Doktora Tezleri / Phd Degree Theses
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/20.500.14517/23
Browse
Browsing Doktora Tezleri / Phd Degree Theses by Department "Lisansüstü Eğitim Enstitüsü / İşletme Ana Bilim Dalı / İşletme Bilim Dalı"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis Gelişmeleri kaçırma korkusunun (FoMO) kompulsif satın alma davranışı üzerindeki etkileşimli etkileri: Kültürlerarası serisel çoklu düzenleyici aracılık modeli(2023) Mert, Merve; Sözer, Edin Güçlü; İşletme / Business AdministrationBu çalışma, Türkiye, Danimarka ve Norveç'te, gelişmeleri kaçırma korkusunun kompulsif satın alma davranışlarına olan etkisini araştırmayı ve önerilen kavramsal model üzerinde oluşabilecek ülkesel farklılıkları ortaya koymayı amaçlamaktadır. Ayrıca, gelişmeleri kaçırma korkusunun kompulsif satın alma davranışlarına olan etkisinde sosyal karşılaştırma ve sosyal kaygının serisel aracılık rolünü ortaya koymayı hedeflemektedir. Bunlara ek olarak çalışma, sosyal kıskançlığın gelişmeleri kaçırma korkusu ve kompulsif satın alma davranışı, gelişmeleri kaçırma korkusu ve sosyal karşılaştırma, gelişmeleri kaçırma korkusu ve sosyal kaygı arasındaki ilişkilerde nasıl bir düzenleyici role sahip olduğunu araştırmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda oluşturulan hipotezleri test etmek için, yüz yüze anket yöntemiyle Türkiye'den 508, Danimarka'dan 524, Norveç'ten 524 olmak üzere toplam 1556 bireyden veriler toplanmıştır. Araştırmaya dahil edilen ölçeklerin güvenirlilik ve geçerlilikleri test edildikten sonra hipotezler regresyon analizleri ile test edilmiştir. Sosyal karşılaştırma ve sosyal kaygının serisel aracılık rolünü ve sosyal kıskançlığın düzenleyicilik rolünü analiz etmek için PROCESS Makro Model 6 ve Model 85 kullanılmıştır. Araştırmacılara ve yöneticilere sosyal kıskançlığın düzenleyicilik rolü ile ilgili daha kapsamlı bilgiler sunabilmek için istatistiksel olarak anlamlı çıkan düzenleyici etki(ler) Johnson Neyman yöntemi ile derinlemesine ele alınmıştır. Mevcut araştırma, Türkiye, Danimarka ve Norveç'te sosyal karşılaştırma ve sosyal kaygının serisel aracılık rolünü ortaya koymuştur. Ayrıca, önerilen kavramsal model üzerinde sosyal kıskançlığın düzenleyicilik etkisinde farklılıklar ortaya çıkmıştır. Türkiyede, sosyal kıskançlığın gelişmeleri kaçırma kokusu ile sosyal karşılaştırma ve gelişmeleri kaçırma korkusu ile kompulsif satın alma davranışı arasında ilişkilerde negatif yönlü düzenleyicilik rolü olduğu, Danimarka'da ise gelişmeleri kaçırma kokusu ile sosyal karşılaştırma ve gelişmeleri kaçırma korkusu ile sosyal kaygı arasındaki ilişkilerde negatif yönlü düzenleyicilik rolü olduğu bulunmuştur. Diğer taraftan Norveç'te gelişmeleri kaçırma kokusu ile sosyal karşılaştırma arasında ilişkilerde pozitif yönlü düzenleyicilik rolü olduğu tespit edilmiştir. Johnson Neyman yönteminden elde edilen bulgulara göre ise; Türkiye'de gelişmeleri kaçırma korkusunun sosyal karşılaştırma ve gelişmeleri kaçırma korkusunun kompulsif satın alma davranışı üzerindeki olumlu etkisi, sosyal kıskançlığın düşük, orta ve yüksek seviyelerinde istatistiksel olarak anlamlı çıkmıştır. Ancak, sosyal kıskançlık düzeyi düşük olan bireylerde (sosyal kıskançlık düzeyi yüksek olan bireylere kıyasla) gelişmeleri kaçırma korkusu arttıkça sosyal karşılaştırma yapma düzeyleri daha az artmaktadır. Benzer şekilde, sosyal kıskançlık düzeyi düşük olan bireylerde (sosyal kıskançlık düzeyi yüksek olan bireylere kıyasla) gelişmeleri kaçırma korkusu arttıkça kompulsif satın alma davranışı daha az artmaktadır. Danimarka'da, gelişmeleri kaçırma korkusunun sosyal karşılaştırma üzerindeki olumlu etkisi, sosyal kıskançlığın düşük, orta ve yüksek seviyelerinde istatistiksel olarak anlamlı çıkmıştır. Ancak, sosyal kıskançlık düzeyi düşük olan bireylerde (sosyal kıskançlık düzeyi yüksek olan bireylere kıyasla) gelişmeleri kaçırma korkusu arttıkça sosyal karşılaştırma yapma düzeyleri daha az artmaktadır. Ayrıca Danimarka'da, sosyal kıskançlığın orta ve düşük olduğu düzeylerde gelişmeleri kaçırma korkusunun sosyal kaygı üzerindeki etkisi istatistiksel olarak anlamlı iken sosyal kıskançlığın yüksek olduğu düzeyde gelişmeleri kaçırma korkusunun sosyal kaygı üzerindeki etkisi istatistiksel olarak anlamlı değildir. Ancak, sosyal kıskançlık düzeyi düşük olan bireylerde (sosyal kıskançlık düzeyi yüksek olan bireylere kıyasla) gelişmeleri kaçırma korkusu arttıkça sosyal kaygı düzeyleri daha az artmaktadır. Norveç'te ise, sosyal kıskançlığın yüksek olduğu düzeyde gelişmeleri kaçırma korkusunun sosyal karşılaştırma üzerindeki etkisi istatistiksel olarak anlamlı iken sosyal kıskançlığın orta ve düşük düzeylerde gelişmeleri kaçırma korkusunun sosyal karşılaştırma üzerindeki etkisi istatistiksel olarak anlamlı değildir. Fakat, sosyal kıskançlık düzeyi düşük olan bireylerde (sosyal kıskançlık düzeyi yüksek olan bireylere kıyasla) gelişmeleri kaçırma korkusu arttıkça sosyal karşılaştırma yapma düzeyleri daha az azalmaktadır. Anahtar Kelimeler: Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (FoMO), Kompulsif Satın Alma Davranışı, Sosyal Karşılaştırma, Sosyal Kaygı, Sosyal Kıskançlık, Process Model 85Doctoral Thesis İşyerinde kıskanma türlerinin tükenmişlik ve işten ayrılma niyeti ile ilişkisinde genel özyeterlilik algısının rolü(2024) Akkaya, Ayten Polat; Yozgat, UğurBu çalışmada kıskanmanın işyerinde gerçekleşmesinin tükenmişlik ve işten ayrılma niyetine etkisi ve bu etki üzerinde özyeterliliğin düzenleyici rolünün incelenmesi amaçlanmıştır. Özel sektör çalışanı 378 katılımcıdan çevrimiçi anket yoluyla elde edilen veriler Yapısal Eşitlik Modeli ile incelenmiştir. Kıskanma türleri olarak kıskançlığın tükenmişliğe anlamlı etkisi bulgulanamazken, gıpta tükenmişliği sadece düşük özyeterlilik durumunda etkilemektedir. Hasetin tükenmişliğe etkisi her iki durumda da gerçekleşirken, yüksek özyeterlilikte söz konusu etki anlamlı bir artış göstermektedir. Tükenmişliğin işten ayrılma niyetine anlamlı etkisi yüksek özyeterlilik durumunda anlamlı bir artış göstermektedir. Çalışmanın sonuçları kıskanma türlerinin işyerindeki etkilerinin incelenmesinde üçlü bir ayrımın daha elverişli olacağını, tükenmişlik deneyimi temelinde göstermektedir. İşyerinde kıskanma deneyiminin tükenmişlik yaratmasında özyeterliliğin düzenleyici etkisi de kıskanma türüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Tükenmişliğin işten ayrılma niyetine dönüşmesinde ise çalışanın özyeterliliğinin anlamlı bir rolü bulunduğu görülmüştür. Pratik anlamda, işletmelerde çalışanların kıskanma deneyimlerini tetikleyebilecek niteliğe sahip politika ve uygulamaların dikkatle belirlenmesi ve yönetilmesi, özyeterliliklerini geliştirmelerine olanak sağlayacak ortamların sağlanmasının çalışanların etkinliğini ve verimliliğini yükselteceği önerilmektedir. Anahtar Kelimeler : İşyeri kıskançlığı, gıpta, haset, tükenmişlik, işten ayrılma niyeti, özyeterlilik, yapısal eşitlik modeliDoctoral Thesis Konut finansmanı ve yeni model önerileri(2023) Keleş, Ertan; Ünal, Halit TarganBu tezde, konut tanımı incelenmiş, konut sektörünün analizi yapılmış, konut ihtiyacının sebepleri sıralanmıştır. Konut finansman kaynakları konut üreticisine göre ve konut alıcısına göre açıklanmış, yatırım aracı olarak sermaye piyasalarında işlem gören gayrimenkul sertifikası, gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve gayrimenkul yatırım fonları detaylı analiz edilmiştir. Hane halkı istatistikleri detaylı izah edilmiş, hane halkının gelir ve tasarrufları ile konut edinimi analiz edilmiştir. İpotekli konut finansman sistemi, mortgage, birincil ve ikincil piyasalar olarak ve ödeme yöntemlerine göre açıklanmıştır. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, İngiltere ve Malezya ülkelerinde uygulanan ipotekli konut finansman sistemleri tarihsel süreçleri ile birlikte güncel durum örnekleriyle anlatılmıştır. Türkiye'deki ipotekli konut finansman sistemi mevzuatı, işleyişi, beklentiler ve beklentilerin gerçekleşmesi incelenmiştir. Ülkemiz için daha önce önerilen konut finansman modelleri özetlenmiş, model 1 olarak Konut İdaresi'nin kurulması teklif edilmiştir. Konut İdaresi'nin yapısı, işleyişi ülkemize yapacağı katkı ortaya konmuştur. Gelir paylaşım modeli önce açıklanmış bu model baz alınarak Gelire Endeksli Sözleşme, GES, Model 2 olarak teklif edilmiştir. Yatırımcılar için yeni bir enstrüman olacak GES modeli konut sektörü açısından pozitif bir etki yapacaktır. Sonuç olarak ülkemizdeki konut finansman yöntemlerinin hane halkının konut edinimi için yetersiz kaldığı ortaya konulmuş, konut edinimi için çözüm önerileri sıralanmıştır.Doctoral Thesis Kültürel çeşitliliğe sahip çok uluslu işletmelerde hizmetkâr liderlik ve farklılıkların yönetiminin projelerin başarısı üzerindeki etkileri: Dubai'de bir uygulama(2021) Ertem, Özgür; Savaş, Ahmet TuğrulBu araştırmanın ana konusu çok kültürlülüğe sahip işletmelerde yöneticilerin sergiledikleri hizmetkar liderlik davranışlarının yine bu örgütlerde yürütülen projelerin başarısı üzerine etkilerini incelemektir. Ayrıca ilave olarak yöneticilerin farklılıkları (diversity) destekleme düzeylerinin de proje başarısı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Günümüzün hızla değişen ve globalleşen rekabetçi ortamında örgütlerin daha başarılı performans sergilemelerinde, kaynaklarını etkili ve optimum kullanmalarında, hizmetkâr liderlik kavramı son zamanlarda örgüt yönetimi alanında önemli bir yer tutmakta ve hem literatür hem de uygulama olarak dikkat çekmektedir. Özellikle klasik liderlik teorilerindeki hiyerarşik ast- üst ilişkisi yerine, adalet ve eşitlik kavramlarına dayalı bir ilişki önermesi, amir ile çalışan iş birliği, paylaşımcı karar verme ve adil uygulama gibi unsurları içermesi nedeniyle çok kültürlülüğe sahip uluslararası işletmelerde yoğun uygulama alanı bulmaya başlamış bu nedenle de literatüre fayda sağlamak adına araştırma konusu olarak ele alınmıştır. Araştırmada, Dubai'deki çok kültürlü şirketlerde beyaz yaka olarak çalışan ve bir proje ekibinde yer almış çalışanlar örneklem olarak alınmış ve çalışma yapısal eşitlik modeli ile analiz edilmiştir. Bunun nedeni Dubai'nin demografik ve kültürel anlamda çok farklı kültürden gelen çalışanların yaşadığı bir bölge olması dolayısıyla hem hizmetkar liderlik hem de farklılıkların (diversity) yönetiminin projelerin başarısı üzerinde etkilerini incelerken bulunacak sonuçların literatüre ciddi katkı yapacağının düşünülmesidir. Anahtar Sözcükler: Hizmetkar Liderlik, Proje Başarısı, Farklılıkların YönetimiDoctoral Thesis Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz kararlarının konut fiyatlarına etkisi(2023) Atasoy, Feryat; Günceler, Bülent; İşletme / Business AdministrationGayrimenkul sektörü gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ekonominin öncü sektörlerinin başında gelmektedir. Gayrimenkul olarak kabul edilen varlıkların, para ve benzeri varlıklarla değişiminin yapıldığı piyasaya gayrimenkul piyasası denmektedir. Gayrimenkul arz ve talebi bu piyasalarda gerçekleşmektedir. Bu piyasalarda ortaya çıkan faiz oranları merkez bankası politika faizinden ve diğer uzun dönemli faizlerden etkilenmektedir. Gayrimenkul yatırımları, vadeleri itibari ile uzun dönemli bir yapıya sahip olmasından dolayı uzun dönemli finansmana ihtiyaç bulunmaktadır. Dolayısıyla faiz oranlarında meydana gelen değişim, gayrimenkul talep ve değerinde değişime neden olmaktadır. Türkiye konut piyasası özelinde konut fiyatları ile TCMB Para Politikası Kurulu faiz kararları arasındaki ilişkinin araştırıldığı bu çalışmada, Ocak 2010-Ağustos 2022 dönemini kapsayan aylık veriler kullanılmıştır. İlk olarak durağanlık testlerinden Dickey-Fuller ve Philips-Perron testleri ile durağanlık sınaması yapılmıştır. Ardından yapısal kırılmaya duyarlı durağanlık testlerinden Kapetonios çoklu yapısal kırılmalı birim kök testi ile durağanlık sınaması gerçekleştirilmiştir. Çoklu yapısal kırılmalı eşbütünleşme analizi için ise Maki testi kullanılmıştır. Uzun dönem katsayıları Tam Değiştirilmiş En Küçük Kareler Yöntemi ile elde edilmiştir. Son olarak, seriler arasındaki nedensellik ilişkilerini ortaya koyabilmek için Granger nedensellik testi uygulanmıştır. Bu amaçla Para Politikası Kurulu faiz kararlarının konut fiyatlarına etkisi değerlendirilerek faiz kararları ile konut fiyatları arasındaki ilişkiye dair deneysel kanıtlara ulaşılması hedeflenmektedir.Doctoral Thesis Turizm geliri ve ekonomik büyüme nexus: Panel veri analizi(2021) Ölce, Özgür; Telatar, M. ErdinçBu tezin amacı, ülke grupları için turizm gelirleri ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi gelir düzeylerine göre panel veri tahmin yöntemlerini kullanarak ampirik olarak incelemektir. Bu çalışmanın temel motivasyonu, turist gelişleri ile gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) arasında uzun dönemli bir ilişki olup olmadığını irdelemek ve diğer bir ifade ile turizm amaçlı varışlar ile GSYİH büyümesi arasında olumlu yönde bir etkleşim olup olmadığı yönündedir. Bu amaçla, tezin belirtilen amacına uygun olarak bir panel nedensellik testi kulanıldı. Bu çalışmadaki temel motivasyonum, 1995-2019 yılları arasında ülkelerin gelir düzeyine bağlı olarak nedensellik ilişkisinin değişip değişmediğini bulmaktır. Bu tez çalışmasında; Dünya Bankası sınıflandırmasına göre (yüksek gelirli, üst orta gelirli, alt orta gelirli, düşük gelirli) dört gruba ayrılan 183 ülke bulunmaktadır. Bu çalışmada ülkeler gelir düzeylerine göre gruplandırılmıştır. Veriler, Dünya Bankası'nın Dünya Kalkınma Göstergelerinden toplanmıştır. Veriler, uluslararası turizm gelirlerinde (cari ABD doları) tanımlanan Turizm Geliri (TI) tarafından biriken ve 2010 yılında sabit olarak belirlenen milyarlarca ABD doları cinsinden reel GSYİH'den (Y) oluşmaktadır. Tüm değişkenler kendi logaritmalarında ölçülür. Turizm gelirinin ayrıştırılması ekonomik büyüme ile incelenir ya da ekonomik büyüme, turizm geliri ile ilşkili olarak incelenir. Bu tezden elde edilen sonuçlar; ülke politika yapıcılarının ekonomik kalkınma bağlamında turizm politikalarını tasarlamaları için daha fazla bilgi sağlayabilecektir. Çalışmanın sonucu, Turizm Öncülüğünde Ekonomik Büyüme Hipotezinin (TLGH) kısa ve uzun vadeli EKT'de yüksek gelirli ülkeler için desteklenmediğini göstermektedir.. Ekonomi Güdümlü Turizmde Büyüme Hipotezi (EDTG), kısa ve uzun vadeli EKT'de üst gelirli ülkeler için geçerlidir. Diğer bir sonuç, TLGH'nin kısa vadede üst gelirli ülkeler için geçerli olmadığını, ancak uzun vadede EKT'de geçerli olmadığını göstermektedir. EDGT, kısa vadeli ve uzun vadeli EKT'de üst gelirli ülkeler için geçerlidir. Elde etmiş olduğum bulgu, turizm geliri ile ekonomik büyüme arasındaki nedensellik ilişkisinin kısa vadede düşük-orta gelirli ülkeler için oluştuğu ancak uzun vadede oluşmadığı yönündedir. EDGT, kısa vadede ve uzun vadede ECT'de düşük-orta gelirli ülkeler için görünmektedir. Düşük gelirli ülkelerin turizm gelirlerinin ekonomik büyümeye katkısı, ülkenin kısa ve uzun vadeli EKT'sine önemsiz nitelikte bir katkıda bulunmuştur. EDGT, kısa vadede değil, uzun vadede EKT'de düşük gelirli ülkeler için önemlidir.Doctoral Thesis Yönetici değişikliğinin çalışan performansına etkisinde örgüt kültürü, örgütsel iletişim ve örgütsel bağlılığın rolü(2022) Özyurt, Efe; Ünal, Halit TarganBu çalışmada günümüzde rekabetin artması ile şirketlerin yapacağı yönetici değişikliklerinin çalışan performansına etkisinde rol oynayacağı düşünülen Örgüt Kültürü, Örgütsel İletişim ve Örgütsel Bağlılık incelenmiş ve çalışmanın yönetici değişikliği planlayan şirketlere yol göstermesi amaçlanmıştır. Araştırmada Türkiye'nin en büyük 500 şirketinden beyaz yakalı 197 çalışan dahil edilmiştir. Araştırmaya katılım gönüllülük usulüne göre, basit tesadüfi örneklem yoluyla yapılmıştır. Araştırmada farklı örgüt kültürlerine ait gruplar arasında gerçekleşen yönetici değişimi sıklığı açısından anlamlı bir fark gözlemlenmemiştir (p>0.05). Yönetici değişikliği gerçekleşme zamanı farklı olan gruplar incelendiğinde ise gruplar arasında örgütsel iletişim açısından anlamlı bir fark gözlemlenmemiş (p>0.05) fakat örgütsel bağlılık açısından incelendiğinde ise daha yakın zamanlarda gerçekleşen yönetici değişikliklerinde çalışanların bağlılığı istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde farklılaşmaktadır (p<0.05). Farklı sürelerde gerçekleşen yönetici değişikliklerinin çalışan performansına etkisi incelendiğinde farklı örgüt kültürlerine mensup çalışanların performansı arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar gözlemlenmiştir (p<0.05). Klan ve Adokrasi arasında farklılaşma olmuştur. Farklı sürelerde gerçekleşen yönetici değişiklikleri için örgütsel iletişimin çalışanların performansı üzerinde etkili olduğu gözlemlenmiştir (p<0.05). Etki gerek yönetici değişimi kısa sürede gerçekleştiğinde gerekse de orta vadede gerçekleştiğinde ve hatta gerçekleşmediği durumlarda dahi pozitif yönlü ve anlamlıdır. Örgütsel bağlılığın performans üzerindeki etkileri incelendiğinde duygusal bağlılık ve normatif bağlılığın çalışan performansı üzerinde pozitif yönlü etkisi gözlemlenmiş (p<0.05) ve devam bağlılığında bir etki gözlemlenmemiştir (p>0.05). Farklı sürelerde gerçekleşen yönetici değişikliklerinde örgütsel bağlılığın çalışan performansına etkisinde ise alt çalışan performansını pozitif yönde etkilediği gözlemlenmiştir (p<0.05). Daha kısa sürede gerçekleşen yönetici değişikliklerinde duygusal ve normatif bağlılığın, daha uzun sürede gerçekleşen yönetici değişikliklerinde ise duygusal bağlılığın performans üzerinde pozitif etkileri gözlemlenmiştir (p<0.05). Şirketin içerisindeki dinamikleri etkileyen örgüt kültürü, örgütsel iletişim ve örgütsel bağlılık incelendiğinde ise yapılan araştırmada bilgilendirme ve hedef belirleme alt boyutları için klan ve pazar, klan ve hiyerarşi, geri bildirim alt boyutu içinse klan ve pazar, klan ve hiyerarşi alt grupları için farklılık gözlemlenmiştir (p<0.05). Örgütsel bağlılık alt boyutlarından Duygusal Bağlılık için klan ve adokrasi arasında, normatif bağlılık alt boyutu içinse klan ve hiyerarşi arasında anlamlı fark gözlemlenmiştir (p<0.05). Örgütsel İletişim alt boyutları içinse Duygusal Bağlılık ve Normatif Bağlılık alt boyutları arasında pozitif yönde anlamlı ilişki gözlemlenmiş (p<0.05), Devam Bağlılığı ile gözlemlenmemiştir (p>0.05). Anahtar Kelimeler: Yönetici değişikliği, çalışan performansı, örgüt kültürü, örgütsel iletişim, örgütsel bağlılık