Kıyak, Mithat
Loading...
Name Variants
Kiyak M.
Mithat KIYAK
Mithat, Kıyak
Kiyak, Mithat
M., Kıyak
Kiyak Mithat
Kıyak, M.
KIYAK Mithat
Kiyak, M.
Mithat Kıyak
Mithat KiYAK
Mithat Kiyak
Kıyak Mithat
KiYAK Mithat
Kıyak, Mithat
Mithat KIYAK
Mithat, Kıyak
Kiyak, Mithat
M., Kıyak
Kiyak Mithat
Kıyak, M.
KIYAK Mithat
Kiyak, M.
Mithat Kıyak
Mithat KiYAK
Mithat Kiyak
Kıyak Mithat
KiYAK Mithat
Kıyak, Mithat
Job Title
Prof.Dr.
Email Address
mithat.kiyak@okan.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output
32
Articles
7
Citation Count
103
Supervised Theses
19
32 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 32
Doctoral Thesis Kadın sağlık çalışanlarının kadın erkek eşitliği açısından değerlendirilmesi: Bir ölçek geliştirme(2023) Kıyak, Mithat; Kıyak, Mithat; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementToplumsal cinsiyette eşitlik, fırsatları kullanma, kaynakların ayrılması ve kullanımında, hizmetleri elde etmede bireyin cinsiyeti nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmamasını amaçlamaktadır. Kadınların çoğunlukta bulunduğu sağlık sektöründe cinsiyete gore hak, özgürlük ve sorumlulukların paylaşımında adalet ve hakkaniyetin önemi yaşanan sorunlardan dolayı artmaktadır. Sağlık çalışanlarının kadın erkek eşitliği açısından değerlendirilerek, yaşanan sorunları gösteren çalışmanın amacı, kadın sağlık çalışanlarının toplumsal cinsiyet eşitliği açısından durumunu gösteren bir ölçek geliştirmektir. Geliştirilen ölçek çalışması demografik verilerle birlikte 1343 sağlık çalışanına uygulanmış olup, 54 sağlık çalışanına, oluşturulan yarı yapılandırılmış soru formu üzerinden odak grup görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Çalışma nicel ve nitel araştırma tasarımında olduğundan dolayı karma modeldir. Ölçeğin Cronbach alfa güvenirlik katsayısı 0.928 bulunmuştur. SPSS 2023 programı yardımıyla verilerin açımlayıcı faktör analizi yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi için ise LISREL programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda geçerliliği ve güvenilirliği sağlanmış 5 alt boyutlu 28 maddelik 'Sağlıkta Toplumsal Cinsiyet Eşitliği' ölçeği geliştirilmiştir. Nicel çalışmanın analiz sonuçlarına göre; kuşaklar değiştikçe cinsiyet kalıp yargısı azalmaktadır. Kadınlar, eğitim seviyesi yüksek olanlar ve bekarlar cinsiyet eşitliğine daha çok sahip çıkmaktadır. Nitel araştırma verilerinin analizi için MAXQDA 2022 programı kullanılmıştır. Katılımcıların görüşlerine göre, kadınlar daha çok mobbinge uğramaktadır. Toplumsal roller ile baskılandıklarından, yönetime katılım daha azdır. Fırsatların eşit dağıtılmadığı savunulmaktadır. Bu çalışmanın sonucunda, kadın sağlık çalışanlarının fırsat eşitsizliğine, özgürlük kısıtlamasına, kültürel normlar ile gelen toplumsal rollerin iş yaşam dengesinde yaşadıkları sorunlar gün yüzüne çıkmıştır. Yine çözümü kendileri bularak, eşitsizliği dengelemek adına erkek meslektaşlarından daha çok çalıştıkları bildirilmiştir. Sağlık hizmeti sunumunda politika, strateji ve uygulamalara 'toplumsal cinsiyet eşitliğine' duyarlı bir bakış açısının getirilmesi önerilmektedir.Master Thesis Hastanelerde yeni iletişim teknolojileri kullanımının kurum içi iletişim doyumuna etkisi(2015) Kıyak, Mithat; Kıyak, Mithat; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementHastanelerde örgütsel hedeflerin başarılabilmesi ancak, örgütü belirlenmiş amaçlara ulaştıran, etkili kılan, hizmetin maddi ve emek yönünü harekete geçirecek ahengi sağlayan iletişim sürecinin doğru işlemesi ile olacaktır. Sağlık yöneticisinin doğru iletişim kanallarını kullanmaması örgütsel iletişimi ve bu nedenle hedeflenen amaçların gerçekleştirilmesini sekteye uğratacaktır. Araştırmanın bir boyutunu yeni iletişim teknolojileri oluştururken, diğer boyutunu iletişim doyumu oluşturmaktadır. Kesitsel tipte olan bu araştırmanın evreni; İstanbul Anadolu yakasında bulunan iki özel hastane ve farklı kamu hastaneleri birliğine bağlı olmak üzere iki eğitim ve araştırma hastanesi çalışanlarından oluşturulmuştur. Doktor, hemşire ve idari personelden oluşan toplamda 309 katılımcıdan anket yöntemiyle toplanan veriler SPSS 22.0 programına aktarılarak değerlendirmiştir. Anket geçerlilik ve güvenirliği faktör analizi ve Cronbach's Alpha yöntemleri ile test edilmiş ve verilerin değerlendirilmesinde Anova ve student t testi kullanılmıştır. Kamu hastanelerine göre özel hastanelerde kurumsal blog ve sosyal medyanın kurum içi iletişim sürecinde kullanım oranı fazladır ve gerek basılı iletişim araçlarını gerekse yeni iletişim teknolojilerini daha fazla kullandıkları göze çarpmaktadır. Katılımcıların genel iletişim doyumu düzeyi incelendiğinde orta düzeyde kurum içi iletişim doyumuna sahip oldukları tespit edilmiştir. İletişim sürecinde yeni iletişim kanallarından daha az yararlandığı tespit edilen Kamu hastanesi çalışanlarının iletişim doyumu orta düzeyde iken yeni iletişim teknolojilerini daha fazla kullandığı gözlenen Özel hastane çalışanlarının iletişim doyumu yüksek düzeydedir. Hangi sektörde olur ise olsun çalışanlar ait olacakları, yaratıcılıklarını kullanabilecekleri, doyum sağlayacakları ve kararlarına katılarak sorumlu olacakları bir ortam içinde yer almak istemektedirler. Öyleyse, kurumlar dış müşterilerini harcadıkları zaman ve emeği çalışanlarını elde tutmak ve onların ihtiyaçlarını tatmin etmek için de harcamalılardır. Anahtar Kelimeler: Hastanelerde kurum içi iletişim, iletişim doyumu, yeni iletişim teknolojileri.Article Citation Count: 5The Relationship Between Organizational Culture and Mobbing: An Application on Construction Companies(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2014) Kıyak, Mithat; Kiyak, Mithat; Sine, Burcu; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementThis study focuses on the relationship between the concepts of mobbing and organizational culture in construction companies. The Mobbing Questionnaire used in this study is taken from Leymann and composed of 45 items and five factors: the victim's reputation, communication toward the victim, the social circumstances, the nature of or the possibility of performing in the victim's work, and violence and threats of violence. The Organizational Culture Scale was taken from Quinn and Cameron who defined culture as a competitive advantage in organizations and described four types of cultures in their competitive values model. This model is a quadrant with four types of culture: collaborate (clan) culture, create (adhocracy) culture, control (hierarchy) culture, and compete (market) culture. To test the hypotheses, a field survey using questionnaires was conducted. The survey of this study is conducted on blue-collar workers and white-collar officers of different construction companies located in Istanbul, Turkey. Four firms and 250 employees were contacted personally and asked to participate in the survey. The obtained data from the questionnaires were analyzed through the SPSS 20.0 statistical package software. Analyses results revealed that there is a negative relationship between organizational culture and mobbing, and both dimensions of organizational culture affect the mobbing dimensions.Master Thesis Mobbing ve örgüt kültürü arasındaki ilişki inşaat sektöründe bir uygulama(2013) Kıyak, Mithat; Kıyak, Mithat; Sağlık Yönetimi / Healthcare Management1960'lı yıllarda hayvan davranışlarını inceleyen bilim adamı Konrad Lorenz tarafından, küçük hayvan gruplarının, daha güçlü ve yalnız bir hayvana veya kendi içlerinde en güçsüz olana karşı uyguladıkları saldırıları açıklamak için kullanılmış olan ve iş hayatında ilk kez 1980'lerin başında, Alman endüstri psikoloğu Heinz Leymann tarafından kullanılan mobbing kavramı; bir veya birkaç kişinin, başka bir kişiye, sistemli ve uzun süreli olarak, tekrarlayan ve kişiye fiziksel ve psikolojik zarar veren, düşmanca ve etik olmayan davranışlar bütünüdür. Kültür, cinsiyet, yaş, eğitim durumu ve kıdem ayrımı olmaksızın, kar amacı güden veya gütmeyen bir örgütte çalışan herkes, son derece ciddi sonuçları olan psikolojik yıldırmanın her an kurbanı olabilir. Bu çalışmanın amacı sadece olayın kurbanlarına zarar vermekle kalmayan, aynı zamanda organizasyonları ve toplumu da olumsuz bir şekilde etkileyen mobbing olgusunun, örgüt kültürü ile karşılıklı ilişkisini incelemektir. Araştırma örneklemini inşaat sektöründe çalışan 170 memur ve işçi çalışan oluşturmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre; örgüt kültürü ve mobbing arasında önemli bir ilişki olduğu ve Klan Örgüt Kültürü tipinin mobbing davranışları üzerinde negatif etkisinin olduğu bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Mobbing, Yıldırma, Psikolojik Şiddet, Psikolojik Taciz, Örgüt KültürüConference Object Citation Count: 71The Effect Of Organizational Culture On Organizational Efficiency: The Moderating Role Of Organizational Environment and CEO Values(Elsevier Science Bv, 2011) Aktas, Esra; Kıyak, Mithat; Kiyak, Mithat; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementIn today's increasing competitive conditions, reaching desired organizational efficiency level attracts both academician's and practitioners' interest much more. The factors influencing organizational efficiency are examined with highly increasing importance. Considering organizational culture as one of the factors, the effect of the types of organizational culture on organizational efficiency is questioned. The determining effect of organizational environment getting complex on the strategy that enable achieving organizational level can play a significant role on the relationship between organizational culture and organizational efficiency. The individual effect of the organizational leaders on the efficiency strategies is viewed in terms of their values. In this study, relationship between organizational culture and organizational efficiency and the effect of stability or variability of internal and external environment on this relation are investigated. Besides, the values of self-direction, stimulation, power that leaders have are researched. 40 top managers / organizational founders are selected for sampling in health sector. Questionnaire method is utilized for gathering data. The findings show that organizational culture types are related to some organizational efficiency dimensions. The stability or variability of internal and external organizational environment and the top manager's values (self-direction and stimulation) play a moderator role on this relationship. (C) 2011 Published by Elsevier Ltd. Selection and/or peer-review under responsibility 7th International Strategic Management ConferenceMaster Thesis Bir kamu hastanesinde bezdiri davranışlarının ölçülmesi ve değerlendirilmesi(2019) Kıyak, Mithat; Kıyak, Mithat; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementBezdiri, iş yaşamında çalışanlar arasında görülen, kişiyi sindirmeye yönelik sistematik olarak uygulanan ahlak dışı davranıştır. Kişi, iş yaşamında dışlanarak çalışma verimi azalmaktadır. Hastanelerde yaşanan bezdiri olayları, hizmet kalitesini düşürmekte çalışanlar için olumsuz bir çalışma ortamı oluşmasına sebep olmaktadır. Bu çalışma, Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmakta olan hemşire, servis sorumlu hemşireleri, başhemşire ve yardımcılarının hastanede bezdiriye uğrama, bu bezdiriye verilen tepkilerin ve hemşireler üzerindeki fizyolojik, psikolojik ve sosyal etkilerinin araştırılması amacıyla yapılmıştır. Araştırma evrenini Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışmakta olan 167 hemşire, servis sorumlu hemşireleri, başhemşire ve yardımcılarından oluşmaktadır. Veriler yüz yüze anket yöntemi ile elde edilmiş; geçerli kabul edilen 158 anket, SPSS 15.0 programı kullanılarak yapılmıştır. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde Mann-Whitney U test ve Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. Kişinin maruz kaldığı her bir bezdiri davranış grubu ile yaşadığı sorunlar arasındaki korelasyona bakılmış ve bu değişkenler arasında doğrusal regresyon analizi yapılmıştır. Araştırmaya katılan hemşirelerin yaş ortalamaları 31,6'dır. Bu grubun %95,6'sı (n=151) kadın, %67,1'i (n=106) evli ve %25,3'ü (n=40) lise, %64,5'i (n=102) lisans mezunudur. Çalışmaya katılan hemşirelerin %91,8'i (n=145) kadrolu, %8,2'si (n=13) sözleşmeli olduğu ve %91,8'si servis hemşiresi, %8,2'si (n=13) ise yönetici olarak hastanede görev almaktadır. Bezdiri davranışlarına maruz kalma ile cinsiyet, yaş, kurumdaki hizmet süresi, meslekteki çalışma süresi, çalışma yerindeki kadro durumu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Buna karşın, kişinin itibarına saldırı niteliğindeki davranışlara maruz kalma ile medeni durum arasında anlamlı bir ilişki belirlenmiştir. Analiz sonucuna göre bekâr çalışanlar evli çalışanlara göre daha fazla itibara saldırı niteliğindeki bezdiri davranışlarına maruz kalmaktadır. Ayrıca, lisans ve lisans üstü mezunu çalışanlar diğer çalışanlara oranla daha çok sosyal ilişkilere saldırı niteliğindeki bezdiri davranışlarına maruz kalmaktadır. Çalışmamızda yönetici statüsündeki hemşireler kendini gösterme ve iletişimin engellenmesi türündeki bezdiriye maruz kaldıkları gözlenmiştir. Çalışmamızda bezdiri davranışlarının %40'ı yöneticiler, %33'ü çalışma arkadaşları, %14'ü astlar ve %13'ü diğer kişiler (doktorlar, hasta ve hasta yakınları) tarafından uygulandığı saptanmıştır. Hemşirelerin bezdiri karşısında verdikleri tepkileri bakıldığında %37'si görmezden gelmiş, %20'si bölüm değiştirme talebinde bulunmuş ve %8'i ise yazılı olarak şikayette bulunmuştur. Çalışmamızda bezdiriye maruz kalan hiçbir hemşirenin istifa etmediği belirtilmiştir. Bezdiri konusunda yapılan çoğu araştırmada olduğu gibi bu çalışmada da yaşanılan sorun, iş yerinde bezdiriye maruz kalan çalışanların bu konudaki düşüncelerinin ortaya çıkması ve baskı görme korkularından dolayı gerçek fikirlerini ankete yansıtamadıklarını düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Bezdiri, Duygusal Taciz, HemşireArticle Citation Count: 0INVESTIGATION OF THE RELATIONSHIP BETWEEN NOISE POLLUTION AND ANXIETY(inst integrative Omics & Applied Biotechnology, 2018) Kıyak, Mithat; Kiyak, Mithat; Budak, Murat Erdem; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementThere is a constant interaction between human beings and environment. Environmental factors may affect humans positively, although some other negative effects may also arise. For example, noise pollution is one of the physical parameters that may negatively affect human organism. Showing up in industrialized countries, noise attracts attention as a significant pollution factor. Noise pollution leads to many diseases as it influences physiological processes in the body. It also triggers some psychological disorders by influencing human psychology. One of those disorders is known as anxiety. Noise can shape one's cognitive assessments causing the brain to respond with the feeling of distress or anxiety. Whether or not noise will cause anxiety depends on many variables, such as personality, coping strategies and the person's previous mental status. It is also known that noise is associated with phobic anxiety as well. Based on the given circumstances, this study aims to investigate the relationship between anxiety and the noise existing in educational settings. A qualitative design; descriptive research was used in the study. The sample of the study consists of 339 students studying8 at Okan University. The study was conducted in two stages. In the first stage, noise level was detected in various places located in Okan University using the Cesva DC311 model device with T240385 serial number while in the second stage the Beck Anxiety Inventory was applied to students with the aim of investigating the relationship between noise and anxiety. The data obtained from the research were analyzed using Statistical Packages for Social Sciences (SPSS 21.0 version). Following the analyses carried out, it has been found that individuals are more likely to have anxiety problems in places where higher noise levels exist.Master Thesis Kayseri ilinde toplumun kan bağışına karşı tutum ve davranışları(2014) Kıyak, Mithat; Kıyak, Mithat; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementHayati önem taşıyan ve insan vücudu dışında üretilemeyen kan ve kan ürünleri tedavide yaşamsal bir öneme sahiptir. Yaşam süresindeki artışa bağlı olarak pek çok ülkede kan ve kan ürünlerine olan gereksinim artmış, kanın temin edilmesi önem kazanmıştır. Dünya Sağlık örgütü ihtiyaç duyulan kanın; gönüllü, karşılık beklemeksizin düzenli ve bilinçli kan bağışçılarından temin edilmesini en güvenilir kan temin yolu olarak benimsemiştir. Gelişmiş ülkelerde gönüllü kan bağışçısının nüfusa oranı %5-6'ya ulaşmış iken Türkiye'de bu oran %1,5-2 civarındadır. Ülkemizde güvenli kanın temin edilememesindeki en önemli problem gönüllü kan bağışındaki yetersizlik, halkın yanlış inanışlar ve tutumlara sahip olmasıdır. Bu araştırma Kayseri ilinde toplumun kan bağışına karşı turum ve davranışlarının incelenmesi, toplumu bağışından uzak tutan nedenlerin araştırılması, bu veriler ışığında gönüllü kan bağış bilinci oluşturulmasında çözüm önerilerinin belirlenmesi amacıyla planlanmıştır. 20 sorudan oluşan anket, Kayseri Kızılay kan merkezine başvuran kişiler ile Kayseri Yahyalı, Bünyan, Talas, Kocasinan, Develi, Pınarbaşı, Tomarza, Özvatan ilçelerinde yaşayan 18 yaş üstü 2000 kişiye uygulanmıştır. Ankete katılanların % 57,9'u erkek, % 42,2'si kadın olduğu belirlenmiştir. Kan bağışında bulunma oranı erkeklerde % 79'4 iken kadınlarda %20,6'dır. Kan bağışında bulunan bireylerin %55,4'ü 36-45 yaş grubu ,% 37,8'lise, %27'si serbest meslek grubunda bulunmuştur. Bireylerin kan bağışı yapmamasına neden olan etkenler incelendiğinde kanın ihtiyaç sahiplerine para ile satılması, iğne korkusu, hastalık bulaşması gibi inanışlara sahip olduğu saptanmıştır. Katılımcıların % 63,9'u kan bağışlarının ülkemizdeki kan ihtiyacını karşılayamadığını düşünmektedir. Sonuç olarak gönüllü kan bağışında ulusal yeterlilik düzeyi; yeterli-güvenli kan ihtiyacının sağlanması, ancak gönüllü kan bağışcılığının artırılarak, aktif bir şekilde sürdürülebilirliğinin sağlanması ile çözümlenebilir.Conference Object Citation Count: 4Strategic Leadership Styles and Organizational Financial Performance: A Qualitative Study on Private Hospitals(Elsevier Science Bv, 2011) Kiyak, Mithat; Kıyak, Mithat; Gungor, Pinar; Aktas, Esra; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementThe aim of the study is to examine and provide an assessment of strategic leadership styles in acquiring efficient financial performance during financial crises. The leaders' role and leadership practices in overcoming financial crises with the minimum financial loss are the main aspirations of this research. As a data collection method in depth and semi-in depth method are conducted. Qualitative type of research is used in the present study. In this study, qualitative interviews will be conducted with the five general managers of the most notable private hospitals at the Anatolian side of Istanbul. According to the results of the Strategic Leadership Style questionnaire, it is founded that Manager A and D have both Ethical and Transformational Leadership Styles with the scores of 4.6 and 4.8. On the other hand, Manager B, C and E have Ethical Leadership Style with the scores of 4.5, 4.5, 5.1 respectively. In terms of the scorecard, Hospital Manager A has the most Managerial Leadership Style and Political Leadership Style rather than the others. Manager E has the highest score in terms of ethical leadership style; Manager D has the highest value (4.9) in terms of transformational leadership style.Article Citation Count: 0THE MEDIATION EFFECT OF WORK / LIFE CONFLICT IN THE RELATIONSHIP OF WORK LOAD AND PERFORMANCE FEEDBACK WITH GENERAL LIFE SATISFACTION(2013) Kıyak, Mithat; İlhan, Özlem Kayalıbağ; Kıyak, Mithat; Sağlık Yönetimi / Healthcare ManagementBir insan kaynağı yönetimi fonksiyonu olarak çalışanları elde tutma araçlarının nasıl de- ğişebileceği örgütlerde istenen olumlu tutumsal değişkenlerle ilgili olabilecek diğer değişkenlerin neler olabileceği sorusunu akla getirmektedir. Bu değişkenlerden birinin genel yaşam tatmini olduğu görüşü gittikçe önem kazanmaktadır. genel yaşam tatmininin öncüllerinin örgütsel bağlamda neler olacağı çeşitli örneklemlerde araştırılmaktadır. Ancak yaşam tatmini araştırmaları büyük ölçüde örgütsel çerçeveyi göz ardı etmişlerdir Araştırmanın amacı iş yükünün, işin kendisinden ve kişilerden sağlanan performans geri bildiriminin genel yaşam tatmini üzerindeki etkisinde iş hayatı/özel hayat çatışması ve özel hayat/iş hayatı çatışmasının ara değişken etkisini incelemektir. Tabakalı örnekleme kullanılarak seçilen 227 katılımcı eğitim düzeyleri ve mesleki statülerine göre belirlenmiştir. Araştırmada iş yükü algısının değerlendirilmesi için Peterson (1995) tarafından geliştirilen ölçek, performans geri bildirimi ölçümü için Oldham ve Hackman (1980) tarafından geliştirilen İş Teşhis Anketinin alt ölçeği, iş/özel hayat çatışması değerlendirmesi için Netemeyer vd. (1996) tarafından geliştirilen ölçek, genel yaşam tatmini değerlendirmesi için ise Diener vd. (1985) tarafından geliştirilen ölçek kullanılmıştır. Araş- tırmada betimleyici istatistik yöntemleri, değişkenlerin faktör yapılarını ortaya çıkarmak için faktör analizi, ölçeklerin güvenilirliklerini belirlemek için cronbach alfa iç tutarlık katsayısı, değişkenler arası doğrusal ilişkiyi değerlendirmek için pearson korelasyon katsayısı, bağımsız değişkenlerin iş hayatı/özel hayattaki değişimin ne kadarını açıklayabildiğini gösterecek çoklu regresyon analizi (SPSS) ve iş hayatı/özel hayat dengesinin ara değişken rolünü teşhis etmek için yapısal eşitlik modelinden (Lisrel) yararlanılmıştır.Analizler 0,05 anlamlılık düzeyinde gerçekleştirilmiştir. Bulgulara göre, en güçlü doğrusal ilişki iş hayatı/özel hayat çatışması ve iş yükü arasında olumlu yönde ortaya çıkmıştır. İş hayatı/özel hayat çatışması en çok iş yükünden etkilenmektedir. Özel hayat/iş hayatı çatışması ise en çok işin kendisinden sağlanan performans geri bildiriminden etkilenmektedir. İşin kendisinden sağlanan performans bildirimi her iki çatışma türü ile olumsuz yönde ilişkilidir. Kişilerden performans geri bildiriminin anlamlı bir etkisi görülmemiştir. İşin kendisinden geri bildirim iş yükü ile olumlu ilişki göstermiştir. İş/aile çatışması ve aile/iş çatışması birbirleri ile istatistiksel olarak anlamlıdır. Çalışmada iş hayatı/ özel hayat çatışması, iş yükü ve işin kendisinden sağlanan performans geri bildiriminin genel yaşam tatmini üzerindeki etkisinde ara değişken etkisi göstermiştir. İş yükünün genel yaşam tatmini ile olumsuz yönde anlamlı bir ilişkisi tespit edilmiştir. İş hayatı/özel hayat çatışmasının bu ilişkide ara değişken olduğu da teşhis edildiğinden bu ara değişken etkisinin kısmen olduğu ifade edilebilir.İşin kendisinden geri bildirim yaşam tatmini ile anlamlı bir ilişki göstermemiş- tir. İş hayatı/özel hayat çatışmasının bu ilişkide ara değişken olduğu teşhis edildiğinden bu ara değişken etkisinin tam olduğu ifade edilebilir.