Master Thesis / Master Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14517/2606
Browse
Browsing Master Thesis / Master Tezleri by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 2811
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Stoklar hesabının muhasebeleştirilmesi: Uluslararası Muhasebe Standartları (UMS 2) ile Türkiye Muhasebe Standartları (TMS 2 ) karşılaştırılması(2010) Baz, Egemen; Turhan, MustafaBu çalışmada, Uluslararası Muhasebe/Finansal Raporlama Standartı (UMS 2), Türkiye Muhasebe/Finansal Raporlama Standartı (TMS 2) Stoklar incelenerek çalışma kapsamındaki standartların benzerlik ve farklılık yönlerinden karşılaştırılması amaçlanmaktadır.Çalışmanın birinci bölümünde, giriş ve amaç, ikinci bölümde uluslararası muhasebe, üçüncü bölümde Türkiye'de muhasebe konularına değinilmiştir.Çalışmanın dördüncü bölümünde, IAS/TMS 2, kısımları IASC/IASB, TMSK karşılaştırılmıştır. Dördüncü bölüm çalışmanın asıl amacını oluşturan bölümdür.Karşılaştırılan muhasebe standartı büyük ölçüde birbiri ile örtüşmektedir. Bununla birlikte, bazı şekil ve içerik yönünden farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bunun nedeni ise, her ülkenin muhasebe uygulamalarının ve vergisel yapısının farklı olmasıdır.Anahtar Kelimeler: Uluslararası Muhasebe/Finansal Raporlama Standartı, Türkiye Muhasebe/Finansal Raporlama StandartıMaster Thesis Televizyon reklamlarında yer alan kadın imgesinin satın alma kararı üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi(2010) Şenkal, Yelda; Tandoğan, UğurBu çalışmada firmaların ürünlerini satın alınmasını sağlamak amacıyla hazırlanan reklamlarda yer alan kadınının hedef kitle üzerinde satın alma kararına etkisi araştırılmış, yapılan çözümlemeler sonucunda şu sonuçlara ulaşılmıştır; Reklamların tüketicilerin ürüne ilgisini sağlayan ve reklamda gördüğünü alma isteği yaratan önemli bir pazarlama unsuru olduğu kabul edilmektedir. Televizyon reklamlarında kadın imgesinin yer alması reklamın izlenilirliğini etkilemekte, kadının rol aldığı her tür reklam izlenme isteği yaratmakta, reklamda kadın unsurunu çok önemli değil diye ifade eden kitle, reklamda 'kadın' yer aldığında izlemeyi reddetmemekte aksine reklamı bu unsurla daha fazla takip etmektedir. Reklamı izleyen,kadın unsurunu izlenilirliğe etkinliğini kabul eden tüketici iş satın alma kararı vermeye geldiğinde aynı tepkiyi vermemekte, bazı ürün gruplarında etkileyici olabileceğini ifade ederken genel olarak her hangi bir ürünün reklamında kadının rol almasının o ürünü satın alma kararında etkileyici bir unsur olmadığını göstermektedir. Kadın imgesi görsel çekiciliği ile reklamın izlenmesini sağlamakta, bazı ürün gruplarının reklamlarında, kadınların rol oynaması tüketicinin satın alma kararında etkinlik sağlayabilmekte ancak geniş anlamda baktığımızda reklamda kadın imgesinin yer alması tüketiciyi satın alma kararına yönlendirmemektedir.Master Thesis Türkiye Muhasebe Standartlarında stok-maliyet ilişkisi: TMS 2 stoklar, TMS 23 borçlanma maliyetleri(2010) Toroslu, M. Vefa; Ünal, Halit Targan; Demir, ŞerefBu çalışmanın amacı, Uluslararası Muhasebe Standartlarının resmi çevirisi yapılarak Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) tarafından yayımlanan Türkiye Muhasebe Standardı 2 Stoklar ve Türkiye Muhasebe Standardı 23 Borçlanma Maliyetlerinin açıklanmasıdır. Bu standartlar işletmelerin finansal tablolarının düzenlenmesinde ve ticari karın tespit edilmesinde önem arz etmektedir. Çalışmada söz konusu muhasebe standartlarının önemli noktaları incelenmiş, birbirleri ile olan ilişkileri tespit edilmiş, Vergi Usul Kanunu ile karşılaştırmaları yapılarak Tek Düzen Hesap Planı uygulamaları çerçevesinde örnekler ile açıklanmıştır.Anahtar Kelimeler: Muhasebe Standardı, TMS 2, TMS 23, Stoklar, Borçlanma Maliyetleri, Vergi Usul KanunuMaster Thesis 2000 sonrası bankacılık sektöründe kriz yönetimi ve Şekerbank modeli(2011) Günceler, Bülent; Günceler, Bülent; İşletme / Business AdministrationGelişmekte olan bir ülke olan Türkiye ekonomik yapısına bağlı olarak dönem dönem finansal krizler yaşamıştır. Yaşanan krizlerden bankacılık sektörü ve finansal kurumlar sektörel yapıları, ürettikleri ve sundukları ürünlerin özellikleri nedeniyle önemli ölçüde etkilenmişlerdir ve bunlara yönelik düzenlemeler, yeniden yapılandırma çalışmaları gündeme gelerek uygulanmıştır. Bu bağlamda bankacılık sektöründe potansiyel kriz veya krizler ortaya çıkmadan önlenmesi, kriz dönemi sonrasında ise durum analizi yapılması büyük bir önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, 2000 sonrası BankacılıkSektöründe Kriz yönetimi ve Son yaşanan Küresel Krizin etkilerini ve kriz yönetim stratejilerini ortaya koymaktır. Özellikle 2008 yılının son çeyreğinde ABD?de başlayan, batıdan doğuya doğru tüm ülkeleri çeşitli şekillerde etkileyen küresel ekonomik krizden dünya bankaları yanı sıra Türkiye özelinde Şekerbank T.A.