Ataseven Bulun, Mehtap
Loading...
Name Variants
Mehtap Ataseven Bulun
Ataseven Bulun, Mehtap
Bulun, M.
Mehtap A. Bulun
Bulun Mehtap Ataseven
Bulun, Mehtap
M.,Ataseven Bulun
Bulun A, M.
M. Ataseven Bulun
M., Ataseven Bulun
Mehtap, Ataseven Bulun
BULUN Mehtap Ataseven
Bulun, Mehtap Ataseven
Bulun, A.
M. A. BULUN
Mehtap Ataseven BULUN
Bulun, Ataseven
M. A. Bulun
Ataseven Bulun, Mehtap
Bulun, M.
Mehtap A. Bulun
Bulun Mehtap Ataseven
Bulun, Mehtap
M.,Ataseven Bulun
Bulun A, M.
M. Ataseven Bulun
M., Ataseven Bulun
Mehtap, Ataseven Bulun
BULUN Mehtap Ataseven
Bulun, Mehtap Ataseven
Bulun, A.
M. A. BULUN
Mehtap Ataseven BULUN
Bulun, Ataseven
M. A. Bulun
Job Title
Dr. Öğr. Üyesi
Email Address
mehtap.bulun@okan.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output
9
Articles
2
Citation Count
4
Supervised Theses
7
9 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 9 of 9
Master Thesis Hastalar ve çalışanların gözünden covıd-19 pandemisinin radyasyon onkolojisi departmanına etkisi(2023) Ataseven Bulun, Mehtap; Bulun, Mehtap AtasevenKanser tanı ve tedavisi ile uğraşan tüm sağlık kurumlarında, Türkiye'deki ilk COVID-19 vakası görülmeden önce hastalık ve korunma yöntemleri ile ilgili bilgilendirmeler yapılmıştır. Hastalık Türkiye'de görüldüğü andan itibaren birçok güvenlik önlemleri hayata geçirilmiştir. Özellikle sağlık sistemlerinde hizmetin sürekliliğini sağlamak en önemli konu olmuştur. Onkolojik tedavilerin kesintiye uğramasının en az bu hastalık kadar ciddi yan etkilere sebep vereceği bilinciyle yola çıkılmış ve tedavilerin devamlılığı için gerekli önlemler alınmıştır. Kanser gibi hem kendisi hem de tedavisi bağışıklık sistemini zayıflatan bir hastalığın tanı ve takibi, bu özel süreçte her zamankinden daha dikkatli ve özenli bir yaklaşımı gerektirmektedir. Bu nedenle de klinik deneyimlerine ihtiyaç ortaya çıkmaktadır. Araştırma özel bir hastanenin radyasyon onkolojisinde tedavisi pandemi dönemine gelen onkoloji hastaları ve radyasyon onkolojisi çalışanları olan 14 katılımcı ile yüz yüze görüşmeler ile gerçekleştirilmiştir. Sorular literatür doğrultusunda oluşturulmuştur ve 17 adet birbiriyle bağlantılı sorular içermiştir. Görüşmelerin ortalama süresi 30 dk sürmüştür ve öncesinde bireylerden sözlü ve yazılı onam alınmıştır. Görüşmelerde ortaya çıkan unsurlar belirlenmiş ve açıklamaların sunulabilmesi için temalar ve temalar arasındaki ilişkiler haritalandırılmıştır. Araştırmanın analizinde MAXQDA Plus 2020 (20.0.08 versiyon) paket programı kullanılmıştır. Bu çalışmanın sınırlıkları vardır. Öncelikle çalışma bulguları görüşme yapılan katılımcılar ve çalışmanın yürütüldüğü merkez ile sınırlıdır. Ayrıca çalışma bulguları 01.01.2022 ve 01.05.2022 Tarihleri arasında toplanmıştır. Bu tarihten sonraki pandemiye ilişkin ortaya çıkan herhangi bir düzenleme çalışma kapsamına dahil edilmemiştir. Bu çalışma pandemi dönemi boyunca radyasyon onkolojisi departmanında ortaya çıkan zorlukların neler olduğu ve bu zorluklara sağlık yöneticisi bakış açısıyla nasıl çözümler bulunduğunu ortaya koyma amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamında yapılan görüşmeler neticesinde dört ana tema belirlenmiştir. Bu temalar COVID-19 endişesi, COVID-19'un radyasyon tedavisine etkileri, tedavinin sürdürülmesindeki zorluklar ve çalışma yaşantısına etkileri olarak belirlenmiştir.Doctoral Thesis Beden paradigmasında ve yaşlanmanın tıbbileştirilmesinde yazılı basının rolü(2018) Ataseven Bulun, Mehtap; Ünal, ErdinçYaşlanma karşıtı ürünler ve uygulamaların (anti-aging) günlük yaşamdaki kullanımı giderek artmaktadır. Bu artışın en önemli nedenlerden biri çeşitli medya araçlarıyla yapılan sağlık haberleridir. Sağlıklı yaşam endüstrisi olarak adlandırılabilecek oldukça karlı bir sektörce geliştirilen uygulama ve pratiklerden yararlanmanın, kişiyi genç ve formda göstereceği ve aynı zamanda 'sağlıklı' olmak