The Evaluation of Sexual Functions in University Students in Terms of Levels of Personality Organization, Object Relations, and Separation-Individuation Processes

Abstract

Bu araştırmada cinsel işlev bozukluklarının kişilik örgütlenme düzeyi, nesne ilişkileri ve ayrılma-bireyleşme süreçleri ile ilişkileri araştırılmıştır. Araştırmanın örneklemini, cinsel ilişki deneyimi olan 408 katılımcı (218 kadın, 190 erkek) oluşturmaktadır. Veriler çevrimiçi anketler yoluyla toplanmış olup, Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği, Kişilik Organizasyonları Envanteri, Bell Nesne İlişkileri Ölçeği ve Ayrılma-Bireyleşme Envanteri kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre, erkeklerde cinsel işlev bozuklukları kimlik dağınıklığı, primitif savunmalar ve ayrılma-bireyleşme patolojisi ile pozitif yönde anlamlı bir ilişki göstermiştir. Kadınlarda ise cinsel işlev bozuklukları daha çok patolojik nesne ilişkileri ve ayrılma-bireyleşme süreçleri ile pozitif yönde anlamlı bir ilişki göstermiştir. Ayrıca, başka bir psikiyatrik tanısı olan bireylerde cinsel işlev bozukluğu düzeylerinin daha yüksek olduğu ve bu kişilerde primitif savunmaların daha sık görüldüğü tespit edilmiştir. Ek olarak, alkol ve madde kullanımı, kimlik dağınıklığı ve nesne ilişkileri patolojileri ile pozitif yönde anlamlı bir ilişki göstermiştir. Eğitim düzeyi düşük bireylerin kimlik dağınıklığı, ayrılma-bireyleşme patolojisi ve gerçeklik testi puanlarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Korelasyon analizleri, cinsel işlev bozuklukları ile ayrılma-bireyleşme düzeyi, primitif savunmalar ve nesne ilişkileri arasında pozitif yönde anlamlı ilişkiler olduğunu göstermiştir. Regresyon analizleri sonucunda ise, erkeklerde primitif savunmaların cinsel işlev bozukluklarını anlamlı düzeyde yordadığı (%2 yordayıcılık etkisi) ve kadınlarda ayrılma-bireyleşme süreçlerinin cinsel işlev bozukluklarına etkisinin anlamlı olduğu (%2 yordayıcılık etkisi) bulunmuştur. Bu çalışma, cinsel işlev bozukluklarının farklı psikolojik boyutlarına dair literatüre bir katkı sunmaktadır. Özellikle üniversite öğrencileri gibi genç bir popülasyonda, cinsel işlev bozukluklarının gelişimsel ve psikodinamik süreçlerle nasıl bir ilişki içinde olduğunu anlamaya katkı sunması ve bu ilişkilerin klinik uygulamalarda klinisyenlere bilgi sağlaması amaçlanmaktadır.

This study investigated the relationships between sexual dysfunctions and levels of personality organization, object relations, and separation-individuation processes. The sample consisted of 408 participants (218 women and 190 men) with prior sexual relationship experiences. Data were collected through online questionnaires, utilizing the Arizona Sexual Experiences Scale, the Personality Organization Inventory, the Bell Object Relations Scale, and the Separation-Individuation Inventory. The findings indicate that sexual dysfunctions in men are significantly positively correlated with identity disorganization, primitive defenses, and separation-individuation pathology. Among women, sexual dysfunctions exhibit a significant positive correlation with pathological object relations and separation-individuation processes. Additionally, individuals with a comorbid psychiatric diagnosis demonstrate higher levels of sexual dysfunction, with primitive defenses being more frequently observed in this subgroup. Alcohol and substance use also show significant positive associations with identity disorganization and object relations pathology. Furthermore, individuals with lower educational levels score higher in measures of identity disorganization, separation-individuation pathology, and impaired reality testing. Correlation analyses revealed significant positive relationships between sexual dysfunctions and separation-individuation processes, primitive defenses, and pathological object relations. Regression analyses further demonstrate that primitive defenses significantly predict sexual dysfunctions in men (accounting for 2% of the variance). In comparison, separation-individuation processes significantly predict sexual dysfunctions in women (accounting for 2% of the variance). Correlation analyses demonstrated significant positive relationships between sexual dysfunctions and separation-individuation levels, primitive defenses, and object relations. Regression analyses showed that primitive defenses significantly predicted sexual dysfunctions in men (2% predictive effect), while separation-individuation processes significantly predicted sexual dysfunctions in women (2% predictive effect). This study contributes to the literature on the psychological dimensions of sexual dysfunctions. It focuses on understanding the associations between sexual dysfunctions and developmental and psychodynamic processes, particularly in a young population such as university students, and provides information to clinicians for use in clinical practice.