Yürügen, Birsen
Loading...
Name Variants
Yürügen, Birsen
Yurugen, B.
Birsen YÜRÜGEN
B., Yürügen
Yürügen Birsen
Birsen, Yürügen
Yürügen, B.
Birsen Yurugen
YÜRÜGEN Birsen
Yurugen B.
Yürügen B.
Birsen Yürügen
YURUGEN Birsen
Yurugen, Birsen
Yurugen Birsen
Birsen YURUGEN
Yürügen,B.
Yurugen, B.
Birsen YÜRÜGEN
B., Yürügen
Yürügen Birsen
Birsen, Yürügen
Yürügen, B.
Birsen Yurugen
YÜRÜGEN Birsen
Yurugen B.
Yürügen B.
Birsen Yürügen
YURUGEN Birsen
Yurugen, Birsen
Yurugen Birsen
Birsen YURUGEN
Yürügen,B.
Job Title
Prof.Dr.
Email Address
birsen.yurugen@okan.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output
26
Articles
5
Citation Count
55
Supervised Theses
20
26 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 26
Master Thesis Kemoterapi alan hastalara bakım veren aile üyelerinin yaşam kalitesi ve etkileyen faktörler(2019) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingBu araştırma, kemoterapi tedavisi alan hastalara bakım veren aile üyelerinin yaşam kalitesini belirlenmek amacıyla tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Çalışmanın yapıldığı hastanenin verilerine göre 2016-2017 yılları arasında tedavi alan 443 hastanın aile üyeleri araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini araştırma kriterlerine uygun kemoterapi ünitesinde tedavi gören 120 hastanın aile üyesi oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak 'Hasta Yakınlarını Tanıtıcı Bilgi Formu'' ve 'Aile-Yaşam Kalitesi Ölçeği'' kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 21 programı kullanılmıştır. Değerlendirmede Kolmogorov-Smirnov testi, Mann-Whitney U testi, Kruskall-Wallis testi ve korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırmaya katılan bireylerin demografik özellikleri incelendiğinde, katılımcıların çoğunluğunun 31-43 ve 44-56 yaş aralığında olduğu, %55.8'nin kadın, %82.5'inin evli, %35'i lise mezunu, %22,9 birbirine eşit iki oran ile emekli ve ev hanımı, %61,7'sinin çalışmadığı, %55'inin hastanın eşleri olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların aile-yaşam kalitesi ölçeğinin alt boyutlarının puanları, psikolojik ve manevi sağlık durumu yaklaşık 6,6 olarak orta ile iyi arasında, fiziksel sağlık durumu 4,4 ile çok da kötü olmadığı, tanıya yaklaşım durumu 6,8 ile hasta yakınları için endişe verici ve üzücü, destek ve ekonomik etkilenme durumu 5,4 olarak orta düzeyde etkilendikleri tespit edilmiştir. Psikolojik ve manevi sağlık durumu ile fiziksel sağlık durumu ve tanıya yaklaşım durumu arasında negatif yönlü, anlamlı ilişki olduğu, fiziksel sağlık durumu ile tanıya yaklaşım durumu arasında pozitif yönlü, anlamlı ilişki bulunmuştur. Yaş, eğitim, medeni durum, meslek, çocuk sahibi olma değişkenlerinin aile –yaşam kalite düzeylerini etkilemediği belirlenmiştir. Kadın bakım vericilerin yaşam kaliteleri ve tanıya karşı duygusal yaklaşımlarının daha kötü olduğu, çalışan hasta yakınlarının ekonomik olarak daha çok etkilendiği saptanmıştır. Hasta yakınlarının %58'i bakım sürecinde sağlık personellerinden destek almak istediklerini ve %49,2'si bunu telefon yolu ile almak istediğini belirtmiştir. Bu çalışmanın sonucunda hemşirelerin bütüncül bakımda aileyi de değerlendirmesi, ailede bakımın paylaştırılması, bakım vericiye destek olunması, hasta yakınlarının bakım sürecinde sağlık profesyonellerinden destek alabilecekleri destek hatları oluşturulması, telefonla destek alınmasının sağlanması ve kanser hastası yakınlarına yönelik benzer çalışmaların farklı kurumlarda yapılması önerilir. Anahtar Kelimeler: Kanser, Kemoterapi, Hasta yakını, Aile, Bakım verme.Master Thesis Hemşirelerin AIDS tanısı almış bireylere bakım