Master Thesis / Master Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14517/2606
Browse
Recent Submissions
Master Thesis Elektrikli Araçlar için Sandviç Panel Yapısının Sonlu Benzeri(2025) Isawi, Wasan Yaseen Jasim; Altürk, Elif; Al-Tamimi, Anees FadhelBenzinli/dizel araçlarda yakıt tüketimini azaltmak ve tepkiyi artırmak, ayrıca elektrikli araçlarda bataryanın uzun menziline katkıda bulunmak amacıyla, otomotiv araştırmalarında ve üretim merkezlerindeki geliştirme kurumlarıyla birlikte araştırmacılar tarafından otomobil araçlarının ağırlık azaltımına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Araç ağırlığının azaltılması, çarpışma dayanıklılığına karşı güvenliğin azalması gibi bazı zorlukların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu tür kritik konular, otomotiv üretiminde yüksek mekanik özelliklere sahip hafif bal peteği sandviç kompozitlerin kullanılmasına olan ilgiyi artırmaktadır. Gerçekte, karbon fiber takviyeli plastik (CFRP) karışımı, elektrikli araç yüzey yapımında mevcut üretim süreçlerinde nispeten yüksek maliyetli bir malzeme olarak öne çıkmaktadır. Sandviç paneller, bal peteği şeklinde polipropilen (PP) çekirdek ile hibrit karbon fiber karışımı bir yüzeyden oluşmaktadır. Çalışmamızın amacı, farklı boyut fraksiyonlarına sahip bal peteği çekirdek ile karbon fiber karışımı yüzeylerin eğilme özelliklerini ve eğilme sertliklerini hesaplamaktır. Panellerin eğilme özellikleri ve yük taşıma kapasitesi, elektrikli araç yüzey model çerçevesinde kullanılan hibrit karbon çelik/cam FRP için kaydedilen değerlerle karşılaştırılmıştır. Sandviç panelin eğilme özelliklerini karakterize etmek amacıyla bir sonlu eleman modeli oluşturulmuş ve homojenleştirme stratejisi kullanılmıştır. Son olarak, elektrikli araç şasisinin kaputunda darbe direnci incelemelerinde basitleştirilmiş bir yöntem uygulanmıştır. Karbon fiber cam hibrit yüzeye sahip bal peteği çekirdek için uygun bir yük taşıma kapasitesi, elektrikli araç gövdesi üretiminde alternatif bir hafif malzeme olarak değerlendirilebilecektir.Master Thesis Mindfulness Based Mediation(2025) Ayhan, Oya Özhan; Somer, PervinHukuk, insanlık tarihi boyunca adaletin sağlanmasından sorumlu bir bilim dalıdır. Ancak hukukun gerek normatif yapısı, gerekse yıllar içinde oluşmuş rekabetçi kültürü, günümüzde insanların adalet ihtiyacını tam olarak karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Genel olarak hukuk sistemlerinde yerleşik kazan-kaybet anlayışı ile insan psikolojisini dışlayan katı yapı, sistemi bazı açılardan duyarsız kılmaktadır. Hukuk profesyonellerinin ve adalet arayışı içindeki bireylerin psikolojik strese maruz kalması, sistemin gölge yanlarını oluşturmaktadır. Bu durum, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına olan ilgiyi artırmış ve hukukta daha bütüncül ve duyarlı yaklaşımlara duyulan ihtiyacın fark edilmesini sağlamıştır. Bilinçli farkındalık (mindfulness) yaklaşımı, başta sağlık, psikoloji, iyi-oluş, eğitim, işyeri uygulamaları, iletişim vb. alanlarla olmak üzere, birçok alanda olumlu ve etkili sonuçlar vermektedir. Mindfulness kavramı, Doğu'nun zihni gözlemleme ve meditasyon deneyimine dayalı binlerce yıllık bilgelik geleneğinden doğmuş ve bugün Batı'nın bilimi ile harmanlanarak bilimsel bir temele oturmuştur. Bu bütüncül yaklaşım, hukuk uygulamalarında daha bilinçli, daha duyarlı ve dönüştürücü etki bırakma gücüne sahiptir. Yapılan bilimsel araştırmalar, mindfulness uygulamalarının stres yönetimi, duyguların düzenlenmesi, empati, işbirliği, etik davranış, dikkat gelişimi ve bilişsel esneklik gibi birçok konuda olumlu etkilerinin olduğunu doğrulamıştır. Bu yaklaşımın ayrıca, genel olarak hukukçular ve özellikle işbirliğine yönelik çözümleri destekleyen arabulucular açsından, oldukça faydalı sonuçlar doğurma potansiyeli bulunmaktadır. Mindfulness'ın hukuk alanına entegrasyonu, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere Avrupa'da birçok ülkede üzerinde çalışılan ve olumlu sonuçları kaydedilen bir konudur. Bu kapsamda, prestijli üniversitelerin hukuk fakültelerinde mindfulness temelli eğitim modüllerine yer vermek, hukukçulara yönelik eğitim ve seminerler düzenlemek, yapılan çalışmalar arasındadır. Ancak Türkiye'de bu konuda sınırlı çalışmalar bulunmaktadır, bu tez çalışması ile bu eksikliğin giderilmesi amaçlanmıştır.Master Thesis An Evaluation of Dating Anxiety and Body Image in LGBTI+ and Cisgender Heterosexuals in the Context of Object Relations(2025) Çiftçi, Nihal; Mestçioğlu, Ayşe ÖzlemYakın ilişkilerde önemli bir yatırım konusu olan flört ilişkileri, kişilerin hem ruhsal hem de bedensel temsillerine bağlı olarak şekillenmektedir. Bu çalışma, ilişki ortamlarından kaçınma ve potansiyel partnerler tarafından olumsuz değerlendirilme hassasiyetinin ifade edildiği flört kaygısı ile cinsel