Muğlak bir metindeki ideolojik söylemlerin çeviri göstergebilimi açısından incelenmesi: Rudyard Kıplıng'in Just So Storıes örneği
dc.contributor.advisor | Kuleli, Mesut | |
dc.contributor.author | Uysal, Yasemin Çetin | |
dc.date.accessioned | 2024-08-07T20:20:57Z | |
dc.date.available | 2024-08-07T20:20:57Z | |
dc.date.issued | 2022 | |
dc.department | Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / Çeviribilim Ana Bilim Dalı / Çeviribilim Bilim Dalı | |
dc.description.abstract | Bu çalışmanın amacı, Rudyard Kipling'in (1902) Just so Stories adlı eserinde yer alan 'How the Camel Got His Humph', 'How the Rhinoceros Got His Skin', 'How the Leopard Got His Spots' ve 'The Elephant's Child' başlıklı kısa öykülerindeki ideolojik söylemleri çeviri göstergebilimi yöntemiyle sömürgecilik sonrası bakış açısı ile çözümlemek ve ideoloji içeren göstergelerin çevirilerini değerlendirmektir. Sömürgecilik sonrasını anlayabilmek için öncelikle sömürgecilik kavramını bilmek gerekir. Bu doğrultuda, çalışmanın ilk bölümünde sömürgecinin sömürgeleştirilen üzerinde ürettiği temsiller, kalıp-tipler ve betimlemelerden oluşan sömürgecilik söylemlerini incelemek amacıyla 'sömürgecilik' alan bilgisine ve 'sömürgecilik mi emperyaliz mi?', 'sömürgecilik türleri' ve 'sömürgecilik dönemleri' alt alan bilgilerine yer verilmiştir. Kısa öykülerde İngitere'nin Afrika sömürgeciliğine gönderme yapan göstergeler tespit edilmiştir. Bu nedenle, İngiltere'nin sömürgeci ideolojisini anlamak, Afrika'daki sömürgecilik uygulamalarını ve sonuçlarını görmek için İngiltere sömürgeciliği ve İngiltere'nin Afrika sömürgeciliği alt alan bilgilerinden yararlanılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümü sömürgecilik sonrası tanım, kuram ve kavramları içermektedir. Kısa öykülerde yer alan sömürgecilik söylemlerinin çözümlenmesinde sömürgecilik sonrası kuramın önemli kavramları kullanılmıştır. Edward W. Said'in (1979) 'Orientalism' kavramı, Batı'nın Afrika'ya olan bakış açısını, Afrika üzerinde kurmaya çalıştığı hegemonyayı ve Afrika'yı ötekileştirme çabasını görmeyi sağlamıştır. Batı'nın 'öteki' ile kurduğu ilişkiyi, başka bir deyişle sömürgecinin sömürgeleştirilen ile ilişkisini anlamak için Homi K. Bhabha'nın (1994) sömürgecilik sonrası kavramlarına yer verilmiştir. Bhabha'nın 'mimicry' kavramı, Batı'nın kendi çıkarlarına hizmet edecek bir 'öteki' yaratma arzusunun fark edilmesine ve kısa öykülerde bu arzusunu yerine getirmekle yükümlü 'mimic man' karakterlerinin belirlenmesine yardımcı olmuştur. Gayatri C. Spivak'ın (2013) sömürgecilik sonrası kavramları ise Batı'nın fiziksel ve epistemik şiddet yoluyla 'madunu' nasıl baskıladığını ve susturduğunu göstermiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünü kısa öykülerin çoğul okuma ve anlamlama eksenlerinin değerlendirilmesine katkı sağlayan alt alan bilgilerini kapsamaktadır. Kısa öykülerin çocuk edebiyatı olarak okunabilir olması nedeniyle 'çocuk edebiyatı tanımı' ve 'çocuk edebiyatının özellikleri' alt alan bilgilerine yer verilmiştir. Kısa öyküler çocuk edebiyatı klasikleri arasında yer alsa da içerdikleri açık ve örtük ideolojik söylemler okur kitlesi olarak yetişkin-çocuk ayrımını muğlaklaştırır ve kısa öykülerin ideolojik metinler olarak da okunabileceğini gösterir. Bu nedenle, kısa öykülerin göstergebilimsel çözümlemesinde yararlanılmak üzere 'ideoloji ve söylem', 'çocuk edebiyatında ideoloji ve söylem' alt alan bilgilerine yer verilmiştir. Kısa öykülerde geçen açık