vermeye yönelik görüşleri(2018) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingBu çalışma, hemşirelerin AIDS tanısı almış bireylere bakım vermeye yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı nitelikteki çalışmanın evrenini, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesinde Ocak 2018 itibariyle çalışmakta olan 165 hemşire oluşturmuştur. Çalışmada örneklem seçilmeden evren üzerinde çalışılmak istenmiş, ancak veri toplama tarihlerinde izinli/ raporlu hemşirelerin olması, çalışmaya katılmak istemeyenler ve eksik doldurulmuş anket formları nedeniyle 113 hemşire (%68,5) örneklemi oluşturmuştur. Veri toplama işlemine başlanmadan önce etik kurul onayı alınmış; araştırmanın verileri 1 Mart- 1 Nisan 2018 tarihleri arasında toplanmıştır. Veriler, demografik özelliklere yönelik anket formu ve araştırmacılar tarafından ilgili literatür incelenerek oluşturulmuş olan AIDS'li Bireylere Yönelik Görüş Anketi ile elde edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde, sayı-yüzdelik hesaplamaları ve ki-kare önemlilik testleri kullanılmıştır. Çalışmaya katılan hemşirelerin %63,7'si daha önce AIDS'li bireye bakım vermediğini, %75,2'si AIDS'li bireye bakım vermeyi tercih edeceğini, %60,2'si AIDS ile ilgili eğitim/seminere katılmadığını ve %56,6'sı AIDS'li bireye bakım verme konusunda kendisini kısmen yeterli hissettiğini belirtmiştir. Hemşirelerin %79,6'sı 'AIDS'li bireylerin toplum tarafından dışlanmasını doğru bulmuyorum' ; %59,3'ü 'AIDS tanısı almış hastaların diğer hastalardan farklı olmadığını düşünüyorum' ve %52,2'si 'AIDS'li bireylerle arkadaşlık yaparım' görüşlerine katıldıklarını ifade etmiştir. Hemşirelerin AIDS'li ilgili eğitim/seminere katılma durumu ile AIDS'li bireylere yönelik görüşleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmazken (p>0.05); yaş gurubu, cinsiyet, meslekte çalışma yılı, öğrenim durumu, AIDS'li bireye bakım verme durumu, AIDS'li bireye bakım vermeyi tercih etme durumu ve AIDS'li bireye bakım verme konusunda kendini yeterli görme durumu ile bazı ifadelere yönelik görüşleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0.05). Çalışma sonucunda, AIDS ile damgalamaya karşı savaşta liderlik etmesi beklenen hemşirelerin AIDS'li hastaya yaklaşım konusunda bilgilendirilerek güçlendirilmesi, rehberliğin geliştirilmesi önerilmektedir.Article Citation Count: 1Hemşirelik Öğrencilerinde Nazal Staphylococcus aureus Taşıyıcılığının Araştırılması(2022) Atalık, Kevser; Yürügen, Birsen; Kaya, Ayşe Demet; Ülken Tunga BABAOĞLU; Deniz SERTEL ŞELALE; Harika DİNÇ; Ayşe Demet KAYA; Tıbbi Mikrobiyoloji / Medical Microbiology; Hemşirelik / NursingAmaç: Staphylococcus aureus ve Metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) ile kolonize sağlık personeli ve sağlık alanında eğitim alan öğrenciler, hastane enfeksiyonları gelişimi açısından risk oluşturmaktadır.Nazal taşıyıcılığın belirlenmesi ve önlenmesi, enfeksiyon kontrolünde önem taşımaktadır. Bu çalışmada, hemşirelik öğrencilerinin klinik stajlara başlamadan ve staj döneminde aktif olarak sağlık kurumlarında çalışırken nazal S. aureus taşıyıcılık durumları araştırılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya, 69’u birinci sınıfta, 60’ı ise üçüncü sınıfta eğitim görmekte olan toplam 129 hemşirelik öğrencisi dahil edilmiştir. Öğrencilerden alınan nazal sürüntü örnekleri koyun kanlı agar ve mannitol tuz agara ekilmiş ve bir gece inkübasyonu takiben, konvansiyonel yöntemler ile identifiye edilmiştir. Metisilin duyarlılığı disk difüzyon yöntemi ile belirlenmiştir. İstatistiki analizde Pearson Ki-Kare testi kullanılmış ve istatistiksel anlamlılık