Ş?nin etkilenme düzeyi ve bu süreçte uygulanan yönetsel ve örgütsel politikalarının neler olduğu Birim Müdürleri algıları doğrultusunda araştırılmıştır. Banka içinde Birimlerin Müdürleri ile anket ve mülakat yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen çalışmada; kriz nedeniyle birçok kurumuniş hacminin ve müşteri sayısının önemli oranda azaldığı ve bu yönüyle kurumların krizden etkilendiği ortaya çıkmıştır. Birçok kurum üzerindeki yönetsel ve örgütsel etkiler göz önüne alındığında, Şekerbank özelinde 2000 ve 2001 krizi dönemindeki yeniden yapılanma ve düzenlemeler sayesinde küresel krizde yönetsel, örgütsel politika ve uygulamalar anlamında önemli olumsuzluklar yaşanmamış ancak banka içinde bazı tedbirlerin alındığı ortaya çıkmıştır.Master Thesis Bebeklik ve erken çocukluk döneminde gelişimsel risk tespiti için sosyal iletişim alan tarama testi (SİATT) geçerlilik, güvenilirlik ve norm çalışması(2011) Sertgil, Nilcan Kuleli; Özen, Dilek ŞirvanlıBebeklik ve erken çocukluk döneminde gelişimsel sorunlar yeteri kadar tespit edilememekte, bu durum hem bireysel hem de toplumsal düzeyde pek çok soruna yol açmaktadır. Bu dönem içerisinde doğru ölçeklerin kullanılması ile gelişimsel sorunların erken tespiti ve erken müdahale imkanı sağlanmakta, beraberinde birey için daha olumlu bir gelecek imkanı sağlanabilmektedir. Ancak ülkemizde bebeklik ve erken çocukluk döneminde erken tespit imkanı sağlayabilecek teknik özellikleri yüksek gelişim tarama testleri yeteri kadar mevcut değildir. Çalışmanın amacı bebeklik ve erken çocukluk dönemi için yeni bir gelişim tarama testi geliştirmektir. Sosyal İletişim Alan Tarama Testi (SİATT) 6-24 ay arası çocukların sosyal iletişim alan becerilerini ölçmeyi amaçlayan bir testtir. Sosyal İletişim Alan gelişimsel sorunların erken tespit edilebilmesi açısından öngörü değeri yüksek olan becerileri kapsamaktadır. Araştırma Istanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Enstitüsünde gerçekleşmiştir. Örneklem grubu 6-24 ay arası 432 çocuk ve ailesinden oluşmuştur. 310 çocuk ve ailesi ile norm çalışması, 60 çocuk ve ailesi ile ise ölçüt geçerliliği çalışması yapılmıştır. Denver Gelişim Tarama Testi II (DGTT-II) ve M-CHAT testleri ölçüt geçerliliği çalışması için kullanılan testlerdir.SİATT 43 maddelik ebeveyn bildirimli bir testtir. İç tutarlılık değerleri yüksek olup, tüm test için ? 0.962, birinci ve ikinci faktörler için sırasıyla, 0.961 ve 0.811 olarak belirlenmiştir. 6-24 ay arası çocuklar için test maddelerinin norm değerleri belirlenmiştir. Örneklemin % 28,2' si yani 310 çocuktan 84'ü gelişimsel olarak riskli olarak belirlenmiştir. Bu bulgu literatürde belirtilen bebeklik ve erken çocukluk döneminde her dört çocuktan birinin gelişim sorunu olduğu bulgusu ile paralellik göstermektedir. DDGTT ?II ile karşılaştırıldığında SİATT'ın duyarlılığı 0,6, özgüllüğü 0.71 olarak belirlenmiştir. Bu değerlere göre SİATT orta düzeyde teknik özellikler gösteren bir test olarak belirlenmiştir. Ancak DGTT-II pek çok olumsuz teknik özellikler içermektedir ve çalışmanın varsayımlarından biri de SİATT'ın DGTT-II ile uyum göstermeyeceğidir. Ölçüt geçerliliği çalışmasında kullanılan bir diğer test ise M-CHAT'dir. SİATT, M-CHAT ile karşılaştırıldığında duyarlılığı 1, özgüllüğü ise 0, 84 olarak belirlenmiştir. Bu değerler göre ise SİATT yüksek teknik özelliklere sahip bir test olarak belirlenmiştir. SİATT `ın M-CHAT'e oranla güçlü yanları daha fazla beceriyi kapsaması nedeniyle farklı gelişimsel sorunları da tespit edebilme imkanının olabilmesi ve daha erken yaşlardan itibaren kullanılabilmesidir. SİATT ayrıca çok risk etkeni taşıyan çocukları az risk etkeni taşıyan çocuklardan ayırt edebilmiş ve bir anlamda risk etkenlerinin kümülatif etkisinin gelişimsel durum üzerindeki olumsuz etkisi görüşü desteklenmiştir.Sonuç olarak SİATT, bebeklik ve erken çocukluk döneminde gelişimsel riskin tespit edilebilmesi amacıyla, çocuk doktorları ve çocuk ile ilgilenen diğer uzmanların kullanabileceği güvenilir bir test ve aynı zamanda müdahale programı hedeflerinin planlanmasında kullanılabilecek önemli bir araç olarak kabul edilebilir.Master Thesis İstanbul'daki beş yıldızlı otellerde, yiyecek içecek maliyet kontrol sürecinde kullanılan bilgi teknolojilerinin karar vermeye etkileri(2011) Calayoğlu, İlker; Azaltun, Murat; Muhasebe ve Denetim / Accounting and AuditingKonaklama isletmelerinde bulunan yiyecek içecek maliyet kontrollerinin amacı maliyet ve gelirlerin tespiti yoluyla üst yöneticilere karar vermelerinde kolaylıklar sağlamaktır. Isabetli karar verebilmek için bilinmeyenleri olabildiğince bilmeli veya iyi modellemeler yaparak tutarlı tahminlerde bulunmak gereklidir. Tüm bunları en iyi yapabilmek için süphesiz bilgi teknolojilerinden yararlanmak gereklidir. Günümüzde teknolojinin gelismesiyle veritabanı sistemleri, filtreleme, raporlama, uzaktan erisim gibi imkânlar ileri düzeylere gelmistir. Bu imkânlardan dolayı yöneticiler hızlı ve tutarlı kararlar alabilmeleri için sistemlesmeleri gerekmektedir. Otel yönetimi bilgi sistemlerinin bir parçası olan maliyet kontrolü modülleri veya paket programları sunulan her bir ürünün birim maliyetini hesaplayabilir, takibini yapabilir, satıĢ ve gelir kontrolü sağlayarak baĢta muhasebe ve ön büro olmak üzere diğer departmanlara bilgi sağlayabilir. Böyle bir sistem ağı ve nitelikli kullanıcılar ile olumlu sonuçlar almamak imkânsızdır. Teknoloji yatırımlarının geri dönüsleri üzerine yapılan arastırmalar göstermistir ki her bir bilgi teknolojisi yatırımı hızla geri dönüsüm sağlayarak verimlilik ve etkililik yaratmıstır. Konuyu arastırmak için Istanbul‟daki bes yıldızlı otellerin yiyecek içecek departmanındaki karar vericilere yapılmıs olan 45 adet anket vardır. Anket analizinde güvenirlik testi, örneklem uygunluğu testi, faktör analizi, bağımsız t- testi, faktörler arası korelasyon ve çapraz tablolar kullanılarak değerlendirmeler yapılmıĢtır.Master Thesis Tıp metinlerinin çevirisine ilişkin yaklaşımlar ve beklentiler: Bir olgu çalışması(2011) Demircioğlu, Cemal; Demircioğlu, Cemal; Mütercim Tercümanlık (İngilizce) / Translation and Interpreting (English)Küreselleşen dünyada tıp bilimi hızla gelişmekte ve değişmektedir. Teknolojik bilgiler ve yenilikler anında ve eksiksiz olarak tıp bilimine aktarılmakta ve aynı hızla uygulama alanına girmektedir. Tıbbın katlanarak arttığı ve her geçen gün yeni alt dalların ortaya çıktığı gerçeği göz önünde bulundurulursa, hekimler için eşzamanlı enformasyon dolumu gerektiği açıktır. Bu gereksinimin günümüzde çeviri vasıtasıyla, etkili bir şekilde giderildiği bilinmektedir.Bu çalışmanın amacı, Norman Fairclough'ın üç boyutlu eleştirel söylem çözümlemesi modelinden yararlanarak ve sosyolojik ve ideolojik etmenleri göz önünde bulundurarak¸ tıp metinlerinin İngilizceden Türkçeye çevirilerinde hekimler ve düz okuyucular arasında asimetrik ilişki olup olmadığını araştırmak ve çevirinin bu asimetrik ilişkide oynadığı rolü göstermektir.Üç ana bölümden oluşan bu çalışmada İngilizceden Türkçeye yapılan tıp metinlerinin çevirisinde kullanılan özel alan dili olarak tıp dili incelenmiş, anket tekniği kullanılarak yapılan olgu çalışması, Fairclough'ın üç boyutlu eleştirel söylem çözümlemesi modeline göre değerlendirilmiştir. Söylemi bir metin, söylem uygulaması ve sosyal uygulama olarak ele alan Fairclough modelinden yararlanarak, çalışmada tıp metinlerinin İngilizceden Türkçeye çevirisinde hekimlerin çeviri edimine ilişkin söylemlerinin eleştirel çözümlemesi yapılmıştır. Ayrıca, çalışmada hekimlerin dil kullanımı konusunda iktidar pozisyonları da irdelenmiştir.Anahtar Kelimeler: Tıp Dili; Çeviri; İdeoloji; Eleştirel Söylem Çözümlemesi; Norman FaircloughMaster Thesis Tedarik zinciri yönetiminde Scor modeli(2011) Tarman, Aydın Murat; Tanyaş, MehmetSCOR modeli bağımsız, kar amacı gütmeyen, tedarik zinciri yönetim sistemelerine ve deneyimlerine ilgi duyan tüm firma ve organizasyonlara üyeliği açık olan detaylarını kolaylıkla takip edebilecekleri evrensel bir modeldir. SCOR modeli Tedarik Zinciri Konseyinin, tedarik zinciri yönetimi üzerinde görüş birliğine vardığı konuları içine almaktadır.SCOR modeli standart süreç tanımlamalarını, terminolojisini ve ölçütleri bulundurmaktadır. Firmaların kendileri ile diğer firmaları kıyaslamasına, ileride oluşturulacak uygulamaların ihtiyaçları karşılayacak şekilde olmasına etki etmektedir.Hazırlanan bu tezde SCOR modelinin tasarım ve planlama aşamaları son sürüm olan 9.0'ın uygulama adımlarına bağlı kalarak çalışılmıştır. SCORcard çalışması otomotiv sektöründe önde gelen üreticilerden biri için hazırlanmıştır. Bu çalışma ile performans değerleri SCOR ölçütleri kullanarak ölçülmüş ve firma kendisi ile beraber toplam 15 adet önde gelen üretici firma ile kıyaslanmıştır. Çalışmanın sonunda stratejik rekabet ihtiyaçları aralık analizleri sonrasında tesbit edilmiştir.Anahtar Kelimeler : Tedarik Zinciri Yönetimi, SCOR Modeli, SCORcardMaster Thesis Tunceli ili Ovacık ilçesinde yaşayan kişilerin sağlık hizmetlerinden yararlanma ve memnuniyet düzeyinin ölçülmesi(2011) Yılmaz, Şükran; Varol, NezihTanımlayıcı bir saha çalışması olan bu araştırma Tunceli ili Ovacık ilçesi merkez mahallelerinde yaşayan kişilerin sağlık hizmetlerini kullanımlarını, yararlandıkları sağlık kuruluşlarını seçme nedenlerini, aldıkları hizmetlerden memnuniyetlerini ve bunları etkileyen etmenleri incelemek amacıyla planlanmıştır. Araştırmaya 71 hanede yaşayan 15 yaş üstü toplam 228 kişi alınmıştır. Araştırmada, başvurulan sağlık kuruluşları, başvurulan kuruluşları tercih nedenleri ve bu kuruluşlardan memnuniyet düzeyleri ile memnuniyetleri etkileyen faktörler incelendi. Elde edilen veriler doğrultusunda, sağlık kurumlarının seçiminde sağlık güvencesinin varlığı ve kuruma ulaşımın kolaylığının önemli olduğu; hastalık durumunda genellikle başvuru yeri olarak, ulaşım kolaylığı ve zorunluluk nedeniyle ilçe hastanesi, son hastalık durumunda ise uzman hekim tercihi nedeniyle Tunceli ve Elazığ kamu sağlık kurumları olduğu tespit edilmiştir. Başvurulan kurumlardan memnuniyeti belirleyen etmenlerin uygulanan tedavi sonrası iyileşme, personelin ilgisi ve güven duyma olduğu gözlenmiştir. Bireylerin memnun olmama nedenleri olarak; ilgisizlik, uzun bekleme süresi ve kurumun tıbbi donanım yetersizliği gibi faktörleri öne sürdükleri tespit edilmiştir. Sosyal güvence altında olanlar ile kadınların, erkeklere göre daha fazla uzman hekim tercihinde bulundukları gözlenmiştir. Eğitim seviyesi temel eğitimden yüksek olanların, temel eğitim ve düşük seviyede olanlara göre son başvuru yerinden daha az memnun oldukları tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda, bireylerin sağlık hizmetlerinden yararlanma ve memnuniyetinin sosyo-demografik özelliklerinden ve sağlık kurum ve kuruluşlarının özelliklerinden etkilendiği tespit edilmiştir.Master Thesis Endüstriyel patlayıcı madde portföyü ve performansa dayalı seçim kriterleri(2011) Kahriman, Ali; Kahriman, Ali; Kuzu, Cengiz; Makine / MachineryBu çalışmada maliyetler ve değer bakımından optimum sonuç elde edebilmek için kayaç yapısı, patlayıcı madde özellikleri ve patlatma tasarım kriterleri dikkate alınarak taş savrulması, toz oluşumu ve titreşim gibi çevresel etkilerin minimize edilmesini sağlayarak endüstriyel alanda kullanılabilen performansa dayalı patlayıcı maddelerin portföyünün incelenmesi amaçlanmıştır.Nitekim bu amaç doğrultusunda patlayıcı madde performansı ve portföyü incelenmiş, geniş bir literatür taraması temel araştırma tekniği olarak benimsenmiştir. Bu çerçevede, ilk olarak patlayıcı maddelerin özellikleri, kullanım alanları ve önemi gibi genel bilgiler verilmeye çalışılarak patlayıcı madde ve patlatma performanslarının maksimum seviyelere yükseltilebilmesi için etki eden faktörler incelenmeye çalışılmıştır.Öte yandan patlayıcı madde seçiminde önemli bir kriter olarak görülen patlayıcı madde maliyetinin esasında yanlış izah edilmesinden dolayı toplam patlatma maliyetinin ifade edilmesi gerektiği öngörülerek en az toplam maliyet optimum sonuç elde edilebilmesi için patlatma yapılması planlanan kayaçların yapısal özelliklerinin, patlayıcı madde özelliklerinin çok iyi bilinmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Sonuçta ucuz ürün ile ekonomik ürün ayrımı iyi yapılmazsa ucuz diye seçilen ürünün tüm üretim prosesi göz önüne alındığında daha pahalı maliyetlere neden olabilmesi muhtemeldir.Master Thesis Sağlık endüstrisinde iş zekası uygulaması(2011) Ulutürk, Doğan; Turhan, MustafaKarar verme hayatımızın en önemli kavramlarından birisi haline gelmiştir. Hepimiz, hem özel yaşantımız hem de iş yaşantımız boyunca birçok karar vermişizdir. Bu kararların bazıları olumlu, bazıları ise olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Kararların verilme aşamasında elimizde bulunan bilgiler bizlere ışık tutmuştur. Bu veriler sayesinde bazı planlar yaparız ve en verimli sonuca ulaşmak için hareket etmişizdir.Gelişen teknoloji ile birlikte kararların alınması farklı bir boyut kazandı. Artık, karar öncesi daha fazla verilere ulaşabiliyor ve bu vesile ile daha detaylı bir araştırma yapabiliyoruz. Bu aşamada elimizde bulunan verilerin doğruluğu, kullanılabilirliği ve bizlere neleri ifade ettiği vereceğimiz kararları etkiliyor. İş zekası uygulamaları yöneticilerin verecekleri kararlara ışık tutmasına yardımcı olabilecek karar destek sistemleridir. Yönetimin gün geçtikçe önem kazandığı dünyamızda doğru kararı vermek için oluşan iş zekası uygulamaları, şirketlerde çalışanlar olmak üzere birçok insanın yaşantısını etkileyen bir yapı haline gelmiştir.Bu çalışmada, dünyanın gelişen endüstrilerinin arasında yer alan sağlık sektörü için iş zekasının önemi anlatılmıştır. İnsanlar gün geçtikçe sağlık kavramına daha önem vermekte, bu doğrultuda sağlık kavramının kapsadığı çevre gittikçe önem kazanmaktadır. Her şirkette olduğu gibi, sağlık endüstrisi içerisinde yer alan şirketlerin yönetiminde hangi kararların nasıl alınacağı önem kazanmıştır. Sağlık endüstrisi içerisindeki organizasyonları incelediğimizde karmaşık ve uzmanlaşmaya yönelik bir yapı olduğunu görüyoruz. Bu karmaşık yapının yönetimi bazı özelliklere sahip olan uygulamalar ile daha verimli hale gelmiştir. Sağlık sektörü içerisinde veri parametrelerinin fazla olması bu verilerin incelenmesini daha zor hale getirmiştir. Bu da kararların daha zor verilmesini sağlamıştır.Çalışmada ilk önce sağlık endüstrisi hakkında bilgilendirmeler yapılmıştır. Sağlığın önemi, amacı, sağlık hizmetlerinin sağlanması, bu sektörün finansmanının nasıl yapıldığı ve sağlık yönetimi gibi konularda genel bilgiler verilmiştir. Daha sonra iş zekası hakkında genel tanımlamalar yapılarak iş zekasının tarihi ve metodolojisinden bahsedilmiştir. Çalışma sonunda ise sağlık sektöründe iş zekası uygulamasının nasıl uygulanacağı örneklendirilmeye çalışmıştır.Master Thesis DALI arabirimi üzerinden bir acil aydınlatma ve yönlendirme sistemi yönetimi ve uygulaması(2011) Güngör, Bülent; Akgün, Bekir TevfikBu çalışmada Acil Aydınlatma Sistemleri ve bu sistemdeki armatürlerin merkezi bir sistem ile kontrolünden ve takip edilmesini kapsamaktadır. DALI ara birimli armatürler kullanılarak, her bir armatür ayrı ayrı adreslenir. Gerektiği zaman merkezi sistemden her bir armatüre erişim sağlanır ve gerekli müdahale yapılır. DALI ara birimli armatürler kullanılarak oluşturulmuş bir acil aydınlatma sistemi bir bina otomasyon sistemi altında çalıştırılabilir. Böylece bakımları gerektiği gibi ve zamanında otomatik olarak yapılır aynı zamanda izleme kolaylığı sayesinde istenilen zamanda armatürler kolayca izlenebilir ve arıza durumları gözetlenebilir. Bilgisayar ve ana cihaz arasındaki haberleşmede OPC sunucu kullanılmıştır. C# ortamında OPC sunucu ile haberleşebilen bir kullanıcı ara yüzü hazırlanmıştır.Master Thesis Vergi Usul Kanunu ve uluslararası finansal raporlama standartları (TMS) uyarınca amortisman uygulamalarının mukayesesi(2011) Aydın, Fatih; Demir, ŞerefDuran varlıklar üzerinde yıpranma veya kıymetten düşme gibi değer kayıplarını, çeşitli kurallar ve kanuni düzenlemeler çerçevesinde tespit etmeyi amaçlayan amortisman işlemleri, esas itibari ile vergi matrahından avantaj sağlayan bir müessesedir. Amortisman, ticari faaliyetlerin devamlılığı açısından gerektiği ölçüde yeni varlık alımında kullanılabilecek dolaylı bir fon oluşturma işlemidir.Bu çalışmanın amacı, amortisman uygulamalarının vergi mevzuatımız ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları açısından karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Bu çerçevede önce 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre amortisman ve itfa konusu irdelenmiş, ardından TMS 16 Maddi Duran Varlıklar ve TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar standartlarında yer alan amortisman ve itfa kavramları değerlendirilmiştir.Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından yayımlanan ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) tarafından İngilizce'den Türkçe'ye birebir çevirisi yapılan standartlarda yer alan, maddi duran varlıklar ve amortisman, maddi olmayan duran varlıklar ve itfa konuları, Vergi Usul Kanunu ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilmiş ve tespit edilen farklılıklar örnekler yardımı ile anlatılmaya çalışılmıştır.Anahtar Kelimeler: Amortisman, Maddi Duran Varlıklar, Maddi Olmayan Duran Varlıklar, Vergi Usul Kanunu, Türkiye Muhasebe StandartlarıMaster Thesis Vergi matrahını etkileyen muhasebe hileleri ve denetimi(2011) Şevkin, Sedat; Demir, ŞerefVergi Matrahını Etkileyen Muhasebe Hileleri Ve Denetimi başlıklı bu çalışmada öncelikle genel anlamda hile kavramına değinilmiş, hilenin tanımlaması yapılarak, tanım çerçevesinde neden hileye başvurulduğu incelenmiştir. Buradan hareketle muhasebe hilesine geçiş yapılarak, muhasebe hilesinin ne olduğu, neden muhasebe hilesine başvurulduğu, muhasebe hilesinin gerçekleştirilebilmesi için ne gibi yöntemlerin uygulanabileceği, muhasebe hilesinin uygulanmasında sıklıkla kullanılan ve raporlamaya etki eden hesaplar ve hesap grupları incelenmiştir. Sonrasında ise, muhasebe hilelerine karşı uygulanabilecek denetim yöntemleri mercek altına alınmış olup, ayrıca muhasebe hilesine karşı kurumsal bazda mücadele etmek için yapılabilecekler ve kamu otoritesinin bu konuda yapması gerekenler irdelenmeye çalışılmıştır. Bu sırada başta kamu olmak üzere ülkemizde yerleşik denetim kurumlarına, bu kurumların organizasyon yapıları ile görev ve yetkilerine de derinlemesine inilmeksizin bakılmıştır.Master Thesis Meme kanseri hastalarında kontrol odağı ve travma sonrası gelişim arasındaki ilişkinin incelenmesi(2012) Olgar, Düriye Hande; Atak, Rukiye Irem ErdemKanser, yaşamı tehdit edici özellikte olan kronik hastalıklar içerisinde en sık görülenlerden biridir. Meme kanseri ise kadınlar arasında en çok rastlanan kanser türüdür. Kadınlar için meme kanseri yaşama bir tehdit olmanın ötesinde üretkenlik, cinsellik ve kadınlığa bir tehdit olarak algılandığı için birçok psikososyal sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu bakımdan psikoloji alanında bir hastalık travması olarak ele alınan meme kanseri, literatürde daha çok travmanın yarattığı olumsuz etkiler açısından incelenmiştir. Travma sonrası gelişim kavramı yaşanılan travmaların olumsuz yönleri yerine, kişilerin hayatında meydana gelebilecek olumlu değişimlere işaret etmektedir. Son yıllarda kanser ve travma sonrası gelişim ile ilgili yapılan çalışmalarda artış görülmekte ve hastalık sürecinde kişilerde meydana gelen olumlu gelişimlere yönelik bulgular sunulmaktadır. Kontrol odağı ise kişilerin yaşadıkları olayların içsel veya dışsal etkenlere yükleme eğilimiyle tanımlanan bir kişilik özelliğidir ve bir travma olarak kanser hastalığının kaynağının nasıl algılandığı üzerinde etkilidir. Dış-kontrol odağına sahip kişiler, hastalıklarının kaynağını daha çok kader, şans gibi dışsal faktörlere; iç-kontrol odağına sahip kişiler ise hastalıklarının kaynağını daha çok kendi sorumluluklarına yüklemektedirler. Bu araştırmanın amacı, meme kanseri tanısı almış kadınlarda kontrol odağı ve travma sonrası gelişim arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın amacı doğrultusunda, kontrol odağı ve travma sonrası gelişim arasında anlamlı bir ilişki bulunacağı ve travma sonrası gelişim açısından iç ve dış kontrol odağına sahip hastalar arasında anlamlı bir fark bulunacağı beklenmiştir. Araştırmanın örneklemi