ve örtük sömürgeci söylemleri incelemek için çocuk edebiyatını konu alan sömürgecilik sonrası bakış açılarına yer verilmiştir. Ayrıca çalışmanın bu bölümünde, çocuk edebiyatı kadar önemli olan çocuk edebiyatı çevirilerinin özelliklerine, çocuk edebiyatında ideolojik söylemlerin çevirilerine ve çevirmenlerin ideolojik söylemlerin çevirilerinde karşılaştıkları güçlüklere değinilmiştir. Çalışmanın Kuramsal Çerçevesi Çalışmanın kuramsal çerçevesi iki bölümden oluşmaktadır. Kuramsal çerçevenin birinci bölümünde göstergebilimi ilk kez bir terim ve bilim alanı olarak gündeme getiren Ferdinand de Saussure'e ve çeviri göstergebilimin gelişmesinde önemli rol oynayan araştırmacıların alanyazına yaptıkları katkılara yer verilmiştir. Bu kapsamda, Aleksandr Konstantinov Ludskanov, Dinda L. Gorlée, Peeter Torop, Ubaldo Stecconi, Ritva Hartama-Heionen, Susan Petrilli, Evangelos Kourdis, Pirjo Kukkonen ve Sündüz Öztürk Kasar'ın göstergebilimin çeviribilim ile ilişkilendirilmesine dair yaptıkları çalışmalar bulunmaktadır. Kuramsal çerçevenin ikinci bölümünü Öztürk Kasar'ın çeviri göstergebilimine yaklaşımı çerçevesinde önerdiği çözümleme modeli (Öztürk Kasar, 2009a) ve Öztürk Kasar'ın (2020) 'Çeviride Anlam Evrilmesi Dizgeselliği' oluşturmaktadır. Kısa öykülerin göstergebilimsel çözümlemesinde kısa öykülerin derin anlamlarına ulaşmak, kısa öykülerde yer alan sömürgecilik ve ırkçılık ideolojilerine gönderme yapan örtük göstergeleri ortaya çıkarmak amacıyla Öztürk Kasar'ın (2009a) öne sürdüğü on dokuz metin çözümleme adımından sekizi kullanılmıştır. İzlenen adımlar şu şekildedir; 'başlığının ve ara başlıklarının yorumlanması', 'bakış açılarına odaklanma', 'anlatı izlencelerinin çözümlenmesi', 'eyleyenlerin kipsel donanımlarının incelenmesi', 'metinde oluşan yerdeşliklerin değerlendirilmesi', 'çoğul okuma ve anlamlama eksenlerinin değerlendirilmesi', 'anlatıdaki sözleşmelerin anlam oluşumuna katkılarının değerlendirilmesi' ve 'metnin kendisini çevreleyen öğelerle ilişkisinin irdelenmesi'. 'Başlığın ve ara başlıkların yorumlanması' çözümleme adımıyla kısa öykülerin başlıklarında ideolojiye gönderme yapan sözcük oyunları saptanmıştır. 'Bakış açılarına odaklanma' adımında, kısa öykülerde anlatıcının bakış açsının baskın olduğu ve öykülerin kontrolünün anlatıcıda olduğu görülmüştür. 'Anlatı izlencelerinin çözümlenmesi' ile kısa öykülerde ötekileştirilen Afrikalı sömürge hayvanlarının hedeflerine ulaşma yollarında karşılaştıkları araç anlatı izlenceleri ve dönüştürücü edimler tespit edilmiştir. 'Eyleyenlerin kipsel donanımların incelenmesi' kısa öykülerdeki güç ve iktidar ilişkilerini anlamayı ve kısa öykülerdeki özerk ve bağımlı eyleyenleri tanımlamayı sağlamıştır. 'Metinde oluşan yerdeşliklerin değerlendirilmesi' adımıyla kısa öykülerde tekrar eden sözcük veya sözcük gruplarının sömürgeci ve ırkçı ideolojiye hizmet ettiği görülmüştür. 'Çoğul okuma ve anlamlama eksenlerinin değerlendirilmesi' adımı kısa öykülerin farklı okumalara uygun olduğunu, kısa öykülerin çocuk edebiyatı eseri olarak okunabilmelerinin yanı sıra Darwinci ve ideolojik metinler olarak da okunabileceklerini göstermiştir. 'Anlatıdaki sözleşmelerin anlam oluşumuna katkılarının değerlendirilmesi' ile özneler arası güç ilişkilerinde hiyerarşik yapı ortaya çıkarılmıştır. Batıyı temsil eden 'mimic man' misyonunu üstlenmiş eyleyenlerin hiyerarşik olarak diğer sömürgeleştirilen eyleyenlerden üstün olduğu ve 'öteki' yi temsil eden eyleyenlerin birbirine eşit veya söylemlerdeki eyleyen değişimleriyle diğer eyleyenlere göre aşağı konumda oldukları görülmüştür. 