yaşamda beden imgesi kavramlarını, nesne ilişkileri bağlamında derinlemesine incelemeyi amaçlamıştır. Araştırma, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği dahil demografik ve flört ilişkilerine dair verilerin, bu değişkenler bakımından farklılaşıp farklılaşmadığını ele almıştır. Çalışmaya 19-50 yaş aralığında LGBTİ+ ve natrans heteroseksüel 311 birey katılmıştır. Veriler Demografik Bilgi Formu, Flört Kaygısı Ölçeği (DAS), Cinsel İlişki Esnasındaki Beden Algısı Ölçeği (BESAQ) ve Bell Nesne İlişkileri ve Gerçeği Değerlendirme Ölçeği (BORTTI) kullanılarak toplanmıştır. Sonuçlar, olumsuz nesne ilişkileri, gerçekliği değerlendirmede güçlükler, flört kaygısı ve cinsel yaşamda olumsuz beden imgesi arasında anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Ayrıca, olumsuz nesne ilişkilerinin hem flört kaygısının hem de beden imgesinin güçlü bir yordayıcısı olduğu saptanmıştır. Flört kaygısı yaşayan bireylerin, yakın ilişkiler kurma ihtiyacı ve özlemi duyduğu, ancak erken dönemde kapsanma ve tutulma ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığı anlaşılmıştır. Aynı şekilde, cinsel yaşamda bedenleriyle ilgili olumsuz algılara sahip bireylerin, yakın ve sürekli ilişkiler kurmakta zorlandıkları ve algılarında belirsizliğe karşı yoğun şüphe yaşadıkları bulunmuştur. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ile ilgili karşılaştırmalarda, LGBTİ+ ve natrans heteroseksüeller arasında olumsuz nesne ilişkileri bakımından fark olmadığı görülmüştür. Bu sonuçlar, psikanalitik kuramda özdeşim süreçleri ve nesne seçimi hakkında ifade edilen heteroseksist ve cisseksist varsayımların sorgulanması gerektiğine işaret etmiştir.Master Thesis Examination of the Preparedness of Physicians and Nurses Working in Emergency Services for Disaster and Emergency Situations(2025) Altuntaş, Eren; Özkut, Uğur TarıkGünümüzde hemen her gün dünyanın birçok yerinde afetler meydana gelmektedir. Deprem gibi büyük etkisi olan afetler çok sık şekilde yaşanmadığı için afetlere karşı ne derece hazır olduğumuz göz ardı edilen bir konudur. Afetlerle mücadele etmenin en etkili yolunun, afet yaşanmadan önce tedbirleri alma olduğu ve bu tedbirlerin afet sonrasında toplumun kayıplarını azaltacağı görülmüştür. Afetlerde sağlık hizmetlerinin en büyük grubunu oluşturan sağlık çalışanlarının, afete hazır olma durumları ve afet yönetimine katılımlarındaki etkin rolü toplumun sağlık ve refahının sürmesi için vereceği nitelikli bakım ile toplumun en önemli kaynaklarındandır. Bu araştırmada acil serviste çalışan hekim ve hemşirelerin afet ve acil durumlara hazıroluşlarının tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bir Şehir Hastanesi Acil Servisinde çalışan 140 sağlık çalışanına ulaşılmıştır. Veri toplama aracı olarak tanıtıcı özellikleri içeren demografik form, Sağlık Personeli Afet ve Acil Durumlara Hazırlıklı Olma Durum anket formu kullanılmıştır. Verilerin analizi IBM SPSS Statistics 23 programında uygun istatistiksel yöntemler ile değerlendirilmiştir. Araştırmada kullanılan ölçek toplam ve alt boyut puanları için iki grup karşılaştırmalarında Independent Sample T Test ikiden fazla grup karşılaştırmalarında ise Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) analizi kullanılmıştır. Elde edilen verilerin dağılımı normal dağılım göstermediğinde bağımsız değişkenlere ait grupların karşılaştırmasında iki grup için Mann Whitney U testi kullanılırken, üç grup veya daha üstü durumlarda Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. Yapılan araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre Sağlık Bakanlığına bağlı Bir Şehir Hastanesi acil servisinde çalışan hekim ve hemşirelerinin afet ve acil durumlara hazırlık puanı ortalaması 50.95±12.79 olarak tespit edilmiştir. Afet ve acil durumlara hazırlıkları orta düzey olarak saptanmıştır. Afet ve acil durumlara hazıroluşluklarında eğitim düzeyinin, medeni durumun, meslekte çalışma yılının anlamlı bir farklılık oluşturmadığı saptanmıştır. Cinsiyetin, meslek grubunun, afet ile ilgili eğitim alma, afet tatbikatına katılma ve daha önce afete maruz kalma durumlarının hazıroluş durumunda anlamlı bir farklılık oluşturduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Acil Servis, Afet, Afete Hazıroluşluk, Acil DurumMaster Thesis The Effects of a Tuning Sound, Frequency Increased To 442 Hertz, on Today's Opera Singers(2024) Can, Sertan; Kürkçüoğlu, SetaBu araştırmanın amacı frekansı 442 hertze yükseltilen la akort sesinin günümüz opera sanatçıları üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Opera, drama ve müziğin bir araya geldiği teatral sanatlardan birisidir. Sözlü müzik eserlerinin oyuna eklemlendiği operada solo olarak da icralar görülmektedir. Opera sanatçıları eserleri icra ederken birçok farklı perdeden şarkı söyleyebilmektedir. Şarkı