Sezeryan doğum sonrası abdominal fasya skarının denge, kınezyofobı ve beden farkındalığı üzerıne etkisi

Abstract

Sezaryen doğumda yapılan insizyonların cilt altı doku ve fasyaya zarar verdiği ve pelvik taban kas kasılmalarının femur başı hareketlerinde etkili olduğu göz önüne alındığında, doğum şeklinin denge ve kinezyofobi açısından da farklılık gösterebileceği düşünülmüştür. Bu çalışmada amaç sezaryen doğum yapmanın denge, kinezyofobi ve beden farkındalığı üzerine etkisi araştırmaktır. Çalışmaya 70 kadın katıldı. Çalışmaya katılan kadınların demografik ve obstetrik bilgileri kaydedildi. Torakalumbal fasya değerlendirmesi için gonyometrik platform kullanıldı. Gövde esnekliği Modifiye Schober Testi, statik denge değerlendirmesi için Flamingo Denge Testi, dinamik denge değerlendirmesi ise Y Denge Testi ile değerlendirildi. Hareket korkusu değerlendirmesi için Tampa Kinezyofobi Ölçeği ve vücut farkındalığını değerlendirmek için Vücut Farkındalık Anketi kullanıldı. Sezaryan doğum yapanlar ile vajinal doğum yapanların torakolumbal fasya değerlendirmesi, statik denge ve dinamik denge ölçümleri arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0,05). Vajinal doğum yapanlarda yaş arttıkça dinamik denge azaldığı gözlemlendi (p<0,05). Vajinal doğum yapanlarda son doğum tarihinden itibaren geçen süre azaldıkça anteriora doğru dinamik dengenin geliştiği, doğum sayısı arttıkça anteriora doğru dinamik dengenin bozulduğu saptandı (p<0,05). Doğum türü fark etmeksizin tüm kadınların yaş arttıkça statik dengede bozulmaları ve anteriora doğru uzanmaları azalıyordu, doğum sayısı arttıkça statik denge bozuluyordu (p<0,05). Doğum sonrası süre azaldıkça da dinamik dengeleri azalıyor olarak gözlemlendi (p<0,05). Vajinal veya sezaryen doğum yapanlar arasında kinezyofobi açısından fark olmadığı gözlemlendi (p>0,05). Vajinal doğum yapanlarda vücut farkındalığı yaş arttıkça azaldığı gözlemlendi (p<0,05). Çalışmamızın sonucunda sezaryan skarının denge, kinezyofobi ve beden farkındalığı üzerine olumsuz etkisi olmadığı gözlemlenmiştir. Denge ile daha fazla çalışılması gerekliliği ön görülmüştür.Considering that incisions made during cesarean delivery damage the subcutaneous tissue and fascia, and pelvic floor November contractions are effective in femoral head movements, it has been thought that the way of delivery may also differ in balance and kinesiophobia. The aim of this study is to investigate the effect of cesarean delivery on balance, kinesiophobia and body awareness. A total of 70 women participated in the study. Demographic and obstetric information of the women participating in the study were recorded. A goniometric platform was used to evaluate the thoracalumbal fascia. Body flexibility was evaluated by Modified Schober Test, static balance assessment was performed by Flamingo Balance Test, and dynamic balance assessment was performed by Y Balance Test. The Tampa Kinesiophobia Scale was used to assess fear of movement and the Body Awareness Questionnaire was used to assess body awareness. There was no significant difference between the tor Decumbal fascia assessment, static and dynamic balance measurements of those who gave birth by caesarean section and those who gave birth vaginally (p>0.05). A decrease in dynamic equilibrium was observed with increasing age in those who gave birth vaginally (p<0.05). In those who gave birth vaginally, it was found that the dynamic balance towards the anterior developed as the time elapsed from the last date of birth decreased, and the dynamic balance towards the anterior deteriorated as the number of births increased(p<0.05). Regardless of the type of birth, all women had a decrease in static balance and a decrease in anterior extension as age increased, and a decrease in static balance as the number of births increased (p<0.05). As the postpartum period decreased, their dynamic balance decreased (p<0.05). It was observed that body awareness decreased with increasing age in those who gave birth vaginally (p<0.05). As a result of our study, it was observed that searyan scar does not have a negative effect on balance, kinesiophobia and body awareness. The necessity of further work with equilibrium has been foreseen.