meme kanseri tanısı almış toplam 91 kadından oluşmaktadır. Katılımcıların yaşları 28–75 arasında değişmektedir ve yaş ortalaması 47,31'dir. Veri toplamak amacıyla görüşmeci tarafından hazırlanan Demografik Bilgi Formu ve hastalığa dair değişkenlerle ilgili soruları içeren görüşme formu, Rotter'ın İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği (RİDKOÖ) ve Travma Sonrası Gelişim Ölçeği (TSGÖ) kullanılmıştır. Elde edilen veriler, SPSS 11,5 programında Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon, t-test ve Tek-Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) teknikleri ile analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, kontrol odağı ve travma sonrası gelişim arasında negatif yönde ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Yüksek kontrol odağı puanı dış kontrol odağına işaret etmektedir ve kontrol odağı puanı arttıkça travma sonrası gelişim puanı düşmektedir. Bununla birlikte iç ve dış kontrol odağına göre katılımcılar arasında travma sonrası gelişim açısından anlamlı fark bulunmamıştır. TSGÖ alt ölçeklerinden yaşam felsefesindeki değişimin düzeyleri arasında kontrol odağı açısından anlamlı bir fark bulunmuş; diğer kişilerle olan ilişkilerdeki ve kişinin kendisindeki değişim alt ölçeklerinin düzeyleri arasında ise kontrol odağı açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Demografik değişkenlere bakıldığında, kontrol odağı açısından ailesinde başka kronik hastalık olması anlamlı bir değişken olarak bulunmuştur. Travma sonrası gelişim açısından ise tanı öncesi tetkiklerden ultrason değişkeni, tedavi yöntemlerinden radyoterapi ve ameliyat değişkenleri, ailede hastalık öyküsü ve kendi kendine meme kontrolü değişkenleri anlamlı etkiye sahip olarak bulunmuştur. Çalışmanın sonuçları ilgili literatür çerçevesinde tartışılmış, sınırlılıklar ve öneriler belirtilmiştir. Anahtar Kelimeler: Meme Kanseri, Kontrol Odağı, İç-Dış Kontrol Odağı, Travma Sonrası GelişimMaster Thesis 'Hipomanik tutumlar ve pozitif yordamalar ölçeği' kısa formunun Türkçe'ye uyarlama, geçerlik ve güvenirlik çalışması(2012) Maçkalı, Zeynep; Tosun, AhmetHipomanik Tutumlar ve Pozitif Yordamalar Ölçeği'nin kısa formu (Kısa-HİTPOY), hipomani ve maninin gelişmesinde etkisi olan işlevsel olmayan inançları değerlendirmek ve bipolar bozuklukta ayırt edici olan bilişleri belirlemek üzere geliştirilmiş bir ölçektir. Ölçek, duygudurum dalgalanmalarına ve bipolar spektrumdaki belirtilere neden olduğu düşünülen içsel durumlara (duygu, düşünce, davranışlar, fizyolojik belirtiler) dair aşırı, olumlu, olumsuz, birbirleriyle çelişen, pek çok inancı kapsamaktadır. Bu araştırmada Kısa-HİTPOY'un geçerlik ve güvenirliğinin araştırılması ve faktör yapısının incelenmesi amaçlanmaktadır. Araştırma İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalık Eğitim ve Araştırma Hastanesi Duygudurum Polikliniği; Ankara Ulus Devlet Hastanesi Psikiyatri Servisi ve Bursa Uludağ Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Duygudurum Polikliniği'nde yapılmıştır. Çalışmada 115 bipolar, 36 unipolar hasta ve 103 psikiyatrik sorun yaşamayan sağlıklı kişi yer almıştır. Araştırmanın sonucunda, Kısa-HİTPOY'un güvenirliğine ilişkin yapılan Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı ve toplam madde korelasyonları analizinde, ters puanlanan maddelerden bazılarının kabul edilebilecek alt sınırdan daha düşük korelasyonlar gösterdiği, bazılarının ise negatif korelasyon gösterdiği görülmüştür. Kısa-HİTPOY'un sorunlu olan 10 maddesi çıkarıldıktan sonra elde edilen 15 maddelik yeni versiyonun (HİTPOY-15) alfa değerleri (bütün örneklemde ?=.84, bipolar grupta ?=.83, unipolar grupta ?=.81, kontrol grubunda ?= .86) HİTPOY güçlü bir iç-tutarlılık yapısına sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca gerek bipolar gerekse kontrol grupta HİTPOY-15'den alınan puanlar ile DDBÖ'den alınan puanlar arasında pozitif bir korelasyon (r=.25) olduğu görülmüş, bu bulgu ölçeğin bu versiyonunda birleşen geçerliği olduğunu desteklemiştir. Ölçeğin ayırt edici geçerliği için bipolar ve unipolar gruplar karşılaştırıldığında HİTPOY-15'in iki grubu ayırt edemediğini (U=2008.5, p>.05), fakat bipolar ve kontrol gruplarını anlamlı olarak birbirinden ayırt ettiği (t(216) = 2.008, p<.05) saptanmıştır. Bu bulgu ölçeğin ayırt edici geçerliği olduğuna işaret etmektedir. Bu bulgular ışığında HİTPOY-15'in hipomanik belirtileri yordadığı düşünülebilir. HİTPOY-15'in bir ay ara ile yapılan test-tekrar test çalışmasında ölçeğin güvenirliği r=.41 olarak bulunmuştur. HİTPOY-15'in FOTÖ ile ilişkisine bakıldığında, bağımsız tutum haricindeki diğer alt ölçekler (mükemmeliyetçi tutum, onaylanma ihtiyacı ve değişken tutum) ile FOTÖ toplam puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon olduğu görülmüştür. Bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmış, araştırmanın kısıtlılıkları ve gelecekteki benzer araştırmalar için öneriler ele alınmıştır. Sonuç olarak, HİTPOY-15'in ülkemizde bipolar hastaların remisyon ve hipomani dönemlerinde bilişlerin değerlendirilmesi için