için bir gereklilik olduğu vurgusu sıklıkla yapılmaktadır. Bu durum yaşlanmanın tıbbileştirilmesine, geciktirilmesi ve hatta kaçınılması gereken, hastalıklı ve olumsuz bir durum gibi gösterilmesine sebep olmuştur. Bu tez çalışmasının amacı yazılı basının yaşlanma ile ilgili söylemlerinin niteliksel analizini yapmak ve kişileri yaşlanma karşıtı medikal estetik uygulamalarına yönlendiren etkenleri çok boyutlu yaklaşım kullanarak incelemektir. Araştırma betimleyici modelde bir araştırmadır. Türkiye'deki en yüksek tiraja sahip dört gazete ve bir dergide, bir yıl içerisinde yayınlanan 'yaşlanma', 'yaşlılık', 'anti-aging' sözcüğü geçen 248 haber çalışmanın ilk kısmının kapsamını oluşturmuştur. Araştırmanın ikinci bölümünde yaşlanma karşıtı medikal estetik uygulamalarını yaptırmış 22 kişi üzerinde yazılı basının etkisini belirlemek, kişilerin konuyla ilgili deneyimlerini ve görüşlerini ortaya çıkarmak amacıyla yarı yapılandırılmış soru formu kullanılarak bireysel derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Görüşme sonrası elde edilen veriler ile MAXQDA 18© paket programında nitel veri kodlama, içerik analizi (kod sıklıkları, temalar ve kategoriler arası ilişkilerin hesaplanması ve haritalandırılması) yapılmıştır. İncelenen haberlerde en fazla değinilen nokta yaşlanmanın engellenebilir oluşudur. En sık işlenen temaların ise yaşlanmayla ortaya çıkan riskler ve yaşlanma karşıtı ticari yönlendirmeler olduğu saptanmıştır. Yaşlanma karşıtı uygulamalar arasında beslenme ve medikal estetik uygulamaları ön plana çıkmaktadır. Hedef kitlenin büyük çoğunluğunun kadınların oluşturduğu ve bu haberlerde ticari yönlendirmenin anlamlı düzeyde fazla olduğu saptanmıştır. Haber görsellerinde genç bireyler ve kadın görüntülerin çokluğu dikkat çekmektedir. Medikal estetik uygulamalarını deneyimlemiş kişilerle yapılan görüşmelerde yaşlanma kaygısı duydukları, içsel ve dışsal faktörler ile işleme yöneldikleri, bu süreçte toplumdan, medyadan ve sağlık profesyonellerinden etkilendikleri saptanmıştır.Master Thesis Sağlık kurumlarında algılanan hizmet kalitesinin SERVQUAL modeli ile ölçülmesi: Bir üniversite hastanesi örneği(2023) Ataseven Bulun, Mehtap; Bulun, Mehtap AtasevenBu araştırmada, hizmet kalite boyutları çerçevesinde hastaların hizmet kalite algıları, beklentileri ve bu veriler sonucunda memnuniyetleri SERVQUAL modeli ile İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi örneği üzerinden ölçülmüş ve analiz edilmiştir. Araştırmanın literatür kısmında sağlık sektörüne ve hizmet kalitesine ait kavramsal tanımlamalara yer verilmiştir. Alan araştırması bölümünde anket aracılığı ile veriler toplanmış ve SPSS (Statistical Package for Social Sciences) for Windows 22.0 programı %95 güvenilirlik düzeyinde kullanılmıştır. Uygun istatistiksel analizler uygulanmış ve bu sonuçlardan yola çıkarak hasta memnuniyetine etki eden faktörler ve önem dereceleri incelenmiştir. Hastaların demografik ve sosyo-ekonomik özelliklerine göre memnuniyet seviyeleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Ulaşılan sonuçlar neticesinde hasta memnuniyetini artırmak için sağlık yöneticilerine önerilerde bulunulmuştur. Araştırma yapılan hastanenin genel hizmet kalitesinin iyi seviyede olduğu ölçülmüştür. En fazla memnuniyetsizlik yaşanan hizmet kalitesi boyutunun Güvenilirlik, en az memnuniyetsizlik yaşanan hizmet kalitesi boyutunun ise Empati boyutu olduğu tespit edilmiştir. Hastaların en fazla beklentiye girdikleri hizmet kalitesi boyutunun Güven boyutu, en az beklentiye girdikleri hizmet kalitesi boyutunun Empati boyutu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Hastaların en çok tatmin olduğu hizmet kalitesi boyutunun Güven olduğu tespit edilmiştir. Hastaneden daha önce hizmet alan hastaların, hizmet almayan ve ilk defa gelen hastalara göre daha fazla beklentiye girdiği saptanmıştır. Şifa ile taburcu olmanın hastaların hizmet kalitesi memnuniyetini olumlu yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Hastaların yaşlarının hizmet kalite algılarını ve memnuniyet seviyelerini etkilemediği tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Sağlık, Hasta, Hizmet Kalitesi, Memnuniyet, SERVQUAL Ölçeği Tarih: 30.05.2023Article Citation Count: 0Turkish Sign Language Adaptation of the Turkish Health Literacy Scale-32(Oxford Univ Press, 2022) Ataseven Bulun, Mehtap; Cepni, Selden; Ermez, YusufSign language speakers are at a disadvantage in terms of health literacy due to the lack of health education materials in sign languages. Deaf and hard of hearing (DHH) individuals are excluded from health literacy research due to the lack of measurement tools in their language of excellent fluency. This study aims to provide the literature with a tool that allows the measurement of health literacy among DHH individuals. The Turkish Health Literacy Scale (THLS)-32 was translated into Turkish Sign Language (TSL). After the THLS-32 was translated into TSL in video format, it was tested for validity and reliability. The translated version of the scale was administered to participants from a DHH association in Turkey who are fluent in TSL. Subsequently, a study was conducted with 207 DHH individuals. The study group was assessed in terms of their mean index scores and evaluated to have "limited health literacy" according to the THLS-32 classification. We conclude that the THLS-32 in TSL is suitable to measure health literacy in DHH individuals and to assess the impact of the health education system.Master Thesis Ebeveynlerin uzaktan eğitim sürecinde çocuklarının ekran önünde kalma sürelerine ve sağlık durumlarına dair kaygıları(2022) Ataseven Bulun, Mehtap; Bulun, Mehtap AtasevenBu çalışmada 7-12 yaş arası öğrencilerin ekran süreleri ve ebeveynlerinin uzaktan eğitime yönelik tutumlarının, ebeveynlerin çocuklarının sağlıklarına yönelik kaygıları üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun yanında ebeveynlerin sağlık kaygılarının sosyo-demografik özelliklerine göre farklılık gösterme durumlarının incelenmesi de hedeflenmiştir. Kesitsel nitelikteki bu çalışmada ilişkisel tarama modeli esas alınmıştır. Araştırmanın örneklemini kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 506 ebeveyn oluşturmaktadır. Veriler anket yöntemi ile elde edilmiştir. Ankette, sosyo-demografik form, Pandemi Döneminde Uzaktan Eğitim Ölçeği ve Pandemi Döneminde Uzaktan Eğitim Ebeveyn Sağlık Kaygısı Anketi yer almaktadır. Verilerin analizi IBM SPSS v.26 yazılımı ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada tanımlayıcı istatistiksel analizler, geçerlilik ve güvenilirlik analizleri, normal dağılım analizi, korelasyon analizi, çoklu doğrusal regresyon analizleri, t-testi ve ANOVA analizleri gerçekleştirilmiştir. Regresyon analizleri sonucunda ebeveynlerin uzaktan eğitime yönelik olumsuz tutumlarının ve çocukların ekran sürelerinin, ebeveynlerin çocuklarının sağlıklarına yönelik kaygıları üzerinde olumlu yönde ve anlamlı etkilerinin olduğu tespit edilmiştir. Fark analizleri sonucunda ise ebeveynlerin çocuklarının sağlıklarına yönelik kaygılarının yaşlarına, medeni durumlarına, ailede Covid-19 geçiren olup olmamasına ve okulların açılması konusundaki fikirlerine göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir.Master Thesis İstanbul'daki kamu-özel-üniversite hastanelerinin 1985-2019 yılları arasındaki büyüme ve kullanım verilerinin incelenmesi(2021) Ataseven Bulun, Mehtap; Bulun, Mehtap AtasevenBu çalışmanın amacı; İstanbul'daki kamu-özel-üniversite hastanelerinin 1985-2019 yılları arasındaki büyüme ve kullanım verilerini, Sağlık Bakanlığına bağlı kamu hastanesi, özel sektör girişimleri ve üniversitelere bağlı hastaneler olarak sınıflayarak, yıllara ve sektör paylarına göre