söylerken yüksek perdelere çıktıkları gibi düşük perdelere de aynı eser bloğu içinde girebilmektedir. Bu bağlamda eserlerin frekans aralıkları sanatçıların icraları açısından son derece önemlidir. Akort sistemi icadından günümüze sürekli değişime uğramış, özellikle evrensel olarak akortlama sesi olarak kabul edilmiş olan La notası (örneğin orkestralar konsere başlamadan önce, obua enstrumanından aldıkları uzun la sesine göre kendi enstrumanlarını akortlar ve konsere öyle başlanır) klasik dönem bestecisi Mozart döneminden, hatta daha da öncesinden itibaren 427-430 hz Olarak standardına yaklaşmış, sonrasında 432 olarak tam standardını bulmuştur Akortlamanın perde aralıklarının değişmesi gerek güncel olarak gerekse de tarihsel olarak tartışılmaktadır. Bu tartışmaların merkezinde 440 ve 442 hertzin insan doğasına aykırı olması yer almaktadır. Literatür incelendiğinde hertz farklılıklarının opera sanatçılarının icralarını etkiledikleri de gözlemlenmiştir. Bununla birlikte hertz seviyesinin yükselmesi opera eğitimini olumsuz etkilediği belirlenmiştir.Master Thesis An Analysis of the Relationship Between Students' Vocational High School Choices and the Socioeconomic Structure of Their Families(2025) Doğan, Hasan; Aksoy, Hasan HüseyinBu çalışmada meslek lisesinde okuyan 12.sınıf öğrencilerinin ortaöğretim tercih süreçleriyle ailelerinin sosyoekonomik yapısı arasındaki ilişki öğrenci deneyimlerinden hareketle analiz edilmektedir. Bu amaçla, ailelerinin sosyoekonomik düzeyleri ve Milli Eğitimin genellik ve eşitlik ilkeleri bağlamında öğrencilerin, meslek lisesi tercihlerinin nasıl bir süreç yoluyla gerçekleştiği araştırılmaktadır. Araştırma nitel tarama araştırması yöntemlerinden betimsel tarama yöntemi ile tasarlanmıştır. Araştırmanın evreni Ataşehir İlçesinde yer alan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Resmi Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde (Ataşehir - Dilek Sabancı, İbrahim Müteferika, Remzi Bayraktar, Dr. Nurettin- Perihan Erk, Mevlana, Nuri Cıngıllıoğlu MTAL) okuyan 965 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemini oluşturan katılımcı öğrenciler Muhasebe ve Finans, Bilişim Teknolojileri, Yenilenebilir Enerji, Büro Yönetimi, Pazarlama ve Perakende Alanı, Matbaa Teknolojisi Alanı, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Alanı, Kimya Bölümü, Elektrik Elektronik Bölümü ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Alanında eğitim görmektedirler. Çalışma evreni içinden Ölçüt Örnekleme ve Maksimum Çeşitlilik yöntemiyle ve bu yöntemlerin sınırlılıklarına dayalı olarak 'kartopu' ve 'kolay erişim' gibi tekniklerden yararlanarak çalışma grubu oluşturulmuştur. Çalışma grubunun sayısı başlangıçta 20 öğrenci olarak hedeflenmiştir. Ancak veri doyumu sağlanıncaya kadar görüşmeler devam etmiş ve nihai çalışma grubu sayısı bu yolla 25 olarak belirlenmiştir. Araştırmacı tarafından geliştirilmiş yarı yapılandırılmış görüşme formunun uygulanmasıyla veriler elde edilmiştir. Verilerin analizinde nitel analiz yöntemlerinden içerik analizi tercih edilmiş ve temalar ve alt temalar, kategoriler yoluyla veriler analiz edilerek bulgulara dönüştürülmüş ve yorumlanmıştır. Bu çalışmada sonucu ortaya çıkan bulgular, öğrencilerin sosyoekonomik düzey bakımından zayıf alt sınıflara yani işçi sınıfına sahip ailelere mensup oldukları görülmektedir. Bu bağlamda Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerinde sınıfsal kimliklerin, resmi söylemler ve müfredat aracılığıyla yeniden üretildiği, pekiştirildiği ve geliştirildiği görülmektedir. Bu süreçte ideoloji ve hegemonya bağlamında çocuk işçiliğinin yeniden üretildiği eğitim ve istihdamın eşitlenerek sınıfsal eşitsizliklerin yanında toplumsal cinsiyet rollerinin de okul ve gündelik yaşantılarla yeniden üretildiği görülmektedir. Bu yeniden üretim sürecinde rıza ve zor mekanizması diyalektik bir biçimde işlemektedir.Master Thesis Examining the Relationship Between Initiation of Romantic Intimacy, Perceived Social Competence, and Early Maladaptive Schemas in Emerging Adulthood(2024) İlmek, Egemen; Sapancı, AhmetBu araştırmada beliren yetişkinlik döneminde romantik yakınlığı başlatma, algılanan sosyal yetkinlik ve erken dönem uyumsuz şemalar arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini beliren yetişkinlik dönemindeki üniversite öğrencileri oluşturmaktadır. Bu araştırmaya İstanbul Okan Üniversitesinde Uygulamalı Bilimler Fakültesinde eğitim gören 123 öğrenci, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesinde eğitim göre 90 öğrenci ve İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesinde eğitim gören 171 öğrenci katılmıştır. Bu araştırmada veri toplamak amacıyla Demografik Bilgi Formu, Romantik Yakınlığı Başlatma Belirleyicileri Ölçeği, Algılanan Sosyal Yetkinlik Ölçeği ve Young Şema Ölçeği- Kısa Form 3 kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, romantik yakınlığı başlatma ve algılanan sosyal yetkinlik değişkenleri arasında pozitif yönde ve anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Erken dönem uyumsuz şemalar, şema alanları ile romantik yakınlığı başlatma belirleyicileri ve algılanan sosyal yetkinlik arasında bazı şema alanları açısından negatif yönlü ve anlamlı ilişkiler bulunmuştur.Master Thesis Investigation of Nutritional and Nutritional Knowledge Levels of Individuals Receiving Nutritional Counseling: Example Yalova Province(2025) Özdemir, Damla Nur Atav; Gök, İlkayBu çalışmada Yalova'da beslenme danışmanlığı alan bireylerin besin ve beslenme bilgi düzeylerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada besin bilgisi ve besin tercihleri konusu, gastronomi bilimi ile birlikte incelenmiştir. Gastronomi, besinlerin hazırlanması ve sunulmasının yanı sıra, beslenme ile doğrudan ilişkilidir. Beslenme, vücudun ihtiyaç duyduğu besinlerin alımını sağlarken, gastronomi estetik ve lezzetli bir deneyime dönüştürür. Gastronomi, sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik eder ve kültürel değerlerle uyumlu beslenme deneyimlerini oluşturur. Bu araştırmada nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi Yalova ilinde beslenme danışmanlığı alan 394 kişi oluşturmuştur. Araştırmada çevrimiçi anketle toplanan veriler SPSS 23 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen verilere göre, temel beslenme puanı ile besin tercihi puanı arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki bulunmaktadır. 25-34 yaş arasında olanların temel beslenme puanları 18-24 yaş arasında olanlara göre daha düşüktür. 25-34 yaş arasında olanların besin tercihi puanları 45-54 yaş arasında olanlara göre daha düşüktür. Evlilerin besin tercihi puanları bekarlara göre daha yüksektir. Lise mezunu olanların besin tercihi puanları yüksek lisans mezunlarına göre daha yüksektir. Ayrıca lisans mezunu olanların besin tercihi puanları ilköğretim, lise ve ön lisans mezunlarına göre daha düşüktür. Bazen yüz yüze bazen çevrimiçi çalışanların besin tercihi puanları tamamen çevrimiçi çalışanlara göre daha düşüktür. Kronik rahatsızlığı olanların temel beslenme puanları olmayanlara göre daha düşüktür. Sigara kullananların besin tercihi puanları sigara içmeyenlere göre daha yüksektir. Alkol kullananların temel beslenme puanları alkol kullanmayanlara göre daha düşüktür. Analiz sonuçlarına göre cinsiyet, çalışma durumu, çocuk sayıları ve yaşam şekli grupları arasında temel beslenme ve besin tercihi anket puanları bakımından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamaktadır. Sonuç olarak, beslenme danışmanlığı alan bireylerin beslenme bilgisi ve besin tercihleri, yalnızca yaş, eğitim durumu gibi demografik faktörlerden değil, aynı zamanda bireylerin yaşam tarzı, sağlık durumu ve çevresel faktörlerden de etkilenmektedir. Bu çalışmanın topluma katkısı, bireylerin beslenme alışkanlıkları ve sağlık bilincine yönelik farkındalık yaratılması açısından önemlidir. Çalışma, demografik faktörlerin beslenme alışkanlıkları üzerindeki etkilerini ortaya koyarak, kişisel sağlık yönetiminde daha bilinçli ve hedeflenmiş yaklaşımların geliştirilmesine katkı sağlayabilir. Bu tür araştırmalar, toplumda sağlıklı beslenme alışkanlıklarının teşvik edilmesine ve daha sağlıklı bir toplum yapısının oluşmasına katkıda bulunabilir.Master Thesis Örgütsel Esneklik ve Firmaların Finansal Performansı: Souss Massa Bölgesindeki Kobi'ler Örneği(2025) Aadir, Hiba; Günceler, BülentKriz, güvencesizlik, kırılganlık, türbülans... Günümüz ortamında hüküm süren atmosferi tanımlamak için güzel terimler. Stratejik beceriler ve operasyonel etkinlik, ortamın uzun dönemler boyunca istikrarlı olduğu zamanlarda şirketlerin ihtiyaçlarını karşılarken, örgütsel güvenilirlik ve kriz yönetimi üzerine yapılan son çalışmalar, bu yüksek türbülans dönemleriyle karşı karşıya kalan kuruluşların ihtiyaç duyduğu tüm cevapları sağlamamaktadır. Organizasyonel esneklik umut verici bir bakış açısı sunmaktadır. Tehlikelere doğrudan karşı çıkmak yerine, krizlerin kırılganlıkların birikiminden ve bu kırılganlıkların göz ardı edilmesinden kaynaklandığını kabul ederek krizleri öngörmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle, kurumsal dayanıklılık ile toplumsal dayanıklılığın geliştirilmesi arasında içsel bir ilişki olduğundan, kuruluşların dayanıklılıklarını geliştirmeleri çok önemlidir. Bu araştırma bu vizyon doğrultusunda Souss Massa bölgesindeki KOBİ'lerin dayanıklılığına odaklanmaktadır. Bu çalışmayı gerçeğe dönüştürmek için dayanıklılığı ölçmeye yönelik metodolojik bir araç geliştirilmiş ve bölgedeki KOBİ'lerden oluşan bir örnekleme bir anket gönderilmiştir. Tezimiz, Fas literatüründeki bir boşluğu doldurarak, kurumsal