperplazisi görüldü. %3,8’inde tiroid bezinde malignite şüpheli nodül görüldü ve biyopsi önerildi. Meme Ultrasonu yapılan olguların %0,28’inde, mamografi yapılanların ise %0,8’inde malignite şüpheli lezyon saptandı ve biyopsi önerildi. Olguların hepsine akciğer grafisi çekildi. %75,4’ünde normal, %22’sinde minör, %2,6’sında ise majör akciğer parankim bulguları saptandı ve bu olgulara toraks bilgisayarlı tomografisi ile ileri tetkik önerildi. Sonuç: Çalışmadaki sonuçlarımıza göre; etkin check-up programları benign lezyonlarda tanı ve takibi sağladığından, malign veya premalign lezyonlarda ise erken tanı ve tedavi şansı sunduğundan toplum sağlığı açısından yararlı bulunmuştur.
  • Article
    Türk Sigorta Sektörünün 2010-2019 Dönemi Prim ve Reasürans İlişkisinin Zaman Serisi Yöntemi ile Analizi
    (2021) Özcan, Hakan; Yıldırım, Furkan
    Bir güvence enstrümanı olarak sigorta; oluşacak zararların birlikte karşılanmasını sağlayan bir sistemidir. Sigortacılığın en önemli fonksiyonlarından biri riski transfer ederek azaltmaktır. Sigorta şirketleri de prim karşılığı aldıkları risklerin bir kısmını üzerinde tutar ve bir kısmını da reasürans şirketlerine devrederler. Reasüransın en önemli amacı sigorta şirketinin yaptıkları sigorta işleminden dolayı uğrayabileceği zararı azaltmaktır. Bu çalışmanın amacı bir zaman diliminde sigorta prim üretimleri ile reasürans devirleri arasındaki ilişkiyi analiz etmektir. Bu amaca yönelik olarak 2010-2019 döneminde Türkiye’de prim üretimi yapan hayat dışı sigorta şirketlerinin; toplam üretimleri ve reasürans devir verileri ile bir araştırma yapılmıştır. Genel zararlar, genel sorumluluk, yangın ve doğal afetler, nakliyat ile trafik branşlarının toplam reasürans primindeki payları 10 yıl ve 40 dönem aralığında değerlendirilmiştir. Trafik hariç diğer branşlarda yıllar itibariyle benzer bir eğilim gözlemlenmiştir. Trafik branşının reasürans devir payında ise yıllar içinde bir artış tespit edilmiştir. Zaman serisi yöntemi ile yapılan analizde stabil değişim gösteren yangın ve doğal afetler branşı ile artış gösteren trafik branşı verileri incelenmiştir. Trafik branşındaki bu değişimin artan prim üretimi ve primlerin toplam üretim içindeki payından kaynaklandığı düşünülmektedir.
  • Article
    General Surgeons’ Approach to Pilonidal Abscess in Turkey: Results of a Nationwide Survey
    (2024) Yildirim, Ali Cihat; Kozan, Ramazan; Sevim, Yusuf; Kıvılcım, Taner; Tatar, Cihad; Aydın, İshak; Karahan, Salih Nafiz
    Aim: This nationwide survey study aimed to determine the initial and definitive treatment strategies for pilonidal abscess (PA) that are used by general surgeons in Turkey. Method: Surgeons working at centers in Turkey were sent an electronic questionnaire focusing on diagnostic, perioperative, and postoperative management options for PA. The questions were prepared based on an extensive assessment of the literature and were evaluated for usability prior to distribution. A survey consisting of 20 questions was sent to surgeons and surgical residents via email. The survey link was kept active for 1 month to give the surgeons enough time to complete it. Results: Of the 520 participants, 64% defined themselves as general surgeons and 9.5% as colorectal surgeons. The most preferred surgical approaches among the participants were as follows: day surgery unit (75.2%), local anesthesia (82.8%), and drainage through the most fluctuant location (65.1%). Irrigation of the cavity was applied by 70% of the participants (38.8% with saline and 32.3% with hydrogen peroxide). The majority (82.5%) prescribed oral antibiotics following PA drainage. Definitive treatment was scheduled within a timeframe of 4-8 weeks by 45.6%. Participants who performed concurrent phenol application were more likely to perform a definitive treatment if the patient becomes symptomatic (p<0.001, odds ratio: 10,819, 95% confidence interval: 2,682-43,645). Conclusion: The study revealed that there are different approaches to the management of PA among surgeons in Turkey. Guidelines and consensus studies should be conducted to achieve the best results in the management of PA.
  • Article
    Sürdürülebilir Kalkınma Bağlamında Yeşil Kent için Yeşil Lojistik: Artvin/Hopa Üzerine Bir Değerlendirme
    (2025) Aydınbaş, Gökçen; Ersoy, Mehmet
    Dünyada lojistik sektörü, küresel ticaretin büyümesi ile birlikte hızla gelişen ve önem kazanan bir sektördür. Türkiye’de ise lojistik sektörü; ülkenin stratejik konumu, limanlarının ve havaalanlarının sahip olduğu potansiyel ile hayati önem arz etmektedir. Türkiye’nin Karadeniz kıyısında bulunan liman kenti olan Artvin’in Hopa ilçesi ise bu özelliklerinden ötürü lojistik açıdan stratejik bir konuma sahiptir. Hopa Limanı, özellikle Karadeniz’e kıyısı bulunan ülkelerle gerçekleştirilen deniz ticaretinin önemli bir merkezi konumundadır. Nitekim denizyolu ve karayolu ile ticaretin yapıldığı Hopa ilçesi, lojistik açıdan gerek bölge gerekse ülke ekonomisi için önemli bir potansiyele sahiptir. Bu çalışmanın amacı, yeşil lojistik için yeşil kentlerin oluşturulmasının önemi ve Artvin ilinin Hopa ilçesindeki sürdürülebilir kalkınma potansiyeli üzerine bir değerlendirme yapmaktır. Araştırmanın problemi ise, Artvin/Hopa’nın mevcut lojistik altyapısının çevresel etkileri ve sürdürülebilirlik açısından değerlendirilmesiyle yeşil lojistik uygulamalarının bu alanda nasıl geliştirilebileceğinin incelenmesi biçimindedir. Sonuç olarak Artvin/Hopa’nın coğrafi konumu ve doğal kaynakları bakımından yeşil lojistik stratejilerinin başarıyla uygulanabileceği bir potansiyele sahip olduğunu belirtmek mümkündür. Bu çalışmanın önemi ve literatürden farklı yanı, Artvin/Hopa için yeşil lojistik stratejilerinin oluşturulmasına katkı sağlayacak şekilde hazırlanmasıdır.
  • Article
    Modayı Moda Olanla Sorgulamak: Moda Endüstrisini Sorgulayan Sanat Yapıtlarının Analizi
    (2025) Yücelen, Gızem
    Son yıllarda tartışma konusu olan, moda endüstrisinin ilişkilendirildiği kaynakların tahribatı, çevre kirliliği, işçi hakları ihlalleri, beden, yaş, cinsiyet temelli ayrımcılık gibi sorunlar moda endüstrisi için sistematik değişim çağrısını kaçınılmaz kılmıştır. Bu çalışma, endüstrinin gerekli değişimi için toplumsal düzeyde farkındalık ve tüketici toplum yapısında dönüşüm yaratmada, sanatın rolünü tartışmayı amaçlamaktadır. Değişim için üzerinde durulması gereken sorunlara dair net bir görüş oluşturmak için çalışma, moda sisteminin tarihsel araştırması ile başlayarak, modanın hayat döngüsünün farklı evrelerinde karşılaşılabilecek sorunlar, literatür taramalarından elde edilen nitel veriler ve örnek olay incelemeleriyle tespit edilmiştir. Tespit edilen sorunlardan üretim ve tüketim artışı, çevre sorunu, beden ve kadın algısı ve endüstrinin emek kavramıyla ilişkisine odaklanılarak, bu konular üzerine başlıkta moda olan şeklinde nitelendirilen moda malzemeleri kullanılarak eleştiri geliştiren sanatsal üretimler yoruma dayalı görsel analiz yöntemiyle incelenmiştir. Bu incelemede, moda endüstrisine ve tüketime hizmet eden malzemelerin endüstrinin ve tüketimin tekelinden çıkarılarak, sanat yoluyla kendi endüstrisini eleştirebilmesinin ve değiştirebilmesinin olanakları ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Araştırmanın sonucunda, incelenen sanatsal üretimlerin iletişim ve empati kurma, duyguları harekete geçirme, sorunlar üzerine düşündürme özelliklerinin endüstriye ilişkin sorunlara dikkat çekmekte, farkındalık yaratmakta ve moda endüstrisini değişime yönlendirebilecek toplumsal baskının oluşturulmasında rol oynayabileceği ortaya koyulmuştur.
  • Article
    Oyun Tabanlı Öğrenmenin Öğrenci Bağlılığı ve Motivasyonu Üzerindeki Etkisinin Kontrol Odağına Göre İncelenmesi
    (2024) Caglayan, Berna Cagla; Özçınar, Hüseyin; Güneş, Müge İçelli
    Bu çalışmanın amacı, Kahoot! uygulamasının eğitimde oyunlaştırma yöntemi olarak kullanılmasının farklı akademik kontrol odağına sahip öğrencilerin motivasyon ve derse bağlılıkları üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Çalışmaya yaş ortalamaları 20.90±3.65 olan 51 fizyoterapi öğrencisi dahil edilmiştir. Öğrencilerin kontrol odağı algısı Akademik Kontrol Odağı Ölçeği ile, derse katılımı Öğrenci Katılımı Ölçeği (ÖKÖ) ile, motivasyon düzeyleri Öğrenci Motivasyonu Ölçeği (ÖMÖ) ile ölçülmüştür. Ölçekler Kahoot! uygulamasına başlanmadan (ön test) ve altı hafta uygulama sonrasında (son test) olarak uygulanmaştır. Akademik Kontrol Odağı Ölçeği’ne göre, öğrenci ÖKÖ ve ÖMÖ puanları, içsel kontrol odağı yüksek ve dışsal kontrol odağı düşük olan öğrenci gruplarında anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Eğitimle birlikte gerçekleştirilen Kahoot! uygulaması sonrasında içsel ve dışsal akademik kontrol odağı yüksek ve düşük olan tüm öğrenci gruplarında anlamlı artış görülmüştür (p<0,05). Katılımı ve motivasyonu artırarak öğrenmeyi kolaylaştıran eğitsel oyunların eğitim sürecine dâhil edilmesi, iç ve/veya dış kontrol odağına sahip öğrenci grupları için uygun ve faydalı görülmektedir.
  • Article
    ABD Askeri Sağlık Sistemi Reformunun İncelenmesi ve Uluslararası Güvenlik Çerçevesinde Türkiye Açısından Değerlendirilmesi
    (2025) Özmen, Oğuzhan; Özkut, Uğur Tarık; Özmen, Pelin
    Bu çalışmanın amacı; ABD askeri sağlık sistemindeki (ABD-ASS) reform ihtiyacının zamanlaması, nedenleri ve reform faaliyetlerinin analiz edilmesi, buradan elde edilen sonuçların, Türkiye’nin savunma ve güvenliği açısından değerlendirilmesidir. ASS, ulusal kongre raporları, ikincil kaynaklar, dönüşüm ve reformla ilgili veriler, uzman görüşleri ve açık kaynaklardan elde edilen bilgilerle kavramsal ve fonksiyonel olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sağlık yönetimi, entegre sağlık hizmetleri, inovasyon ve muharebe hazırlığı temalarının elde edilmesine yönelik, tümevarımsal kodlamanın kullanıldığı, nitel bir araştırma olarak planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın temel bulgusu; muharebe ortamında karmaşıklık arttıkça askeri sağlık organizasyonunda küçük, hızlı, mobil ve deneyim sahibi sağlık birlik ve personeline ihtiyacın artacağıdır. Ayrıca askeri sağlığın uluslararası siyasetteki insancıl gücünün de politikaya hareket sahası kazandırmakta etkili olacağı görülmektedir. ABD’nin reform zamanlamasının, büyük bölgesel savaşların emaresi olarak değerlendirilebileceği ve Türkiye’nin savunma sanayii ile paralel olarak milli askeri sağlık sistemini de en geç 2030 yılına kadar reforme etmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. İnovasyon, operasyonel tıp, reorganizasyon ve entegre kayıt sistemleri askeri sağlık sistemlerinin odaklanması gereken, temel reform konuları olarak tespit edilmiştir.
  • Article
    Tarihsel Oyun Yolculuğu (TOY) Uygulamasının İlkokul Öğrencilerinin Kültürel Mirasa Duyarlılıklarına ve Kültürel Miras Konusundaki Başarılarına Etkisi
    (Dergipark Akad, 2025) Onacan, Mehmet Bilge Kagan; Bayir, Omur Gurdogan; Köse, Tuba Çengelci; Halaç, Hicran Hanım; Onel, Tolga
    Kültürel mirasın gelecek kuşaklara aktarılmasında kültürel farkındalık oluşturma ve bilinçlendirme önem taşımaktadır. Bu araştırmanın amacı, çocuklarda kültürel miras konusunda farkındalık ve duyarlılık oluşturmak amacıyla geliştirilen elektronik rehber sistemleri destekli oyun temelli uygulamanın ilkokul öğrencilerinin kültürel mirasa duyarlılık ve kültürel mirasa ilişkin başarı düzeyine etkisini belirlemektir. Araştırmada deneysel desenlerden tek grup öntest-sontest desen kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Eskişehir’de ilkokul 3. ve 4. sınıfa devam eden 134 öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında kültürel mirasa duyarlılık ölçeği ile kültürel miras başarı testi kullanılmıştır. Verilerin analizinde Wilcoxon İşaretli Sıralar Testinden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda TOY uygulama sürecinin öğrencilerin kültürel mirasa olan duyarlılıklarını ve akademik başarılarını artırdığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara dayalı olarak öneriler getirilmiştir.