Türkiye'de uygulanan yapı denetim sisteminin sorunları ile ilgili yaklaşımlar

No Thumbnail Available

Date

2022

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Open Access Color

OpenAIRE Downloads

OpenAIRE Views

Research Projects

Organizational Units

Organizational Unit

Journal Issue

Abstract

Türkiye Cumhuriyeti toprakları, yeryüzünün en aktif deprem kuşaklarından biri içerisinde bulunmaktadır. Bununla beraber Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan halkın büyük bir bölümü bu deprem kuşaklarında hayatını sürdürmektedirler. Geçmişte yaşanılan depremlerin getirdiği can ve mal kayıpları, yapılaşma sürecinde devletin sıkı bir yönetim uygulamasını gerektirmiştir. Özellikle 1999 Adapazarı-Gölcük depremi sonrasında yaşanan can ve mal kayıplarının bir daha yaşanmaması için 2001 yılında Yapı Denetim Yasası çıkarılmış ve hayata geçirilmiştir. Bu çalışmada; Türkiye'de uygulanan yapı denetim sistemi ile dünyanın gelişmiş ülkelerinde uygulanan yapı denetim sistemi karşılaştırılmış ve sistemler incelenmiştir. Bu amaçla, önce Yapı denetimi faaliyetlerini düzenlemek için 2001 yılında uygulanmaya başlanan 4708 sayılı Yapı Denetimi Kanunu ve bu sistemin işleyişi incelenerek aksayan yönleri tartışılmıştır. Bu kanunda ve uygulamasında bulunan kusurlar ve eksiklikler değerlendirilmiş ve düzeltilmesi amacıyla bazı öneriler yapılmıştır. Bu araştırmanın sonunda, hem yasadaki bazı hususların pratikte aksamalara neden olduğu hem de Yapı denetimi görevinde rol alan tüm kişi ve kurumların görevlerini yerine getirmediği anlaşılmıştır. Bu kişi ve kurumların üzerine düşen görevleri doğru bir şekilde yapması için meslek içi eğitim verilmesi gerektiği vurgulanmış ve bununla beraber sistemde oluşan sorunları çözüme ulaştırmaları amacıyla bilgilendirme yapılmıştır. 1999 yılında yaşanan deprem sonrası Türkiye büyük bir kayıp vermiştir. Can ve mal kaybının çok fazla olduğu bu deprem ile beraber yapılaşmanın bir denetim ile yapılması mecburi bir hal almıştır. Yeni bir yasa beraberinde yapı denetim sisteminde görevli kişi ve kurumların işlevlerinde köklü bir değişikliğe gidilmiştir. Yapı denetim hizmetinin yerine getirilmesi amacıyla tüzel kişiliğe sahip yapı denetim kuruluşları oluşturulmuştur. Yapı denetim kuruluşlarının prosedürleri oldukça sıkı faktörlerden oluşmaktadır. Bunların başında; yapı denetim kuruluşu sahiplerinin yapı denetimi işi dışında başka bir işle meşgul olmamaları, yapı üretimi sürecinde yer alamamaları, tüm ortaklarının mühendis ve mimar olma şartı, yapı denetimi kuruluşu oluşturmak için belirli bir miktarda teminat göstermek gelmektedir. Yapı denetim faaliyetlerinin halk tarafından benimsenememesi aslında yapılaşma üzerindeki siyasi yatırımların bir sonucudur. Siyasilerin getirdiği aflar, bununla beraber kaçak yapılaşmaya verilen izinler yapı denetim faaliyetlerinin boş bir uğraş olduğunu düşündürmektedir. Toplumda yer alan; 'siyasi güç, kanundan üstündür' düşüncesi uygulamanın gerçekleşmesindeki en büyük problemlerdendir. Yapı sahibi, siyasi çevresini kullanarak aykırı imalatlardan dolayı herhangi bir yaptırım almamaktadır. Bu durumda yapı denetim kuruluşları, sadece ilgili idareye sadece aykırı imalat bildirimi yapabilmektedir. Bu durum da denetim faaliyetinin gücünü elinden almaktadır. İlgili yasanın Yapı Denetim Firmalarını yapı kullanıma başladıktan sonra daha 5 yıl sorumlu kılmasına karşın, uygulamada, İnşaatın İskan aşamasından sonra Denetim Uygulaması sona ermektedir. Zaten bunun için öngörülen herhangi bir ücret de yoktur. Türkiye'de yapı denetim sisteminin tam olarak yürütülememesinin nedenleri genel olarak bu şekilde açıklanmaktadır. Yapı denetim sisteminin önemi tam olarak kavranabildiğinde ya da bu faaliyetlerde görev alan kişilerin işlerini doğru bir şekilde yapmaları halinde yapı denetim sistemi düzgün bir şekilde işlemeye başlayacaktır. Ayrıca yapı denetim sistemi için oluşturulan kanun ve yönetmeliklerde bulunan kusurlar ve eksiklikler yeni bir düzenleme ile kapatılmalıdır.
The territory of the Republic of Turkey is located in one of the most active earthquake zones of the world. However, most of the people living within the borders of the Republic of Turkey live in these earthquake zones. The loss of life and property caused by the earthquakes experienced in the past necessitated a strict management application of the state during the construction process. In order to prevent the loss of life and property, especially after the 1999 Adapazarı-Gölcük earthquake, the Building Inspection Law was enacted and implemented in 2001. In this study; The building inspection system applied in Turkey and the building inspection system applied in the developed countries of the world were compared and the systems were examined. For this purpose, the Building Inspection Law No. 4708, which was started to be implemented in 2001 to regulate the Building Inspection activities, and the functioning of this system were examined and the failing aspects were discussed. The flaws and deficiencies found in this law and its implementation were evaluated and some suggestions were made in order to correct them. At the end of this research, it was understood that some issues in the law caused disruptions in practice and that all persons and institutions involved in the building inspection task did not fulfill their duties. It was emphasized that in-service training should be given in order for these individuals and institutions to perform their duties correctly, and in addition, information was given in order to solve the problems in the system. After the earthquake in 1999, Turkey suffered a great loss. With this earthquake, in which the loss of life and property was very high, it became obligatory to carry out the construction with an inspection. Along with a new law, a radical change has been made in the functions of the persons and institutions in charge of the building inspection system. In order to fulfill the building inspection service, building inspection institutions with legal personality have been established. The procedures of building inspection organizations consist of very strict factors. At the beginning of these; The owners of the building inspection company should not be engaged in any other business other than the building inspection business, they cannot take part in the building production process, all their partners must be engineers and architects, and a certain amount of guarantee is required to establish a building inspection organization. The fact that building inspection activities are not adopted by the public is actually a result of political investments on construction. The amnesties brought by the politicians, as well as the permits given to illegal construction, make us think that building inspection activities are a futile endeavor. In the society; The idea that 'political power is superior to the law' is one of the biggest problems in the realization of the implementation. The owner of the building does not take any sanction due to unconstitutional productions by using his political environment. In this case, building inspection organizations can only make a declaration of contravention to the relevant administration. This situation takes away the power of the audit activity. Although the related law makes the Building Inspection Firms responsible for 5 years after the building starts to be used, in practice, the Inspection Practice ends after the Settlement phase of the Construction. There is no prescribed fee for this. The reasons why the building inspection system cannot be fully implemented in Turkey are generally explained in this way. When the importance of the building control system is fully understood or if the people involved in these activities do their jobs correctly, the building control system will start to function properly. In addition, the defects and deficiencies in the laws and regulations created for the building inspection system should be covered with a new regulation.

Description

Keywords

Mimarlık, Architecture

Turkish CoHE Thesis Center URL

Fields of Science

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

Volume

Issue

Start Page

End Page

71