Master Thesis / Master Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14517/2606
Browse
Browsing Master Thesis / Master Tezleri by Author "Atıcı, Emine"
Now showing 1 - 20 of 30
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis 14-18 yaş arası adolesan voleybolcularda kuadriceps femoris kasına uygulanan kinezyolojik bantlamanın statik denge , endurans ve propriosepsiyon üzerine etkileri.(2019) Seyfioğlu, Mehmet Serhat; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmada 14-18 yaş arası adolesan voleybolcularda kuadriseps femoris kasına uygulanan kinezyolojik bantlamanın denge, endurans ve propriosepsion üzerine etkilerinin araştırılması amaçlandı. Araştırmaya 14-18 yaş arası adölesan erkek toplam 20 voleybol oynayan sporcu dahil edildi. Sporcuların kuadriseps kasını fasilite etmek amacı ile fasitilasyon kinezyolojik bantlama (KB) yapıldı. Sporcuların statik denge performansları 'Tek bacak üzerinde durma testi' ,enduransı 'Single leg squat testi' ve 'Lunges Testi' ile propriyosepsiyon duyusu ise'Kapalı Kinematik Açı Reprodüksiyon Testi' ile bantlama öncesi ve bantlamadan 48 saat sonra değerlendirildi. Elde edilen verilerin analizi için SPSS 22.0 programı kullanıldı. Denge parametresine göre, TADT'de gözler kapalı düşme sayısı sağ alt ekstremite ve sol alt ekstremite bantlaması sonrası anlamlı olarak azalma gösterdi (p<0,05) . Çömelme testi ölçümlerine göre endurans parametresi sağ alt ekstremite ve sol alt ekstremite bantlama sonrasında (p<0,05) istatistiksel olarak anlamlı artış gözlendi. Ayrıca tek ayak üzerinde çömelme testi hem sağ alt ekstremite ve sol alt ekstremite bantlama sonrası (p<0,05) istatistiksel anlamlı artış gözlendi. Propriosepsiyon, açı reprodüksiyon testi ile ölçüldüğünde, hem sağ hem sol alt ekstremitede bantlama sonrası (p<0,05) istatistiksel anlamlı olarak iyileşti. Sonuç olarak; kineziyolojik bantlama klinik olarak denge, propriyosepsiyon ve enduransı geliştirmek için etkili bir tekniktir. Farklı uygulama tekniklerine göre değerlendirmek için daha fazla araştırma gerekmektedir.Master Thesis Alusti test: 'Geriatrik popülasyon için fiziksel performansın fonksiyonel değerlendirme ölçeği'nin kültürel adaptasyonu ve Türkçe versiyonu: Güvenirlik ve geçerlik çalışması(2021) Kesikbaş, Bürde; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı Alusti Test: Geriatrik Popülasyon İçin Fiziksel Performansın Fonksiyonel Değerlendirme Ölçeği'nin kültürel adaptasyonunu yapmak, Türkçe versiyonunu geliştirmek ve geçerliliğini ve güvenirliğini araştırmaktır. Alusti Test çeviri ve geri çeviri yöntemi ile Türkçe'ye uyarlandı. Çalışmamıza 65 yaş üstü, Türkçe okuyup yazabilen 75 yaşlı birey (46 kadın, 29 erkek) dâhil edildi. Olgulara hasta değerlendirme formu, Türkçe Alusti Test, Kısa Fiziksel Performans Bataryası (KFPB), Tinetti Denge ve Yürüme Testi (TDYT), Zamanlı Kalk ve Yürü Testi (ZKYT), Barthel İndeksi (Bİ), 6 Metre Yürüme Hızı Testi (6MYHT) ve Rivermead Mobilite İndeksi (RMİ) uygulandı. Güvenirlik test-tekrar test ve iç tutarlık ile belirlendi ve Cronbach alpha katsayısı hesaplandı. Test-tekrar test güvenirliği Spearman korelasyon analizi ve sınıf içi korelasyon katsayısı (ICC) kullanılarak değerlendirildi. Faktör analizi, benzer ölçek ve kriter geçerliği değerlendirildi. Cronbach Alfa katsayısı 0,701 bulundu. Maddelerin toplam puanı arasında orta ile iyi düzeyde değişen ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu. ICC katsayısı 0,948 bulundu. Kaiser-Mayer-Olkin (KMO) değeri 0,655, Barlett testi için p=0,00 bulundu ve yeterli örneklem büyüklüğüne sahip olduğumuz anlaşıldı. Alusti Test ile Bİ arasında orta seviyede pozitif yönde, KFPB toplam skoru iyi seviyede pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu bulundu. Alusti Test toplam skoru ile Tinetti Denge Testi alt boyut skoru, Tinetti Yürüme Testi alt boyut skoru, TDYT toplam skoru ve RMİ skoru arasında yüksek seviyede pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu (p<0,05), ZKYT ve Yürüme Hızı Testi sonuçları ile ise anlamlı bir ilişki olmadığı belirlendi (p>0,05). Çalışmamızın sonucuna göre Türkçe Alusti Test geçerli ve güvenilir bir ölçektir. Geriatrik popülasyonda fiziksel performansı değerlendirmek için kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: Fiziksel Performans, Fonksiyonel Değerlendirme, Yaşlı Birey, Geçerlik, GüvenirlikMaster Thesis Diz osteoartritli hastalarda mulligan hareketle mobilizasyon tekniğinin tedavideki etkinliğinin değerlendirilmesi(2022) Arslan, Mert; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı MWM tekniğinin diz osteoartritli (OA) hastalarda ağrı, normal eklem hareketi, propriosepsiyon ve yaşam kalitesi üzerindeki etkinliğini araştırmaktır. Çalışmaya diz OA tanısı almış 30 hasta dahil edildi. Hastalar iki gruba ayrıldı. 