pMaster Thesis Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde kronik böbrek yetmezliği olan ve hemodiyaliz tedavisi alan hastaların algılanan aile desteğinin belirlenmesi(2017) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingBu araştırma 'Kronik Böbrek Yetmezliği Olan Diyaliz Tedavisi Alan Hastaların Algılanan Aile Desteğini Belirlenmesi' amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde diyaliz ünitesi bulunan tüm hastanelerdeki 169 hasta oluşturmaktadır. Toplama araçları olarak 17 sorudan oluşan sosyo-demografik veri formu ve 'Algılanan Aile Desteği Ölçeği' kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 22.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemleri olarak sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve iki bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında Man Whitney-U testi, ikiden fazla bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında Kruskall Whallis-H testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular %95 güven aralığında, %5 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. Çalışmada algılanan aile desteğinin; yaş, cinsiyet, medeni durum, evde kimlerle yaşadığı, çocuk sayısı, yaşanılan yer, çalışma durumu, meslekte çalıştığı süre, aile bireyleriyle iletişim kurarken zorlanma durumu ve aile dışında destek alınan kişi durumuna göre ortalamaları anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Gelir düzeyi, eğitim düzeyi, aile ilişkilerini etkileme durumu, ailenin destek olduğunu hissetme durumu, aile ve akraba desteğinin hastalığa olumlu etkisi, aile dışında destek alınan kişi durumu puanları arasında ise istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır. Sonuç olarak; çalışmamızda hastaların algılanan aile desteği düzeyinin orta düzeyde olduğu saptanmış ve hastaların, aile desteğine ihtiyaç duyduğu belirlenmiştir. Bu nedenle algılanan aile desteğinin artırılması için hastanın yakın çevresine, hastalığın doğuracağı sorunlar ile ilgili ve birbirleri ile iletişim kurma becerilerini artırmaya yönelik eğitimler düzenlenmesi önerilmektedir. Anahtar kelimeler: Aile, Algı, Destek, Hemodiyaliz,Master Thesis Kanserli hastalarda ağrı değerlendirilmesi, ağrı kontrolünde kullanılan alternatif yöntemler ve başvurma sıklığı(2019) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingKanser, dünya genelinde kardiyovasküler sistem hastalıklarından sonra en sık ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almaktadır. Kanser tanısı ile izlenen hastalar, kanserin sebep olduğu ağrı ile baş edebilmesi için ağrı kontrolü hakkında iyi bilgilendirilmeleri gerekir. Bu araştırmada kanserli hastalar da, ağrı kontrolü ve ağrı kontrolünde kullanılan alternatif yöntemlere başvurma sıklığının incelenmesi amaçlanmıştır. Tanımlayıcı nitelikte olan araştırmanın evrenini, Mart 2018 -Haziran 2018 tarihleri arasında Kocaeli' de özel bir hastanede onkoloji kliniğine başvuran ve yatan hasta katında bulunan 163 hasta oluşturmuştur. Örneklemin belirlenmesinde, evrendeki birey sayısı bilindiğinde kullanılan formülden yararlanılmıştır. Bu formüle göre örneklem büyüklüğü 115 olarak belirlenip araştırmaya 116 hasta katılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; hastaların %92,2'sinin ağrı gidermede alternatif yöntemleri, hastaların tamamına yakınının (%99,1)tanılarının hangi sistem/organda olduğunu bildikleri, alternatif yöntemler hakkındaki düşünceleri sorulduğunda %40,5'inin ''işe yaradığını düşünüyorum'' dediği belirlendi. Ağrının yayılımına bakıldığında %78,4'ünün ağrısının bölgesel olduğu tespit edildi. Bu çalışmada ağrı gidermede kullanılan alternatif yöntemlerin