TR Dizin İndeksli Yayınlar / TR Dizin Indexed Publications Collection
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14517/20
Browse
Browsing TR Dizin İndeksli Yayınlar / TR Dizin Indexed Publications Collection by WoS Q "Q4"
Now showing 1 - 20 of 49
- Results Per Page
- Sort Options
Review Citation Count: 0Acute spinal epidural hematoma: A case report and review of the literature(Turkish Assoc Trauma Emergency Surgery, 2020) Akar, Ezgi; Ogrenci, Ahmet; Koban, Orkun; Yilmaz, Mesut; Dalbayrak, SedatSpinal epidural hematoma (SEH) is a rare but a significant cause of spinal cord compression and neurologic deficits. Its etiology is usually unknown and requires emergency intervention. The present study aims to review the clinical significance, treatment strategies and clinical outcomes of traumatic SEH with a rare case presentation. Our patient was a 42-year-old female who presented with back pain and loss of sensation and strength in the legs. The patient did not have any disease and did not use anticoagulant drugs. The patient developed numbness in her legs half an hour after having a traditional back walking massage due to occasional back pain. She was paraplegic and anesthetic when seen in our clinic. Thoracic computed tomography (CT) and magnetic resonance imaging (MRI) revealed posterior epidural hemorrhage at Th3-Th4 levels. In the 12th hour, the hematoma was evacuated by an emergency decompressive hemilaminectomy. At the postoperative 24th hour, the patient had symptomatic improvement, and in the sixth month, the patient was mobilized with support. SEH is a rare condition that should be considered in patients with sudden onset of back pain and extremity weakness. Although the gold standard diagnostic tool is MRI, CT is often sufficient to avoid delayed surgery. Immediate surgical decompression (laminectomy/hemilaminectomy) should be performed in cases diagnosed with SEH with neurological deficits.Article Citation Count: 9Adherence to guideline-directed medical and device Therapy in outpAtients with heart failure with reduced ejection fraction: The ATA study(Turkish Soc Cardiology, 2020) Kocabas, Umut; Kivrak, Tarik; Oztekin, Gulsum Meral Yilmaz; Tanik, Veysel Ozan; Ozdemir, Ibrahim Halil; Kaya, Ersin; Pehlivanoglu, SeckinObjective: Despite recommendations from heart failure guidelines on the use of pharmacologic and device therapy in patients with heart failure with reduced ejection fraction (HFrEF), important inconsistencies in guideline adherence persist in practice. The aim of this study was to assess adherence to guideline-directed medical and device therapy for the treatment of patients with chronic HFrEF (left ventricular ejection fraction <= 40%). Methods: The Adherence to guideline-directed medical and device Therapy in outpAtients with HFrEF (ATA) study is a prospective, multicenter, observational study conducted in 24 centers from January 2019 to June 2019. Results: The study included 1462 outpatients (male: 70.1%, mean age: 67 +/- 11 years, mean LVEF: 30%+/- 6%) with chronic HFrEF. Renin-angiotensin system (RAS) inhibitors, beta-blockers, mineralocorticoid receptor antagonists (MRAs), and ivabradin were used in 78.2%, 90.2%, 55.4%, and 12.1% of patients, respectively. The proportion of patients receiving target doses of medical treatments was 24.6% for RAS inhibitors, 9.9% for beta-blockers, and 10.5% for MRAs. Among patients who met the criteria for implantable cardioverter-defibrillator (ICD) and cardiac resynchronization therapy (CRT), only 16.9% of patients received an ICD (167 of 983) and 34% (95 of 279) of patients underwent CRT (95 of 279). Conclusion: The ATA study shows that most HFrEF outpatients receive RAS inhibitors and beta-blockers but not MRAs or ivabradin when the medical reasons for nonuse, such as drug intolerance or contraindications, are taken into account. In addition, most eligible patients with HFrEF do not receive target doses of pharmacological treatments or guideline-recommended device therapy.Article Citation Count: 5Ait Olma İhtiyacının ve Haberdar