Türkiye’de Çağdaş Sanatçıların Annelik Deneyimleri

dc.contributor.authorEda ÇEKİL KONRAT
dc.date.accessioned2024-05-25T12:21:40Z
dc.date.available2024-05-25T12:21:40Z
dc.date.issued2022
dc.departmentOkan Universityen_US
dc.department-tempİstanbul Okan Üniversitesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü, İstanbul, Türkiyeen_US
dc.description.abstract1970’li yıllarda sanat alanında belirginleşmeye başlayan feminist yaklaşımlar, kadın sanatçıların yalnızca sanatsal üretimlerinde değil, aynı zamanda gündelik yaşantılarında ihtiyaç duydukları dayanışmayı örgütlemede de etkili olmuştur. Çeşitli sanatçı kolektifleri oluşturulmuş, kadınlar birlikte üretecek ve paylaşacak ortak alanlar yaratmışlardır. Bu alanlar, sanatçıların kadınlara atfedilen toplumsal cinsiyet rolleriyle mücadelesinde kolektif bir dayanışmayı mümkün kılmıştır. Bu çalışma, günümüzde Türkiye’deki sanatçı kadınların annelik deneyimleri ve sanatsal üretimleri arasındaki ilişkiyi, kendi söylemleri üzerinden ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede öncelikle feminizmde annelik tartışmaları ele alınmış, çağdaş sanat alanındaki farklı annelik görünümlerine yer verilmiştir. Ardından, Türkiye’de yaşayan üç kadın sanatçıyla görüşmeler yapılmış, ayrıca literatür taraması yapılarak kadın sanatçıların konuyla ilgili geçmiş söylemleri de incelenmiştir. Yapılan görüşmeler ve incelemeler sonucunda, Türkiye’de kadın sanatçıların anne olmak konusunda çeşitli baskılarla karşılaştığı görülmektedir. Kadının çoğu kez tek başına sahiplenmek zorunda kaldığı çocuk bakımı, ev işleri gibi sorumluluklar sanatçı ya da anne olma ikilemine neden olmaktadır. Çevreleri tarafından da onaylanan bu ikilem, daha sanat eğitiminin ilk yıllarında kadınların karşısına çıkarılır. Ancak, günümüzde sanatçı kadınlar anneliği bir engel olarak değil, bir mücadele alanı olarak tanımlamakta, tüm zorluklara rağmen üretimlerine devam etmenin yollarını bulmaktadır. Çoğu sanatçının annelik deneyimlerini sanatsal üretim pratiklerinin bir parçası haline getirdiği söylenebilir. Bu durum, kadınların ataerkinin tanımladığı annelik biçimlerini reddetmesiyle ve kendilerine özgü bir annelik pratiği ortaya koymasıyla mümkün olmaktadır.en_US
dc.identifier.citation0
dc.identifier.doi10.17484/yedi.1049534
dc.identifier.endpage110en_US
dc.identifier.issn1307-9840
dc.identifier.issue28en_US
dc.identifier.startpage99en_US
dc.identifier.trdizinid1129194
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.17484/yedi.1049534
dc.identifier.urihttps://search.trdizin.gov.tr/tr/yayin/detay/1129194/turkiyede-cagdas-sanatcilarin-annelik-deneyimleri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14517/2046
dc.identifier.volume0en_US
dc.institutionauthorEda ÇEKİL KONRAT
dc.language.isotr
dc.relation.ispartofYEDİ: SANAT, TASARIM VE BİLİM DERGİSİen_US
dc.relation.publicationcategoryDiğeren_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.titleTürkiye’de Çağdaş Sanatçıların Annelik Deneyimlerien_US
dc.typeArticleen_US
dspace.entity.typePublication

Files