dayanıklılığa katkıda bulunan finansal yöne, yani finansal performansa odaklanarak önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu katkıları bir araya getirerek, bu tez kuruluşların finansal güçlü ve zayıf yönleri hakkında önemli bilgiler sağlamaktadır. Bu farkındalık, kuruluşların dayanıklılık konusunda proaktif bir yaklaşım benimsemelerini, krizlerin üstesinden gelmelerini, değişimi kolaylaştırmalarını ve sektörlerinde kendilerini avantajlı bir şekilde konumlandırmalarını sağlayacaktır.Master Thesis Bir Aile Sağlığı Merkezine Başvuran Evli Kadınlarda Aile Planlaması Tutumu ile Gebelikten Kaçınma İsteği İlişkisi(2024) Şahin, Merve; Beydağ, Kerime DeryaBu araştırma, İstanbul ili Kartal ilçesine bağlı bir Aile Sağlığı Merkezi'ne başvuran evli kadınların aile planlaması tutumu ve gebelikten kaçınma isteklerini belirlemek ve her iki durumun birbiri üzerine etkisini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki araştırma, Ocak-Nisan 2023 tarihleri arasında, evli ve gebe kalmaya engel bir durumu olmayan 159 kadın ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri, tanıtıcı soru formu, Aile Planlaması Tutum Ölçeği ve Gebelikten Kaçınma İsteği Ölçeği ile elde edilmiştir. Verilerin analizinde, sayı, yüzde, ortalama, standart sapma değerleri, pearson korelasyon katsayısı, t testi ve ANOVA testi kullanılmıştır. Araştırma kapsamındaki kadınların, yaş ortalaması 33,10±6,46 yaştır, %39'u 1-5 yıldır evli, %84,3'ü üniversite mezunu ve %70,4'ünün gelirinin giderine denktir. Kadınların %37,7'si şu anda etkin olmayan doğum kontrol yöntemi kullandığını, %65,4'ü aile planlaması ile ilgili sağlık profesyonellerinden danışmanlık almadığını ve %44'ü şu anda gebe kalmaktan korktuğunu ifade etmiştir. Araştırma kapsamına alınan kadınların Aile Planlaması Tutum Ölçeği toplam puan ortalaması 68,00±24,27 ve Gebelikten Kaçınma İsteği Ölçeği toplam puan ortalaması 2,23±0,90 olarak bulunmuştur. Aile Planlaması Tutum Ölçeği puanları ile Gebelikten Kaçınma İsteği Ölçeği puanları arasında negatif yönde zayıf ilişki saptanmıştır (r=-0,188). Kadınlardan geliri giderine denk olanların Aile Planlaması Yöntemlerine İlişkin Tutumlarının daha olumsuz olduğu saptanmıştır (p<0,05). Araştırma kapsamındaki kadınlardan 31-46 yaş grubunda olanların, ikinci gebeliği olanların, iki çocuğu olanların, istemeden gebe kalanların ve şu anda gebe kalmaktan korkanların Gebelikten Kaçınma İsteği Ölçeği toplam puanları yüksek bulunmuştur (p<0,05). Birinci basamakta çalışan hemşire ve ebeler doğurgan yaştaki kadınların aile planlaması tutumunu ve gebelikten kaçınma isteklerini değerlendirmeli, her iki duruma etki eden faktörlere yönelik danışmanlık vermeli ve tüm kadınların aile planlaması danışmanlığı almasını sağlamalıdır.Master Thesis Bağlama İcrasında Transpozenin Duyumsal ve Tavırsal Özellikleri: Misket Düzeni Örneği(2024) Karadaş, Emirhan; Özdemir, ErhanBu çalışma T.C. İstanbul Okan üniversitesi lisansüstü eğitim enstitüsü müzik ana sanat dalı yüksek lisans programı için hazırlanmıştır. Bu tezin amacı resmi müzik eğitim kurumlarında ve profesyonel şehir muhiti bağlama icracıları arasında fa diyez eksenli misket adı verilen düzenle icra edilen ezgilerin la kararlı olarak isimlendirilen bağlama düzeni ve si kararlı muhalif düzenine transpoze etmektir. Amaç bağlamada misket düzeni türküleri bağlama düzeni ve muhalif düzeninde yeniden yazıp melodi , tartım ve ezgisel örgünün değişikligini kontrol edip bunun sonucundaki verileri paylaşmaktır. Araştırma sonucunda nota yazımında repertükül isimli web sitesindeki notalardan yararlanilmıştır. TRT Halk Müziği Repertuvarındaki fa diyez kararlı olan toplam 47 türkünün notaları la karar ve si karara transpoze edilip bunların sonucundaki veriler paylaşılmıştır.Master Thesis Modüler Depolar ve Modüler Depolarda Tesis Yer Seçim Problemleri(2024) Efendioğlu, Safa; Kahriman, AliPatlatmalı kazı çalışmaları iş makineleri ile yapılan kazı çalışmalarına göre daha ekonomik ve hızlı olması ile günümüzde daha fazla tercih edilen bir yöntem olmaya devam etmektedir. Patlatma riskleri de barındırdığı için bu tür çalışmalarda güvenlik en üst seviyede olmak zorundadır. Yapılan çalışmalarda görev yapan birçok kişinin yaşadıkları ve çözüm bulunmasını talep ettikleri en önemli eksikliklerden bir tanesi; günlük kullanılacak patlayıcı miktarının yaşanan aksaklık veya teknik arıza nedeniyle ellerinde kalması sonucunda patlayıcıların imha edilmesiydi. Bu yöntem; projeler için büyük maliyetlerin boşa gitmesi anlamına gelmektedir. Gerekli inceleme ve mühendislik araştırmaları sonucunda tüketilemeyip elde kalan patlayıcı maddelerin imha edilmesi yerine geçici olarak depolanması ve ertesi iş gününde kullanılana kadar güvenli bir bölgede emniyet altına alınmasının önemi tespit edilmektedir. Bu araştırmada Modüler Depolama alanının nasıl olabileceği, kullanılacak modüler deponun kurulması gereken yer için Tesis Yer Seçim Probleminin çözümü sonucunda ne faydalar sağlayabileceği incelenmiştir.Master Thesis Gaziantep'teki Yabancı Uyruklu 3 Kadın Piyanistin Bölgedeki Müziğe Etkileri(2024) Polatdemir, Bahar; Madanoğlu, Naci; Çak, Şeyma ErsoyAsırlardır süre gelen geleneklerini ve korumaya çalıştıkları kültürlerini müzikle bağdaştıran Gaziantep halkı, günümüzde müzik alanında çalışmalar yapmaya devam etmektedir. Müzik ve müzik eğitimi, toplumun tamamını ilgilendiren konulardır. Bu çalışmanın amacı Gaziantep'teki kadın piyanistlerin bölgedeki müziğe etkilerini araştırmaktır. Çalışmada ayrıca müzik eğitimi ile ilgili süreçlerde Doğu'da eğitim alanında geri planda kalan kadınların katılımının öneminin ortaya koyulması amaçlanmaktadır. Araştırma kapsamında nitel araştırma yöntemlerinden yarı yapılandırılmış görüşme (yüz yüze görüşme) yönteminden yararlanılmış, literatür taraması yapılmıştır. Gaziantep ilinde 3 farklı kadın piyanistin katılımının sağlandığı araştırmalarda biyografi nitelikli görüşmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonuçları Gaziantep ilindeki kadın piyanistlerin, bölgede müziğe olan ilginin artmasında olumlu etkiye sahip ve kadınların müziğe olan katılımlarında katkıları olduğunu göstermektedir.Master Thesis Askeri ve Ticari Patlayıcıların Savaş Ortamındaki Etkilerinin Değerlendirilmesi(2024) Çelik, Reşit Ahmet; Kahriman, AliBu çalışma, savaş ortamında askeri ve ticari patlayıcıların tahrip gücünün değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Askeri patlayıcılar, yüksek tahrip gücü ve güvenilirlikleri ile bilinirken, ticari patlayıcılar genellikle endüstriyel uygulamalar için tasarlanmıştır. Çalışmada, patlayıcıların enerji çıkışı, infilak hızı, brisance (parçalayıcı etki) ve tahrip alanı gibi özellikleri analiz edilmiştir. Deneysel testler, bilgisayar simülasyonları ve tarihsel veriler kullanılarak, bu patlayıcıların savaş operasyonlarındaki etkinliği ve sivil halkın korunması için gerekli stratejiler incelenmiştir. Elde edilen bulgular, hem askeri operasyonların başarı şansını artırmada hem de sivil savunma önlemlerinin planlanmasında önemli ipuçları sunmaktadır. Çalışmanın sonuçları, patlayıcıların doğru seçimi ve kullanımının, savaşın gidişatını nasıl etkileyebileceğini ve sivil güvenliği sağlama konusunda ne tür önlemler alınması gerektiğini göstermektedir.Master Thesis Kovid-19'un Dijital Dönüşüme Etkisi Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Sürdürülebilirliği Nijerya'daki İşletmeler(2024) Eyamba, Patrıck Ekpenyong; Ünal, Halit TarganÇalışma, Nijerya'nın güney-güney bölgesinde yer alan küçük ve orta ölçekli işletmelerin dijital dönüşümüne ve sürdürülebilirliğine Covid-19'un etkisini inceledi. Araştırma, anket tasarımını benimsemiş, tasarımın seçiminde Covid-19'un KOBİ'lerin sürdürülebilirliği üzerindeki etkisine yönelik insan davranışsal yaklaşımı temel alınmıştır. Çalışma, örneklem büyüklüğünü seçmek için basit rastgele örnekleme tekniklerini benimsemiştir. Hedef örneklem büyüklüğü Nijerya'nın Güney-Güney bölgesinde 400 KOBİ'dir. Anketler KOBİ'lerin işletme sahiplerine, müşterilerine, yöneticilerine, muhasebecilerine uygulanmıştır. Çalışma, yoğun tamamlamanın Nijerya'daki KOBİ'lerin sürdürülebilirliğini etkilemediğini buldu. Nijerya'daki KOBİ'lerin sürdürülebilirliği üzerinde entegre e-cüzdan etkisinin olduğu ortaya çıktı. Çalışma, sosyal medya kullanımının Nijerya'daki KOBİ'lerin sürdürülebilirliği üzerinde etkisi olduğunu ortaya çıkardı. Son olarak çalışma, işlem izlemenin Nijerya'daki KOBİ'lerin sürdürülebilirliği üzerindeki etkisini ortaya çıkardı. Çalışma, çalışmanın, Covid-19'un Nijerya'nın Güney Güney jeopolitik bölgesindeki KOBİ'lerin sürdürülebilirliği üzerinde hem olumsuz hem de olumlu etkisi olduğu sonucuna vardığı sonucuna varmıştır. Çalışma, hükümetin ve paydaşların, kredi taksitlerinde muafiyet ve vergi muafiyeti, ülkedeki KOBİ'leri hedefleyen acil durum fonu ayrılması ve vergilerin ertelenmesi veya vergiden muaf tutulması, daha düşük faiz oranı gibi çeşitli politikalar yoluyla iş aktörlerini gelişmeye teşvik edebileceğini öne sürdü. KOBİ'lerin COVID-19 salgını sırasında ve sonrasında ayakta kalmasını sağlamak için uygun politika yapıcılar tarafından da başlatılacaktır.Master Thesis İş Yaşam Dengesi ile Duygusal Yeme ve Akdeniz Yaşam Tarzı Arasındaki İlişkilerin Değerlendirilmesi: Pendik Belediyesi Örneği(2024) Seymen, Cansu; Günal, Ahmet MuratBu çalışma Pendik Belediyesi'nde masa başı çalışan yetişkin bireylerin iş yaşam dengelerinin duygusal yeme ve akdeniz yaşam tarzı uyumlarına yansımaları arasındaki ilişkilerini ve söz konusu değişkenlerin birbirleriyle ilişkilerini incelemeyi amaçlamaktadır. Araştırma Nisan-Haziran 2024 tarihleri arasında İstanbul iline ait Pendik Belediyesi'nin masa başı çalışanlarından 217 birey üzerinde gerçekleştirilmiştir. Veri toplama formu olarak katılımcıların antropometrik ölçümlerini (boy uzunluğu, ağırlık vb) ve sosyodemografik özelliklerini (yaş, eğitim durumu, gelir seviyesi) öğrenmeye yönelik sorulardan oluşan 'Kişisel Bilgiler', 'Duygusal Yeme Ölçeği', 'Yeni İş Yaşam Dengesi' ve 'Akdeniz Yaşam Tarzı Ölçeği' kullanılmıştır. Çalışmaya yaş ortalaması 36,45±8,82 olan 217 katılımcı (120 kadın, 55,3%; 97 erkek, 44,7%) dahil edilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 25.0 ve R 4.4.0 programı kullanılmıştır. Katılımcıların duygusal yeme ölçeği genel puanından aldıkları puan ortalama 10,10±5,96; iş yaşam dengesi ölçeği genel puanından aldıkları puan ortalama 3,35±0,69; Akdeniz yaşam tarzı ölçeği genel puanından aldıkları puan ortalama 12,29±3,36 olarak belirlenmiştir. Cinsiyete göre duygusal yeme ve Blok 3 ölçeklerinde anlamlı farklılıklar saptanmıştır. Kadınların duygusal yeme puanları erkeklere göre daha yüksektir. Blok 3 ölçeğinde ise erkeklerin puanları kadınlara göre daha yüksektir. Diğer ölçeklerde cinsiyete göre anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (Tablo 4.3). İş yaşam dengesi Akdeniz yaşam tarzı üzerinde pozitif bir etki yaparken (β = 0.685, p = 0.046), duygusal yeme ise negatif bir etki (β = -0.104, p = 0.009) yaratmaktadır. Duygusal yeme ise tek başına Akdeniz yaşam tarzını azaltan anlamlı bir etki yaratmaktadır (Std.β: -0,180;p<0,009). Dolaylı olarak ise iş yaşam dengesi duygusal yeme aracılığıyla Akdeniz yaşam tarzını arttıran bir etki yaratmakta ve böylece toplam etki iş yaşam dengesinin tek başına Akdeniz yaşam tarzının arttırdığından daha fazla artmaktadır. Çalışmanın sonucunda iş yaşam dengesinin sağlanması, Akdeniz yaşam tarzının benimsenmesini tek başına sağlamaktan daha etkili olduğu görülmektedir. Bu nedenle çalışan bireylerin iş yaşam dengeleri multidisipliner bir yaklaşımla korunmalı ve hayatlarına Akdeniz yaşam tarzını entegre etmeleri teşvik edilmelidir.Master Thesis Endüstriyel Patlayıcıların Askeri Alanda Kullanımı ve Endüstriyel Patlayıcılarla Mağara Tahribi(2024) Haklı, Mustafa; Kahriman, AliAskeri alanda kullanılan patlayıcılar ile günümüz endüstrisinde kullanılan endüstriyel patlayıcılar farklılıklar göstermektedir. Askeri alanda kullanılan patlayıcıların amacı, muharebe sahasında istihkam desteği sağlayarak dost birliklerin hareket kabiliyetini arttırmak, düşman hareket kabiliyetini engellemektir. Patlayıcılar askeri hedeflere ulaşmak maksadıyla alanlar, yapılar/altyapılar, askeri tesisler , engeller , mayın tarlaları ve askeri malzemelerin tahrip yöntemleri ile kullanılmaz hale getirilmesi veya ortadan kaldırılmasını sağlar. Terörle mücadelede de önemli bir yere sahip olmakla birlikte, Savunma Sanayisinde ise mühimmat yapımında çok büyük önem arz etmektedir. Endüstriyel patlayıcılar, askeri patlayıcılara göre nispi etkinlik faktörü (detonasyon hızı) düşük patlayıcılardır. Maden sektöründe; maden kazılarında. İnşaat sektöründe; yol yapımı, tünel yapımı, baraj ve bina yapılarının yapımı/yıkımı, metro ve yeraltı yapılarının inşasında kullanılmaktadır. Endüstriyel patlayıcıların nispi etkinlik faktörü (detonasyon hızı) düşük olsa da askeri amaçlar için kullanılabilirliğini inceleyeceğiz.Master Thesis Scaps-1d Algoritması Kullanılarak Etl ve Htl Katmanlarının Perovskit Güneş Hücrelerinin Performansına Etkisi(2024) Qawamı, Abdullah Muslım; Altürk, ElifKüresel bilim topluluğu, kısa bir zaman dilimi içinde perovskit güneş pillerinin fotovoltaik dönüşüm verimliliğini artırma konusunda önemli ilerleme kaydetti. Bu verimlilik %3,8'den %25,7'ye önemli ölçüde arttı. Ancak 'Perovskit güneş pilleri' hala kararlılık ve ölçeklenebilirlik konusunda sorunlar yaşıyor, bu da bu gelişmelere rağmen onları kristalin silikon güneş pillerine göre ticari olarak daha az uygulanabilir kılıyor. Literatürde belgelenen yüksek verimliliğe sahip 'perovskit güneş pillerinin' çoğunluğu, genellikle 0,01 cm2 gibi çok küçük alanlarda test edilmiştir ve alan büyüdükçe hücrelerin verimliliği düşme eğilimi göstermektedir. Kristalin silikon teknolojisiyle elde edilen stabiliteyle karşılaştırıldığında perovskit güneş pilleri için bildirilen maksimum stabilite şu anda 10.000 saattir. Mevcut çalışma perovskit güneş pillerini simüle etmeyi ve delik taşıma katmanını ve elektron taşıma katmanını optimize etmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmayı yapmak için SCAPS_1D simülasyon yazılımı kullanılmıştır. Bu çalışmada SCAPs_1D ile farklı Elektron taşıma katmanları ve delik taşıma katmanları detaylandırılmıştır. TiO2 iyi bir elektron taşıma katmanı olarak bulunurken, CuO2 ise optimum delik taşıma katmanı olarak bulunmuştur. Simülasyon AM1.5G güneş spektrumu ile gerçekleştirilir. Cihaz, %28,31'lik olağanüstü bir fotovoltaik dönüşüm verimliliğine, 1,09 V'luk bir açık devre voltajına (Voc), 30,14 mA/cm2'lik bir akım yoğunluğuna ve %85,93'lük bir doldurma faktörüne ulaşır. Bu nedenle, kurşunsuz perovskit Güneş Pilleri geleceğin güneş pilleri için çevre dostu perovskit güneş pilleri için oldukça ümit vericidir. Optimum emici tabaka kalınlığını bulmak bu araştırmanın amacıdırMaster Thesis 2000 Yılı Sonrası Türk Sinemasında Annelik Temsilleri ve Rolleri Üzerine Nitel Bir Çalışma(2024) Özcan, Okan; Soygür, Arif HaldunBu araştırmanın amacı, 2000 yılı sonrası Türk sinemasında annelik kavramı ve kimliği üzerine oluşturulan annelik temsillerinin ve rollerinin belirlenmesidir. Aynı zamanda, annelik kavramının sosyoekonomik durum, cinsiyet, gelenek, toplumsal ve psikolojik roller karşısındaki gelişim ve değişimlerine ışık tutmayı amaçlamaktadır. Bu açıdan, Türkiye'de annelik kavramına ve ruhsal dinamiklerine katkı sağlayacak yeni bir çalışma olmayı hedeflemektedir. Araştırmanın amacına uygun olarak Türkiye sinemasından dört film izlenip tartışıldığı odak grup toplantıları düzenlenmiştir. Çalışma için seçilen filmler 'Ana Yurdu', 'Pandora'nın Kutusu', 'Ahlat Ağacı' ve 'Annemin Şarkısı''dır. Çalışmanın amacına uygun olarak anne karakterlerinin ilişki dinamiklerinde ön planda olduğu ve yapım yılı olarak da 2000 yılı sonrası olan filmler seçilmiştir. Çalışmaya dördü kadın, dördü erkek olmak üzere toplam sekiz katılımcı tamamen gönüllük esasına dayalı olarak katılmıştır. Katılımcıların tamamı psikoloji bölümü mezunu psikologlardan oluşmaktadır. Katılımcıların yaşları 27 ve 48 aralığında değişkenlik göstermektedir. Odak grup toplantılarının her biri yaklaşık bir buçuk saat sürmüştür. Temellendirilmiş veri analizi ve kodlama yapılmıştır. Dolayısıyla yapılan tez çalışmasında nitel analiz yöntemlerinden birisi olan ortak tema belirleme yöntemi kullanılmıştır. Sonuçlar toplumsal cinsiyet rolleri ve bireyselleşme süreçleriyle mücadele eden ebeveyn tutumları farklı anneleri işaret etmektedir. Sonuçlar çerçevesinde çalışmanın kısıtlamaları ve klinik öneriler tartışılmıştır. Gelecek çalışmalara dair öneriler yapılmıştır.Master Thesis Paketli Hazır Yemek Hizmeti Alan Emziren Annelerin Yemek Hizmet Memnuniyetlerinin ve Sağlıklı Beslenme Tutumlarının Değerlendirilmesi(2024) Demiran, Dilara; Baş, Dilşat; Yılmaz, Hande ÖngünBu araştırmada, emziklilik dönemine uygun besin içeriğine sahip olan ve zaman yönetimini kolaylaştıran paketli hazır yemek hizmet sistemini kullanan emziren annelerin, aldıkları yemek hizmetine yönelik memnuniyetleri, alınan hizmetin sağlıklı beslenme tutumları ve yaşam kalitesi üzerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, Şubat – Haziran 2024 tarihleri arasında İstanbul ili Sancaktepe ilçesinde paketli hazır yemek hizmeti (PHYH) sunan bir kuruluştan en az 1 haftalık emziren anne paketi kullanan 174 katılımcı ile kesitsel olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplama aracı olarak dört bölümden oluşan anket formu kullanılmıştır. Anket formunun ilk bölümünde katılımcıların sosyo–demografik özellikleri, antropometrik ölçümleri ve paketli hazır yemek kullanımıyla ilgili sorular bulunmaktadır. İkinci bölümde İş Yerinde Yemek Hizmeti Kalitesi Ölçeği (QUMPOS), üçüncü bölümde Sağlıklı Beslenmeye İlişkin Tutum Ölçeği (SBİTÖ) ve dördüncü bölümde SF-12 Yaşam Kalitesi Ölçeği (SF-12) yer almaktadır. Araştıma emziklilik döneminde olan ve PHYH alan gönüllü katılımcılar ile yürütülmüştür. Anketler, paket kullanımı öncesi ve sonrası tekrarlanmış, QUMPOS ise yalnızca paket kullanımı sonrasında uygulanmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 33,93±4,73 yıldır. PHYH kullanımından önce SF-12 fiziksel bileşen özet puanı 55,45±17,97 iken, kullanım sonrası bu puan 78,62±16,41 olarak bulunmuş, fiziksel sağlıkta anlamlı bir iyileşme saptanmıştır (p<0,001). SBİTÖ toplam puanı ise kullanım öncesi 62,82±11,77 iken, kullanım sonrası 80,32±9,93'e yükselmiş ve sağlıklı beslenme tutumlarında pozitif yönlü istatiksel olarak anlamlı gelişme kaydedilmiştir (p<0,001). Katılımcıların QUMPOS algılama düzeyi değerlendirilmesine göre SF-12 Yaşam Kalitesi Ölçeği'nin alt boyutları incelendiğinde mental bileşen özet (r=0,204; p=0,007) ve Sağlıklı Beslenmeye İlişkin Tutum Ölçeği toplam puanı (r=0,446; p<0,001) arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki olduğu saptanmıştır. PHYH kullanım sonrası QUMPOS puan ortalamaları 49,03±6,79 olarak bulunmuştur. Paketli hazır yemek hizmet kullanımı, emziren annelerin yeterli beslenmesinin sağlanmasında önemli bir seçenek olabilir. Emziren annelere yönelik bu tür sosyal destek programlarının oluşturulması anne-bebek sağlığını geliştirme yönünde fayda yaratabilir. Bu alanda yapılacak yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.