1. Gruba konvansiyonel tedavi, 2. gruba Mulligan Hareketli Mobilizasyon (MHM) tekniği 4 hafta boyunca haftada 3 gün uygulandı. Katılmcıların ağrı (Visüel analog skalası), fiziksel fonksiyon (normal eklem hareket açıklığı, propriosepsiyon), yaşam kalitesi (SF-36) ve engelilik (Western Ontario ve McMaster Üniversiteleri Osteoartrit İndeksi (WOMAC)) parametreleri değerlendirildi. MHM yönteminin ağrıyı azalttığı, diz fleksiyonunu arttırdığı, 15° Fleksiyon açısında propriosepsiyonu iyileştirdiği, ruhsal sağlık hariç tüm yaşam kalitesi alt parametrelerinde iyileşme sağladığı, WOMAC alt parametrelerinin tümünü azalttığı görülmüştür (p<0,05). Gruplar arası karşılaştırıldığında MHM yöntemi Konvansiyonel tedaviye göre ağrı, yaşam kalitesi alt parametrelerinden fiziksel fonksiyon, sosyal işlevsellik, ağrı, genel sağlık algısı üzerinde daha etkili olmuştur (p<0,05). WOMAC alt parametrelerinden sertlik hariç diğer parametrelerde de Konvansiyonel tedaviden daha üstün bulunmuştur(p<0,05). Diz osteoartrisinde kombine fizyoterapi ve MHM Tekniği ağrının azaltılmasında, yaşam kalitesi ve fonksiyonun arttırılmasında etkili birer tedavi seçeneğidirler. MHM yöntemi diz OA'lı hastalarda başka tedavilere ek veya tek başına kullanılabilir bir yöntemdir.Master Thesis Fibromiyalji sendromunda lumbal bölge kaslarının enduransı, esnekliği ve abdominal yağlanmanın dizabilite üzerine etkisi(2020) Perçin, Alper; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationFibromiyalji tanısı ile kliniğe tedaviye gelen hastaların özellikle torakal ve servikal bölgede ağrılı tetik noktaları varlığı ve aldıkları tedavi sonrası şikayetlerinin bir süre sonra tekrar ortaya çıkması daha merkezi bir segment olan lumbal bölgenin değerlendirilmesi ve lumbal bölgeye tedavi uygulanması fikrini ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmanın amacı fibromiyalji tanısı almış hastaların, lumbal bölge kaslarının enduransı, esnekliği ve abdominal yağlanma düzeylerinin incelenmesi ve bu parametrelerin dizabilite ile ilişkisini araştırmaktır. Çalışmaya ACR 2010 tanı kriterlerine uyan 24-45 yaş aralığında kadın hastalar dahil edildi. Sosyodemografik veri anketi hastalarla yüz yüze görüşülerek kaydedilmiştir. Fibromiyaljili hastalarda oluşan limitasyonları ve fonksiyonel dizabiliteyi değerlendirmek için Revize Fibromiyalji Etki Anketi uygulandı. Hastaların lumbal bölge kaslarının enduransı Biering-Sorensen Testi ile, esnekliği Uzan ve Eriş testi ile, spinal mobilite Modifiye Schober Testi ile değerlendirildi. Skinfold kaliper ile bel çevresi yağ kütlesi ölçümü, mezura ile bel çevresi ölçümü ve kalça çevresi ölçümü kaydedildi. Çalışma sonucunda, RFEA ile bel çevresi(p<0,001 r= 0,5682), kalça çevresi (p<0,001, r=0,5679), bel/kalça oranı(p<0,05, r=0,3708) ve skinfold ölçümleri (p<0,001, r= 0,8698) arasında pozitif korelasyon, RFEA skoru ile endurans (p< 0,001, r= -0,969) ve esneklik(p<0,001, r= -0,9509) arasında negatif korelasyon olduğunu görülmüştür. Buna göre lumbal ekstansör kas grubunun enduransı ve esnekliğinin azalması hastalığın şiddetini ve dizabiliteyi arttırmakta, abdominal adipozun artması ise hastalığın şiddeti ve dizabiliteyi artırmaktadır.Master Thesis Fizyoterapistlerde kişi örgüt uyumu ve tükenmişliğin işten ayrılma niyetine etkisi: Ankara ili kamu hastaneleri örneği(2021) Bal, Merve Emine; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışma, yoğunlukları farklı olan ve çalışan fizyoterapist sayısına göre farklılıklar gösteren Ankara İli Kamu Hastanelerinde görev yapan Fizyoterapistlerin kişi-örgüt uyumu ve tükenmişliklerinin işten ayrılma niyeti üzerine olan etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Çalışmanın evrenini Ankara İli merkez ilçelerinde yer alan ve İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı 11 Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 7 Devlet Hastanesi ve 1 Ankara Şehir Hastanesinde görev yapmakta olan 251 fizyoterapist oluşturmaktadır. Örnekleme alınacak fizyoterapistler 152 kişi olarak belirlendi. Verilerin toplanmasında ilk bölümde 16 sorudan oluşan sosyo-demografik veriler; ikinci bölümde Maslach Tükenmişlik Ölçeği ve Kişi-Örgüt Uyumu ile İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği kullanıldı. Verilerin belirli değişkenlere göre (cinsiyet, yaş, medeni durumu, çalışma statüsü, meslekte çalışma süresi gibi) nasıl değiştiğini değerlendirmek için; bağımsız iki grup için t testi, ikiden fazla grup için Tek Yönlü Varyans Analizi-ANOVA testi kullanılmış, p<0.05 düzeyi anlamlı olarak kabul edilmiştir. Gruplar arası farklılıkların tespit edilmesinde Post-Hoc testi kullanılmıştır. Araştırmada katılımcıların duygusal tükenme, kişi-örgüt uyumu, işten ayrılma niyetinin orta seviyede, duyarsızlaşma düzeylerinin düşük seviyede, kişisel başarı tükenmişlik düzeyinin ise yüksek seviyede olduğu tespit edilmiştir. Tükenmişlik ile kişi-örgüt uyumu arasında negatif ve anlamlı ilişki olduğu, tükenmişlik ile işten ayrılma niyeti arasında pozitif ve anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur. Buna bağlı olarak fizyoterapistlerin mesleki tükenmişlik düzeylerini en aza indirmeye yönelik uygulamalar yürütülebilir.Master Thesis Geriatrik bireylerde farklı fiziksel performans düzeylerinin ikili görev performansı üzerine etkileri ve ilişkisi(2023) Akış, Merve; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmada geriatrik bireylerde farklı fiziksel performans düzeylerinin ikili görev performansı üzerine etkileri ve ilişkisi araştırıldı. Bireylerin bilişsel düzeyleri Montreal Bilişsel Değerlendirme Ölçeği ile; fiziksel performansları Alusti Test, zamanlı kalk yürü testi (ZKYT), 30 saniye kalk otur testleri (30sn KOT) ile; ikili görev performans ölçümleri 10 metre yürüme testi (tekli görev; motor-motor ve motor-kognitif) ve Dual Task Ölçeği ile değerlendirildi. Dual Task Anketi ile Alusti Test arasında negatif yönlü düşük düzey, ZKYT ile pozitif yönlü orta düzey, 30sn KOT ile negatif yönlü orta düzey, 10m Yürüme Testi ile pozitif yönlü orta düzey istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (sırasıyla r=-0,223; r=0,399;r=-0,336; r=0,365). Bireyler Alusti test skorlarına göre iyi hareket düzeyi ve çok iyi hareket düzeyi olan kişiler olarak 2 gruba ayrıldığında ikili görev performansı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmedi (p>0,05). Bu çalışmada geriatrik bireylerin fiziksel fonksiyonları iyi olduğunda ikili görevlerde de başarılı olabileceğini göstermiştir.Master Thesis Geriatrik bireylerde Frenkel'in stabilizasyon egzersizlerinin denge, fiziksel performans ve düşme korkusu üzerine etkisi(2022) Dadaş, Ceren; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationÇalışmamızda sağlıklı geriatrik bireylerde Frenkel'in Stabilizasyon Egzersizlerinin denge, fiziksel performans ve düşme korkusu üzerine etkilerini araştırılmaktır. Çalışma Özel Sancaktepe Bölge Hastanesi Fizik Tedavi Ünitesinde, egzersiz yapmasını engelleyecek ölçüde ciddi sistemik bir rahatsızlığı bulunmayan, 65 yaş üstü 20 birey üzerinde gerçekleştirildi. Tüm bireylerin demografik bilgileri alındıktan sonra, dengeleri Tinetti Denge ve Yürüme Testi (TDYT), fiziksel performansları Alusti Test (AT) ve düşme korkusu Uluslararası Düşme Etkinliği Ölçeği (UDEÖ) ile değerlendirildi. Katılımcılara 20 gün boyunca fizyoterapist eşliğinde Frenkel Stabilizasyon egzersizleri yaptırıldı. Egzersiz programı öncesi ve sonrası değerlendirmeler yapıldı. Araştırmaya yaş ortalaması 72,65±6,42 olan 10 kadın, 10 erkek katıldı. Egzersiz öncesi ve sonrası parametreler karşılaştırıldığında TDYT, AT ve UDEÖ skorlarında anlamlı düzeyde farklılıklar bulundu (p<0,05). Cinsiyete göre gruplara ayrıldığında ise egzersiz sonrası TDYT skoru ve UDEÖ kadınlarda erkeklere göre daha hızlı düzelme gösterdi (p<0.05). Sonuç olarak, Frenkel'in Stabilizasyon Egzersizleri geriatrik bireylerin dengelerini, fiziksel performanslarının geliştirirken, düşme korkusunu azaltmıştır. Geriatrik rehabilitasyonda güvenle kullanılabilir.Master Thesis Hemiplejik hastalarda torakal manuel terapinin solunum kapasitesi üzerine akut etkisinin incelenmesi(2019) Gül, Kenan; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı, hemiplejik hastalara uygulanan torakal manuel tedavinin solunum kapasitesi üzerine akut etkilerini araştırmaktır. Çalışma Bayrampaşa Belediyesi Fizik Tedavi ve Engelliler Merkezi' inde, Brunnstrom evrelemesine göre alt ekstremite düzeyi Evre 4 ve Evre 6 arası olan, 31' i tedavi, 16'sı kontrol grubu 47 hasta katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Hastaların klinik ve demografik bilgileri kaydedilmiştir. Hastalara göğüs çevre ölçümü yapılmıştır. Solunum fonksiyonları portatif spirometre ile ölçülmüştür. Solunum kas kuvveti ölçümünde elektronik basınç dönüştürücü kullanılmıştır. Kalp hızı, solunum sıklığı ve oksijen saturasyonu ölçümü pulse oksimetre ile yapılmıştır. Tedavi grubu akut etkilerini ölçmek için tek sefer manuel tedaviye alındı. Bütün değerlendirmeler tedavi öncesi ve manuel tedavinin hemen sonrası kör bir fizyoterapist tarafından yapılmıştır. Tedavi grubunda aksillar ve subkostal göğüs çevre ölçümlerinde, zorlu ekspiratuar kapasitenin birici saniyesinde, zorlu vital kapasitenin birici saniyesinin zorlu vital kapasiteye oranında ve tepe akım hızı değerleri MT seansı öncesine göre anlamlı düzeyde artmıştır. (p<0,05). Maximal ekspiratuar basınç değerleri MT seansı öncesine kıyasla anlamlı şeklde artmıştır. (p<0,05). Kas enduransı, kalp hızı, solunum sayısı ve saturasyon değerlerinde gruplar arasında anlamlı bir fark oluşmadı. (p>0,05) Hemiplejik hastalarda tek seans uygulanan torakal manuel tedavi solunum fonksiyonlarını ve inspiratuar kas kuvvetini akut olarak geliştirmiştir. Hemiplejik hastalara uygulanan tedavilere ek olarak torakal manuel tedavi eklenmesi hastalarda olumlu gelişmelere neden olabilir.Master Thesis Karaciğer transplantasyonu sonrası uygulanan fizyoterapi programının hareket düzeyi, kinezyofobi ve fiziksel uygunluk üzerine etkisi(2019) Bayraktar, Seda; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı, karaciğer transplantasyonu sonrası solunum egzersizlerine ek olarak uygulanan fizyoterapi programının hareket düzeyi, kinezyofobi ve fiziksel uygunluk üzerine olan etkilerini araştırmaktır. Çalışmaya karaciğer nakli olan 40 birey dahil edildi. Bireyler basit randomizasyon yöntemi ile iki gruba ayrıldı. Çalışma grubuna pulmoner rehabilitasyon ve egzersiz uygulanırken, kontrol grubuna sadece pulmoner rehabilitasyon uygulandı (4 hafta boyunca haftada 5 gün). Bireylerin fiziksel ve demografik özellikleri kaydedildi. Hareket düzeyi, kinezyofobi ve fiziksel uygunluk sırasıyla 'Hasta Hareketlilik Ölçeği ve Gözlemci Hareketlilik Ölçeği', 'Tampa Kinezyofobi Ölçeği (TKÖ)', 'Senior Fitness Testi (SFT)' kullanılarak değerlendirildi. Çalışmanın sonucunda 'Hasta Hareketlilik Ölçeği' sonuçlarında ağrı toplam skoru, zorluk yaşama derecesi toplam skoru ve genel toplam skorlarının tamamında kontrol grubuna oranla çalışma grubundaki gelişim anlamlı farklılık göstermiştir (p<0.05). Gözlemci Hareketlilik Ölçeği toplam skorlarında tedavi öncesi ve sonrası her iki grupta da ileri derecede istatiksel anlamlı gelişme görülmüştür (p<0,001). Tampa Kinezyofobi Ölçeği skorları tedavi öncesi ve sonrası olarak kıyaslandığında her iki grupta da grup içi anlamlı bir azalma görülürken (p<0,001), gruplar arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0,05). Senior Fitness Test sonuçları gruplar arası değerlendirmede, aerobik endurans, alt ekstremite kas enduransı, dinamik denge ve çeviklik değerlendirmelerinde çalışma grubundaki gelişme kontrol grubuna kıyasla anlamlı şekilde yüksekti (p:0,026; p:0,001). Sonuç olarak, karaciğer transplantasyonu sonrası solunum egzersizlerine ek olarak uygulanan fizyoterapi programı hareket düzeyi, kinezyofobi ve fiziksel uygunluk üzerine anlamlı etkiye sahiptir.Master Thesis Kick boks ve boks sporcularında kuadriseps kası fasilitasyonunda kinezyolojik bantlamanın denge, endurans ve propriyosepsiyon üzerine akut etkisinin araştırılması(2019) Saçar, Hüseyin Bora; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmada birbirine benzeyen fakat farklılıkları da bulunan iki farklı savunma sporu olan kick boks ve boks sporcularında kuadriseps kasını fasilite etmek amacıyla yapılan kineziyolojik bantlamanın denge, endurans ve propriyosepsiyon üzerine akut etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya 18 yaş üstü boks(n=17) ve kick boks(n=17) sporu yapan toplam 34 sporcu katılmıştır. Her iki branş sporcularına kuadriseps kasını fasilite etmek amacı ile kinezyolojik bantlama (KB) yapıldı. Sporcuların statik denge performansları 'Flamingo Denge Testi', dinamik denge performansı 'Y Denge Testi', enduransı 'Tek Ayak Üzerinde Çömelme Testi' (TAÇT), 'Çömelme Testi' ve propriyosepsiyon duyusu 'Kapalı Kinematik Açı Reprodüksiyon Testi' ile bantlama öncesi ve bantlamadan 50 dakika sonra değerlendirildi. Elde edilen verilerin analizi için SPSS 20.0 programı kullanılmıştır. Kick Boks grubunda KB öncesi ve sonrası ölçüm değerleri incelendiğinde sağ ve sol alt ekstremite Flamingo, Y Denge ve ART (Açı Reprodüksiyon Testi) testlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark görülmüştür (p<0,05). TAÇT ve Çömelme testlerinde sağ ve sol ekstremitelerinde istatistiksel olarak anlamlı fark görülmemiştir. (p>0,05) Boks grubunda ise KB öncesi ve sonrası ölçüm değerleri incelendiğinde sağ ve sol alt ekstremite Flamingo ve ART testlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark görülmüştür(p<0,05). Y Denge, TAÇT ve Çömelme testlerinde sağ ve sol ekstremitelerinde istatistiksel olarak anlamlı fark görülmemiştir. (p>0,05) Kick boks ve boks sporcularında KB uygulaması denge adına olumlu sonuçlar göstermiştir. Her iki spor grubunda KB'nin endurans üzerinde bir etkisi bulunamamıştır. Her iki spor grubunda KB'nin propriyosepsiyon üzerinde olumlu sonuçları görülmüştür. Sonuçların hepsi bilateral alt ekstremiteye uygulanmış olup, ekstremiteler arası farklılıklar görülmemiştir. Anahtar Kelimeler: Kinezyolojik bantlama, Denge, Endurans, Propriyosepsiyon, Boks, Kick boksMaster Thesis Kronik bel ağrılı hastalarda enstrüman destekli yumuşak doku mobilizasyonu ve kinezyolojik bantlamanın konnektif doku kalınlığı üzerine etkisi(2020) Çakmak, Özge; Atıcı, Emine; Gülşen, Mustafa; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı; kronik non-spesifik bel ağrısı (KNBA) olan hastalarda, lomber bölge ve hamstringlerde konservatif tedaviye ek olarak uygulanan enstrüman destekli yumuşak doku mobilizasyonu (EDYDM) ve kinezyolojik bantlama (KB) uygulamalarının ağrı, fonksiyonellik ve konnektif doku kalınlığı üzerine etkilerini araştırmaktır. Randomize kontrollü olarak planlanan çalışmamıza 30 - 50 yaş arası KNBA olan 30 hasta dahil edildi. Hastalar 2 gruba randomize edildi. Bireylerin demografik ve fiziksel özellikleri kaydedildi. Her iki gruba hotpack, Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimulasyonu (TENS) ve terapötik ultrasondan oluşan konservatif tedavi uygulandı. İlk gruba konservatif tedaviye ek olarak EDYDM uygulandı. İkinci gruba ise KB uygulandı. Ağrı Vizüel Analog Skalası (VAS) ile, fonksiyonel yetersizlik Roland Morris Engellilik Anketi (RMDQ) ile, depresyon Beck Depresyon Ölçeği ile, hamstring kısalığı düz bacak kaldırma testi ile, esneklik Otur ve Uzan Testi ve lomber ekstansorlerin kısalığı değerlendirmesi ile, spinal mobilite Modifiye Schober Testi ve el parmak ucu-zemin arasındaki mesafe ölçülerek, konnektif doku kalınlığı ise ultrasonografi (USG) ile değerlendirildi. Ölçümler tedavi öncesi, ilk seans sonrası ve tedavi sonrası olarak yapıldı. Çalışmanın sonucunda; uyguladığımız iki yöntemin ağrı, fonksiyonellik, depresyon, hamstring kısalığı, spinal mobilite, lomber perimuskuler zon kalınlığı, hamstringler perimuskuler ve subkutanöz zon kalınlığı gibi parametrelerde birbirine karşı üstünlüğü olmadığı görüldü (p>0,05). Tedavi öncesi ve sonrası kalınlık farkına göre bakıldığında ise EDYDM uygulamasının lomber subkutanöz zon kalınlığı üzerinde daha iyi bir iyileşme sağladığı görüldü (p<0,05). Sonuç olarak; EDYDM ile KB uygulamaları KNBA olan hastalarda ağrı, fonksiyonellik ve konnektif doku kalınlığı üzerinde iyileştirici bir etkiye sahiptir. Anahtar Kelimeler: Bel ağrısı, Mobilizasyon, Kinezyolojik bantlama, Perimuskuler zon, Subkutanöz zon.Master Thesis Kronik bel ağrısında kendi kendine miyofasyal gevşetme tekniği ve enstrüman destekli yumuşak doku mobilizasyon tekniğinin ağrı ve esneklik üzerine etkisi(2023) Güngör, Gamze; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBel ağrısı dünyadaki en yaygın kas iskelet sistemi problemlerinden biridir. Kronik bel ağrısı bireylerde yarattığı psikolojik stres, günlük yaşam aktivitelerinin gerçekleştirilmesinde zorluk, ağrı gibi olumsuz faktörler yönünden toplumda önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca dünya çapında da iş gücü ve performans kayıpları yönünden sosyal ve ekonomik yük olmaktadır. Bu çalışmanın amacı; kronik bel ağrısı olan hastalarda kendi kendine miyofasyal gevşetme tekniği (KKMGT) ve enstrüman destekli yumuşak doku mobilizasyonunun (EDYDM) ağrı ve esneklik üzerine etkisini incelemektir. Randomize kontrollü olarak planlanan çalışmamıza 18-60 yaş arası kronik bel ağrısı olan 32 hasta dahil edildi. Hastalar 16 kişilik iki gruba randomize olarak ayrıldı. Çalışmaya katılan bireylerin demografik ve fiziksel özellikleri kaydedildi. İlk gruba KKMGT'i uygulandı. İkinci gruba ise EDYDM tekniği uygulandı. Her iki gruba da 6 hafta boyunca haftada 2 kez tedavi uygulandı. Hastaların lomber bölgesine bilateral 90 saniye boyunca uygulama yapıldı. Ağrı şiddeti Vizüel Analog Skalası (VAS), hamstring kısalığını Düz Bacak Kaldırma Testi (DBKT), lomber bölge esnekliğini Otur-Uzan Testi (OUT), bel fonksiyon kaybının derecesi Oswestry Engellilik İndeksi (OEİ) ile değerlendirildi. Ölçümler tedavi öncesi ve sonrası tekrarlandı. Uyguladığımız her iki tekniğin de ağrıyı anlamlı düzeyde azalttığı görüldü (p<0,05), DBKT ve OUT değerlerini anlamlı düzeyde artırdığı gözlendi (p<0,05). OEİ skorlarının ise her iki tedavi ile anlamlı düzeyde azaldığı bulundu (p<0,05). Tüm parametreler için gruplar arası anlamlı bir fark gözlenmedi (p>0,05). Sonuç olarak; KKMGT ve EDYDM'un kronik bel ağrısı olan hastalarda ağrı ve esneklik üzerinde iyileştirici bir etkiye sahip olduğu gözlemlendi. Her iki uygulamanın da birbirine üstünlükleri görülmedi.Master Thesis Kronik boyun ağrılı bireylerde nöral mobilizasyonun solunum parametreleri, ağrı ve boyun farkındalığı üzerine etkisi(2022) Tunç, Elif; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationÇalışmanın amacı nöral mobilizasyonun kronik boyun ağrısı olan bireylerde solunum parametreleri, ağrı ve boyun farkındalığı üzerindeki etkisini incelemekti. Çalışmaya katılan kronik boyun ağrılı 26 birey deney ve kontrol grubu olarak ikiye ayrıldı. Kontrol grubuna (n=13) konvansiyonel (5gün/haftax3) tedavi uygulandı. Deney grubuna (n=13) konvansiyonel tedaviye ek olarak 10 seans nöral mobilizasyon uygulandı. Servikal bölge eklem hareket açıklığı değerlendirilmesinde gonyometre, ağrı şiddeti değerlendirilmesinde visual analog skalası (VAS), kas kuvveti değerlendirmesinde manuel kas testi, boyun farkındalıkları değerlendirmesinde Fremantle Boyun Farkındalık Anketi (FreBFA) kullanıldı. Spirometre ile solunum fonksiyonları değerlendirildi. Tedavi sonrası her iki grupta da ağrı ve boyun eklem hareketi açıklığında anlamlı fark görüldü (p<0.05). Solunum fonksiyon testlerinde ve boyun farkındalığında gruplar arasında anlamlı farklılık görüldü (p<0.05). Çalışmanın sonucunda kronik boyun ağrılı hastalarda, konvansiyonel fizyoterapi ile birlikte uygulanan nöral mobilizasyonun; eklem hareket açıklığı, ağrı, boyun farkındalığı ve solunum fonksiyonları üzerinde yararlı etkileri olabileceği düşünüldü.Master Thesis Kronik boyun ve omuz ağrılı hastalarda klinik pilatesin skapular diskinezi, ağrı, esneklik ve eklem hareket açıklığı üzerine etkisi(2023) Şimşek, Tansu; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışma kronik boyun ve omuz ağrılı hastalarda klinik pilatesin skapular diskinezi, ağrı, esneklik ve eklem hareket açıklığı üzerine etkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Çalışmaya kronik boyun ve omuz ağrısı olan 28 kişi alındı. Hastalara 8 hafta, haftada 2 gün fizyoterapist eşliğinde klinik pilates uygulandı. Ağrı şiddeti değerlendirilmesi Görsel Analog Skalası (GAS), servikal eklem hareket açıklığı (EHA) ve glenohumeral EHA değerlendirmesi gonyometre, esneklik mezura ile değerlendirildi. Skapular diskineziyi değerlendirmek için Lateral Skapular Kayma Testi (LSKT) kullanıldı. Klinik pilatesin ağrı şiddetini istatistiksel olarak anlamlı şekilde azalttığı, servikal EHA'nı her yönde anlamlı düzeyde arttırdığı gözlendi (p<0,05). Omuzda internal rotasyon ve adduksiyon hariç diğer EHA'ları anlamlı düzeyde arttı (p<0,05). Omuz esnekliğinin anlamlı düzeyde arttığı ve skapular diskinezinin de istatistiksel olarak anlamlı şekilde azaldığı bulundu (p<0,05). Ağrı ile omuz eksternal rotasyon arasında pozitif yönlü istatiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (sırasıyla rho=0,377). Sonuç olarak; klinik pilatesin boyun ve omuz ağrılı olgularda ağrı, esneklik, eklem hareket açıklığı ve skapular diskinezi üzerinde etkili bir tedavi yöntemi olduğu düşünülmüştür.Master Thesis Kronik inmeli bireylerde rehabilitasyon programının etkinliğinin parmak vuru testi ile kantitatif değerlendirilmesi(2022) Kaya, Talha; Atıcı, Emine; Aydın, Leyla; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationParmak Vuru (PV) testi, üst ekstremite ince motor becerileri hakkında bilgi sağlayan yararlı ve nesnel bir değerlendirme aracıdır. Sağlıklı deneklerde ve bir dizi nörolojik ve nöropsikolojik hastalığı olan hastalarda motor performansını değerlendirmek için kullanılır. Bu çalışmanın amacı Kronik inmeli bireylerde rehabilitasyon programının, üst ekstremite motor beceriler üzerine etkisini, bilgisayar destekli bir yöntem olan parmak vuru testi ile kantitatif olarak değerlendirmektir. Çalışmaya Vizyon Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezine 2019-2021 tarihleri arasında başvuran 30 inme hastası dahil edildi. Hastalara 6 hafta Rehabilitasyon programı uygulandı. Tedavi öncesi ve sonrası bireyler bilgisayar yazılım programı olan Parmak vuru testi ile değerlendirildi. Klinik değerlendirme yöntemlerinden ise Fugl Meyer Üst Ekstremite Motor Değerlendirme testi, Kutu ve Blok Testi, Duruöz El İndeksi ve Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçeği ile bireyler değerlendirildi. Çalışmanın sonunda tedavi öncesine göre parmak vuru sayısının, motor becerilerin anlamlı düzeyde arttığı, dizabilitenin ise anlamlı düzeyde azaldığı görüldü (p<0,05). Parmak vuru testi ile kullanılan klinik testler arasında anlamlı düzeyde korelasyon gözlemlendi (p<0,05). Bu çalışmanın sonuçları inmeli bireylerde parmak vuru testinin sonuçlarının klinik değerlendirme yöntemleri ile benzer olduğunu göstermiştir. Bilgisayar destekli parmak vuru testi ile objektif veriler sağlanmıştır. Böyle yöntemlerin kullanılmasının alana katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Master Thesis Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığında Enstrüman Destekli Yumuşak Doku Mobilizasyonun Solunum Fonksiyonları Üzerine Etkisi(2024) Erciyas, Gülben; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın temel hedefi Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığı (KOAH) tanısı almış bireylerde alt ekstremiteye uygulanan enstrüman destekli yumuşak doku mobilizasyonun (EDYDM) solunum fonksiyonuna etkisini araştırmaktır. Çalışma 44 gönüllü birey üzerinde gerçekleştirildi. Hastalar randomize olarak tedavi grubu (n=22) ve kontrol grubu (n=22) olarak iki ayrı grupta yer aldı. Bireylerin göğüs kafesi mobilitesi (göğüs çevre ölçümleri), hamstring kas mobilitesi (popliteal açı testi), posterior zincir kaslarının mobilitesi (parmak-yer mesafesi testi), solunum fonksiyonları (spirometre) ve egzersiz kapasitesi (6 dakika yürüme testi (6DYT)) değerlendirildi. Her iki gruba da solunum egzersizleri öğretildi ve 4 hafta süreyle hastalar tarafından uygulandı. Tedavi grubundaki bireylere ayrıca 4 hafta boyunca haftada 1 seans EDYDM uygulandı. Grup içi karşılaştırmada tedavi grubunda axillar ve xiphoid seviyede göğüs kafesi mobilitesinde, posterior zincir kasların mobilitesinde, FEV1, FEV1/ FVC, FEF25-75, %FEV1, %FVC, %FEF25-75 değerlerinde, 6DYT anlamlı fark bulundu (p<0,05). Kontrol grubundaysa %FVC değerinde ve 6DYT anlamlı fark gözlendi (p<0,05). Gruplar arası karşılaştırmada ise axillar ile xiphoid seviyesinde inspirasyon, ekspirasyon, göğüs kafesi mobilitelerinde, posterior zincir kas mobilitesinde, FEV1, FEV1/FVC, FEF25-75, %FEV25-75tedavi edilen grubun, diğer gruptan istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha iyi sonuçlar elde ettiği saptandı (p<0,05). Çalışmanın elde ettiği sonuçlar; EDYDM'nin göğüs kafesi mobilitesi, posterior zincir kaslarının mobilitesi, solunum fonksiyonlarını ve egzersiz kapasitesini artırmada etkili bir yöntem olduğunu gösterdi.Master Thesis Non spesifik kronik boyun ağrısında auriküler vagus stimülasyonunun ağrı, özürlülük ve uyku üzerine etkisi(2022) Torlak, Sıla; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationÇalışmamızın amacı non spesifik kronik boyun ağrısında konvansiyonel tedavi ile vagus sinir stimülasyonun ağrı, normal boyun eklem hareketi, özürlülük ve uyku üzerine etkilerini karşılaştırmaktır. Randomize kontrollü olarak planlanan çalışmamıza 18-65 yaş arası non-spesifik boyun ağrısı olan 36 hasta kabul edildi. Hastalar 2 grup şeklilnde ayrıldı. Bireylerin demografik ve fiziksel özellikleri kaydedildi. 1. Gruba ise aurikuler vagus sinir stimülasyonu tedavisi uygulandı. 2. Gruba hotpack, Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimulasyonu (TENS) ve terapötik ultrasondan oluşan konservatif tedavi uygulandı. Her iki gruba da tedavilerine ek olarak ev egzersizi verildi ve öğretildi. Ağrı Vizüel Analog Skalası (VAS) ile, kas kuvveti dijital el dinamometresi ile, boyun normal eklem hareketi telefon uygulaması olan Goniometer iklinometresi ile, engellilik durumu Boyun Özürlülük İndeksi ile ve uyku kalitesi Pittsburg Uyku Anketi ile değerlendirildi. Ölçümler tedavi öncesi ve 15 seans tedavi sonrası olarak yapıldı. Auriküler vagus stimulasyonunun ağrıyı azalttığı; ekstansör, sağ ve sol lateral fleksör kas kuvveti ve ekstansiyon, sağ rotasyon ve sağ lateral fleksiyon eklem hareket açıklığını arttırdığı; boyun özürlülük ve uyku üzerinde de olumlu etkileri olduğu bulundu (p<0,05). Gruplar arası karşılaştırmada ise vagus grubunda ektensör kas kuvveti ve boyun özürlülüğünde istatiksel olarak anlamlı düzeyde iyileşme görüldü (p<0,05). Sonuç olarak, Auriküler vagus sinir stimülasyonu non spesifik boyun ağrılı hastalarda konvansiyonel tedavilere alternatif veya ek olarak güvenle uygulanabilir.Master Thesis Non-spesifik kronik boyun ağrılı hastalarda manuel terapi sonrası verilen terapatik egzersizlerin ve stabilizasyon egzersizlerinin etkilerinin karşılaştırılması(2020) Demir, Okan; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı, manuel terapi seansı sonrasında hastaya verilen terapatik egzersizler ve stabilizasyon egzersizlerinin bireylerin ağrı, boyun eklem hareket açıklığı, günlük yaşam aktiviteleri ve yaşam kaliteleri üzerine etkilerini belirlemek ve karşılaştırmaktı. Non-spesifik kronik boyun ağrısı olan 30 hasta çalışmaya alındı. Yapılan ilk değerlendirmelerden sonra 1 seans manuel terapi uygulandı. Manuel terapinin ağrı şiddeti ve boyun eklem hareket açıklığına etkisini inceleyebilmek için bu konudaki değerlendirmeler tekrarlandı. Hastalar basit rastgele yöntemle 2 gruba ayrıldı. Stabilizasyon egzersizleri grubuna (n:15, yaş:30,27±7,18 yıl) manuel terapiden sonra stabilizasyon egzersizleri, terapatik egzersizler grubuna (n:15, yaş:32,53±11,36 yıl) manuel terapiden sonra terapatik egzersizler öğretildi. Egzersizleri günde 3 defa, haftada 7 gün, 6 hafta boyunca yapmaları istendi. 6 hafta sonunda değerlendirmeler tekrarlandı. Ağrı şiddeti Görsel Analog Skalası ile, eklem hareketleri klinik gonyometre ile, skapular diskinezi Lateral Skapular Kayma Testi ile, engellilik durumu Boyun Özürlülük İndeksi ile ve yaşam kalitesi Bournemouth Boyun Ağrısı Anketi ile değerlendirildi. Manuel terapi seansı sonrasında bireylerin ağrı şiddetinde azalma, eklem hareketlerinde artma bulundu (p<0.05). 6 hafta egzersiz tedavisi sonrasında gruplar arası yapılan karşılaştırmada ağrı şiddeti, boyun fleksiyon, ekstansiyon, lateral fleksiyon hareketi, engellilik durumu ve günlük yaşam aktivitelerinde stabilizasyon egzersizleri grubu lehine anlamlı fark görüldü (p<0.05). Çalışmanın sonucunda kronik boyun ağrılı hastaların tedavisinde manuel terapi ile kombine stabilizasyon egzersizlerinin terapatik egzersizlere nazaran daha olumlu etkileri olduğu sonucuna varıldı. Anahtar Kelimeler: Kronik boyun ağrısı, manuel terapi, stabilizasyon egzersizleri, eklem hareket açıklığıMaster Thesis Obstetrik brakiyal pleksuslu hastalarda nintendo wii® ile sanal gerçeklik oyunlarının üst ekstremite fonksiyonlarına etkisi(2019) Karaş, Havva Ezgi; Atıcı, Emine; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı obstestrik brakiyal pleksuslu çocuklarda konvansiyonel tedavi yaklaşımı ile bu çalışmaya ek olarak uygulanan Nintendo Wİİ ile sanal gerçeklik uygulamalarının çocukların üst ekstremite fonksiyonları üzerine etkilerini araştırmaktır. Çalışmaya Brachial pleksus tanısı alan toplam 22 hasta dahil edildi. Hastalar basit randomizasyon yöntemiyle iki gruba ayrıldı. Kontrol grubuna (KTG) (n=11) 6 hafta boyunca, haftada 4 gün ve günde 40 dakika süreyle konvansiyonel tedavi uygulanırken, çalışma grubuna (NWG) (n=11) 6 hafta boyunca haftada 2 gün 40 dk konvansiyonel tedavi, diğer 2 gün 40 dk Nintendo Wii ile tenis, beyzbol ve boks oyunlarını içeren egzersizleri yaptırıldı. Tüm hastalara tedavi öncesi ve tedavi sonrası ölçümler yapılmıştır. Omuz, dirsek ve el bileği eklem hareket açıklıkları (EHA) dijital gonyometre ile üst ekstremite eklem hareket açıklılğı, kas kuvveti ve fonksiyonu Aktif hareket skalası (AHS) ile, omuz fonksiyonları ise mallet sınıflandırma sistemi (MSS) ile değerlendirilmiştir. Nintendo Wii sanal gerçeklik tedavisinin omuz fleksiyon, ön kol pronasyon ve el bileği fleksiyonu açıklıklarına istatiksel olarak anlamlı düzeyde olumlu yönde etkileri olduğu görülmüştür. Omuz abduksiyonu ve omuz eksternal rotasyonunda ise konvansiyonel tedavi grubunda istatistiksel olarak anlamlı iyileşme görülmüştür. Her iki grupta da Aktif Hareket Skalası değerlerinde anlamlı bir fark olmamıştır. Fonksiyonellik testlerinden Mallet sınıflandırma sistemine göre Nintendo Wii grubunda el başa, el sırta ve el ağza testlerinde iyileşme görülmüştür fakat anlamlı bir fark bulunamamıştır. Çalışmanın sonucunda; OBPP'li bireylerde, Nintendo Wii tedavisinin konvansiyonel tedaviye ek olarak önerilmesinin OBPP'li çocukların aktif olarak egzersize katılımı sağlanarak üst ekstremite fonksiyonlarını arttırmada etkili olacağı düşünülmüştür. Anahtar kelimeler: Brachial pleksus, Sanal gerçeklik, Eklem hareket açıklığı, Fonksiyonel bağımsızlık.Master Thesis Omurilik yaralanmalı olgularda fiziksel engelli bireyler için fiziksel aktivite skalası'nın kültürel adaptasyonu ve Türkçe versiyonu: Güvenirlik ve geçerlik çalışması(2019) Köçe, Kübra; Atıcı, Emine; Çırak, Yasemin; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationBu çalışmanın amacı omurilik yaralanmalı olgularda Fiziksel Engelli Bireyler İçin Fiziksel Aktivite Skalası (FEBFAS)'ın kültürel adaptasyonunu yapmak, Türkçe versiyonunu geliştirmek ve geçerliğini ve güvenirliğini araştırmaktır. 13 sorudan oluşan FEBFAS çeviri ve geri çeviri yöntemi ile Türkçe'ye uyarlandı. Çalışmamıza tekerlekli sandalyeye bağımlı, 18 yaş üstü, Türkçe okuyup yazabilen 47 hasta (26 kadın, 21 erkek) dâhil edildi. Olgulara hasta değerlendirme formu, Türkçe FEBFAS, Fonksiyonel Bağımsızlık Ölçeği (FBÖ), Barthel Günlük Yaşam Aktivileteleri İndeksi (Barthel GYA İndeksi), Manuel Tekerlekli Sandalye İtme Testleri, Gövde Bozukluk Ölçeği (GBÖ), Modifiye Fonksiyonel Uzanma Testi, Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Değerlendirme Aracı Kısa Formu (WHOQOL-BREF), Nottingham Sağlık Profili (NHP), Craig Engellilik Değerlendirme ve Raporlama Tekniği Kısa Formu (CHART-SF), Beck Depresyon Envanteri (BDE) ve Beck Anksiyete Envanteri (BAE) uygulandı. Güvenirlik test-tekrar test ve iç tutarlık ile belirlendi ve Cronbach alpha katsayısı hesaplandı. Test-tekrar test güvenirliği Pearson korelasyon analizi ve sınıf içi korelasyon katsayısı (ICC) kullanılarak değerlendirildi. Faktör analizi, benzer ölçek ve kriter geçerliği değerlendirildi. Cronbach Alfa katsayısı 0,725 olarak bulundu. Maddelerin toplam puanı arasında orta ile iyi düzeyde anlamlı ilişki bulundu (p<0,05). ICC katsayısı 0,851 bulundu. Kaiser-Mayer-Olkin (KMO) değeri 0,641, Barlett testi için p=0,00 bulundu ve yeterli örnek büyüklüğüne sahip olduğumuz anlaşıldı. FBÖ, Barthel GYA İndeksi, WHOQOL-BREF, NHP ve CHART-SF ile FEBFAS arasında orta seviyede pozitif yönde, 20 Metre İtme ve Slalom Testleri ile yüksek seviyede negatif yönde, 6 Dakika İtme Testi ile orta seviyede pozitif yönde anlamlı ilişki bulundu. Çalışmamızın sonucuna göre Türkçe FEBFAS geçerli ve güvenilir bir ölçektir, omurilik yaralanmalı olgularda fiziksel aktivite seviyesini değerlendirmek için kullanılabilir. Anahtar Kelimeler: Omurilik Yaralanması, Fiziksel Aktivite, Fiziksel Engelli Birey, Geçerlik, Güvenirlik