yararlanılabilecek geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu görülmüştür. HİTPOY-15'in bipolar bozukluğun remisyon döneminde uygulanan psikososyal ve bilişsel-davranışçı müdahalelerin kişiye uygun olarak planlamasına, hastanın bu müdahalelerden ne kadar yararlandığının ölçek üzerinde değerlendirilmesine yardımcı olacağı düşünülmektedir.Master Thesis Bulut bilişim ve teknolojileri(2012) Okutucu, Baki Onur; Akgün, Bekir TevfikBulut bilişim; birey ve kurumlara veriye daha hızlı ve daha az maliyetle ulaşma imkanı veren, servis tabanlı çalışan bir teknolojidir. Bu servis döngüsü, katmanlı ve sistematik bir şekilde internet ya da intranet üzerinden sunulmaktadır. Bu teknoloji, içinde barındırdığı her bir katmanda farklı hizmetler sunmakta ve her katmanda kullanılan teknolojiler değişmektedir. Bulut bilişimin temelinde sanallaştırma yatmaktadır. Bu sebeple gerek donanımların ve gerekse yazılımların sanallaştırılması ile bir çok platform üzerinde çalışan servislerin kullanıcılara ulaştırılması mümkün olabilmektedir. Dinamik ve ölçeklenebilir özelliği sayesinde bulut bilişim, her sektörden birçok kurum ve kuruluş için olduğu kadar bireyler için de oldukça avantajlıdır. Bulut bilişim; kurumlar için veri merkezi, enerji, donanım ve yazılım maliyetlerinin düşürülerek hizmetin sunulması, kullanıcılar için ise veriye her yerden kesintisiz ve hızlı ulaşabilmek anlamına gelmektedir. Bu çalışmada; bulut bilişim katmanları ve bu katmanlar üzerinde sunulan servisler araştırılmış, Türkiye?de ve dünyada bulut teknolojilerine ilişkin akademik ve sektörel bazda yapılan çalışmalara yer verilmiştir.Master Thesis Vergi mükellefinin hakları(2012) Aktemur, Salman; Teker, SuatHak kavramı hukuki olarak fertlere tanınan yetki olarak tanımlanmaktadır. Haklar devletlerin anayasalarına veyahut ilgili kanunlara yazarak ilan etmeleri sonucunda sahipleri tarafından ileri sürülebilme ve talep edilebilme konumuna gelmektedir. Hakların gelişiminde global olarak insan haklarında ortaya çıkan ilerlemenin etkisi oldukça büyüktür. İnsan haklarının gelişmesine paralel gelişim gösteren mükellef hakları tüm dünyada1990'lardan itibaren daha yoğun bir şekilde kendini hissettirmeye başlamış ve devletlerin tek taraflı olarak sorgulanamaz bir şekilde vergi almasına karşı vergi verenlerin birtakım haklar talep etmesi sonucunda bu vergilendirme işleminde tek taraf olan devletler bu teleplere cevap vermek zorunda kalmışlardır. Bu gelişmelerin sonucu olarak da devletler mükellef odaklı bir bakış açısını benimseyerek, vergi idarelerinin yeniden yapılandırılması çalışmalarını başlatmışlardır. Her ülke gerek kendi kanunlarına yazarak, gerek bildirgeler ile bu hakları duyurarak bunların korunması yolunda gerekli tedbirleri almaya başlamışlardır. Dünyada mükellef birlikleri kurulmaya başlamıştır ve bu yapılar devlete ve idareye karşı haklarının tanınması ve korunması için çalışmalar yapmaktadırlar. Mükellef hakları uluslar üstü kaynaklar, anayasalar, kanunlar, mükellef hakları bildirgeleri ve idareden doğan kaynaklarla koruma altına alınarak mükelleflerin adil, eşit, şeffaf, doğru ve adaletli uygulama, haklarına saygı gösterilmesini isteme talepleri gibi genel ve özel haklar olmak üzere birtakım haklara sahip olmuşlardır. Gelinen bu aşamada artık mükellefe sadece vergiyi ödemekle görevli olarak bakmanın ötesinde, birtakım haklarının da bulunduğu kabul edilmiştir. Yeni süreç mükellefe karşı idarenin bakış açısını zorunlu olarak değiştirmiş ve idare ile mükellefler arasındaki sorunların çözümü ve vergiye gönüllü uyumun sağlanmasına katkıda bulunarak, vergilerin daha etkin bir şekilde toplanmasına önemli katkılar sunmaktadır. vii Mükellef haklarının gelişmesi tesadüfen gelişen bir olgu değildir. Mükellefe karşı devletin bakış açısının değişmesi, vergi sisteminin karmaşık hale gelmesi, uluslar arası alanda meydana gelen değişmeler ve teknolojik alandaki değişmeler, bu gelişmeleri ortaya çıkaran itici güç niteliğinde olan gelişmelerdir. Hakları ileri süren mükelleflerin bu haklarının bilincinde olması, ayrıca hayati öneme sahip bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira bilinmeyen bir şeyin talebi de yapılamaz. Bu doğrultuda vergi mükelleflerinin de kendilerini koruyucu haklarını ileri sürebilmeleri için, bu hakların ilgili taraflarına en pratik bir şekilde öğretilmesi gerekmektedir. Bu tez çalışmasında hak ve mükellef kavramı açıklamalarından sonra, mükellef haklarının gelişimi süreci, mükellef hakların kaynakları, genel ve özel, mükellef haklarının öneme sahip olanları incelenmiş, daha sonra bu haklardan en önemlisi olan vergi incelemesi ve sonrasında mükellef haklarına ayrıca özel olarak yer verilmiştir. Çalışmada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda mükellef olarak tacir ve tüzel kişiliklere tanınan bazı temel haklar da incelenmiş olup, son olarak mükellef haklarına katkı yapacak bazı öneriler sunularak, tez çalışması sonuçlandırılmıştır. Tez çalışmasında, hakların çoğunluğunun eksikliklerine rağmen anayasa ve ilgili özel kanunlarında düzenlenmiş olduğu görülmüş, fakat bunların mükellefler tarafından bilinmesi ve talep edilmesini sağlamak amacı ile idare tarafından yapılan çalışmaların her geçen gün daha da iyiye gitmekte ise de yetersiz olduğu sonucuna varılmıştır. Bu yetersizliği gidermek ve en aza indirmek için idarenin ilgili vergi türü muhatabına gerekli zamanlarda bilgi vermesi ve onu yönlendirici çalışmalar yapması yerinde olacaktır.Master Thesis Türk Kamu Mali Yönetiminde kamu harcamalarının yüksek denetimi(2012) Boztepe, Engin; Ünal, TarganDenetim kavramı mali sistemlerin disiplin altına alınması konusunda son derece önemlidir. Bu açıdan bakıldığında denilebilir ki mali sistem kavramı var olduğundan beri denetim mevcuttur. Zaman içerisinde her ülkede kendi şartlarına göre değişiklikler gerçekleşmiş olsa da genel olarak denetimi; iç denetim, dış denetim ve yüksek denetim olarak sınıflandırmak mümkündür. Yüksek denetim genel anlamıyla devlet gelirlerinin nasıl harcandığını ve mali sistemin işleyişini kontrol etmektedir. Türk kamu mali yönetiminin yeniden yapılandırılması çerçevesinde, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu ile birlikte kamu denetim sisteminde de değişim yönünde çalışmalar hız kazanmıştır. Denetimin kamudaki önem ve işlevi bakımından vazgeçilmez bir hizmet olduğu açıktır. Ancak, denetimin kendisinden beklenen işlevi görebilmesi için gerekli şartların yerine getirilmesi ve doğru şekilde yapılandırılması zorunludur. Söz konusu yapılandırma kapsamında, denetimin sorunlarının çözümüne katkı sağlayacak bir denetim sisteminin uluslararası kabul görmüş standartlara uygun olarak kurulmasına katkı sağlamak amacıyla, Ülkemiz denetim anlayışının uluslararası tanım ve standartlara uygun bir yapılanmaya kavuşturulması hedeflenmiştir. Bu çalışma ile Türk Kamu Mali Yönetiminde Kamu Harcamalarının Yüksek Denetimi ve uluslararası örnekleriyle karşılaştırıldığında Sayıştay?ın Türk Kamu Mali Yönetiminde üstlendiği rol ile Sayıştay?dan sistem içindeki beklentilerin neler olduğu irdelenecek ayrıca yeni yürürlüğe giren 6085 sayılı Sayıştay Kanunu?nun üstün ve eksik yönleri tespit edilmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Denetim, Yüksek Denetim, Kamu Harcamaları, Sayıştay, Kamu Mali YönetimiMaster Thesis Sağlık hizmetlerinde marka yönetimi: Bursa il merkezindeki hastanelerin müşteri profili ve marka yönetiminin değerlendirilmesi(2012) Kıyak, Mithat; Kıyak, Mithat; Sağlık Yönetimi / Healthcare Management1990'larda yürütülmeye başlayan sağlık reformu çalışmaları, 2003 yılında Sağlık Bakanlığının ?Sağlıkta Dönüşüm Programı?nı (SDP) uygulamaya başlaması ile sağlık hizmetleri sunumunda ciddi bir değişimsel sürece girilmiştir. Hizmet sunumunda özel hastanelerin payının her geçen yıl artması, sağlık hizmetleri sunumundaki beklentilerin artması, sosyal güvencesi olan bireylerin de anlaşmalı olan hastanelerden yararlanabilmeleri, kamu hastanelerinde hasta memnuniyeti, performans ve kalite kavramlarının öneminin artması gibi nedenler, hem kamu hem de özel hastaneler arasındaki rekabeti attırmıştır. Günümüzde hastaneler birbirine benzemeye başlamıştır. Hastanelerin rakipleri karşısında güçlü olabilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri için, farklılaşması gerekmektedir. Sağlık hizmeti alanların gözünde bu farklılaşmanın nasıl yaratılacağı ancak marka yönetimi içerisinde yer alan markalaşma stratejileri ile mümkün olmaktadır.Bu çalışmada sağlık hizmeti veren hastanelerin pazarlama faaliyetleri sonucunda, uyguladıkları marka yönetiminin, sağlık hizmetini alanların gözünde nasıl konumlandığı, nasıl algılandığı ve hastaların tercih ettikleri hastanelerin marka olup olmadığı incelenecek ve marka olmanın önemi araştırılacaktır.Araştırma kapsamında Bursa il sınırları içinde, merkez ilçelerde sağlık hizmeti alan müşterilerin tercih ettikleri hastanelere ilişkin tutumlarını araştırmak amacıyla araştırmacı tarafından yüz yüze görüşülerek, sahada anket uygulanmıştır. Anketten elde edilen verilerin istatistiki değerlendirmeleri SPSS 20.0 IBM paket programında değerlendirilmiştir.Bu araştırma literatür, saha araştırması, araştırma sonuçları ve sonuçlara yönelik öneriler olmak üzere üç kısımdan oluşmaktadır.Literatür araştırması kısmı sağlık hizmetleri, sağlık hizmetleri pazarlanması, marka, marka yönetimi, sağlık hizmetlerinde marka yönetimi ile ilgili konuları kapsamaktadır. Alan araştırması kısmında, Bursa ilindeki hastanelerin marka yönetimindeki konumunu müşteri odaklı tanımlamak için; hastanelerin müşteri profillerinin tanımlanması, sağlık hizmeti alanların hastane seçiminde önemli olan kriterlerin tanımlanması, il merkezindeki hastanelerin marka farkındalığının tanımlanması, sağlık hizmeti alanların gitmeyi tercih ettikleri hastanelere göre marka bağlılığı, hastane imajı, algıladıkları kalite ve marka olarak gördükleri hastanenin marka imajı algıları ve bu algıların karşılaştırmaları yer almaktadır. Son bölümde ise; araştırma sonuçları ve sonuçlara yönelik öneriler yer almaktadır. Anahtar Kelimeler: Marka, marka yönetimi, sağlık hizmetleri, sağlık hizmetlerinde marka yönetimi