Master Thesis / Master Tezleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14517/2606
Browse
Browsing Master Thesis / Master Tezleri by Author "Aydın, Gamze"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Alt ekstremite lenfödemi olan hastaların solunum fonksiyonları, solunum kas kuvveti, fiziksel aktivite düzeyi, fonksiyonellik ve yaşam kalitesinin değerlendirilmesi(2023) Demir, Zehra; Aydın, Gamze; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationLenfödem, proteinden zengin lenf sıvısının interstisyel dokuda birikmesiyle ortaya çıkan kronik ilerleyici bir hastalık olarak tanımlanmaktadır. Çalışmamızın amacı, alt ekstremite lenfödemi olan hastaların solunum fonksiyonları, solunum kas kuvveti, fiziksel aktivite düzeyi, fonksiyonellik ve yaşam kalitesinin incelenmesi ve sağlıklı kontroller ile karşılaştırılmasıdır. Çalışmamıza, ortalama yaşları 49,89±15,07 yıl olan %29,3'ü erkek, %70,7'si kadın, toplam 82 birey dahil edildi. Çalışmamıza dahil edilen katılımcılar, alt ekstremite lenfödemi olan bireylerin yer aldığı, Grup 1; sağlıklı bireylerin yer aldığı, Grup 2 olmak üzere ikiye ayrıldı. Katılımcıların demografik ve hastalıkla ilgili bilgileri, 'Sosyodemografik Veri Formu' ile; solunum fonksiyon testi, spirometre ile; solunum kas kuvveti, maksimum ağız içi basınç ölçümleri ile; fiziksel aktivite düzeyi, 'Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-Kısa Formu' ile; fonksiyonellikleri, 'Alt Ekstremite Fonksiyonel Skalası' ve 'Zamanlı Kalk ve Yürü Testi' ile; yaşam kalitesi, 'Lenfödem Yaşam Kalitesi Anketi-Bacak' ile değerlendirildi. Tüm değerlendirmeler aynı fizyoterapist tarafından gerçekleştirildi. Gruplar arası değerlendirmelerde, tüm solunum fonksiyonu ölçüm parametreleri, ekspiratuar kas kuvveti ve fonksiyonellik, Grup 1'de, Grup 2'ye göre anlamlı şekilde düşüktü (p<0,05). Katılımcıların inspiratuar kas kuvveti ve fiziksel aktivite düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık yoktu (p>0,05). Katılımcıların, inspiratuar kas kuvvetinin artmasıyla tüm solunum fonksiyonu ölçümleri, fiziksel aktivite düzeyi, fonksiyonellik ve yaşam kalitesinin olumlu olarak etkilendiği görüldü. Ek olarak ekspiratuar kas kuvvetinin artmasıyla, solunum fonksiyon testinde FEV1, FVC, FEV1/FVC ölçüm sonuçları ve bu değerlerin yüzdelik hesaplamalarının olumlu yönde etkilendiği saptandı. Katılımcıların, fiziksel aktivite düzeyi ve solunum fonksiyon testinde FVC, FEV1 ölçüm sonuçları ve bu değerlerin yüzdelik hesaplamaları arttıkça Zamanlı Kalk ve Yürü Testi için harcanan süre azalıyor, fonksiyonellikleri artıyordu. FEV1, FVC, FEV1/FVC ölçüm sonuçları ve bu değerlerin yüzdelik hesaplamaları arttıkça, günlük aktivitelerin etkilenimi azalıyor ve yaşam kalitesi artıyordu. Sonuç olarak, alt ekstremite lenfödemli hastaların solunum fonksiyonlarının, ekspiratuar kas kuvvetinin, fonksiyonelliklerinin olumsuz yönde etkilendiği, alt ekstremite lenfödemli hastaların oturma sürelerinin sağlıklı bireylere göre fazla olduğu, inspiratuar kas kuvvetinin sağlıklı bireylerle benzer olduğu saptandı. Alt ekstremite lenfödemli hastaların, solunum fonksiyonları ve solunum kas kuvvetinin artmasının fonksiyonellik ve yaşam kalitesini geliştirdiği ve ek olarak fiziksel aktivite düzeylerinin artması ile fonksiyonelliklerinin arttığı görüldü. Anahtar Kelimeler: Lenfödem, solunum fonksiyon testi, maksimum inspiratuar basınç, fonksiyonellik, fiziksel aktivite, yaşam kalitesiMaster Thesis Kronik bel ağrılı hastalarda germe platformu ile yapılan egzersizlerin ağrı, propriosepsiyon, denge ve mobiliteye etkisi(2022) Kırkaya, Cansu Ayvaz; Aydın, Gamze; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationÇalışmamızın amacı, kronik bel ağrılı hastalarda konservatif tedaviye ek olarak germe platformu ile uygulanan egzersizlerin ve sadece konservatif tedavinin ağrı, propriosepsiyon, denge ve mobiliteye etkisinin incelenmesi ve karşılaştırılmasıydı. Çalışma, kronik bel ağrısı tanısı ile Fizyopedi Egzersiz Danışmanlık Merkezi'ne başvuran, 25-65 yaş aralığındaki 55 katılımcı ile yapıldı. Katılımcılar randomize olarak iki gruba ayrıldı. Grup 1'e dahil edilen katılımcılar 6 hafta boyunca, haftada 3 gün konservatif tedavi programına alınırken; Grup 2'ye dahil edilen katılımcılar ise 6 hafta boyunca, haftada 3 gün konservatif tedaviye ek olarak germe platformu ile uygulanan egzersiz programına alındı. Katılımcıların Görsel Analog Skalası ile ağrı şiddeti, pasif pozisyonlamanın ekstremite desteklenmeden aktif olarak yeniden oluşturulması yöntemi ile propriosepsiyon duyusu, Modifiye Schober Testi, El Parmak-Zemin Ölçümü ve Gövde Lateral Eğilme Ölçümü ile mobilitesi, Fonksiyonel Uzanma Testi ile denge düzeyi, Oswestry Yetersizlik Anketi ile fonksiyonelliği ve EuroQol Group 5D-3L Anketi ile yaşam kalitesi değerlendirildi. Çalışmada, grup içi değerlendirmelerde ağrı, propriosepsiyon, Modifiye Schober Testi, El Parmak-Zemin ve Gövde Lateral Eğilme Ölçümü, Fonksiyonel Uzanma Testi, Oswestry Yetersizlik ve EuroQol Group 5D-3L Anketi skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlendi (p<0,05). Gruplar arası değerlendirmelerde ise ağrı değerlendirmesinde aktivite sırasındaki GAS skoru ve propriosepsiyon değerlendirmesinde 15° sağ ayak bileği plantar fleksiyonu, konservatif tedaviye ek olarak germe platformu ile uygulanan egzersiz grubunda, sadece konservatif tedavi uygulanan gruba göre daha üstündü (p<0,05). Çalışmamızın sonucunda kronik bel ağrısı tedavisinde konservatif tedavi ve germe platformu ile uygulanan egzersizlerin ağrı, propriosepsiyon, mobilite, denge, fonksiyonellik ve yaşam kalitesi üzerine olumlu etkiler sağladığı gözlendi.Master Thesis Serebral palsili çocuklarda fonksiyonel seviye, gövde kontrolü ve solunum fonksiyonları arasındaki ilişkinin incelenmesi(2022) Gündüz, Didem; Aydın, Gamze; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationSerebral Palsi (SP), immatür beyinde bir lezyon sonucu ortaya çıkan ve beynin gelişimini etkileyen, bir grup hareket ve postür problemleri ile karakterize gelişimsel bir bozukluktur. Çalışmamızın amacı, SP'li çocuklarda, fonksiyonel seviye, gövde kontrolü ve solunum fonksiyonlarının incelenmesi ve karşılaştırılmasıydı. Çalışmamıza, ortalama yaşları 11,21±3,02 yıl olan, %.51'i kız, %.49'u erkek, toplam 61 SP'li çocuk dahil edildi. Katılımcıların demografik ve hastalıkla ilgili bilgileri; 'Sosyodemografik Veri Formu' ile, fonksiyonel seviyeleri; 'Kaba Motor Fonksiyon Sınıflandırma Sistemi' (KMFSS) ile, gövde kontrolü; 'Gövde Kontrol Ölçüm Skalası' (GKÖS) ile, solunum fonksiyonları; spirometre kullanılarak yapılan 'Solunum Fonksiyon Testi' ile değerlendirildi. Tüm değerlendirmeler fizyoterapist tarafından gerçekleştirildi. Katılımcıların: KMFSS'ye göre %54'ü Seviye 1, %26'sı Seviye 2, %20'si Seviye 3 içinde yer almaktaydı. Gruplar arası değerlendirmelerde, GKÖS skoru ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p<0,05). Seviye 1 ve 2'de yer alan çocukların gövde kontrolü, Seviye 3'te yer alan çocuklardan daha iyi düzeydeydi. Bununla birlikte, gruplar arası değerlendirmelerde, solunum fonksiyon testi parametreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermedi (p>0,05). Ek olarak, gövde kontrolü ile birinci saniyede çıkarılan ekspirasyon hacmi (FEV1) arasında pozitif yönlü düşük düzey istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanırken (r=0,01, p=0,05), diğer solunum fonksiyonları parametreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde ilişki yoktu (p>0,05). Sonuç olarak, SP'li çocuklarda, fonksiyonel seviye arttıkça gövde kontrolü artarken solunum fonksiyonlarında değişiklik görülmedi.Master Thesis Temporomandibular eklem disfonksiyonu olan hastalarda ağrı, propriyosepsiyon ve eklem hareket açıklığı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi(2022) Akdağ, Sercan; Aydın, Gamze; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationÇalışmamızın amacı, temporomandibular eklem disfonksiyonu (TMED) olan hastalarda ağrı, propriyosepsiyon ve eklem hareket açıklığının incelenmesi ve karşılaştırılmasıdır. Çalışmamıza, dahil edilme kriterlerine uygun, gönüllü 90 birey katıldı ve çalışma, TMED tanısı almış 45 birey (TMED grubu) ile 45 sağlıklı bireyin (kontrol grubu) katılımı ile tamamlandı. Katılımcıların ağrı şiddeti değerlendirmesi için görsel analog skalası (GAS) ve kronik derecelendirilmiş ağrı skalası (KDAS), ağrı basınç eşiği değerlendirmesi için dolorimetre kullanıldı. Servikal propriyosepsiyon değerlendirmesi, lazer pointer kullanılarak servikal eklem pozisyon hata testi (SEPT) ile, servikal eklem hareket açıklığı değerlendirmesi dijital gonyometre ile, ağız açıklık ölçümleri cetvel ile yapıldı. Çalışmada, TMED grubunda ağrı şiddeti yüksek, ağrı basınç eşiği düşük bulundu. Gruplar arası değerlendirmelerde SEPT ölçüm sonuçlarında, TMED grubunda sağ rotasyon, sol rotasyon ve sol lateral fleksiyon değerleri kontrol grubuna göre daha yüksek ortalamaya sahipti (p=0,028, p=0,003, p=0,004, sırasıyla). Gruplar arasında dijital gonyometre ölçüm sonuçlarında sağ rotasyon, sol rotasyon hareketlerinde ve sağ sol lateral fleksiyon hareketlerinde anlamlı fark bulundu (p=0,008, p=0,001, p=0,041, p=0,005, sırasıyla). Ağrısız, maksimum yardımlı ve yardımsız ağız açıklığı ölçümlerinde TMED grubu kontrol grubuna göre daha düşük ortalamaya sahipti. (p=0.001, p=0.001, p=0.001, sırasıyla). Çalışmamızın sonucunda, TMED'li hastalara yönelik fizyoterapi ve rehabilitasyon programı öncesinde bu parametrelerin detaylı değerlendirilmesi ve sonuç ölçümlerine yönelik uygulamaların planlanması öncelikli gerekliliktir.Master Thesis Uzamış covid sendromu yaşayan geriatrik bireylerin performans düzeylerinin değerlendirilmesi(2023) Kösel, İzzettin; Aydın, Gamze; Fizyoterapi ve Rehabilitasyon / Physiotherapy and RehabilitationUzamış COVİD Sendromu, bireylerin koronavirüsün neden olduğu hastalıktan ağır şekilde etkilenmesi ve semptomların süresinin uzaması olarak tanımlanmaktadır. Çalışmamızın birincil amacı, Uzamış COVİD Sendromu yaşayan geriatrik bireylerin performans düzeylerinin değerlendirilmesidir. Çalışmamızın ikincil amaçları, Uzamış COVİD Sendromu yaşayan geriatrik bireylerin denge, yürüme ve günlük yaşam aktivitelerinin değerlendirilmesi ve sağlıklı kontroller ile karşılaştırılmasıdır. Çalışmamıza, ortalama yaşları 71,84±5,81 yıl olan, %51'i erkek, %49'u kadın, toplam 124 yaşlı birey dahil edildi. Katılımcıların demografik ve hastalıkla ilgili bilgileri 'sosyodemografik veri formu' ile; performans düzeyleri, 'Alusti test' ile; denge ve yürüme değerlendirmesi 'Tinetti Denge ve Yürüme Testi' (TDYT) ile; günlük yaşam aktiviteleri, 'Barthel indeksi' (Bİ) ile değerlendirildi. Tüm değerlendirmeler fizyoterapist tarafından gerçekleştirildi. Gruplar arası değerlendirmelerde, Alusti test alt parametrelerinden sağ ve sol üst ekstremite kas kuvveti, sırt üstünden oturma pozisyonuna gelme, otururken gövde kontrolü, ayakta durma puan ortalamaları Grup 1'de, Grup 2'ye göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşüktü (p<0,05). TDYT toplam puanı ve TDYT'nin yürüme bileşeni puan ortalamaları, Grup 1'de Grup 2'ye göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde düşüktü (p<0,05). Gruplar arasında TDYT'nin denge bileşeni ve Bİ puan ortalamalarında anlamlı bir fark gözlenmedi (p>0,05). Sonuç olarak, uzamış COVİD sendromu yaşayan geriatrik bireylerin üst ekstremite kas kuvveti, sırt üstünden oturmaya gelme, gövde kontrolü sağlama ve yürüme ile ilgili performans parametrelerinin hastalıktan olumsuz etkilendiği ancak bu durumun denge ve günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlık düzeyini etkilemediği sonucuna varıldı.