Münyas, Turgay

Loading...
Profile Picture
Name Variants
MÜNYAS Turgay
Münyas Turgay
Münyas, Turgay
Münyas, T.
Munyas, Turgay
Munyas, T.
T., Münyas
Turgay, Münyas
Turgay Munyas
Munyas Turgay
Turgay MUNYAS
MUNYAS Turgay
Turgay Münyas
Turgay MÜNYAS
Job Title
Dr.Öğr.Üyesi
Email Address
turgay.munyas@okan.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

58

Articles

25

Citation Count

11

Supervised Theses

33

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 58
  • Article
    Citation Count: 0
    TÜRK SERMAYE PİYASASINDA FAİZSİZ SERMAYE PİYASASI ARACI OLARAK SUKUK UYGULAMASI
    (2018) Münyas, Turgay; Uluslararası Finans / International Finance
    Finans enstitüsündeki yaşanılan gelişmeler ve küreselleşme olgusuyeni araçların geliştirilmesini ve var olan araçların bütün piyasalardaişlem görmesini zorunlu kılmıştır. Teknolojik gelişmelerle finans enstitüsündekiküreselleşme sürecini hızlandırmış ve yoğunlaştırmıştır. Yaşanılanbu küreselleşme olgusu ile birlikte finansal araçların bütün piyasalardaeşit olarak yatırımcılara sunulması gerekliliği ortaya çıkmıştır.Bu çalışmada sermaye piyasasının faizsiz araçlarından biri olan sukuk’unTürkiye’deki uygulaması olan kira sertifikasının kavramsal çerçevesi,ilgili yasal düzenlemesi ve Türk finans piyasalarında durumuanaliz edilmiştir.
  • Article
    Citation Count: 2
    TÜRKİYE’DE DOLAYLI VE DOLAYSIZ VERGİ GELİRLERİNİ ETKİLEYEN FİNANSAL PİYASA GÖSTERGELERİ
    (2020) Turgay MÜNYAS; Uluslararası Finans / International Finance
    Araştırmanın amacı, dolaylı ve dolaysız vergi gelirlerini etkilediği düşünülen finansal piyasa göstergelerini incelenmektir. Türkiye’de dolaylı ve dolaysız vergi gelirleri ile finansal piyasa göstergeleri arasındaki ilişkinin varlığı ve yönü hep tartışma konusu olmuştur. Bu konuda çeşitli yaklaşımlarla karşılaşmak mümkündür.Bu çalışma bu konudaki tartışmalara katkı sağlamak amacıyla gerçekleşmiştir.Bu kapsamda söz konusu ilişkinin incelenebilmesi amacıyla, analiz periyodu tüm verilerin ortak noktada başladığı dönem olan [2007.M1-2019.M12] aylık verilere yönelik dolaylı ve dolaysız vergilerin tüketici fiyat endeksi, ekonomik güven endeksi, sanayi üretim endeksi ve BİST100 endeksi getirisi ile ilişkileri, birim kök, nedensellik ve eşbütünleşme testleriyle analiz edilmiş, uzun ve kısa dönem tahminleri yapılmıştır. Analiz sonuçları; Dolaylı vergiler ve dolaysız vergiler ile tüketici fiyat endeksi, ekonomik güven endeksi, sanayi üretim endeksi ve BİST100 endeksi getirisi ile uzun dönemli ilişkiye sahiptir. BIST100 endeksi %1 arttığında dolaysız vergiler %3 artış göstermekte, SUİ %1 arttığında dolaysız vergiler %21.9 artış göstermekte, ekonomik güven endeksi %1 artış gösterdiğinde dolaysız vergiler %15.9 artış göstermektedir. TUFE değişkeni dolaysız vergiler üzerinde istatistik anlamlı etkiye sahip değildir. SUİ %1 arttığında dolaylı vergiler %14.4 artış göstermekte, ekonomik güven endeksi %1 artış gösterdiğinde dolaylı vergiler %12.6 artış göstermekte ve TUFE değişkeni %1 arttığında dolaylı vergiler % 13 azalış göstermektedir. BIST100 endeksi dolaylı vergiler üzerinde istatistik anlamlı etkiye sahip değildir. Bağımsız değişkenlerin kısa dönemde etki katsayıları uzun döneme göre daha düşüktür. Bu da ilişkilerde kısa dönemde hemen büyük bir sonuç yaratamayacağı zaman içinde etkilerin büyüdüğünü göstermektedir.Araştırma bulguları sonuç bölümünde tartışılmıştır.
  • Article
    Citation Count: 0
    6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Türk Finans Piyasalarına Getirmiş Olduğu Yenilikler Üzerine Bir Araştırma
    (2017) Münyas, Turgay; Uluslararası Finans / International Finance
    Dünyada yaşanılan küreselleşme hareketleri finans piyasalarında daha yoğun hissedilmektedir. Finansal piyasaların küreselleşme hareketi ile beraber ulusal piyasaların mevcut yasal düzenlemelerinde değişiklik yapması ve küresel piyasalarla entegrasyonu sağlayacak şekilde yapılanması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu çerçevede Türkiye'de 30 Temmuz 1981 tarih ve 17416 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu yürürlükten kaldırılarak yerine 30 Aralık 2012 tarihli ve 28513 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu getirilerek Türkiye'de sermaye piyasası yeniden yapılandırılmıştır. Bu çalışmada yeni sermaye piyasası kanununun finansal piyasalarda özellikle de sermaye piyasasına getirmiş olduğu yenilikler ele alınacaktır
  • Master Thesis
    İç kontrol ve iç denetim sisteminin bağımsız denetimle ilişkisi ve bir örnek çalışma (Halka açık şirketler)
    (2017) Durukan, Rifat; Münyas, Turgay; Uluslararası Finans / International Finance
    Denetim ve kontrol kavramları her ne kadar bir arada anılıyor olsa da faaliyetlerinin yanı sıra amaçları da birbirinden tamamen farklıdır. Denetime ilişkin faaliyetler gene olarak muhasebe ile ilgilenirken kontrole ilişkin faaliyetler muhasebe ile birlikte işletmenin bütün faaliyetleri ile ilgilenmektedir. Denetim ve kontrol kavramları arasındaki en önemli farklılık; denetime ilişkin faaliyetler, işletmelerden bağımsız bir biçimde yürütülürken kontrole faaliyetleri ise, işletme yönetimine bağlı bir biçimde yürütülmektedir. Bir diğer farklılık ise ilgilendikleri alan ve hedefledikleri amaç olarak karşımıza çıkarken; Denetim faaliyetleri işletmenin ürettiği finansal tabloların dürüstlüğü ve güvenirliği konusunda inceleme ve değerlendirmeler yapmakta olup; kontrol faaliyetleri ise, işletmelerin tüm faaliyetlerine ilişkin inceleme ve değerlendirmeler yapmaktadır. Denetim ve kontrol faaliyetlerinin temel amaç ve işlevlerinin birbirinden farklı olmasına rağmen birbirlerinden ayrılmaları mümkün değildir. Bağımsız denetim faaliyetlerini yürüten denetçi işletmede bir sistem olarak bulunana iç kontrol mekanizmasından en yüksek seviyede faydalanmaya çalışmaktadır. Zira iç kontrol faaliyetlerinin güvenilir, etkin ve fonksiyonel olması bağımsız denetim faaliyetlerinin kapsamını belirlemekte ve zaman ve maliyet açısından önemli tasarruf sağlamaktadır.
  • Article
    Citation Count: 0
    VIX KORKU ENDEKSİ VE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKE BORSALARI ÜZERİNE AMPİRİK BİR ANALİZ
    (2022) Turgay MÜNYAS; Uluslararası Finans / International Finance
    Korku Endeksi (VIX), finansal piyasalarda sermaye piyasası araçlarının gelecekte beklenen hareketlerinin tahmini için kullanılan önemli göstergelerden biridir. Amaç: Bu çalışmanın amacı [01.01.2009-01.06.2020] aylık veriler için Korku Endeksi (VIX) endeksinin gelişmekte olan ülkeler olan Türkiye (BİST 100), Hindistan (BSE Sensex 30), Brezilya (Bovespa-BVSP), Rusya (MOEX Russia) ve Çin (Shanghai Composite-SSEC) borsaları ile ilişkisini uzun ve kısa dönem için analiz etmektir. Yöntem: Durağanlık testleri için Augmented Dickey-Fuller (ADF) ve Phillips-Perron (PP) testleri uygulanmıştır. Uzun dönem ilişkinin incelenmesi için Bayer-Hanck (2013) Eşbütünleşme Analizi uygulanmıştır. Uzun dönemde birlikte hareket eden değişkenlerin kısa dönem dinamiklerini araştırmak amacıyla hata düzeltme modeli (Vector Error Correction Model: VECM) tahmin edilmiştir. Bulgular: Araştırmanın sonucunda, Korku Endeksi (VIX) endeksinin gelişmekte olan ülke borsalarını olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir. İncelemeye konu olan borsalardan Korku Endeksi (VIX) endeksindeki değişimden en çok etkilenen borsa Türkiye (BİST100) endeksi olmuştur. En az etkilenen borsa ise Brezilya (Bovespa-BVSP) endeksi olmuştur. Korku Endeksi (VIX) endeksinin borsalar üzerindeki etkisi kısa dönemde daha yüksek, uzun dönemde ise biraz daha azalarak devam etmektedir Özgünlük: Bu konuda yapılan çalışmalar incelendiğinde, genellikle Korku Endeksi (VIX) çeşitli finansal göstergeler ve BİST 100 endeksi üzerinde bir etkisinin olup olmadığı araştırılmıştır. Bu çalışmada, kapsam geniş tutularak korku ikliminin gelişmekte olan ülke borsaları üzerindeki etkisi araştırılmıştır.
  • Master Thesis
    Vergi suçları ve denetimin vergiyi tahsil edebilme üzerindeki etkisi-İstanbul Anadolu yakası örneği
    (2019) Alkan, Suzan; Münyas, Turgay; Uluslararası Finans / International Finance
    Kamu giderlerini karşılamak için toplanan vergileri, bazı vergi mükellefleri normal bir şekilde karşılarken bazı vergi mükellefleri de vergiyi kaçırmanın yollarına başvurabilmektedirler. Vergi suçlarının oluşmasında çok çeşitli etmenler rol oynayabilmektedir. Vergi suçları sadece ülkemizde değil tüm dünyada sorun olarak görülmektedir. Fakat suç oranı ülkelerin sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel yapılarına bağlı olarak değişmektedir. Önemli olan suçların oluşmasının önüne geçebilecek çözümler üretmek ve uygulamaktır. 250 vergi mükellefi ile yapılan anket çalışmasıyla, vergi suçlarının ortaya çıkış nedenleri ve denetimin vergiyi tahsil edilmesi etkinliği araştırılmıştır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki vergiye gönüllü uyum sürecinin ana temaları olan vergi bilinci, vergi ahlakı ve vergi psikolojisidir. Bu faktörler vergiye gönüllü uyum sürecinin en önemli belirleyicileridir. Vergi bilincinin oluşması vergiye uyumu kolaylaştıracaktır. Vergi aflarının, vergi oranlarının, çıkarılan muafiyet ve istisnaların mükellef davranışlarını ve vergi uyum sürecini etkileyen unsurların başında geldiği görülmüştür. Denetimin gerekliliği ve etkinliği araştırılmıştır. Etkin bir denetim sisteminin kurulması ve uygulanması, vergi suçlarının azalmasında ve verginin tahsil edilmesinde önemli katkılarının olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Vergi Suçları, Vergi Cezaları, Vergi Psikolojisi, Vergi Ahlakı, Denetim
  • Master Thesis
    Bağımsız denetimde analiz tekniklerinin kullanımı ve otomotiv sektörü uygulaması
    (2018) Hız, Ersan; Münyas, Turgay; Uluslararası Finans / International Finance
    Günümüz piyasalarında sadece doğru karar alabilenler değil, doğru ve hızlı karar alabilenler kazanmaktadır. Finansal karar alıcılar yöneticiler, çalışanlar, işletme sahipleri gibi işletme içerisinden, mevcut ve potansiyel yatırımcılar, çeşitli sendikalar, devlet, kamu, borç ve kredi verenler, müşteriler ve tedarikçiler, mali analistler gibi işletme dışındakiler işletme hakkında bilgi sahibi olmak istediklerinde işletmenin finansal raporlarına ihtiyaç duymaktadırlar. Alacakları ekonomik kararların daha sağlıklı olabilmesi için hazırlanan finansal raporlardaki verilerin doğru ve güvenilir olması gerekmektedir. Finansal raporlara olan güvenin arttırılabilmesinin yolu ise denetimden geçmektedir. Gelişmiş ülkelerde uzun yıllardan beri kullanılmakta olan bağımsız denetim ülkemizde halen gelişimini sürdürmekte ve her geçen gün önemi ve kullanım alanı artmaktadır. Bu gelişim içerisinde denetim çalışmalarının piyasanın hızlı değişimine de ayak uydurması gerekmektedir. Bu nedenle özellikle bağımsız denetimin kısa sürede, daha az maliyetle sonuca ulaşması gerekmektedir. Bağımsız Denetimin daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için yararlandığı kaynaklarında sağlıklı ve kontrollü bir şekilde kullanılması büyük önem arz etmektedir. Denetim ekibi iyi bir yöneltme ile zamanını dikkatli kullanmalı, gereksiz alanlarda vakit kaybetmeden sonuca ulaşmalı ve bu sonucu en kısa sürede bilgi kullanıcılarına iletmelidir. Sağlıklı güvenilir bir denetimin ilk adımı özenle hazırlanmış denetim planı ile mümkündür. Bu plan sayesinde işletmenin hangi alanlarında ne kadar süre harcanacağı, hangi alanlardan ne kadar kanıt elde edilmesi gerektiği, denetim ekibinin kaç kişiden oluşması gibi birçok sorunun cevabı aranmaktadır. Bu soruların cevaplandırılabilmesinin yolu ise işletmenin riskli alanlarının tespiti ile mümkündür. İşletmenin riskli alanları ne kadar erken teşhis edilebilirse, denetimden elde edilebilecek fayda da o kadar artmaktadır. İşte denetimdeki bu kilit noktanın çözülebilmesinin yolu analitik inceleme prosedürlerinden geçmektedir. İşte denetimdeki bu kilit noktanın çözülebilmesinin yolu analitik inceleme prosedürlerinden geçmektedir. Bu çalışmada, analitik inceleme prosedürlerinin denetim için önemi, bağımsız denetimin özellikle planlama aşamasında nasıl kullanılması gerektiği, elde edilen analiz sonuçlarının nasıl yorumlanması gerektiği, denetçiler için bir yol gösterici gibi, erken uyarı sistemi nasıl kullanılabileceği üzerinde durulacaktır. Piyasada, otomotiv sektöründe faaliyette bulunan bir işletmenin mali verileri incelenmek sureti ile hem işletmenin geçmiş yıl verileri ile hem de sektör ortalamaları ile karşılaştırılarak analiz edilmesi ve denetçi gözü ile işletmenin planlama aşamasına yardımcı olunmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Denetim, Bağımsız Denetim, Muhasebe Denetimi, Analitik İnceleme Prosedürleri, Analiz Teknikleri,
  • Master Thesis
    Maliyet bilgilerinin yönetim amaçlı kullanımı ve bu süreçte başabaş noktası analizi
    (2018) Demir, Ender; Münyas, Turgay; Uluslararası Finans / International Finance
    Birer ekonomik birim olan işletmelerde temel amaç, kâr ederek sürdürülebilir büyüme ile işletmenin sürekliliğini sağlarken, toplum ihtiyaçlarını karşılamak ve ülke ekonomisine hizmet etmektedir. Yönetim fonksiyonları ile işletme faaliyetlerinin etkin ve verimli bir şekilde sürdürülebilmesi için, karar verme süreçlerinde ihtiyaç duyulan nitelikli bilginin kullanıma hazır hale getirilmesi çok önemlidir. Yöneticiler, başında bulunduğu işletmeyi piyasadaki rekabet koşullarında avantajlı bir duruma getirebilmek için, karar verme sürecinde çoklukla maliyet bilgilerine ihtiyaç duyarlar. Bu çalışmada, işletme yönetimlerinin karar verme sürecinde ihtiyaç duyduğu maliyet bilgileri üzerinde durularak, başabaş noktası analizi detaylı olarak incelenemiştir. Çalışmanın gerekli yerlerinde örneklerden de yaralanılmıştır. Literatür tarama yöntemi kullanılarak elde edilen veriler, iki ana bölümde sunulmuştur. Birinci bölümde, yönetim ve maliyetlerin kavramsal çerçevesi kapsamında yönetimin amaçları ve yönetimin bilgi kaynakları, giderlerin çeşitleri ve sınıflandırılması, tespit edilmesi ve hesaplanması, maliyetlerin kaydedilmesi, maliyetlerin faaliyet hacmine göre sınıflandırılması, başabaş noktasının kavramsal çerçevesi üzerinde durularak yönetim kararlarını etkileyen maliyetler ve maliyet bilgilerine dayalı çeşitli yönetim kararları incelenmiştir. İkinci bölümde ise, başabaş noktasının farklı yöntemlerle hesaplanması ve analizi detaylı bir şekilde yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Yönetim, Karar, Maliyet, Maliyet Hesaplama, Başabaş Noktası Tarih: İstanbul, Haziran 2018
  • Master Thesis
    Bağımsız denetim uygulamalarında iç denetim ve iç kontrol sistemlerinin etkinliği ve bir anket çalışması
    (2018) Arüv, Burak; Münyas, Turgay; Uluslararası Finans / International Finance
    Denetim ve kontrol kavramları ile ortaya koydukları faaliyetler birbirinden farklı olması ile birlikte amaçları da birbirlerinden farklıdır. Denetim faaliyetleri genellikle muhasebe ile ilgiliyken kontrol kavramı muhasebenin yanı sıra işletmenin tüm faaliyetlerini de kapsamaktadır. Denetim faaliyetleri, işletmeden bağımsız bir şekilde denetim konusunda deneyimli, eğitimli ve uzman kişiler tarafından yürütülürken kontrol kavramına ilişkin faaliyetler ise, işletme faaliyetleri ve faaliyetlere ilişkin süreçlerin yine işletme yapısı içinde ve işletme yönetimine bağlı bir şekilde yürütülmektedir. Denetim faaliyetlerinin temel amacı işletme yönetiminin bir iddia niteliğinde ortaya koyduğu finansal tabloların dürüstlüğü ve güvenirliği konusunda işletme ile ilgili çıkar kişi ve gruplarına makul bir güvence sağlamak olması iken; kontrol faaliyetlerinin temel amacı ise işletme faaliyetlerine ilişkin iş ve süreçlerinin performansının incelenmesi, değerlendirilmesi ve işletme hedeflerine ulaşabilme başarısının ortaya konmasıdır. Kontrol kavramını denetim kavramından ayıran en belirgin özellik kontrol faaliyetlerinin işletme yönetimine bağlı bir şekilde yürütülmesidir. İşletmeler ekonomilerin en önemli unsuru olup doğal olarak meydana gelen değişim ve gelişmelerden en çok etkilenen birimler haline gelmişlerdir. Günümüz dünyasında yaşanan küreselleşmenin beraberinde getirdiği etki ile ekonomik dünya çok daha karmaşık bir yapı halini almış, işlem sayısı artmış, işletmeler genişlemiş olup bu durumda yetki ve sorumluluk paylaşımını gerekli bir hale getirmiştir. Bu gelişmeler iç denetim ve iç kontrol kavramlarının gerekliliğini ortaya koymuş olup faaliyet ve işlemleri kontrol edebilmek ve risklere karşı bir korunma mekanizması oluşturmak üzere söz konusu sistem ve birimleri işletmeler yapısında kurulmasını zorunluluk haline getirmiştir. Yukarıda kısaca ifade edilen durum dışında dünyada meydana gelen ekonomik kriz ve bunalımların yanı sıra bazı skandallar nedeniyle bazı kitleler önemli derecede zarara uğramıştır. Özellikle yaşanan büyük şirket skandalları işletmelere karşı bir güvensizlik ortamı meydana getirmiştir. Bu güvensizlik karşısında bağımsız denetim faaliyetlerine ilişkin düzenlemeler işletme yönetimlerine farklı ve yeni düzenleme ve sorumluluklar getirmiştir. Söz konusu düzenleme sorumluluklardan en önemlisi sağlıklı denetim faaliyetlerinin yerine getirilebilmesi için aktif ve fonksiyonel denetim komitelerinin, iç denetim birimlerinin oluşturularak iç kontrol sistemlerinin işlevsel ve etkin bir duruma getirilmesidir. İç kontrol sistemlerinin işletme yönetimine olduğu kadar bağımsız denetim faaliyetlerine de önemli katkıları bulunmaktadır. İç kontrol sistemlerinin etkinliğinin bağımsız denetime sağladığı en önemli katkı bağımsız denetim faaliyetinin kapsamını belirleyici bir özelliğinin olmasının yanı sıra maliyetini de düşürmesidir. Denetim ve kontrol faaliyetlerinin temel amaç ve işlevlerinin birbirinden farklı olmasına rağmen birbirlerinden ayrılmaları mümkün değildir. Bağımsız denetim faaliyetlerini yürüten denetçi işletmede bir sistem olarak bulunana iç kontrol mekanizmasından en yüksek seviyede faydalanmaya çalışmaktadır. Zira iç kontrol faaliyetlerinin güvenilir, etkin ve fonksiyonel olması bağımsız denetim faaliyetlerinin kapsamını belirlemekte ve zaman ve maliyet açısından önemli tasarruf sağlamaktadır.
  • Master Thesis
    Muhasebe hilelerinin vergi mevzuatı yönünden değerlendirilmesi ve tespit yöntemleri The evaluation and detection methods of accounting frauds with regards to
    (2017) Erdüzen, Murat Kerim; Münyas, Turgay; Uluslararası Finans / International Finance
    Muhasebe işletmelerin varlık ve kaynaklarının hareketlerini kayıt, sınıflandırma, özetleme, analiz etme ve yorumlama gibi fonksiyonlar ile takip eden bilimsel bir sistemdir. Hile kavramının genel kabul görmüş tek bir tanımı yoktur. Tanımlar hile kavramının kullanıldığı alana göre değişiklik gösterse de, genel olarak bir kişinin ya da grubun zarara uğramasına sebep olacak şekilde, hukuki, ahlaki veya dürüst olmayacak bir biçimde çıkar sağlamak için yapılan aldatma faaliyetidir. Çıkar gruplarının kendilerine çıkar sağlamak maksadıyla muhasebe fonksiyonlarına, muhasebenin temel kavramlarına ve genel muhasebe ilkelerine aykırı şekilde finansal raporları, belgeleri kasdi olarak yanıltıcı şekilde düzenlemeleri muhasebe hilesi olarak nitelendirilebilir. Muhasebe hilelerinin en önemli etkisi, kamu harcamalarının finansmanı amacıyla toplanan, devletin en önemli gelir kaynaklarından biri olan vergi kayıp ve kaçağına neden olmasıdır. Muhasebe hileleri vergilendirilemeyen kayıt dışı ekonomik bir alana neden olmaktadır. Vergi Usul Kanunu'nun da 'Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan; Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapılması' vergi kaçakçılığı suçu olarak belirlenmiştir. Bu çalışmanın amacı; muhasebe hilelerinin tanımının yapılması, muhasebe hilelerinin yapılış amaçları, muhasebe hilelerinin hangi yöntemlerle yapılabildiği, söz konusu muhasebe hilelerin tespit yöntemleri, Türk Vergi Mevzuatı ve Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilip incelenmesidir.