İstanbul'da yaşayan genç yetişkin kadınların cinsel doyumlarının beden algısı ve toplumsal cinsiyet rolü açısından incelenmesi

Abstract

Bu çalışmada, İstanbul'da yaşayan genç yetişkin kadınların cinsel doyumları ile toplumsal cinsiyet rolü ve beden algısı arasındaki ilişki incelenmiştir. Araştırma evreni 18- 65 yaş arasındaki kadın katılımcılar olarak belirlenmiştir. Araştırmanın örneklemini ise bu evrenden rastgele ve kartopu örnekleme yöntemi kullanılarak seçilen 304 gönüllü kadın katılımcı oluşturmuştur. Katılımcıların demografik özelliklerini belirlemek amacıyla Sosyodemografik Bilgi Formu, cinsel doyumu değerlendirmek için Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği Kadın Formu (GRCDÖ), beden algılarını değerlendirmek için Vücut Algısı Ölçeği, toplumsal cinsiyet rolü inançlarını değerlendirmek için Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği (TCRTÖ), cinsel mit inanışlarını değerlendirmek için de Cinsel Mitler Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS v.21 istatistik programı ile yapılmıştır. Araştırmanın bulgularından elde edilen bilgiler doğrultusunda toplumsal cinsiyet rolleri tutumu ve alt boyutları; geleneksel cinsiyet rolü ve erkek cinsiyet rolü düzeyi arttıkça cinsel doyumda bozulma artmaktadır. Toplumsal cinsiyet rolleri, eşitlikçi olmayan cinsiyet rolleri, geleneksel cinsiyet rolü, erkek cinsiyet rolü arttıkça iletişimde de bozulma artmaktadır. Katılımcıların cinsel doyumda bozulma toplam puanları ile olumsuz beden algısı puanları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuştur. Olumsuz beden algısı arttıkça cinsel doyumda bozulma artmaktadır. Cinsel mitler ve alt boyutları cinsel yönelim miti, toplumsal cinsiyet miti, yaş ve cinsellik miti, cinsel davranış miti, mastürbasyon miti, cinsel şiddet miti, cinsel ilişki miti ve cinsel memnuniyet mitine inanç arttıkça cinsel doyumda bozulma artmaktadır. Araştırmada kullanılan ölçeklerin heteroseksüel bireyler üzerine oluşturulması, bireyin ve toplumun cinsellik ile kastettiği şeyin evlilikte yaşanması gerektiği inancı, cinsel bilgi eksikliği sonucunda yaşanan olumsuz durumlar, engelli bireylerin cinsel hayatına yönelik çalışmaların azlığı gibi birçok konu günümüzde bu incelemelerin sağlıklı bir şekilde yapılmasına engel oluşturan sebepler olarak ortaya çıkmıştır. Cinsellik ve toplumsal cinsiyet rolleri üzerine okullarda, mahallelerde ve kurumlarda düzenli bir şekilde verilecek eğitimlerin , kişilerin kendi cinselliğini keşfetmeye başladıkları ilk andan itibaren yaşayabileceği kaygıyı azaltmada ve cinsellik üzerine yaratılan yanlış inanışların büyümesini önlemede katkısı olacağı düşünülmektedir.

In this study, the sexual satisfaction of young adult women living in Istanbul, gender role and body perception and their relationship were examined. The research universe was determined as female participants between the ages of 18 and 65. It was attended by 304 female participants between the ages of 18 and 59. Sociodemographic Information Form was used to determine the demographic characteristics of the participants, Golombok-Rust Sexual Satisfaction Scale with Female Form to evaluate Sexual Satisfaction (GRCDÖ), Body Perception Scale to evaluate Body Perceptions, Gender Roles Attitude Scale (TCRTÖ) to evaluate Gender Role beliefs, and Sexual Myths Scale to evaluate Sexual Myth beliefs. The analysis of the data was carried out with SPSS v.21 statistical program. Attitude and subdivision of gender roles in line with the information obtained from the findings of the study; as the level of traditional gender role and male gender role increases, sexual satisfaction deteriorates. As gender roles, non-egalitarian gender roles, traditional gender role, male gender role increase, communication deterioration increases. Positively significant association was found between participants' total scores of impaired sexual satisfaction and negative body perception scores. As negative body perception increases, sexual satisfaction deteriorates. As the belief in the myth of sexual orientation, the myth of gender, the myth of age and sexuality, the myth of sexual behavior, the myth of masturbation, the myth of sexual violence, the myth of sexual intercourse and the myth of sexual satisfaction increases, the deterioration of sexual satisfaction increases. Many issues such as the creation of the scales used in the research for heterosexual individuals, the belief that what the individual and society mean by sexuality should be experienced in marriage, the negative situations experienced as a result of lack of sexual information, the scarcity of studies on the sexual life of disabled individuals have emerged as reasons that prevent these examinations from being carried out in a healthy way today. It is thought that regular trainings on sexuality and gender roles in schools, neighborhoods and institutions will contribute to reducing the anxiety that people may experience from the first moment they start to discover their own sexuality and to prevent the growth of false beliefs created on sexuality.