Çelik, Özlem
Loading...
Name Variants
Celik Ozlem
Çelik, Özlem
Çelik Ö.
CELiK Ozlem
ÇELIK Özlem
Sola O.
Ö., Çelik
Ozlem Celik
Çelik, Ö.
Ozlem CELiK
Özlem Çelik
Sola Ö.
Özlem ÇELIK
Celik, Ozlem
Çelik O.
Celik, O.
Özlem, Çelik
Celik O.
Çelik Özlem
Celik, Oezlem
Çelik, Özlem
Çelik Ö.
CELiK Ozlem
ÇELIK Özlem
Sola O.
Ö., Çelik
Ozlem Celik
Çelik, Ö.
Ozlem CELiK
Özlem Çelik
Sola Ö.
Özlem ÇELIK
Celik, Ozlem
Çelik O.
Celik, O.
Özlem, Çelik
Celik O.
Çelik Özlem
Celik, Oezlem
Job Title
Dr. Öğr. Üyesi
Email Address
ozlem.celik@okan.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output
6
Articles
4
Citation Count
0
Supervised Theses
2
6 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 6 of 6
Master Thesis Okul öncesi eğitim kurumlarında çalışan öğretmen ve yöneticilerin çocuk ihmal ve çocuk istismarına yönelik bilgi ve farkındalık düzeylerinin saptanması(2023) Ağgön, Rukiye Gizem Olgunay; Çelik, Özlem; Özel Eğitim / Special EducationBu araştırma okul öncesi eğitim kurumu çalışanlarının çocuklara yönelik istismar ve ihmali erken fark etmesinde, aile ile toplumu bilinçlendirmede aktif rol oynayacağı düşünülerek hazırlanmıştır. Okul öncesi eğitim kurumlarında çalışanların çocuk istismarı ve ihmali konusunda riskleri ve olguları ayırt etme yetkinliklerini saptamak, farkındalık düzeylerinin arttırılmasına ışık tutmak amacı ile kapsamlı bir çalışma yapılmıştır. Bu araştırma yapılırken Sosyo-Demografik Bilgi Formu, Çocuk İstismarı ve İhmalinin Belirti ve Risklerinin Tanılanmasına Yönelik Ölçek, Bildirim Yükümlülüğü Tutum Ölçeği, Çocuk Haklarına İlişkin Tutum Ölçeği (ÇHTÖ) kullanılmıştır. Bu araştırma araştırmacının kolaylıkla ulaşabileceği, İstanbul ilinde Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı 2021- 2022 eğitim öğretim yılındaki ilkokul, ortaokul ve lise bünyesindeki bağımlı ana sınıflarında yürütülmüştür. Bu okullarda okul yönetiminden izin alındıktan sonra görev yapmakta olan öğretmen ve yöneticilerden ölçekleri doldurmayı kabul eden 765 gönüllü ile yapılmıştır. Ancak 529 kişinin ölçekleri boş bırakılmasından dolayı bu veriler kullanılmamıştır. Dolayısıyla geriye 236 sağlıklı veri kalmış ve bu çalışma 236 kişi ile tamamlanmıştır. Verilerin istatistiksel analizleri SPSS ile ölçeklere ait yüzdelik, aritmetik ortalama, standart sapma, betimsel istatistikler ve frekans dağılımları, korelasyon analizi, Post Hoc-Tukey testi ve bağımsız Örnek t-testi, ikiden fazla bağımsız grup arasında nicel sürekli verilerin karşılaştırılmasında Tek Yönlü Varyans Analizi (One-Way ANOVA) kullanılarak yapılmıştır. Çocuk istismarının belirti ve risklerinin tanılanmasında tüm alt boyutlarının ortalamaları 5 üzerinden yaklaşık 3 olup bu değer katılımcılarda bir kararsızlık eğilimi olduğunu göstermektedir. Standart sapmaların çok yüksek olmaması katılımcıların benzer puanlama yaptığını verdikleri cevaplar açısından homojen olduğunu göstermektedir. Çocuk haklarına ilişkin tutum ölçeğinden alınan toplam puan 110 üzerinden 99,93 olup bu değer katılıyorum görüşüne oldukça yakın bir eğilime işaret ettiğinden dolayı standart sapmanın burada düşük olması katılımcıların benzer görüşe sahip olduğunu göstermektedir. Yapılan çalışma kapsamında Türkiye'de çocuk istismarının azaltılması, erken teşhis edilip müdahale edilmesi okul ve eğitim sistemi açısından oldukça önemli olduğu gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra eğitimcilere çocuk ihmali ve istismarı konularını içeren eğitimlerin verilmesinin oldukça önemli ve gerekli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Çocuk, istismar, ihmal, öğretmen, farkındalık, bildirimArticle