'Metnin kendisini çevreleyen öğelerle ilişkisinin irdelenmesi' ile kısa öykülerin göstergebilimsel çözümlemelerine katkı sağlayan çizimler ve bu çizimler ile ilgili yazar notlarında Batı'nın sömürge ve ırkçı ideolojisine hizmet eden göstergeler tespit edilmiştir. Kısa öykülerin Begüm Kovulmaz (2007) ve Rojda Yıldırım (2012) tarafından yapılan Türkçe çevirileri Öztürk Kasar'ın (2020) 'Çeviride Anlam Evrilmesi Dizgeselliği' çerçevesinde değerlendirilmiştir. 'How the Camel Got His Hump' başlıklı kısa öykünün çeviri değerlendirmesinde yüz yirmi iki, 'How the Rhinoceros Got His Skin' başlıklı kısa öykünün çeviri değerlendirmesinde yetmiş beş, 'How the Leopard Got His Spot' başlıklı kısa öykünün çeviri değerlendirmesinde yüz bir ve 'The Elephant's Child' başlıklı öykünün çeviri değerlendirmesinde yüz on anlam dönüşümü tespit edilmiştir. Çalışmanın Sonucu Çalışmanın sonuç bölümünde, kısa öykülerin göstergebilimsel çözümlemelerinin değerlendirilmesine ve Türkçe çevirilerinin 'anlam evrilmesi dizgeselliği' çerçevesinde değerlendirilmesinden elde edilen bulguların tartışılmasına yer verilmiştir. Kısa öykülerde çeşitli 'anlam evirici eğilimler' tespit edilmiş olmasına karşın, kısa öykülerde en fazla anlam dönüşümü 'anlamın aşırı yorumlanması' eğiliminde gerçekleşmiştir. 'Anlamın aşırı yorumlanması' eğilimini, 'göstergenin yok edilmesi' ve 'anlamın eksik yorumlanması' eğilimlerinin izlediği gözlemlenmiştir. Bu bağlamda, çevirmenlerin 'çocuğa görelik' ilkesi doğrultusunda ideolojik söylemleri ekleme, çıkarma ve ideolojik söylemlerin şiddetini azaltma yöntemleriyle erek metne aktarmaya çalıştıkları düşünülebilir. Elde edilen bulgulara göre 'anlam evirici eğilimler' en çok 'metinde oluşan yerdeşliklerin değerlendirilmesi' ve 'çoğul okuma ve anlamlama eksenlerinin değerlendirilmesi' adımlarında çözümlenen bağlamların çevirilerinde bulunmuştur. Bu bilgiler ışığında, çevirmenlerin ideolojik bir amaca hizmet eden sözcük tekrarlarının erek metne aktarılmasında çocuk okura yönelik, 'çocuk gerçekliği' ilkesi bağlamında bir çeviri edimi gerçekleştirmeyi amaçladıkları düşünülebilir. Öneriler Bu çalışma, yazınsal çeviri edimininde çevirmenlerin karşılaşacakları sorunların üstesinden gelmek için göstergebilimsel çözümlemeden yararlanabileceklerini öne sürmektedir. Bu bağlamda, göstergebilimsel çözümlemenin anlam evrenini alımlamaya katkıda bulunduğu ve muğlak bir metnin derin anlamlarının kavranmasını sağladığı söylenebilir. Öztürk Kasar'ın da belirttiği üzere çeviri göstergebilimi 'söylem düzeyinde', 'söylemler arası düzeyde' ve 'söylem üstü söylem düzeyinde' katkı sağlayabilir (Öztürk Kasar, 2009a: 173). Bu bulgular ve önermeler ışığında, çeviri göstergelimi, çevirmene etkili bir şekilde rehberlik edebilir ve muğlak metinde yer alan ideolojik göndermeler üzerine bir farkındalık yaratabilir. Bu çalışma, özellikle ideolojik göndermeler içeren edebi metinleri çeviri göstergebilimi bakış açısıyla çözümlemeyi ve değerlendirmeyi amaçlayan gelecek çalışmalara örnek teşkil etmekte ve çeviri değerlendirme bölümündeki bulgulardan hareketle kısa öykülerin yeniden çevrilmesinin çeviride etik açısından tartışılabilecek bir araştırma konusu olabileceğini önermektedir. Bu bağlamda kısa öyküler, 'yeniden çeviri' kavramı çerçevesinde çözümlemeyi ve değerlendirmeyi amaçlayan başka bir çalışmanın bütüncesini oluşturabilir. Anahtar kelimeler: Çeviri göstergebilimi, Yazın çevirisi, Sömürgecilik sonrası bakış açısı, Çocuk edebiyatı, İdeoloji | |