Olmanın Psikolojik Dışlanmaya Gösterilen Tepkiler Üzerindeki Etkileri(2013) Şahin, Deniz; Aydın, Orhan; Abayhan, Yasemin; Güzel, Hayal Yavuz; Kaya, Alp Giray; Ceylan, SavaşBu çalışmada, önceden haberli ya da habersiz olarak dışlanmaya maruz kalıp kalmamanın bireylerin psikolojik dışlanmaya gösterdikleri tepkiler üzerindeki etkileri incelenmiştir. Üniversite öğrencisi olan 120 katılımcı üzerinde psikolojik dışlanma değişimlemesi sanal top oyunu yoluyla gerçekleştirilmiş ve katılımcıların duygusal tepkileri, ait olma, benlik değeri, kontrol ve anlamlı var oluş ihtiyaçlarının tatmin düzeyi ile kendilerini dışlayan grup üyeleri hakkındaki izlenimleri incelenmiştir. Bulgular, hem önceden haberli hem de habersiz olarak psikolojik dışlanmaya maruz kalanların olumlu duygularında, dört temel ihtiyacın tatmin düzeyinde ve kendilerini dışlayanlar hakkındaki olumlu izlenimlerinde psikolojik dışlanmaya maruz kalmayanlara kıyasla azalma olduğunu göstermiştir. Öte yandan, ait olma düzeyi bir bireysel ayrılık değişkeni olarak ele alındığında, psikolojik dışlanmaya gösterilen tepkilerde bir farklılaşma görülmemiştir. Bu bulgular Williams'ın, (2001; 2007; 2009) modelinde öne sürmüş olduğu, psikolojik dışlanmaya gösterilen anlık tepkilerin durumsal ve bireysel ayrılıklar değişkenlerinden etkilenmeyeceğine ilişkin görüşünü desteklemektedir. Bununla birlikte, önceden haberdar olanların benlik değeri kontrol grubundan daha düşük, ancak önceden haberdar olmayanlara kıyasla daha yüksek bulunmuştur. Bu farklılaşma ise sosyometre kuramına göre açıklanmıştır.Article Citation Count: 1Algısal çelişki ve tepki rekabeti: Stroop etkisine ilişkin olay-ilişkili potansiyeller(2009) Bekçi, Belma; Karakaş, SirelAmaç: Mevcut çalışmanın amacı, algısal çelişki ve tepki rekabeti hipotezleri ile açıklanmaya çalışılan Stroop etkisinin yol açtığı elektrofizyolojik aktiviteleri analiz etmektir.Yöntem: Örneklem üniversite popülasyonundan 50 (23 kadın 27 erkek) sağlıklı gönüllü yetişkini içermiştir. Uyarım, kayıt ve analiz işlemlerinde NeuroScan 4.2 donanım-yazılım sistemi kullanılmıştır.Bulgular: Stroop bozucu etkisi, davranışsal olarak, uyuşmayan uyarıcılara ilişkin tepki zamanının uzaması ve tepki verilmekte gecikilen uyarıcı sayısının artması olarak elde edilmiştir. Temel bileşenler analizinde (TBA) Stroop performansının seçici dikkat, bozucu etki ve bozucu etkiye direnç faktörlerini içerdiği belirlenmiştir. Stroop bozucu etkisi, elektrofizyolojik olarak ise uyuşmayan uyarıcılara ilişkin P3 ve N4, yanlış tepkilere ilişkin olarak da N2, P3, N3 ve N4 bileşenlerinin genliklerinde artış olarak elde edilmiştir.Sonuç: P3 ve N4 zirvelerine ilişkin genlik artışının çelişki belirleme sürecini yansıttığı sonucuna varılmıştır. Yanlış tepkilere ilişkin genlik artışı değişiklikleri ise karmaşıktır. N2 ve P3 bileşenlerindeki genlik artışı yalnızca uyuşmayan uyarıcılarda, N3 ve N4 bileşenlerinin genliği ise hem uyuşmayan hem de uyuşan uyarıcılarda artmıştır. Söz konusu daha erken ve geç aktivitelerin sırasıyla tepki rekabeti ve hata belirleme süreçleri ile ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır. Söz konusu bulgular, Stroop etkisini açıklamada öne sürülen algısal çelişki ve tepki rekabeti hipotezlerinin her ikisinin de geçerli olduğunu desteklemektedir.Article Citation Count: 0Analysis of complications following posterior vertebral column resection for the treatment of severe angular kyphosis greater than 100(2017) Balioğlu, Mehmet Bülent; Albayrak, Akif; Atıcı, Yunus; Kargın, Deniz; Mert, Muhammed; Kaygusuz, Mehmet AkifObjective: The aim of this study was to evaluate the complications, efŞcacy and safety of posteriorvertebral column resection (PVCR) in severe angular kyphosis (SAK) greater than 100.Methods: The medical records of 17 patients (mean age 17.9 (range, 9e27) years) with SAK who underwent PVCR, were reviewed. Mean follow-up period was 32.2 (range, 24e64) months. Diagnosis of thepatients included congenital kyphosis in 11 patients, post-tuberculosis kyphosis in 3 patients andneuroŞbromatosis in 3 patients. The sagittal plane parameters (local kyphosis angle, lumbar lordosis,sagittal vertical axis, pelvic tilt, sacral slope and pelvic incidence) were measured in the preoperative andthe early postoperative periods and during the last follow-up on the lateral radiographs.Results: The mean preoperative localized kyphosis angle was 121.8(range, 101e149). The mean localkyphosis angle (LKA) was 71.5at postoperatively evaluation (p< 0.05). Complications were detected in12 patients (70.6%) with spinal shock in 4 patients, hemothorax in 3 patients, postoperative infection in 2patients, dural laceration in 2 patients, neurological deŞcit in 2 patients (1 paraplegia and 1 root injury),the shifted cage in 2 patients and rod fracture in 2 patients. Neurological events occurred in six patients(35%) with temporary neurological deŞcit in 5 patients and permanent neurological deŞcit in 1 patient.Conclusion: PVCR is an efŞcient and a successful technique for the correction of SAK. However, it can leadto a large number of major complications in SAK greater than 100.Level of evidence: Level IV, therapeutic study.Article Citation Count: 8Anlık ve gecikmeli örtük bellek performansı yaşlanmadan etkilenir mi?(2010) Cangöz, Banu; Kaynak, HandeGiriş: Bu araştırmanın temel amacı, genç ve yaşlı yetişkinlerde yönerge türü (örtük, açık), test edilme için geçen süre (anlık ve gecikmeli) ve kelimelerin somutluk düzeyinin (somut, soyut) kelime kökü tamamlama (KKT) puanı üzerindeki etkisini incelemektir.Gereç ve Yöntem: Çalışmada, 49 genç, 46 yaşlı olmak üzere toplam 95 gönüllü katılımcı yer almıştır. Çalışmada örtük ve açık bellek ölçümü için aynı KKT görevi kullanılırken; örtük ve açık bellek, farklı yönergeler kullanılarak ortaya çıkarılmıştır.Bulgular: Varyans analizleri ile yaş, yönerge türü, test edilme süresi ve somutluk düzeyi değişkenlerinin KKT puanı üzerindeki temel ve ortak etkileri incelenmiştir. ANOVA sonucunda yaş, yönerge türü, test için geçen süre ve kelimelerin somutluk düzeyi değişkenlerinin KKT puanları üzerindeki temel etkileri istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.Sonuç: Bulgular, gençlerin yaşlılardan, örtük yönergenin açık yönergeden, anlık test edilmenin gecikmeli test edilmeden ve önceden çalışılan kelimelerin (somut/soyut) önceden çalışılmayanlardan (somut/soyut) daha başarılı hatırlama performansına neden olduğunu göstermiştir. Anlık ve gecikmeli örtük bellek performansı yaştan etkilenmiştir.Article Citation Count: 1An approach to improve the performance of cooperative unmanned vehicle team(Tubitak Scientific & Technological Research Council Turkey, 2019) Kıvanç, Ömer CihanIn this paper, a method based on optimal energy management is proposed in order to improve the operational and tactical abilities of collaborative unmanned vehicle teams. Collaborative unmanned systems are used in surveillance, tracking, and military operations. The optimal assignment of these tasks requires cooperation among the vehicles in order to generate a strategy that is efficient with respect to overall mission duration and satisfies all problem constraints. The key motivation behind this paper is to design an unmanned vehicle team that mitigates the disadvantages caused by the structures and characteristics of unmanned ground vehicles (UGVs) and unmanned aerial vehicles (UAVs), which are used in these systems. The design steps of the developed system are explained in three sections in a multidisciplinary fashion. In the first section, the optimal energy consumption profile is estimated by simulating the UAV's flight on a Nvidia Jetson TX2 embedded system, located on the UGV. In the second section, a UAV charger design and implementation is done via development of a TMS320F28335 DSP controlled 65 W inductive wireless power transfer circuit, and in the third section an algorithm that calculates the optimal range and route for the user-selected way points using the state of charge of the UAV's LiPo batteries and a preflight simulation using the simulated annealing method are developed. The experiments are performed in real time with an example scenario and the proposed strategy's suitability and effectiveness are verified for cooperative unmanned vehicle teams.Article Citation Count: 7Bağlanma ve zorbalık sisteminde yer alma: Başa çıkma stratejilerinin aracı rolü(2010) Şirvanlı, Dilek Özen; Aktan, TimuçinÇalışmanın amacı, ebeveyne bağlanma biçiminin, ergenin zorbalık sistemi içinde kurban veya zorba olarak yer alması üzerindeki rolü ve kullanılan baş etme stratejilerinin bu ilişkideki aracı rolünü kız ve erkek ergenler için ayrı ayrı incelemektir. Araştırmanın örneklemini İstanbul’daki 2 özel ve 3 devlet okulunun 6., 7., 8., 9. ve 10. sınıfl arında öğrenim gören, 197’si kız, 213’ü erkek olmak üzere toplam 410 öğrenci oluşturmuş. Araştırmada veri toplamak amacıyla, “Akran Zorbalığı Kurbanlarını Belirleme Ölçeği”, “Akran Zorbalarını Belirleme Ölçeği”, “Ebeveyne Bağlanma Ölçeği” ve “Başa Çıkma Stratejileri Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmanın amacına yönelik yapılan analizler sonucunda, erkek ergenlerde ebeveyne güvenli bağlanma ile hem zorbalığa maruz kalma hem de zorbalık gösterme arasında olumsuz yönde, anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur. Ayrıca erkek ergenlerde ebeveyne güvenli bağlanma ile zorbalığa maruz kalma arasındaki ilişkide stresle başa çıkma stratejilerinden “kaçınma” stratejisinin aracı rol gördüğü, yani anılan ilişkiyi güçlendirdiği görülmüştür. Bulgular ilgili literatür çerçevesinde tartışılmıştır.Article Citation Count: 2Başarılı ve Başarısız Öğrencilerin İç ve Dış Gruplarına Yönelik Kalıp Yargılarının Yetkinlik ve Sevecenlik Boyutları Açısından İncelenmesi(2008) Aktan, Timuçin; Güvenç, GüldenBu araştırmada, başarılı ve başarısız öğrencilere yönelik kalıpyargı içeriğinin Fiske ve arkadaşlarının (1999; 2002) önerdikleri yetkinlik ve sevecenlik kavramsallaştırmaları bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca, araştırmacılar tarafından önerilen sosyal bağlamsal değişkenler (statü ve yarışmacılık) ile kalıpyargı içeriği arasındaki ilişkiler de incelenmiştir. Araştırma, Ankara - Sincan ilçesindeki iki farklı okula devam eden 321 katılımcıyla yürütülmüştür. Şehitler ilköğretim okulunda, başarılı/başarısız öğrenciler farklı sınıflarda eğitim gördükleri için katılımcıların bu ayrımcılığı meşru algılamamaları beklenmiştir. Taylan Araslı’da ise öğrenciler karma sınıflarda eğitim görmektedirler. Okul farkının ve değerlendirilen grubun öğrencilerin değerlendirmeleri üzerindeki etkisi incelendiğinde Şehitler’deki katımcıların başarılı - başarısız grup ayrımını meşru bulmadıkları, ancak başarılı öğrencileri yetkinlik boyutunda daha olumlu değerlendirirken nesnel bir ölçütü olmayan sevecenlik boyutunda grupları farklılaştırmadıkları bulunmuştur. Taylan Araslı’daki katılımcılar ise söz konusu grup ayrımını meşru bulmuş ve başarılı öğrencileri daha yetkin, başarısız öğrencileri ise daha sevecen olarak değerlendirmişlerdir. Başarı grubu farkı katılımcıların toplam değerlendirme puanları üzerinde etkili olmuştur. Gruplar arası ayrımı meşru görmeyen başarısız öğrenciler başarılı ve başarısız grupları farklılaştırmazken bu ayrımı meşru olarak değerlendiren orta düzeyde başarılı ve başarılı katılımcılar, başarılı öğrencileri daha olumlu değerlendirmişlerdir. Kalıpyargı içeriği ile sosyal bağlamsal değişkenler arasındaki ilişkiler incelendiğinde ise statü ile yetkinlik arasında bir ilişki olduğu, buna karşın yarışmacılık ile sevecenlik arasında bir ilişki olmadığı bulunmuştur. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular ilgili literatür bağlamında yorumlanmış ve tartışılmıştır.Article Citation Count: 1Benzeşik dinamik deney tekniği ve bir uygulama(2011) Sürmeli, Melih; Yüksel, Ercan; Özkaynak, HasanBenzeşik dinamik deney tekniği, numunelerin deprem etkisindeki davranışını belirlemeküzere, etkileşimli olarak gerçekleştirilen deneysel ve sayısal çözümü kapsamaktadır.Deneysel olarak belirlenen numune tepki kuvveti ile öngörülen kütle ve viskoz sönümözellikleri kullanılarak, sistemin dinamik denge denklemi oluşturulmakta ve seçilmiş birsayısal integrasyon yöntemi ile bir sonraki adımda numuneye etkitilecek yerdeğiştirmevektörü belirlenmektedir. Yüklemenin duraklamalı olarak uygulanması sebebi ile numuneüzerinde hasar oluşumu ve gelişimi izlenebilmektedir. Tek serbestlik dereceli sistemler içingeliştirilen benzeşik dinamik deney algoritması, betonarme çerçeve deneylerindekullanılmıştır.Article Citation Count: 1Castleman's disease presenting with mechanical intestinal obstruction: A rare case(Turkish Assoc Trauma Emergency Surgery, 2020) Kartal, Abdulcabbar; Atli, Eray; Vural, Gurcan; Ferhatoglu, Murat Ferhat; Filiz, Ali IlkerCastleman's disease (CD) is a lymphoproliferative disorder and the occurrence of CD in the small bowel is rare. In this study, we present one case of CD causing mechanical intestinal obstruction due to involvement of terminal ileum. A 50-year-old man was admitted to the hospital with signs and symptoms of mechanical intestinal obstruction without history previous surgery.After examination and obtaining abdominal computed tomography, diagnosis of mechanical intestinal obstruction was reached and emergency surgery was performed with a median incision. On abdominal exploration a tumor like mass that also held distal small intestine mesentery, and ileocecal valve causing complet intestinal obstruction was observed. Ileocecal resection and ileocolonic anastomosis were performed. CD is a rare entity and should be kept in mind during the differential diagnosis of mechanical intestinal obstruction provided that wall thickening in terminal ileum mimicking mass, and accompanying enlargement mesenteric lymph nodes observed during preoperative investigations or intraoperative exploration.Letter Citation Count: 1Causality Association Between COVID-19 Infection and Aortic Dissection(Turkish Society of Cardiology, 2022) Altuğ Tuncer,M.; Sheıkhvatan, Mehrdad; Sheikhvatan,M.; Toulany,M.; Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı / Department of Medical Biology[No abstract available]Article Citation Count: 0The classical adiabatic constancy of $PV^{\\mu}$ for an ideal gas, can be shown to be a quantum mechanical occurrence, which yields the particular value of the constant, in question(2012) Yarman, Nuh Tolga; Yarman, Tolga; Korfalı, Önder; Enerji Sistemleri Mühendisliği / Energy Systems EngineeringBu makalede, asırlardır bilinen gaz yasaları ile, bir kapta hapsolmuş olup, birbirleriyle etkileşmedebulunmayan parçacıkların oluşturduğu ideal gazın kuvantum mekaniksel tasviri arasında, bütünsel bir bağkurulmaktadır. Böylesi bir gazda, her bir parçacık, birbirinden bağımsız olarak ele alınabilmektedir. Bu durumda,gazın basınç P, sıcaklık T gibi, makroskopik özellikleri, gazı oluşturan parçacıkların, ayrı ayrı hareketlerinin, basitbirer ortalaması niteliğinde hesaplanabiliyor olmaktadır. Burada, bu çerçevede, V hacmindeki bir küpte hapsolmuşideal bir gazın, adiabatik dönüşüm sürecini, resmedenSabit $PV^{5/3}$ , bağıntısında yer alan, Sabit’in, kuvantummekaniği zemininde, somut olarak ifade edilebileceği, ortaya konmaktadır. Söz konusu sabitin, öteki türlü, asırlardır,birinden ötekine, adiabatik olarak geçilen, çeşitli haller için, $P_1V_1^{5/3}=P_2V_2^{5/3}=P_3V_3^{5/3}$eşitliklerinin işaret ettiği soyutbir büyüklük olarak algılanmaktan öteye geçemediği, kaydolunmalıdır. Hemen hiç bir yerde, bahse konu sabitin, bellibir ifadesinin olabileceğinin sorgulandığna dair bir işaret, ayrıca, görülebiliyor, değildir. Türetimin sonuçlarıtartışılmaktadır.Article Citation Count: 2Clinical characteristics, late effects and outcomes in pineoblastomas in children: a single center experience(Turkish J Pediatrics, 2021) Gorgun, Omer; Koç, Şirin; Kebudi, Rejin; Wolff, Johannes E.; Kebudi, Abut; Darendeliler, EminBackground. Pineoblastomas (PB) are rare tumors of the central nervous system and are more common in children. There is no consensus about standard of care. The objective of this study is to analyze the outcome of children with PB. Methods. Six patients with PB who were diagnosed between 1990-2012 were evaluated retrospectively. Demographics, age of diagnosis, first