Browsing by Author "Esin, Nur"

Now showing 1 - 8 of 8

Binalarda yenilenebilir enerji kaynakları
(2019) Özkaya, Alican Şevki; Esin, Nur
Değişen yaşam koşularında enerjiye olan ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Modern gelişim hareketiyle artan şehirleşme ve dünya nüfusu çok hızlı bir şekilde büyümektedir. Fosil bazlı yakıtların yakın zamanda tükenecek olması ülkelerin kaynağı doğada bulunan yenilenebilir enerji üretimine yönlendirmiştir. Ayrıca bu yakıtların üretiminde ve tüketiminde çevreye verilen zarar geri dönülemez bir hal almıştır. Gelecek nesillere sürdürülebilir bir dünya bırakmak zorlaşmıştır. Bu nedenle ihtiyaç duyulan yaşamsal çevreye etkisi daha az olan yenilenebilir enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda çatı kavramları ve bileşenleri anlatılmış, güneş ve rüzgar sistemlerinden aktif ve pasif olarak yararlanma prensipleri açıklanmış uygulanmış olan sistemler incelenmiştir. Bu çalışmalar sonucunda Türkiye ve yurtdışında mevcut güneş ve rüzgar kapasiteleri buna ek olarak yağmur suyu toplama sistemlerinin gelişimi uygulama yöntemleri ve yapılan teşvikler grafiklerle açıklanmıştır. Araştırmalar sonucu elde edilen veriler Türkiye ve yurtdışında örneklerde yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımına ait örnekler incelenmiştir. Bu örneklerden yola çıkarak mimari tasarımın çevreye duyarlı, karbon salınımı düşük ve ülke ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltmak ve katma değer sağlayan yapılar üretmek için konut örneği verilerek tasarım sürecine katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Birlikte müşteri memnuniyetini geliştirmek ilgileşim ekipmanları
(2019) Chamma, Mohamad; Esin, Nur
Bu şekilde BAE aralıkları bazı Mimarlık firmaları özgürce oluşturmak ve kendi özel taahhüt gerçekleştirmek, tasarımcılar ve yatırım tüm inşaat kolu olarak rol oynarken başladı. Ancak, tasarım firmalarında proje yönetmenleri gibi görünen inşaat sektöründe oluşum değişiklikleri işlemek için doğru yetenekleri yok, içinde-House projelerin iyileştirilmesi bile, zor önde inşaat içinde kalmaya yapma ve mimar reklam, daha etkili bir çalışma süreci ve maliyet yetkin inşaat süreci yapma noktası ile. Bu nedenle, araştırma sorusu ele alınması gereken: nasıl geliştirilmesi Inşaat sürecinin disiplinlerarası takım çalışması ile müşteri memnuniyetini artırabilir. İnşaat sürecinin müşteri parçası olmalıdır?
Karayolunda yürümek: Uzunçayır'da gündelik kentsel mobilite ve dayatılmış yaya deneyimleri
(2022) Alkaya, Aytek; Esin, Nur
İnsanlar mekanlarla anlamlı ilişkileri somutlaşmış deneyimler aracılığıyla kurarlar. Bir mobil pratik olan yürüme, şehirde özgün mekanlar üretir. Bu özgün mekanlar şehir sisteminin katmanlarını oluşturur. İstanbul'un sonradan gelişen morfolojileri otomobil merkezli yayılma ile şekillenmiştir. Şehirlerarası otoyol olan D100 kentsel büyüme ve yaya entegrasyonu sebebiyle Anadolu Yakası'nda merkezileşmiş ve arterleşmiştir. Yaya hatları, modernist yayılma yürüme pratiğini ihmal ettiği için, büyük ölçekli ve hız üreticisi olan devlet karayoluna yürümeyi destekleyebilmesi için anlık müdahalelerle eklenebilmiştir. Uzunçayır'daki alt/üst geçit ve noktasal katlı yaya sistemleri, mobilitenin politikası, ritm, yaya ve otomobil ikilemi, modernist kent planlama konuları üzerinden, Mobilite Araştırmaları ve mimari analizler aracılığıyla tartışılmaktadır. Kesintisiz erişim ve güvenlik adına inşa edilen yaya ayırma strüktürleri, Uzunçayır'da yaya pratiklerini düzenlemekte ve manipüle etmektedir. Bu strüktürler kanallaşmış ve ayrımcı bir mobilite pratiği dayatmaktadırlar. Yürümek saf bir ulaşım yöntemine dönüşürken, kompleks ritmlerin arasında karmaşık strüktürler yardımıyla yürümeye zorlanan yaya ise mobil azınlığa dönüşmektedir. Yaya ayırma strüktürleri içinde yürümek, beden-mekan arasındaki anlamı ilişkiyi sınırlandırmakta ve somutlaşmış deneyimi aksatmaktadır. Beden, mekanı duyusal ve hissi yollarla deneyimlemektedir. Uzunçayır'ın mobilite mekanlarında uyarıcı ve sosyal karşılaşmaların ender olması, dokunsal duyu ve mobil yer-kurma ihtimalini azaltarak, insanların mekanları somutlaşmış ve anlamlı bir şekilde deneyimlemesini engellemektedir. Yaya ayırma strüktürleri ile tanımlanmış bu mobilite mekanları, insanların özgün ve çeşitli deneyimler yaşamasına olanak sunmak yerine, bedenleri önceden kararlaştırılmış mekansal deneyimlere zorlamaktadır.
Moderninin etkinlikleri açık Libyan desert evinin mimari özellikleri örnek çalışma-ghadames şehir
(2018) Alkhazmı, Hamza Mohamed Abubaker; Esin, Nur
Bu çalışma geleneksel çöl evlerinin mimari özelliklerini araştırarak, Modernizmin Libya'nın Ghadames Şehri üzerinden etkilerini incelemektedir. Ghadames Şehri üst seviyede mahremiyet sağlamak ve çöl ikliminin zorlu etkilerinden en üst düzeyde korumak amaçlı olarak çamur ve ahşap gibi organic inşaat malzemeleri kullanılarak inşa edilmiştir. Bu konutlar eski şehrin % 80 ini oluşturmaktadır. Konut projelerinin seri üretimle üretilmesi sonrasında Ghadames evlerinin bazı özelliklerinin etkilendiği görülmektedir. Bu çalışma, seçilmiş geleneksel ve çağdaş konut örnekleri üzerinden mimari tarz, mahremiyet gereksinimi konusundaki kullanıcı tatmini ve geleneksel kerpiç konutların ve betonarme evlerin iklimsel performansından memnuniyet açılarından karşılaştırmalı bir incelemesini sunmaktadır. Örnekler üzerindeki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koymak üzere çeşitli metodolojiler uygulanmıştır. Bu metotlar, kullanıcılarla derinlemesine görüşmeleri ve anketleri içeren 'sosyal araştırma'; iklimsel performansın ölçüldüğü ve mahremiyetin araştırılması için planların incelendiği 'saha tespitleri'; verilerin analiz edildiği 'mekan dizimi analiz yöntemi'dir.Mekan dizimi yöntemiyle UCL DEPTHMAP and AGRAPH teknikleriyle görülebilirlik ve görsel mahremiyet ölçülmüştür. Çıkartılan sonuçlar üzerinden geleneksel ve çağdaş konutların benzerlik ve farklılıklarına bakılmıştır. Bu tez beş bölümden oluşmaktadır: İlk bölüm literatür araştırmasına dayalı kuramsal bölümdür. Konu alanında yapılan diğer araştırmalar incelenmiştir. İkinci bölümde konut kavramı, modernite kavramıyla birlikte ele alınmıştır. Gelenekselden Moderniteye geçiş incelenmiştir. Üçüncü bölümde Ghadames şehri geleneksel konutlarının mimari özellikleri incelenmektedir.Dördüncü bölüm iç mekanda mahremiyet kavramı görsel bakımdan ele alınmakta, ölçümler sunulmaktadır. Karşılaştırmanın ikinci aşamasında termal performansları ölçülerek geleneksel ve çağdaş konutlarda iklim duyarlılığı bakımından karşılaştırmalar yapılmaktadır. Özetle, çalışma, çeşitli metodolojilerle elde edilmiş nitel ve nicel sonuçlara dayalı olarak Ghadames şehrinin modernizmin etkisindeki çağdaş konutları ile geleneksel konutları iç mekan mahremiyeti ve iklimsel konfor performansı bakımından karşılaştırılarak, gelecekteki konut tasarımları için çıkarımlar yapılmaktadır. Geleneksel konutların başarılı mimari özelliklerinin geleceğe aktarılması hedeflenmektedir. Anahtar Sözcükler: Geleneksel Konutlar, Çağdaş Konutlar, Modernizm, Mahremiyet, Termal Konfor, Mekan Dizimi Yöntemi
Proje ve yapım süreçlerinde çıkan uyuşmazlıkların çözüm önerilerinden tahkimin incelenmesi
(2018) Kepçeoğlu, Kerem; Esin, Nur
Çatışma ve anlaşmazlıklar inşaat ve diğer tüm üretim sektörlerinde çok sık görülen bir sorundur. Bu sorunun aşılmasında çözüm önerileri büyük önem göstermektedir. Araştırmamızda inşaat sektörü ve genel özellikleri, proje kavramı ve genel özellikleri ve bir inşaat projesini başarıya ulaştıracak en önemli faktörlerden olan sözleşme kavramı tüm yönleriyle incelenmiştir. Giriş bölümünde konu ile ilgili detaylı bilgilere yer verilmiş, ikinci bölümden sonra literatür araştırması derinleştirilmiştir. Anlaşmazlıklara temel oluşturan kavramlar ve bu kavramların inşaat sektörü içindeki tanımı ve etkileri ortaya konmuştur. Tezin üçüncü bölümünde; sözleşme taraflarının herhangi bir anlaşmazlık durumunda uygulayabilecekleri çözüm yöntemleri ele alınmıştır. Son bölümde ise; bağlayıcı çözüm yöntemlerinden tahkim detaylı bir şekilde araştırılmıştır, Konu ile ilgili fenomenolojik yaklaşım benimsenmiş; belirlenen araştırma grubu ile derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak görüşmeler yapılmış anlaşmazlıkların, nedenleri, çözüm yöntemleri ve tahkimle ilgili bazı sonuçlara ulaşılmıştır.
Sürdürebilirlik kavramı bağlamında kentsel dönüşüm,İstanbul Fikirtepe örneği
(2018) Arıkkan, Serdar Bertan; Esin, Nur
'Kentsel dönüşüm' kavramı, genel bir perspektiften bakıldığında şehirle ilgili bütün konuları kapsamaktadır. Bununla birlikte, gerek teorik yaklaşım, gerekse dünyanın değişik bölgelerinde politik uygulama düzenindeki farklılıklar, kavramlaştırma açısından dikkat çekici bir çeşitliliğin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Kentsel dönüşüm kavramının ortaya çıkış nedeni, kentlerin merkezlerinde ve çeperlerinde köhneleşen yerleşim alanlarının kente yeniden kazandırılması amacıyla ortaya çıkmıştır. Ülkemizde de özellikle 1999 depremi sonrasında bu alanlara sağlıksız yapı alanlarının da eklenmesi ile kentsel dönüşüm acil hale gelmiştir. Kentsel dönüşüm kavramı sürdürülebilir kent yapısı ile beraber düşünülmelidir. Kente dair kararlar her ölçekte tutarlılık ve süreklilik göstermelidir. Buna göre sadece kentsel tasarım bağlamında değil bölgesel planlamalardan başlayarak çeşitli ölçeklerde ele alınmalıdır. Sürdürülebilirlik, doğal kaynakların tüketilirken zarar görmemesi, tükenmemesi, yalnızca şu ana değil gelecek nesillerle de hizmet etmesi amacıyla gerekli koruma tedbirlerinin alınması ve bu tasarruf planlarının sürekliliğinin sağlanmasıdır. Sürdürülebilirlik sadece doğal hayatının korunmasına yönelik eylem planlarını içermez. Sürdürülebilirlik, ekosistem ile birlikle, insanların, fiziksel çevrenin ve ekonominin de devamlılığını sağlamak üzerine kurgulandığında, gerçek anlamını bulacaktır. Bu anlamda yaşam alanlarının mimar ve mühendisler yönlendirmesiyle dönüşmesi gereklidir. Yaşam içinde kullanılan mekânları en küçük ölçekten başlayarak, çevremizin en az düzeyde etkilendiği, tüm kaynaklarımızın veriminin en yüksek düzeyde kullanıldığı, arazilerin çevre koruma bilinciyle planlandığı bir çevreyi tanımlar. Dünya'da kamu ve sivil toplum örgütü düzeyinde birçok çalışma yapılmış, sürdürülebilirliğin küresel bir çözüm olduğu bilinci oluşturulmaya çalışılmıştır. Kentlerin geleceklerinin planlanmasında kentsel dönüşüm bağlamında sürdürülebilir (sosyal, fiziksel ve ekonomik) çözümler aranması kaçınılmaz olmuştur. Bu nedenle Kentler kullanıcıya konfor ve yaşam kalitesi sunamaz hale gelmiştir. Kentlerin kendi gelecekleri için dönüşüme girmeleri kaçınılmaz olmuştur. Sürdürülebilir kentlerin oluşumunda, enerji yönetimi, yaşam koşulları, zaman yönetimi, enerjiyi doğru kullanma, mimarı tasarım, yeşil odaklı tasarım, tarihi doku, sanatsal faaliyetler, ulaşım ve yaşayan kenti tasarlamak gerekir. Kentsel dönüşüm asla tek başına bir sorun olamaz, Sürdürülebilirlik, yeşil bina sistemleri, kentleşme, enerji kullanımı ve yaşayan kent bir bütün olarak düşünülmesi gerekir. Kentsel dönüşüm için düzenlenen ve devam etmekte olan projelerde uygulanan yasal dayanaklar, sürdürülebilirlik açısından, sivil toplum örgütleri, konunun uzmanları, akademisyenler, yetkin kamu kurumları ve mutlaka halkın katılımıyla tartışılmalı, yeni düzenlemeler yapılmalıdır. Ancak geçmişteki uygulamalar göstermiştir ki her kesim tarafından kabul görmüş yasal dayanaklar uygulanabilir olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelerden farklı olarak sadece kamu eliyle yapılmış kentsel dönüşümler artık günümüzde yeterli olmamaktadır. Kamu özel sektör birlikteliği hedeflerin gerçekleşmesi için kaçınılmazdır. Ülkemizde de başlayan bu birliktelik için yeterli bir kentsel planlama yasal dayanağı olmadığı gibi, sürdürülebilirlik adına hiçbir yaptırım (enerji verimliliği adına birkaç yasal düzenleme hariç) bulunmamaktadır. Bu çalışma; İstanbul Fikirtepe Örneğini ele alarak kavramsal bağlamlarının ve Sürdürülebilir kent fikrini önemseyerek değerlendirmeler de bulunulmuştur. Değerlendirme sonucunda, yaşamın ortak kültürü olan konut yapısı, her geçen gün zorlaşan hayat koşullarıyla bütünleşik düşünerek Sürdürülebilir ve yaşayan kentler yaratılmalıdır.
Sürdürülebilirlik ve konaklama koşullarında otellerin değerlendirilmesi: Kapadokya davası
(2019) Maarof, Roza Saber; Esin, Nur
OTEL, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, KONUK TATMİNİ HİZMET KALİTESİ,YÖRESEL MİMARİ,YAPI BİLGİ MODELLEMESİ, YAPI PERFORMANS ANALİZİ
Citation Count: 2
Teaching creativity in self-organizing studio network: implications for architectural education
(Elsevier Science Bv, 2011) Torun, Ayse Ozbil; Tekce, Isilay; Esin, Nur
Design education is traditionally developed for those related to creative arts such as artists, art object designers or professionals who search for new ideas in their designs. It is considered as a domain to awaken "creativity". Creativity is discussed as a function of human brain and mostly interpreted in its psychological context. This paper discusses the social characteristics of an education medium for creativity in terms of a network theory. This model of design education, in which the studio group is regarded as a network, proposes that by setting up the primary underlying framework, students ultimately reach a common ground through their individual learning experiences that lead to a wide range of design variations. Consequently, this open-ended process helps enhance the students. independent problem-solving and innovative thinking skills. "Awareness", "information exchange", "role defining", "continuous interaction" are related concepts in such a self-regulating interactive process of searching for creative solutions. The process will be studied under the light of recent discoveries on brain that are connected to the network theory. These ideas will be presented and illustrated through a case study of freshman design exercise implemented at Okan University Department of Architecture, Istanbul, Turkey. This learner-centered pedagogical framework can contribute to a theory of learning that can capture and convey the essential features of a metacognitive environment.