dc.description.abstract | This study aims to analyze the ideological discourse in the short stories titled 'How the Camel Got His Humph', 'How the Rhinoceros Got His Skin', 'How the Leopard Got His Spots', and 'The Elephant's Child' of Just so Stories by Rudyard Kipling (1902). To this end, eight of nineteen analysis steps suggested by Sündüz Öztürk Kasar within the framework of her approach to the semiotics of translation (Öztürk Kasar, 2009a) were used in the analysis of the source texts. These steps are: 'interpretation of the title and the subheadings of the text', 'focalization of the text', 'narrative programs in the text', 'combinatory modalities of the actants in the text', 'isotopies in the text', 'multiple readings of the text', 'contracts in the text' and 'the relationship between the text and the elements that surround it'. As a result of the analysis, the ideological discourses presented in either explicit or implicit form were found and discussed from a postcolonial perspective based fundamentally on the concept of 'Orientalism' by Edward Said (1979). Two Turkish translations of the short stories were further evaluated within the framework of Sündüz Öztürk Kasar's 'Systematics of Designification in Translation' (2020). One hundred twenty-two meaning transformations were identified in the translation of the short story titled 'How the Camel Got His Hump; seventy-five meaning transformations were identified in the translation of the short story titled 'How the Rhinoceros Got His Skin', one hundred one meaning transformations were identified in the translation of the short story titled 'How the Leopard Got His Spots' and one hundred ten meaning transformations were identified in the translation of the short story titled 'The Elephant's Child'.The findings show that the translation of ambivalent texts poses challenges for translators. This study suggests that a literary translator can benefit from semiotic analysis of the source text to overcome the problems in the act of translation. In this regard, semiotics can contribute to the signification of the meaning universe and make it possible to grasp the deep meaning of an ambivalent text. A semiotic approach to a source text can further guide the translator efficaciously and raise awareness of ideological implications in an ambivalent text. Keywords: Semiotics of translation, Literary translation, Postcolonial perspective, Children's literature, Ideology | en |
dc.identifier.endpage | 401 | en_US |
dc.identifier.uri | https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=kIrIdtdJ31bRgjb6fHvMUS0ssH9wTLgWlMzRX9Zazef9ZtzYEuh-6h4zRMmcWWgv | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.14517/5687 | |
dc.identifier.yoktez | https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=kIrIdtdJ31bRgjb6fHvMUS0ssH9wTLgWlMzRX9Zazef9ZtzYEuh-6h4zRMmcWWgv | |
dc.language.iso | en | |
dc.subject | Mütercim-Tercümanlık | |
dc.subject | Translation and Interpretation | en_US |
dc.title | Muğlak bir metindeki ideolojik söylemlerin çeviri göstergebilimi açısından incelenmesi: Rudyard Kıplıng'in Just So Storıes örneği | |
dc.title | An analysis of ideological discourse in an ambivalent text from the perspective of semiotics of translation: The case of Just So Stories by Rudyard Kipling | en_US |
dc.type | Master Thesis | en_US |
dspace.entity.type | Publication |