Examining the Relationship Between Childhood Traumas, Object Relations and Alexithymia in Adults Prone To Depression

Abstract

Bu çalışmada, 18-55 yaş arasındaki yetişkin bireylerin depresyona eğilim derecesine göre çocukluk çağı travmaları, nesne ilişkileri ve aleksitimi arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu çalışmanın alt boyutları olarak, depresyon düzeyi ve sosyodemografik değişkenlere göre çocukluk çağı travmalarının yanı sıra nesne ilişkileri ve aleksitimi arasında bulunan ilişkinin farklılaşıp farklılaşmadığı da incelenmiştir. Çalışmanın katılımcılarını 226 kadın ve 162 erkek olmak üzere 388 kişi oluşturmuştur. Mevcut araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacının hazırladığı Sosyodemografik Bilgi formunun yanında, Beck Depresyon Envanteri (BDE), Çocukluk Çağı Travmaları Ölçeği (CTQ-33), Bell Nesne İlişkileri ve Gerçeği Değerlendirme Ölçeği (BORRTI), Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ-20) uygulanmıştır. Ölçekler, katılımcılara çevrimiçi formatta verilmiş olup uygun örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Yapılan araştırmanın modelini, ilişkisel tarama, kesitsel araştırma, açıklayıcı araştırma ve nicel araştırma oluşturmuştur. Verilerin analizi için SPSS 26 paket yazılımı uygulanmış olup, araştırma değişkenleri ve kişisel değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemek için normallik testi neticesinde; parametrik ölçüm boyutu için Bağımsız Örneklem t testi ile Tek Yönlü Varyans Analizi; depresif eğilimli yetişkinlerin çocukluk çağı travmalarının yanı sıra nesne ilişkileri ve aleksitimi puanlarının arasında bulunan ilişkinin incelenmesi amacıyla Pearson Korelasyonu; korelasyon saptanan değişkenler arasında aleksitimi, çocukluk çağı travmaları ve nesne ilişkileri tarafından yordayıcılığının incelenmesi için hiyerarşik regresyon analizi uygulanmıştır. Yapılan analizlerde anlamlılık derecesi 0.05, 0.01 ve 0.001 altındaki değerler olarak alınmıştır. Ortaya çıkan bulgular tablo şeklinde özetlenmiştir. Araştırmanın bulgularına göre BDE toplam puanı ile diğer değişkenler arasındaki ilişkiler incelendiğinde, depresyon düzeyinin pek çok psikolojik ve travma temelli değişkenle anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu görülmektedir. BDE ile TAÖ toplam puanı arasında pozitif yönde orta düzeyde bir korelasyon bulunmuştur. BDE ile CTQ-33 toplam puanı arasında da pozitif yönde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. BORRTI toplam puanı ile BDE arasındaki güçlü pozitif korelasyon bulunmuştur. TAÖ ile CTQ-33 toplam puanı arasında pozitif yönde zayıf düzeyde bir ilişki saptanmıştır. TAÖ ile BORRTI toplam puanı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. BORRTI ile CTQ-33 toplam puanı arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Mevcut çalışmanın sonuçları ele alındığında değişkenlerin birbirleriyle olan anlamlı ilişkileri araştırma hipotezlerimizi doğrulamakla beraber literatürde yer alan eksikliği de göstermektedir. Literatürün genişletilmesi adına önerilerde bulunulmuştur. Çocuğun yaşadığı travmatik olaylar veya kendilerini ifade edebilmeleri için, ailelere ve çocuklara yönelik yapılacak eğitim ve bilgilendirme çalışmaları karşılaşılacak olayları en aza indirgeyecektir.

In this study, the relationship between childhood traumas, object relations and alexithymia were examined according to the level of depression tendency in adult individuals aged 18-55. As sub-dimensions of this study, it was also examined whether the relationship between childhood traumas, object relations and alexithymia differed according to depression level and sociodemographic variables. The participants of the study consisted of 388 people, 226 females and 162 males. In this study, the Beck Depression Inventory (BDI), Childhood Trauma Questionnaire (CTQ-33), Bell Object Relations and Reality Evaluation Scale (BORRTI), and Toronto Alexithymia Scale (TAS-20) were used as data collection tools, in addition to the Sociodemographic Information form prepared by the researcher. The scales were given to the participants in online format and the convenience sampling method was used. The model of the research was formed by relational screening, cross-sectional research, descriptive research and quantitative research. In the analysis of the data, SPSS 26 package program was applied and as a result of the normality test to examine the relationship between research variables and sociodemographic variables; Independent Sample t test and One-Way Analysis of Variance (ANOVA) for parametric measurement dimension; Pearson Correlation was used to examine the relationship between childhood traumas of adults with depressive tendencies as well as object relations and alexithymia scores; hierarchical regression analysis was used to examine the predictive value of alexithymia by childhood traumas and object relations among variables with correlation. In the analysis, the level of significance was taken as values below 0.05, 0.01 and 0.001. The findings are summarized in table form. According to the findings of the study, when the relationships between the BDI total score and other variables are examined, it is seen that the depression level is significantly related to many psychological and trauma-based variables. A moderate positive correlation was found between the BDI and TAS total scores. A positive significant correlation was also found between BDI and CTQ-33 total score. A strong positive correlation was found between the BORRTI total score and the BDI. A weak positive correlation was found between TAS and CTQ-33 total score. Additionally, a significant positive relationship was identified between the TAS and BORRTI total score, as well as between BORRTI and CTQ-33 total score. Considering the results of the study, the significant relationships between the variables confirm our research hypotheses and also reveal the deficiency in the literature. Suggestions have been made to expand the literature in the further. Education and information activities to be carried out for families and children will minimize the traumatic events experienced by the child or the events that will be encountered so that they can express themselves.