incelemektir. Araştırmada hastane gruplarını kıyaslamak için 1985-2019 yılları arasında 'toplam hastane sayısı, toplam ameliyat sayısı, toplam yatak sayısı, toplam hasta müracaat sayısı, toplam yatılan gün sayısı ve toplam hekim sayısı' ölçüt olarak alınmıştır. Çalışmada sunulan tüm veriler İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve TÜİK hastane sektör verileri aracılığı ile elde edilmiştir. Çalışma boyunca elde edilen tüm veriler, istatistikler ve grafikler SPSS 24.00 versiyonlu v21 lisanslı paket program ile analiz edilmiştir. Bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkilerin analizinde bağımsız gruplar için iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi (t-testi), Kovaryans matrisleri homojenlik testi, Grup ortalama vektörleri testi, Levene tesri, Friedman testi, Posthoc, tek yönlü MANOVA kullanılmıştır. Sürekli niteliğe sahip olan bağımlı ve bağımsız değişkenler arasındaki ilişkinin analiz edilmesinde ise regresyon analizi kullanılmıştır. Araştırma neticesinde, 2000 ve sonrası dönemde hastane sayılarının artış hızının yüksek olduğu (p<0,05) ancak nüfusa bakıldığında kamu hastanelerindeki artışın, özel hastanelerin altında kaldığı (p<0,05) tespit edilmiştir. Yıllara göre yatak sayıları, hastanelere yapılan toplam hasta müracaatları, toplam ameliyat sayısının, hekim sayısının ve toplam yatılan gün sayısındaki değişimin ise hastane türüne göre gruplar arasında istatiksel olarak farklı olduğu (p<0,05) görülmüştür. Bin kişiye düşen yatak sayısı, (p=.332 > 0,05) değişkeni hariç tüm bağımlı değişkenlerde hastane türüne göre farklılıklar olduğu da tespit edilmiştir.Master Thesis Kocaeli'nde bir özel sağlık kurumundan hizmet alan uluslararası ve Türk hastaların hizmet kalitesi değerlendirmelerinin karşılaştırılması(2023) Ataseven Bulun, Mehtap; Bulun, Mehtap AtasevenSon yıllarda sağlıkta hizmet kalitesi oldukça önem taşıyan bir konudur. Sağlık hizmeti kalitesinin ülkemizde artmasıyla birlikte, yabancı hastaların da yerli hastalar kadar büyük bir talebi olduğu gözlemlenmektedir. Yerli ve yabancı hastaların sağlık hizmetine ilişkin beklentileri kültürel, sosyal ve ekonomik koşullardan dolayı farklılık göstermektedir. Bu çalışmada yerli ve yabancı hastaların algılanan ve beklenen hizmet kalitesinin değerlendirilmelerinin karşılaştırılması yapılmıştır. Hastaların sosyodemografik özelliklerine göre algılanan ve beklenen hizmet kalitesinin ne yönde değiştiği ya da değişmediği araştırılmıştır. Bu çalışmada Parasuraman vd. (1988) tarafından geliştirilen SERVQUAL ölçeği kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre yabancı hastaların, yerli hastalara kıyasla hizmet beklentilerinin tüm puanlarda anlamlı bir şekilde daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, yabancı hastaların fiziksel görünüm, güvenirlilik, heveslilik, ve empati boyutlarında hizmet algısına verdikleri puanlarında yerli hastalara kıyasla anlamlı derecede daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir.Article Citation Count: 4Turkish Adaptation and Reliability and Validity Study of Parent Attitudes About Childhood Vaccines Survey(Galenos Yayincilik, 2020) Ataseven Bulun, Mehtap; Acuner, DenizAim: Since the discovery of vaccines, opposing views have emerged and spread to the present day. Despite being based on different beliefs in different societies, anti-vaccination has become a rapidly growing social movement worldwide. Resistance to vaccination was included among health hazards at a global level by the World Health Organization in 2019. In a review of the literature, some studies conducted on vaccine rejection, vaccine hesitations and vaccine acceptance were found in different countries, but no studies in which vaccine hesitation was examined had been conducted in Turkey. The main reason was considered to be the lack of a vaccine attitude scale adapted into the Turkish language. The aim of this study was to carry out a vaccination attitudes scale validity and reliability test on a scale which had been proven in foreign empirical studies and been translated into the Turkish language and to publish the scale in the field literature to be used in future vaccination attitudes studies in Turkey. Materials and Methods: This study is a methodological study. The Parent Attitudes about Childhood Vaccines (PACV) scale was translated into Turkish by three experts who were competent in both English and Turkish, then it was translated back into English again. As a result of the comparison made, several changes were made to the Turkish scale. A pilot application was used and its results were evaluated. Confirming the results of the pilot application, the scale was applied to 225 parents. The reliability of the analyzed data was tested via Cronbach's alpha. Results: The reliability of the data was determined to be 0.84, and the scale was considered reliable. Confirmatory factor analysis for the adapted scale was carried out, and the adaptation of the scale into Turkish was completed. Conclusion: The Turkish version of the PACV scale is a valid and reliable scale for evaluating vaccine attitudes including vaccine rejection, vaccine hesitations and vaccine acceptance.Master Thesis Özel bir hastanede görev yapan sağlık çalışanlarının bulaşıcı hastalıklara yönelik risk ve korunma farkındalığının incelenmesi(2022) Ataseven Bulun, Mehtap; Bulun, Mehtap AtasevenBulaşıcı hastalık salgınları tarih boyunca insanoğlunun mücadele etmesi gereken önemli sağlık sorunlarından biri olmuştur. Birçok insanı aynı anda etkileyen bulaşıcı hastalıklar; sosyal yaşamda olumsuz etkilere sebep olmanın yanında, sağlık hizmetlerine beklenmeyen yükler getirerek toplumda sakatlık ve ölümlerde artışa neden olmaktadır. Bu çalışma ile özel bir hastanede sağlık çalışanlarının bulaşıcı hastalıklara yönelik risk ve korunma farkındalığının belirlenmesi, sosyodemografik özelliklere göre değişkenlik durumlarının saptanması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda örneklem grubu olan 200 sağlık çalışanından veri toplanmıştır. Veri toplama aracı Sosyodemografik Bilgi Formu ve Bulaşıcı Hastalıklar Risk Farkındalığı ve Korunma Ölçeği olmak üzere iki bölümdür. Çalışma kapsamında farklı mesleklerdeki 200 sağlık çalışanına ulaşılmıştır. Veriler değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotların (ortalama, standart sapma, medyan, frekans, oran, minimum, maksimum) yanı sıra verilerin dağılımı Shapiro-Wilk Testi ile değerlendirilmiştir. Niceliksel verilerin üç ve üzeri grubun karşılaştırmasında Kruskall-Wallis testi; iki grup karşılaştırmasında Mann-Whitney U Testi kullanılmıştır. Çalışma bulgularına göre kişisel korunma farkındalığı değerinin ilerleyen yaş ile birlikte arttığı saptanmıştır. 50 yaş ve üzeri personelin korunma davranışları değerinin en yüksek olduğu, 18-29 yaş grubunun el yıkama davranışları değerinin en düşük değerde, 50 yaş ve üzeri grubun ise en yüksek değerde olduğu görülmüştür. Yaş gruplarına göre toplam ölçek puanı değeri istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermektedir. 50 yaş ve üzeri katılımcıların en düşük ölçek puanına sahip olduğu görülmüştür. Mesleğini yaparken bulaşıcı hastalığa yakalanma konusunda endişe yaşayan grubunun ortak yaşam risk farkındalığı değerinin, endişe yaşamayanlara göre yüksek olduğu görülmektedir. Hekim grubunun ortak yaşam risk farkındalığı değerinin diğer tüm katılımcılardan yüksek olduğu saptanmıştır. Çalışmada neticesinde mesleki tecrübesi daha fazla olan personelin gençlere göre ortak yaşam risk faktörlerine daha fazla önem verdiği ve bulaşıcı hastalıklara karşı daha dikkatli davrandığı söylenebilir. Anahtar kelimeler: Bulaşıcı hastalıklar, bulaşıcı hastalık ölçeği, risk ve farkındalık düzeyi, sağlık yönetimi