Citation Count: 0Investigating The Sexual Abuse Towards Individuals with Mental Disability through Cases That Are Reflected in National Wire Services(Ani Publishing, 2020) Celik, Ozlem; Ipci, Kubra; Özel Eğitim / Special EducationWhile sexual abuse may be encountered in all societies without regards to age or gender, individuals with intellectual disability are among the risk groups in terms of sexual abuse. Our study aimed to investigate sexual abuse towards individuals with intellectual disability through cases that are reflected in national wire services. The qualitative research method of document analysis was used to obtain the data in the study. In this context, a search was made in the archives of national wire services. The news articles that were reached were analyzed by the method of content analysis based on the categories determined by the researchers. The frequency analyses were carried out using the SPSS 22.0 package software. It was seen that most intellectual disabilited individuals who were subjected to sexual abuse were female individuals at the ages of 12 to 17. The rate of being subjected to sexual abuse was found to be higher among individuals with disability degrees of 50% or higher. Almost all abusers were male and those who were previously known by the individual with intellectual disability. The rates of sexual abuses that were carried out by taking advantages of the disability of the victim were higher than those carried out by physical violence. The finding of our study that sexual abuse acts were seen more frequently in the victims' adolescence period and that the majority of these acts were carried out by taking advantage of the victims' disability indicates the necessity of sexual education programs that aim to develop awareness in individuals on sexual abuse.Article Citation Count: 0Sexuality of Individuals with Intellectual Disabilities from Siblings' Perspective: A Phenomenological Study(Ani Publishing, 2024) Celik, Oezlem; Yuecel, Suemeyye; Özel Eğitim / Special EducationThe aim of this study is to reveal the perspectives of non -disabled siblings regarding the sexuality of individuals with intellectual disabilities. The research was designed as phenomenology, one of the qualitative research models. Siblings of individuals between the ages of 18-33 and those with intellectual disabilities participated in the study. While collecting the data, a demographic information form and a semi -structured interview form created by the researchers were used. Content analysis steps were followed in the analysis of the data. According to the results obtained from the research, three main themes have been identified: the sexuality and sexual development of individuals with intellectual disabilities through the eyes of their non -disabled siblings, the views of non -disabled siblings on the sexual life of individuals with intellectual disabilities, and the reflections of the sexuality of individuals with intellectual disabilities on their non -disabled siblings' sexuality and social participation. In light of the results obtained, studies on the sexuality of individuals with intellectual disabilities were discussed and parallel results were reached; however, it was seen that more research is needed due to the limited number of studies that included evaluations from the eyes of siblings without disabilities.Master Thesis Özel eğitime gereksinimi olan çocukların bulunduğu okul öncesi eğitim kurumlarında akran zorbalığına dair öğretmen görüşleri(2022) Mutlu, Fidan Beyza; Çelik, Özlem; Özel Eğitim / Special EducationBu araştırma, özel eğitime gereksinimi olan çocukların bulunduğu okul öncesi eğitim kurumlarında akran zorbalığına dair öğretmen görüşlerini incelemek amacıyla yapılmış bir nitel çalışmadır. Araştırmada olgu bilim (fenomenoloji) deseni kullanılmıştır. Okul öncesi eğitim kurumlarında görev alan 22 öğretmenin görüşlerine başvurulmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan soruların cevapları ile elde edilen veriler içerik analizi ile sonuçlandırılmıştır. Bulgular ışığında üç ana temaya ulaşılmıştır. Temalar akran zorbalığı, akran zorbalığına dair gözlemler ve akran zorbalığı yapan çocuklar olarak belirlenmiştir. Bulgular kuramsal temeller doğrultusunda değerlendirilmiştir. Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin akran zorbalığı tanımlamasını yaparken genellikle fiziksel şiddet, sözel şiddet ifadelerini kullandıkları görülmüştür. Öğretmenler bir durumu/olayı akran zorbalığı olarak nitelendirebilmek için şiddetin var olması gerektiğini, akran zorbalığının fiziksel biçim ve sözel biçimde görüldüğünü belirtmişlerdir. Normal gelişim gösteren çocuklar ile özel eğitime gereksinimi olan çocuklar arasında akran zorbalığına uğrama durumuna dair öğretmenlerin değerlendirmesinde; özel eğitime gereksinimi olan çocukların da akran zorbalığına uğradıkları ifadesine ulaşılmıştır. Öğretmenler akran zorbalığını en çok sınıf ortamında gerçekleştiğini gözlemlerken, özel eğitime gereksinimi olan çocuklara ise sıklıkla oyun zamanında olmak üzere, sosyalleşme sırasında gerçekleşen etkileşim durumunda akran zorbalığı yapıldığını ifade etmişlerdir. Öğretmenler özel eğitime gereksinimi olan çocukların, akran zorbalığına maruz kaldığında ağlama, alanı terk etme, vurma şeklinde tepkiler verdiklerini gözlemlemişlerdir. Sınıftaki diğer normal gelişim gösteren çocukların tepkileri gözlemlendiğinde durumu ayırt edemedikleri, korku yaşadıkları, zorbaca davranan arkadaşına uyarıda bulundukları, benzer davranışlar sergiledikleri veya özel eğitime gereksinimi olan arkadaşını savundukları gözlemlenmiştir. Okul öncesi eğitim kurumlarında görev alan öğretmenlerle yapılan görüşmeler sonucunda, öğretmenler akran zorbalığı yapan çocukların benmerkezci, baskın ve lider özellikte olduğunu ifade etmişlerdir. Öğretmenler zorbaca davranan çocukları tetikleyen durumların; özel eğitime gereksinimi olan çocuğun uyumda problem yaşaması, kurallara uymaması, iletişim kuramaması ve diğer tepkilerinden kaynaklandığını belirtmişlerdir. Öğretmenler erkek çocukların daha fazla zorbaca davrandıklarına dair görüşlerini beyan etmişlerdir.Article Citation Count: 5ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARIN CİNSELLİĞİ HAKKINDA ANNELERİNİN GÖRÜŞLERİ(2017) Çelik, Özlem; Özel Eğitim / Special EducationBu araştırmada zihinsel yetersizliği olan çocukların cinselliği hakkında annelerinin görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin cinsel durumlarını annelerinin görüşlerine göre değerlendirme ve bu bireylerin cinselliğe dair yaşadıkları sorunları analiz etmek ve daha detaylı bilgilere ulaşmak hedeflenmiştir Nitel bir araştırma olan bu çalışmada yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Elde edilen veriler betimsel analiz yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Bu araştırmada amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma için yaşları 33 ile 55 arasında olan 12 anne seçilmiştir. Bu örneklemin seçilmesinin sebebi annelerin zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip olmalarıdır. Bu araştırmanın diğer zihinsel yetersizliği olan çocukların ailelerine, çocuklarının cinselliği konusunda rehber olacağı düşünülmektedir. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır. 1) Annelerin zihinsel yetersizliği olan çocuklarının cinsel yaşamına bakışları nasıldır? 2) Annelerin, zihinsel yetersizliği olan çocuklarının cinsellik eğitimi ve cinsel gelişimleri hakkındaki hazırlıkları üzerine düşünceleri nelerdir? 3) Annelerin zihinsel yetersizliği olan çocuklarının cinsel eğitim programlarının içeriğine dair düşünceleri nelerdir? Araştırmanın bulguları, zihinsel yetersizliği olan çocukların annelerinin, çocuklarının cinselliğini dürtü ve ihtiyaç çerçevesinde temellendirdiklerini göstermiştir. Ayrıca annelerin zihinsel başlamalarından sonraki korku ve endişelerinin ön plana çıktığı da yine araştırmanın bulgularındandır. Bu korku ve endişelerinin kaynağı olarak annelerin, zihinsel yetersizliği olan çocuklarının cinsellikleri ile ilgili durumlarla baş edemeyecekleri, çocuklarının bu yöndeki ihtiyaçlarını karşılayamayacakları, çocuklarının cinsellikle ilgili merak ettikleri konularda tatmin edici cevaplar veremeyecekleri gibi düşünceleri olduğu görülmektedir. Bu araştırmanın bir diğer bulgusu ise annelerin zihinsel yetersizliği olan çocuklarını hala küçük bir çocuk gibi görmeleri nedeniyle cinsel ihtiyaçlarının olmayacağını düşünmeleridir. Annelerin, zihinsel yetersizliği olan çocuklarının cinselliğini kendileri için öncelikli konu olarak görmedikleri, bu nedenle konuyu merak etmedikleri, konu hakkında herhangi bir ön hazırlıklarının olmadığı da araştırmanın bulgularındandır. Araştırmanın en çarpıcı bulgusu ise, annelerin çocuklarının cinselliği hakkında yardım almak istediklerinde başvuracakları bir uzman veya kaynağın olmadığını belirtmiş olmasıdır. Bu araştırmanın işaret ettiği diğer bir bulgu ise, bazı annelerin zihinsel yetersizliği olan çocuklarının cinsel eğitim almasının zorunlu olması ve bu çocukların cinsel ihtiyaçlarının bir şekilde nasıl giderileceğinin öğretilmesi gerektiğini vurgulamalarıdırArticle Citation Count: 0Riskli ve Risk Taşıyan Okul Öncesi Dönem Çocukları: Akademisyenlerin Görüş ve Önerileri(2024) Türk, Endam Düzyol; Çelik, Özlem; Özel Eğitim / Special EducationBu çalışmada okul öncesi eğitim alanında görev yapan akademisyenlerin, riskli ve risk taşıyan okul öncesi dönem çocukları, bu çocukların eğitimi, değerlendirilmesi ve iş birliğine ilişkin görüşlerinin ve önerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma, nitel araştırma desenlerinden durum çalışması olarak tasarlanmıştır. Çalışma grubu amaçlı örneklem yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Çalışma grubu, İstanbul ve İzmir illerinde bulunan üç üniversitenin Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı’nda görev yapan 12 akademisyenden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak uzman görüşleri doğrultusunda hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler iki araştırmacı tarafından ayrı ayrı incelenerek içerik analizi yapılmıştır. Araştırmacılar arasındaki güvenirliği hesaplamak amacıyla Miles ve Huberman’ın formülü kullanılmış ve uyum .88 olarak bulunmuştur. Bu çalışmada riskli çocuklar, gözlemler ve öneriler şeklinde üç tema belirlenmiştir. Araştırmaya katılan akademisyenlerin görüşleri incelediğinde riskli çocuklar teması etkileyen faktörler, tanımlama alt temalarıyla; gözlemler teması problemler, izleme ve değerlendirme alt temalarıyla; öneriler teması ise eğitim, iş birliği alt temalarıyla ilişkilendirilmiştir. Akademisyenlerin riskli ve risk taşıyan okul öncesi dönem çocukları, bu çocukların eğitimi, değerlendirilmesi ve iş birliğine ilişkin görüşleri ve önerileri ortaya çıkarılmıştır.