etki süresi ile eğitim durumları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmaktadır.Master Thesis Diyaliz hemşirelerinin iş gücü verimliliğini etkileyen faktörler(2016) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingSağlık hizmetlerinde yaşanan yapısal ve teknik değişimler, gelişmeler ile bu değişimlere uyma zorunluluğu, yöneticilerin önemli görev ve sorumluluklarından birisidir. Hemşirelik hizmetleri; hem sağlık ekibi içerisindeki rolü, hem de hastanelerin kaliteli hizmet sunma başarısındaki etkileri gereği önemli bir konuma sahiptir. Bu da tüm sağlık sektöründe hemşirelik hizmetlerinin verimli ve etkin bir şekilde kullanılması zorunluluğunu ortaya koymaktadır. Hemşirelik hizmetlerinde, istenen verimliliğin elde edilebilmesi için mevcut sorunların belirlenmesi ve çözümlenmesi gerekmektedir. Araştırma, Denizli ilindeki diyaliz merkezlerindeki hemşirelerin iş gücü verimliliğine etki eden faktörleri belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak gerekli izinler alınarak 74 hemşirenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın veriler, demografik özellikleri ve profesyonel işlevleri içeren bir anket uygulanarak toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak,hemşirelerin tanıtıcı ve mesleki özelliklerini içeren bilgi formu ile iş gücü verimliliğine ilişkin 77 sorudan oluşan anket formu kullanılmıştır.Verilerin istatistiksel analizi SPSS Windows 22 paket programı dahilinde ANOVA tek yönlü varyans analizi ve t-Testi,ki-kare testi, sayı ve yüzdeler kullanılarak yapılmıştır(ki kare<0,05). Çalışma sonuçları değerlendirildiğinde; çalışmaya katılanların %90,4'ü ücret artışı sağlanması ve eşit işe eşit ücret uygulanmasının işgücü verimliliğini artıracağını düşündüklerini belirtmişlerdir.Bu sonuçlara göre, diyaliz hemşirelerinin işgücü verimliliğini etkileyen en önemli faktörün ücret faktörü olduğu belirlenmiştir. Personel eksikliği, çalışanların işgücü verimliliğini olumsuz etkilemektedir. Sonuç olarak hemşirelerin; ücret artışı,terfi sisteminde liyakate önem verilmesi,eleman ihtiyacının karşılanması,motivasyon arttırıcı önlemler alınması,çalışma koşullarının ve ortamının iyileştirilmesi gibi konuların işgücü verimliliklerini arttırmada önemli buldukları saptanmıştır.Master Thesis Tip 2 diyabetli hastalarda algılanan aile desteğinin değerlendirilmesi(2017) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingTip 2 diyabet, ömür boyu devam eden, zorunlu yaşam biçimi değişikliklerine neden olan, birey dışında aileyi de etkileyen bir metabolizma hastalığıdır. Bu yüzden diyabet bakım sürecinde aile de rol almaktadır. Bu çalışmanın amacı; tip 2 diyabetli hastalarda algılanan aile desteğinin değerlendirilmesidir. Araştırma tanımlayıcı tipte olup, Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yatarak veya ayaktan tedavi gören, 40 yaş ve üzeri olan 121 tip 2 diyabetli birey ile 2016 Aralık - 2017 Nisan tarihleri arasında yürütüldü. Araştırmaya alınacak hastalara önce Bilgilendirilmiş Onam Formu dolduruldu. Veri toplama aracı olarak Kişisel Bilgi Formu ve Hensarling Diyabet Aile Destek Ölçeği kullanıldı. Veri toplamada yüzyüze görüşme tekniği kullanıldı. Verilerin istatistiksel analizinde; sayı, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma, Kruskal Whallis Testi ve Man Whitney-U Testi kullanıldı. Araştırma örneklemini oluşturan 121 hastanın %72,7'si kadın, %27,3'ü erkektir. Olguların yaş ortalaması 56,47±10,16 yaş olarak bulundu. Diyabetlilerin %86,8'i evli olup eş ve çocukları ile yaşadığı görüldü. Diyabette en çok destek veren kişinin bireyin eşi olduğu bulundu. Olguların çoğunun diyabet eğitimi aldığı ve diyabet eğitimi alanlarda aile destek algısı yüksek olduğu saptandı. Hastaların diyabet eğitimini, çoğunlukla diyabet eğitim hemşiresinden aldığı görüldü. Eğitim düzeyi yüksek olan bireylerde aile destek algısı yüksek olarak tespit edildi. Diyabette tanı alma süreleri ortalama olarak 8,48±6,22 yıl olarak belirlendi. Ailede başka diyabet hastası olma durumu aile destek algısını yükseltti. Aile destek algısı puanlamada beş üzerinden ortalama üç buçuk olarak belirlendi. Sosyo-ekonomik durumu iyi olan bireylerde aile destek algısı yüksek bulundu. Buna göre; diyabet bakımında ailede en çok desteği veren kişinin belirlenmesinin gerekliliği, diyabet hastasının eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik durumu, diyabete eşlik eden başka hastalık olma durumu belirlenip hastaya özel bakım ve eğitim programı geliştirilmesi önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Tip 2 diyabet, Algı, Aile, Destek.Master Thesis Kanser hastasına bakım veren hasta yakınlarının yaşam kalitesinin değerlendirilmesi(2019) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingBu Araştırma kanser hastasına bakım veren hasta yakınlarının yaşam kalitesinin değerlendirilmesi amacıyla tanımlayıcı olarak, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü'ne, Haziran 2017 - Eylül 2017 tarihleri arasında yatarak tedavi gören ve günübirlik tedavi ünitesinde tedavi almaya gelen, basit rastgele örneklem yöntemi ile seçilmiş 120 hasta yakını ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verilerinin toplanmasında, araştırmacı tarafından hazırlanan Sosyo-demografik özellikleri içeren 21 sorudan oluşan Bakım Veren Tanıtıcı Bilgi Formu ve Kanser hastasına bakım veren hasta yakınları için Türkçe geçerlik ve güvenirliği Okçin, tarafından yapılan toplamda 31 madde ve Fiziksel Sağlık Durumu, Psikolojik ve Manevi Sağlık Durumu, Tanıya Yaklaşım Durumu, Destek ve Ekonomik Etkilenme durumu içeren 4 alt boyuttan oluşan Yaşam Kalitesi Ölçeği - Aile Versiyonu ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 16 paket programı kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde tanımlayıcı istatistikler ile, t testi ile ANOVA testinden faydalanılmıştır. Araştırmada farklılığın hangi değişkenden kaynaklandığını tespit etmek amacıyla Post Hoc testlerinden Tukey testi uygulanmıştır. Araştırmaya katılan hasta yakınlarının çoğunun, kendi çocuğu, kadın, 18-34 yaş grubu, evli, lisans mezunu olduğu. 19-24 saat boyunca bakım verdiği, bu sürede diğer aile bireylerinden yardım aldıkları, bakım sürecinde sağlıklarının olumsuz yönde etkilendiği ve sorumluluklarını yerine getirirken güçlük yaşadıkları belirlenmiştir. Katılımcıların demografik özelliklerine ve bakım verme durumlarına göre aile yaşam kalitesi algısının istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Evde bakmakla yükümlü olunan başka kişi durumuna göre psikolojik ve manevi sağlık durumu ve tanıya yaklaşım durumu istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermezken, fiziksel sağlık durumu ve destek ve ekonomik etkilenme durumu istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermiştir. Fiziksel sağlık durumu ve destek ve ekonomik etkilenme durumu incelendiğinde her ikisinde de evde bakmakla yükümlü olunan başka kişinin varlığı durumunda yaşam kalitesinin düştüğü görülmektedir. Tüm alt boyutlarda kronik hastalığın olmasının aile yaşam kalitesi algılarını olumsuz yönde etkilediği, anne/babaların yaşam kalitesi algısının da diğerlerine göre daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Kanser, Yaşam kalitesi, Bakım verenMaster Thesis Miyokard ınfarktüsü geçireen hastalarda algılanan stresin yaşam kalitesine etkisi(2021) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingBu çalışma, MI geçiren hastalarda algılanan stresin yaşam kalitesine etkisini tespit etmek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve ilişkilendirici nitelikteki bu çalışmanın evrenini, İstanbul Kartal Koşuyolu Kalp Hastanesi Ocak– Haziran 2021 tarihleri arasında yetişkin polikliniğine başvuran MI tanısı almış tüm hastalar(N=506) oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini çalışmanın yapıldığı tarihlerde polikliniğe muayeneye gelen 18 yaşından büyük, MI tanısı alan, herhangi bir iletişim sorunu olmayan, psikiyatrik tedavi almayan çalışmaya katılmayı kabul eden 300 hasta oluşturmuştur. Araştırmaya katılmak istemeyen, formları eksik dolduran, araştırmaya katılmaktan vazgeçen ve ulaşılamayan katılımcılar çalışma dışı bırakılmıştır. Veri toplama işlemine başlamadan önce İSTANBUL Okan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsünden etik kurul onayı ve sonrasında araştırmanın yürütüleceği hastaneden çalışma izni alınmıştır. Araştırma verileri, araştırmacılar tarafından oluşturulan anket formu, Algılanan Stres Ölçeği-14 ve TR MI Boyutsal Değerlendirme Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmaya başlamadan önce çalışmada kullanılan ölçekleri hazırlayanlardan ölçek kullanma izinleri alınmıştır. Araştırmaya katılan hastaların %69,7'si erkektir. Hastaların %61'i ilk kez MI geçirmiş olup, %39' u birden fazla MI geçirmiştir. İlk MI geçirdikten sonra hastaların %67,7'si stresli, %22'si endişeli, %3,3' ü öfkeli, %6,7'sinin depresif olduğu belirlendi. Çalışmaya katılan hastaların MİBDÖ ölçeği toplam puan ortalaması 26.70±16.59 bulundu. Araştırma kapsamına katılan hastalarda cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, meslek, gelir durumu, sigara ve alkol kullanma gibi bileşenler ile algılanan stres arasında anlamlı bir ilişki olduğu tespit edildi(p<0.05). Araştırmadan elde edilen veriler ışığında, algılanan stresin MI geçiren hastalarda yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etkiye neden olduğu ve algılanan stres arttıkça hastaların yaşam kalitesinin azaldığı belirlendi.Master Thesis Hemşirelerin hastane enfeksiyonlarını önlemeye ilişkin bilgi düzeyleri(2015) Yürügen, Birsen; Yürügen, Birsen; Hemşirelik / NursingBu araştırma, hemşirelerin hastane enfeksiyonlarını önlemeye ilişkin bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, çalışmanın yapıldığı tarihlerde Çorlu Devlet Hastanesi'nde görev yapan 285 hemşire oluşturmuştur. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş, söz konusu hastanede görev yapan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 204 hemşire araştırma kapsamına alınmıştır. Araştırmanın verileri 15.09.2014-15.10.2014 tarihleri arasında toplanmıştır. Veri toplamada hemşirelerin sosyodemografik özellikleri ve hastane enfeksiyonlarını önlemeye yönelik 18 sorudan oluşan, araştırmacı tarafından hazırlanan anket formu kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzde dağılımı, ortalama, shapiro wilk w testi, mann-whitney u testi, kruskal-wallis h testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre hemşirelerin hastane enfeksiyonlarını önlemeye ilişkin başarı puan ortalamaları 49,28 bulunmuştur. Yoğun Bakım Üniteleri ile Acil Birimlerde çalışan hemşirelerin, Dahili ve Cerrahi Birimlerde çalışan hemşirelerden daha yüksek puan aldıkları saptanmıştır. Bilgi puan ortalamaları ile öğrenim durumu, çalışma süreleri, cinsiyetleri, yaşları, hastane enfeksiyonları ile ilgili eğitim alma durumları arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »