Browsing by Author "Köse, Gizem"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 0Fazla Kilolu ve Obez Yetişkinlerde Yeme Davranışları İlişkisi(2024) Günal, Ahmet Murat; Köse, Gizem; Günal, Ahmet Murat; Aydın, Bekir Kürşat; Yılmaz, Salim; Beslenme ve Diyetetik / Nutrition and DieteticsAmaç: Beslenme homeostatik ve homeostatik olmayan süreçlerden etkilenen karmaşık bir davranıştır. Duygusal ve çevresel tetikleyiciler homeostatik olmayan süreçleri etkileyerek hedonistik, duygusal ve gece yemeye yol açabilir. Bu araştırmanın amacı fazla kilolu ve obez yetişkinlerde hedonistik yeme, duygusal yeme ve gece yeme sendromu arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırmaya toplam 562 fazla kilolu ve obez yetişkin katılmıştır. Veriler genel bilgi ve antropometrik ölçüm formu, Hedonistik Yeme Ölçeği (HES), Duygusal Yeme Ölçeği (DYÖ) ve Gece Yeme Anketi (GYA) kullanılarak toplanmıştır. Bulgular: Araştırma sonuçları katılımcıların %8,2'sinin duygusal yeme sendromuna, %25,6'sının ise gece yeme sendromuna sahip olduğunu göstermiştir. Obez katılımcıların fazla kilolu katılımcılara göre daha yüksek oranda duygusal yeme ve gece yeme sendromuna sahip olduğu bulunmuştur. DYÖ ile HES arasında (r=0,468, p<0,001); HES ile GYA arasında (r=0,231, p<0,001); DYÖ ile GYA arasında (r=0,416, p<0,001); BKİ ve DYÖ arasında (r=0,128, p<0,01) pozitif korelasyon saptanmıştır. Duygusal yeme sendromu gece yeme sendromu riskini %9 oranında artırırken, hedonik yeme ise %2 oranında artırmaktadır. Fazla kiloluluktan obeziteye geçiş duygusal yemede %5,7, gece yemede ise %3,3 artmaktadır. Sonuç: Araştırma sonuçları fazla kilolu ve obez bireylerde yeme davranışları arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermektedir. Bu araştırma, fazla kilolu ve obez bireylerde aşırı yemeyi tetikleyen faktörlerin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır.Master Thesis İstanbul ili Fatih ilçesindeki bir ortaokulun 8.sınıfında eğitim gören öğrencilerin sınav kaygısı ile beslenme durumları arasındaki ilişki(2022) Dağlı, Merve Manav; Köse, Gizemİyi beslenme, optimal sağlık ve büyüme için gereklidir. Beslenme, kişinin sağlığını korumak ve yaşam kalitesini yükseltmek için vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini yeterli ve dengeli miktarlarda, uygun zamanlarda alabilmesi için bilinçli olarak yapılması gereken bir eylemdir. Yaşamın her döneminde önemli olan yeterli ve dengeli beslenme, özellikle adölesan döneminde önem arz etmektedir. Yeterli ve dengeli beslenme; vücudun büyümesi, yenilenmesi, gelişmesi ve işleyişi için gerekli olan enerji ve besin maddelerinin yeterli ve düzenli miktarlarda alınması ve vücutta uygun şekilde kullanılması durumudur. Kaygı ve stres gibi psikolojik durumlar bireylerin beslenme alışkanlıklarını etkilemektedir. Birçok kişi, kaygı, can sıkıntısı, hayal kırıklığı, sinirlilik, yalnızlık, gerginlik ve mutsuzluklarını azaltmaya yardımcı olacağını düşündüğü için yiyecek tüketir. Çalışmada ele alınan problem öğrencilerin sınav kaygısı ile beslenme durumları arasındaki ilişkinin getirdiği sonuçlardır. Bu kapsamda İstanbul ili Fatih ilçesindeki bir ortaokulun 8.sınıfında eğitim gören toplam 303 öğrencinin sınav kaygıları ve beslenme alışkanlıklarının saptanması ve değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda çalışmada öncelikle adölesan dönemde büyüme ve gelişme, adölesan dönemde yeme davranışları ve adölesan dönemde kaygı ve beslenme ilişkisi alt başlıklar halinde kavramsal olarak incelenmiştir. Ardından beslenme alışkanlıklarına ilişkin Totan tarafından uyarlanan 'Sınav Kaygısı Ölçeği' ile elde edilen bulgular yorumlanarak öğrencilerin sınav kaygıları ve beslenme alışkanlıklarının arasındaki ilişki SPSS 22 programı aracılıyla raporlanarak analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda stresin beslenmeyi etkileme durumuna göre kaygı puanı anlamlı şekilde farklılaşmıştır. Açıkta satılan yiyecekleri tüketenlerin kaygı düzeyinin yüksek olduğu görülmüştür. Öğrencilerin en fazla hamburger reklamından etkilendiği, fastfood tüketme nedeni olarak lezzetli olduğu için tükettikleri görülmüştür. Bu bağlamda aileleri bilinçlendirmek ve öğrencilere gerekli eğitimler verilmesi önemli olacaktır.Master Thesis Metro İstanbul A.Ş'de çalışan tren sürücülerinde tıkınırcasına yeme bozukluğu ve duygusal yeme durumunun saptanması(2021) Ofluoğlu, Özge; Köse, GizemBu çalışma Metro İstanbul A.Ş' de çalışan tren sürücülerinde tıkınırcasına yeme bozukluğu ve duygusal yeme durumunun saptanması amacıyla planlanıp yürütülmüştür. Çalışma, Şubat 2021- Nisan 2021 tarihleri arasında yaş ortalamaları 36,31± 6,15 yıl olan %78,3'ü erkek, %54'ü kadın toplam 249 gönüllü tren sürücüleri üzerinde yapılmıştır. Çalışma verileri yüz yüze görüşme tekniğiyle katılımcıların sosyodemografik ve sağlık bilgilerini ve Yeme bozuklukları ölçeği (REZZY), Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği ve Duygusal Yeme Ölçeği içeren anket formu uygulanmıştır. REZZY toplam puanı ile YEDÖ ve alt ölçek puanları (kısıtlama, yeme ile ilgili endişeler, beden şekli ile ilgili endişeler, kilo endişeleri) arasında pozitif yönlü istatistikçe anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.001). REZZY toplam puanı ile DYÖ alt ölçek puanları (duygu değişimlerinde yeme, kendini kontrol edebilme) arasında pozitif yönlü istatistikçe anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0.001). YEDÖ toplam puanı ile DYÖ alt ölçek puanları (duygu değişimlerinde yeme, kendini kontrol edebilme) arasında pozitif yönlü istatistikçe anlamlı ilişki bulunmuştur. REZZY ölçeği toplam puanı ve YEDÖ toplam puanı cinsiyetle karşılaştırıldığı zaman erkeklere kıyasla kadınlarda daha yüksek bulunmuştur (sırasıyla; Z=-4.240 p<0.001; Z= -3.269 p=0.001). Haftada 150- 300 dakika egzersiz yapanların puanları diğer gruplara kıyasla YEDÖ puanı daha yüksek bulunmuştur (p=0.033). Çalışma sonucunda; tren sürücülerinin duygusal yeme davranışlarının tıkınırcasına yeme bozukluğu riski ile ilişkili olduğu, kesin tanı almamış ancak sağlıksız beslenme düzenine sahip ve yeme bozukluğu gelişimi için risk grubu olduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Yeme Bozuklukları, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu, Duygusal Yeme, Tren Sürücüsü Tarih: Aralık, 2021Article Citation Count: 0Yeme Bozukluğu-15: Klinik ve Klinik Olmayan Örneklemler için Türkçe Versiyonun Faktör Yapısı, Psikometrik Özellikleri, Geçerliği ve Güvenilirliği(Turkiye Sinir ve Ruh Sagligi dernegi, 2023) Yılmaz1, Hande Öngün; Günal, Ahmet Murat; Köse, Gizem; Balcı, Sibel; Günal, Ahmet Murat; Beslenme ve Diyetetik / Nutrition and DieteticsAmaç: Yeme Bozukluğu-15 (ED-15), yeme bozukluklarının tedavisinin ilerlemesini ve sonuçlarını haftalık olarak değerlendirmek için kullanılması önerilen bir öz bildirim ölçeğidir. Bu araştırma, ED- 15’in Türkçe versiyonunun (ED-15-TR) klinik ve klinik olmayan örneklemler için faktör yapısını, psikometrik özelliklerini, geçerliliğini ve güvenilirliğini incelemeyi amaçlamaktadır. Yöntem: ED-15-TR’nin dil eşdeğerliliği için çeviri-geri çeviri yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, klinik olmayan (n=978) ve klinik (n=71) olmak üzere iki örneklem grubundan oluşan toplam 1049 gönüllü ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar bilgi formunu, ED-15-TR’yi, Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği (YEDÖ)’ni ve Beck Depresyon Envanteri (BDE)’ni tamamlamışlardır. Klinik olmayan örneklemden 352 kişi, klinik örneklemden 18 kişi bir hafta içinde ED-15-TR’yi tekrar doldurmuştur. Bulgular: Faktör analizi ED-15-TR’nin iki faktörlü yapısını doğrulamıştır. Cronbach alfa katsayısı 0,911 (iki alt boyut için sırasıyla 0,773 ve 0,904), test-tekrar test güvenilirliği için sınıf içi korelasyon katsayısı klinik örneklemde 0,943 (iki alt boyut için sırasıyla 0,906 ve 0,942); klinik olmayan örneklemde 0,777 (iki alt boyut için sırasıyla 0,699 ve 0,776) (tümü için p<0,001) bulunmuştur. ED-15-TR ile YEDÖ arasındaki yüksek düzeyde pozitif korelasyon eş zamanlı geçerliliği desteklemiştir. Sonuç: Bu araştırma ED-15-TR’nin, Türk toplumu için kabul edilebilir, geçerli ve güvenilir bir öz bildirim ölçeği olduğunu göstermektedir.Master Thesis Yetişkin bireylerde yeme farkındalığı ve sezgisel yemenin beden kütle indeksi ile ilişkisinin değerlendirilmesi(2022) Atlıhan, Bilgenaz; Köse, GizemBu çalışmanın amacı İstanbul'da yaşayan 18-49 yaş arası yetişkin bireylerde yeme farkındalığı ve sezgisel yemenin Beden Kütle İndeksi ile ilişkisini değerlendirmektir. Bu çalışma Şubat 2022-Nisan 2022 tarihlerinde 546 birey (172'si erkek, 374'ü kadın) üzerinde yürütülmüştür. Bireylerin sosyo-demografik özelliklerini, sağlık bilgilerini, beslenme alışkanlıklarını, antropometrik bilgilerini içeren online anket formu ve Yeme Farkındalığı Ölçeği (YFÖ-30) ile Sezgisel Yeme Ölçeği (SYÖ-2) sorularını içeren online form çevrimiçi ortamda uygulanarak veriler toplanmıştır. Bireylerin %31,5'u erkek, %68,5'u kadındır ve yaş ortalaması 29,5±8,1 yıl'dır. Bireylerin BKİ ortalamaları 23,7±4,0 kg/m²dir. Bireylerin boy uzunluğu ortalamaları 1,68±0,08 m'dir. Erkeklerin BKİ ortalamaları 25,4±4,0kg/m² iken, kadınların BKİ ortalamaları 22,8±3,8kg/m²'dir. Bireylerin %7,9'u (43 kişi) zayıf, %58,4'ü (319 kişi) normal, %25,1'i (137 kişi) hafif şişman, %8,6'sı (47 kişi) şişman grubundadır. Erkek ve kadın bireylerin çoğunluğu normal ve hafif şişman BKİ'ye sahiptir. Bireylerin YFÖ-30 ortalama puanı 3,30±0,47 iken erkeklerin 3,26±0,46 kadınların 3,32±0,48'dir(p>0,05). Bireylerin SYÖ-2 ortalama puanı 3,46±0,66 iken erkeklerin SYÖ-2 ortalama puanı 3,45±0,64 kadınların ise 3,46±0,67'dir(p>0,05). Bireylerin vücut ağırlığı ve BKİ değeri artarken YFÖ-30 puanı azalmaktadır (r=-0,219, p<0.01 ve r=-0,214, p<0.01). Bireylerin vücut ağırlığı ve BKİ değeri artarken SYÖ-2 puanı azalmaktadır (r=-0,195, p<0.001 ve r=-0,237, p<0.001). YFÖ-30 puanı arttıkça SYÖ-2 puanı da artmaktadır ve aralarındaki ilişki istatiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (r=0,399, p<0.01). Araştırma sonucunda bireylerin yeme farkındalığı ve sezgisel yeme puanı arttıkça BKİ'nin azaldığı tespit edilmiştir. Yeme farkındalığı arttıkça sezgisel yeme durumunun arttığı belirlenmiştir. Yeme farkındalığı ve sezgisel yeme yaklaşımlarının bireylere uygulanması vücut ağırlığı yönetiminde etkili stratejilerden olabilir. Daha geniş populasyonlarda klinik çalışmalar tasarlanarak nedensel etki belirlenebilir.Master Thesis Yetişkinlerde öz-şefkat ile vücut ağırlığı ve yeme bozuklukları arasındaki ilişkinin saptanması(2022) Gökçen, Mervenur; Köse, GizemBu çalışma 19-65 yaş arası yetişkinlerde öz-şefkat ile vücut ağırlığı ve yeme bozuklukları arasındaki ilişkinin saptanması amacıyla yapılmıştır. Çalışma İstanbul'da 19-65 yaş arasındaki 434 birey ile çevrimiçi ortamda gerçekleştirilmiştir. Bireylerin sosyodemografik bilgilerinin sorgulanmasının yanında öz-şefkat düzeyini belirleyen Öz-Şefkat Ölçeği Kısa Formu, yeme bozukluğu riskini ölçen Yeme Bozukluğu Değerlendirme Ölçeği ve yeme davranışlarındaki olası bozuklukları saptayan Yeme Tutum Testi uygulanmıştır. Çalışmaya katılan 434 bireyden 298 birey kadın, 136 birey erkektir. Beden kütle indeksi ile öz-şefkat arasında anlamlı bir ilişki bulunmazken, vücut ağırlığı ve yeme bozuklukları arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki gözlenmiştir. Öz-şefkat ve kısıtlamaya dayalı yeme bozukluğu riski arasında anlamlı ve negatif bir ilişki söz konusudur (p=-0,133). Cinsiyet göz önüne alındığında öz-şefkat düzeyi erkeklerde kadınlara göre anlamlı olarak daha yüksek bulunurken, yeme bozuklukları riski kadınlarda erkeklerdekinden anlamlı olarak daha yüksektir. Eğitim düzeyine göre öz-şefkat düzeyi değerlendirildiğinde eğitim düzeyi ortaokul olan bireylerin öz-şefkat düzeyi, eğitim düzeyi üniversite olanlara göre daha yüksektir. Ayrıca yaş ile diyet yapma davranışı arasında da pozitif bir ilişki gözlenmiştir (p=0,102). Öz-şefkat; yetişkin bireylerde ağırlık artışı, obezite ve yeme bozuklukları riski oluşumuna karşı koruyucu bir faktördür. Bireylerin sağlıklı ve tam bir iyilik halinde olabilmeleri için beslenme uzmanları ile ruh sağlığı çalışanları multidisipliner çalışma anlayışını benimsemelidir. Anahtar kelimeler: Öz-şefkat, vücut ağırlığı, yeme bozuklukları, yeme davranışı. Tarih: 26.03.2022