complaint, tumor region, diagnosis type, seeding metastasis to the spinal axis or cerebrospinal fluid (CSF), treatment and survival of these patients were recorded. Results. Three patients had subtotal resection and all patients received chemotherapy and craniospinal irradiation (CSI) after diagnosis. Median follow-up after treatment was 5.5 (range:1-19) years. Two patients are alive with no evidence of disease for 7.5 and 10 years, one of whom was diagnosed with papillary thyroid carcinoma 9.5 years after treatment. One of the patients who died had lived for 19 years after diagnosis. Conclusions. Pineoblastomas are rare but very aggressive tumors; more effective treatment strategies are needed. Survivors should be followed up for late effects such as second malignancies and endocrine deficiencies.Article Citation Count: 1Comparison of percutaneous access and open femoral cutdown in elective endovascular aortic repair of abdominal aortic aneurysms;(Baycinar Medical Publishing, 2022) Akbulut,M.; Ak,A.; Arslan,Ö.; Akardere,Ö.F.; Karakoç,A.Z.; Gume,S.; Tuncer,M.A.Background: The aim of this study was to compare postoperative outcomes of percutaneous access and femoral cutdown methods for elective bifurcated endovascular abdominal aortic aneurysm repair. Methods: Between November 2013 and September 2020, a total of 152 patient (135 males, 17 females; mean age: 70.6±6, range, 57 to 87 years) who underwent endovascular repair due to infrarenal abdominal aortic aneurysm were retrospectively analyzed. According to femoral access type, the patients were grouped into two groups as the total percutaneous femoral access and open cutdown femoral access endovascular repair. Intra and postoperative data were compared, including operative time, amount of contrast media, bleeding requiring transfusion, return to the operating room, access vessel complications, wound complications, and overall length of hospital stay. Results: Eighty-seven (57.2%) femoral cutdown access repair and 65 (42.8%) percutaneous femoral access repair cases were evaluated in the study. The two groups were comparable in terms of demographic and clinical characteristics (p>0.05), except for chronic obstructive pulmonary disease which was more frequent in the percutaneous access group (p=0.014). After adjustment, age, diabetes mellitus, chronic obstructive pulmonary disease, and obesity were not predictive of percutaneous access failure. Percutaneous femoral access was observed as the only preventing factor for wound infection (odds ratio=0.166, 95% confidence interval: 0.036-0.756; p=0.021). Conclusion: Although femoral access preference does not affect mortality and re-intervention rates, percutaneous endovascular repair reduces operation time, hospital stay, and wound site complications compared to femoral artery exposures. © 2022. All right reserved by the Turkish Society of Cardiovascular Surgery. This is an open access article under the terms of the Creative Commons Attribution-NonCommercial License, which permits use, distribution and reproduction in any medium, provided the original work is properly cited and is not used for commercial purposes (http://creativecommons.org/licenses/by-nc/4.0/).Article Citation Count: 4Comparison of the effects of two different marine-derived omega-3 fatty acid sources, krill oil, and fish oil, on the healing of primary colonic anastomoses after colectomy applied Wistar albino rat model(Turkish Assoc Trauma Emergency Surgery, 2019) Ferhatoglu, Murat Ferhat; Kivilcim, Taner; Vural, Gurcan; Kartal, Abdulcabbar; Filiz, Ali Ilker; Kebudi, AbutBACKGROUND: Oils from marine organisms have a different fatty acid composition. Fish oil (FO) has a high content of eicosapentaenoic and docosahexaenoic acids esterified to triacylglycerols; while in krill oil (KO), fatty acids are primarily esterified to phospholipids. This study aimed to compare the efficacy of two different, marine-derived omega-3 fatty acid sources in the wound healing of colon anastomoses rat model. METHODS: For the study, we used 42 male Wistar