Meme veya jinekolojik kanser tanısı olan hastalara bakım verenlerin öz-şefkat ve temel inançlarının travma sonrası büyüme ile ilişkisi

Abstract

Kanser günümüzde giderek artan bir hastalıktır. Kadınlarda meme kanseri veya jinekolojik kanserler daha fazla görülmektedir. Alınan bu tanıların fiziksel bütünlüğü olumsuz yönde etkilemesinin yanında hastalığın psikolojik ve duygusal sonuçları da bulunmaktadır. Kişinin aldığı bu tanı sadece kendisini değil kendisine bakım verenleri de son derece etkilemektedir. Literatürde yapılan çalışmalar kanser hastalarına bakım verenlerin yaşadığı olumlu veya olumsuz değişimler hakkındadır. Bu çalışmada ise meme veya jinekolojik kanser tanısı olan hastalara bakım verenlerin öz-şefkat ve temel inançlarının travma sonrası büyüme ile ilişkisine bakılmıştır. Çalışmaya Kanserle Dans Derneği'nden 343 meme veya jinekolojik kanser tanısı olan hastalara bakım veren kişi katılmıştır. Katılımcılara online olarak öncelikle 'Bilgilendirilmiş Onam Formu' ardından 'Sosyodemografik Bilgi Formu', 'Öz-duyarlılık Ölçeği', 'Temel İnançlar Envanteri' ve 'Travma Sonrası Büyüme Envanteri' uygulanmıştır. Araştırmada öncelikle örneklemin demografik bilgileri incelenmiş, ardından değişkenler arası ilişkiyi ortaya koymak için korelasyon analizi, ardından öz duyarlılığın ve temel inançların yordayıcı gücünü belirlemek amacıyla çoklu regresyon analizi yapılmıştır. Bulgular neticesinde travma sonrası büyüme ve cinsiyet arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Kadınların travma sonrası büyüme düzeyleri erkeklerin travma sonrası büyüme düzeylerinden daha yüksektir. Öz-duyarlılık ve temel inançlar arasında negatif yönde güçlü bir ilişki bulunurken, travma sonrası büyüme ve öz- duyarlılık arasında pozitif yönde çok güçlü bir ilişki bulunmuştur. Buna ek olarak, temel inançlar ile travma sonrası büyüme arasında da negatif yönde ve güçlü bir ilişki vardır.Cancer is a growing disease nowadays. Breast cancer or gynecological cancers are more common in women. In addition to the negative effects of these diagnoses on physical integrity, the disease also has psychological and emotional consequences. This diagnosis of the person affects not only himself/herself but also those who car efor him/her. Studies in the literatüre are about positive or negative changes experienced by caregivers of cancer patients. In this study, the relationship between self-compassion and core beliefs of caregivers of patients with breast or gynecological cancer and post-traumatic growth was examined. 343 caregivers of patients diagnosed with breast or gynecological cancer from the 'Kanserle Dans Association' participated in the study. Firstly, 'Informed Consent Form', 'Sociodemographic Information Form', 'Self-Compassion Scale', 'Core Beliefs Inventory' and 'Post Traumatic Growth Inventory' were applied to the participants online. In the study, firstly the demographic information of the sample was examined, then correlation analysis was performed to reveal the relationship between the variables, and then multiple regression analysis was performed to determine the predictive power of self-compassion and core beliefs. As a result of the findings, a statistically significant difference was found between post- traumatic growth and gender. Women's post-traumatic growth levels are higher than men's post-traumatic growth levels. While there was a strong negative relationship between self-compassion and core beliefs, a very strong positive relationship was found between post-traumatic growth and self-compassion. In addition, there is a negative and strong relationship between core beliefs and post-traumatic growth.