albino rats. The rats were divided into six groups with seven rats in each group-CO3: left colonic anastomosis (control group), sacrificed on the third day; KO3: left colonic anastomosis + oral KO, sacrificed on the third day; FO3: left colonic anastomosis + oral FO, sacrificed on the third day; CO7: left colonic anastomosis (control group), sacrificed on the seventh day; KO7: left colonic anastomosis + oral KO, sacrificed on the seventh day; FO7: left colonic anastomosis + oral FO, sacrificed on the seventh day. Peritoneal adhesions, anastomotic bursting pressures, hydroxyproline levels, and histological examination of the anastomotic tissue were evaluated. RESULTS: On day 7, bursting pressure and hydroxyproline measurements of the KO group was significantly higher than the FO group (p=0.012; p=0.002, respectively). Also, on day 7, a statistically significant difference was observed between the groups according to inflammatory cell infiltration, fibroblast activity, neoangiogenesis, and collagen deposition in favor of the KO group (p=0.023; p=0.028; p=0.016; p=0.012, respectively). CONCLUSION: Both KO and FO supplementation in patients before colorectal surgery may reduce some risk of anastomotic leakage; and KO might be a better alternative and excellent omega-3 source.Article Citation Count: 3Depresif Belirti Düzeyi Yüksek Kişilerde Otobiyografik Anıların Bilince İstemsiz Gelişleri ve Depresif İçerikleri(2006) Tosun, AhmetAraştırma, depresif kişilerde depresif bilişle bağlantılı otobiyografik anıların bilince istemsiz girişlerini ve bu anıların depresif içeriğinin Beck’in bilişsel modeli ile olan tutarlılığını incelemektedir. Bu amaçla, 2004-2005 öğretim yılında çeşitli üniversitelerden 493 öğrenciyle çalışılmıştır. Katılımcılara Biliş Tarama Listesi, Anı İçeriğini Değerlendirme Formu, Olay Etkisi Ölçeği ve Beck Depresyon Envanteri uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre, depresif kişiler geri getirilen anıda kendilerini ‘değersiz’, ‘sevilmeye layık olmayan’ ve ‘yetersiz’ değerlendirmişler, başkalarını ‘güvenilmez’, ‘reddedici’ ve ‘destek vermez’ görmüşler ve olaydaki durumu ‘değişmez’ bulmuşlardır. Depresif olmayan kişiler ise aynı boyutlarda tam tersi bir özellik sergilemişlerdir. Bunlara ek olarak, depresif kişilerin depresif bilişlerine bağlı anılarının, diğer kişilerinkine göre daha ‘araya girici’ oldukları görülmüştür. Tüm bu özellikler bir arada değerlendirildiğinde, depresif kişilerin depresif bilişlerine bağlı anılarının, bir ‘benliği tanımlayan anı’ oldukları düşünülmektedir. Bu açıdan bakıldığında, benliği tanımlayan anıların BDT sürecinde önemli bir psikoterapi malzemesi olabileceği düşünülmektedir.Article Citation Count: 1Does using Jackson-Pratt drain affect the incidence of sternal wound complications after open cardiac surgery?(2019) H. Tarık KIZILTAN; Salih SALİHİBackground: This study aims to investigate the effect of theJackson-Pratt drain on sternal wound complications in patients witha Body Mass Index of ≥30 kg/m2 undergoing open cardiac surgeryvia median sternotomy.Methods: A total of 174 patients (124 males, 50 females; mean age58.2±10.4 years; range, 33 to 78 years) with a Body Mass Indexof ≥30 kg/m2 undergoing cardiac surgery via median sternotomybetween January 2011 and December 2015 in our institutionwere retrospectively analyzed. Of the patients, 94 were inserteda Jackson-Pratt drain (JP group) following median sternotomy,while 80 patients received no drain (non-JP group). Pre-, intra, andpostoperative outcomes of both groups including type of operation,length of hospital stay, and complications were compared.Results: No significant difference in the age, gender, Body MassIndex, and potential risk factors was found between the groups. Themedian of stay in the intensive care unit was two days and the mediantime from operation to discharge was seven days in both groups. Therewas a statistically significant difference in the rate of sternal woundcomplications between the groups. Sternal wound complicationsoccurred in two patients (2.1%) in the drained group, compared to ninepatients (11.25%) in the non-drained group (p=0.01).Conclusion: Our study results show that Jackson-Pratt draininsertion after median sternotomy in patients with a Body MassIndex of ≥30 kg/m2 undergoing open cardiac surgery is a simpleand reliable method to reduce the risk of postoperative sternalwound complications, compared to the conventional closuretechnique.Article Citation Count: 0THE EFFECT OF DUAL TASK TRAINING ON STATIC AND DYNAMIC BALANCE OF OLDER ADULTS HAVING INSTITUTIONAL LIVING: RANDOMIZED TRIAL(Gunes Kitabevi Ltd Sti, 2018) Saripinarli, Begum; Inal, Habibe SerapIntroduction: In the presented study it was aimed to observe the effects of dual-task on static and dynamic balance and to present if static and dynamic balance training under dual-task performance effect the static and dynamic balance ability positively among the older adults having an institutional living. Materials and Method: Fifty volunteer individuals (72.02 +/- 6.60 years of age, ranging between 64 and 91; 12% women, n=6,88% men, n=44) took part in this study. Evaluations as Barthel Activity of Daily Living Index, Berg Balance Scale and Berg Balance Scale Under Dual-Task Performance were performed both before and after trainings. The participants were divided into two groups by computer-generated randomization table: Group A (n=26, number of sessions=5) and Group B (n=24, number of sessions=7). Results: Balance score was not affected by dual-task performance, and no differences were found between groups (p>0.05). For groups, balance score both with and without dual-task performance showed positive improvement after training (p=0.00). Conclusion: Training had positive effects for both group's balance with and without dual-task performance, but not affected by the session numbers. Physiotherapists should prefer 5 training instead of 6,7 or 8. Yet it could be cost-effective by providing important health benefits, time gains, labor force at relatively low cost. Besides, the study offers standardized flow for both assessment and training on balance under dual-task performance for the older adult population.Article Citation Count: 0The effect of Kinesio taping on back pain in patients with Lenke Type 1 adolescent idiopathic scoliosis: A randomized controlled trial(2017) Büyükkuşçu, Mehmet Özbey; Aydin, Canan Gonen; Atıcı, Yunus; Balioğlu, Mehmet Bülent; Atıcı, Ayşegül; Arıkan, YavuzPurpose: This study investigated the short-term effects of KT on back pain (BP) in patients with LenkeType 1 adolescent idiopathic scoliosis (AIS).Methods: We chosen Lenke Type 1 scoliosis who have had only back pain (the localization of the pain:the only in the apical convex edge). Forty patients suffering from BP with Lenke Type 1 AIS wererandomly separated into two groups, Group 1 (20 patients) and Group 2 (20 patients). Group 1 was givenKT with tension and home exercises and Group 2 was given KT without tension and home exercises. KTand home exercises was applied to the thoracic area of the patients in both groups for four weeks. Painintensity was measured using a visual analog scale (VAS) and SRS-22 (subtotal SRS-20) before and aftertreatment.Results: Mean age of both groups was 16.1 years. Mean Cobb angle of the thoracic scoliosis was 31.8(range: 17e44) in Group 1 and 32.8(range: 19e43) in Group 2 before the treatment. The decrease inVAS score of Group 1 after taping was higher than that of Group 2. The difference between the pre- andpost-treatment VAS scores of both groups was statistically signiŞcant (p < 0.05). The increase in meanSRS-20 score of Group 1 following taping application was signiŞcantly higher than the increase in thecontrol group (p< 0.05).Conclusion: Results demonstrated that KT application with tension effectively leads to back pain reliefshortly after application. In addition, KT has a positive impact on quality of life. Thus, KT may be asuitable intervention in treating back pain of patients with AIS.Level of Evidence: Level 1, Therapeutic study.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »