Gök, İlkay
Loading...
Name Variants
Gok, Ilkay
Pinarli I.
İlkay Gok
İlkay Gök
Gok, I.
Gök, İLkay
GOK İlkay
Ilkay Gok
İ., Gök
Gök, İ.
Gok I.
İlkay GÖK
GOK Ilkay
İlkay GOK
Gok, İ.
Ilkay GOK
Gok, İlkay
İlkay, Gök
GÖK İlkay
Gök İlkay
Gok Ilkay
Gök, İlkay
Gok İlkay
Gök, Ilkay
Pinarli I.
İlkay Gok
İlkay Gök
Gok, I.
Gök, İLkay
GOK İlkay
Ilkay Gok
İ., Gök
Gök, İ.
Gok I.
İlkay GÖK
GOK Ilkay
İlkay GOK
Gok, İ.
Ilkay GOK
Gok, İlkay
İlkay, Gök
GÖK İlkay
Gök İlkay
Gok Ilkay
Gök, İlkay
Gok İlkay
Gök, Ilkay
Job Title
Doç.Dr.
Email Address
ilkay.gok@okan.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Scholarly Output
86
Articles
10
Citation Count
63
Supervised Theses
73
86 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 86
Master Thesis Sosyal medyada yayınlanan gıda içeriklerinin gastronomi bakış açısı ile analizi: Youtube örneği(2023) Demir, Büşra; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsDijital dünya ve sosyal medyalar insan hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Elde edilen verilere göre günümüzde dünya nüfusunun yarısından fazlası sosyal medya ağlarını aktif halde kullanmaktadır. Bu ağların kullanım yaşı da giderek düşmekte ve insanlar dijital hayata daha da kolay uyum sağlamaktadır. Sosyal medya ağlarının insan hayatına girişi 2000'li yıllarda gerçekleşmiştir. Bu tarihten itibaren insanları sosyal hayatlarında büyük değişimler yaşanmıştır. İnsanlar benliklerini sosyal medya yoluyla ifade etmektedir. Bu yolla sosyal medya aracılığıyla yeni kimlik ifadeleri ile karşılaşılmakta ve bazı kavramlar anlam değiştirmektedir. Gastronomi dünyası da bu değişimden nasibini almıştır. Yiyecek ve içecekler geçmişte olduğu gibi yine sosyal benlik ifadelerinde kullanılmaktadır. Sosyal mecralara aktarılan bu benlik sunumları gıdanın da insan için anlamını değiştirmiştir. Gastronomi dünyasında ulusal akademik çalışmalarda sosyal medyanın gastronomi ile ilişkisiyle alakalı çalışmalar yok denecek kadar azdır. Bu çalışmanın amacı bu değişimin getirdiği olumlu ve olumsuz sonuçları günümüzde en çok kullanılan sosyal ağlardan biri olan Youtube ile belirli başlıklarda genel olarak ifade etmektir. İçerik analizi yöntemi ile incelenen örnek videolarla gıda içeriklerinin izleyiciler üzerindeki etkisi irdelenmiş ve nitel yöntemlerle desteklenen başlıklar altında elde edilen bulgular sıralanmıştır. Bu çalışmanın sonucunda gıda videolarının yemek kültürünü aktarmada önemli olan dijital arşivler haline geldiği, sürdürülebilirlik çalışmalarında insanları bilgilendirici etkisi olduğu, profesyonellerin Youtube aracılığıyla insanlarla iletişim kurup kendi markalarını yarattıkları bununla birlikte yeni gıda otoritelerinin ortaya çıkmasında Youtube'un önem kazandığı, gıda reklamlarının satın alma tercihlerinde insanlar üzerinde etkin olduğu, sağlık açısında yetişkin ve çocuk sağlığına olumlu ve olumsuz etkilerinin söz konusu olduğu, gıda videolarının mutfakta cinsiyet eşitliği sağladığı, gastronomi eğitiminde etkin bir araç haline geldiği ve gastrodiplomasi çalışmalarında en etkili faaliyetlerden biri haline geldiği görülmektedir Gıda ve sosyal medya ilişkisinin günden güne gelişeceği öngörüldüğünden bu başlıklara yenilerinin de ekleneceği ifade edilebilmektedir. Bu bağlamda bu ilişkinin sonuçları daha derin bir şekilde incelenebilir ve özellikle sağlık alanında yaratabileceği tahribatın önüne geçilebilir. Bununla birlikte olumlu etkileri üzerine odaklanılarak Türk mutfak kültürü globale daha net şekilde tanıtılabilir. Anahtar Kelime: Gastronomi, sosyal medya, Youtube, gıda videoları, içerik üreticileriMaster Thesis Türkiye'de enginar tüketim tercihleri ve sağlıklı beslenme algısının enginar tüketim sıklığı üzerine etkileri(2019) Bayraktar, Necmiye Banu; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsBu tez çalışmasında Türkiye genelinde katılımcıların enginar tüketim davranışları, sağlıklı beslenme algıları ve bu verilerin enginar tüketim sıklığına olan etkileri irdelenmiştir. Katılımcılar enginar tüketim anketinde demografik yapılarını, enginar farkındalıklarını, enginar pişirme, tüketim şekli ve tercihleri ile birlikte, sağlıklı beslenme algılarını ve enginarın sağlığa faydalarını değerlendiren 30 soruya yanıt vermişlerdir. Katılımcı sayısı 1171'dir. Bu örneklem rakamı %95 güven aralığı ve %3 hata payına göre 100 milyon kişi için örnek hacmi olan 1067'den fazladır. Bu soruların bir kısmı Likert ölçeğine göre, bir kısmı birden çok seçenek işaretleyebilecekleri, bir kısmı da açık uçlu soru formatında hazırlanmıştır. Değerlendirme bilgisayar ortamında bir anket programı üzerinden gerçekleştirilmiştir. Bunun yanı sıra kendisi de enginar yetiştiricisi olan Urla Ziraat Odası Başkan Vekili ile yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşmeden ve yapılandırılmamış saha gözlem çalışması olarak Urla Uluslararası Enginar Festival ziyaretlerinden de yararlanılmıştır. Enginar Tüketim sıklığı ile demografik özellikler arasında yapılan korelasyon analizlerinde Pearson Korelasyon analizi uygulanmıştır. Enginar Tüketim sıklığı ile Demografik Özellikler ve bazı enginar tüketimi ile ilgili kategorik yanıtlar içeren değişkenlerin karşılaştırılması Khi-kare analizi ile test edilmiştir. Katılımcıların %14'ü enginarı hiç tüketmezken; %24,9'u çok az tükettiğini belirtmiştir. Enginar en çok taze olarak tüketilmektedir (%86,6) . Katılımcıların % 77,7'si enginarı zeytinyağlı yemek olarak pişirmektedir. Enginarın sadece çanağını tüketen katılımcılar %60,2'dir. Katılımcıların %26,8'i enginarın herhangi bir faydasını bilmemektedir. Bilinen faydaların ilk sırasını %39,5 ile 'Karaciğere faydalı' seçeneği almıştır. Eğitim ve gelir artışının enginar tüketim sıklığı ile anlamlı bir ilişkisi vardır. Kadınların, evlilerin ve çocukluların enginar tüketim sıklığı daha yüksektir. Enginarı zeytinyağlı tüketmeyi tercih edenler, taze ve dondurulmuş olarak tüketenler; sap, yaprak ve çanağını birlikte tüketenler de enginarı sık tüketen gruptadırlar. Enginar yetiştirilen bölgelerde büyümek, enginara kolay ulaşılabilir yerlerde yaşamak ve ailedeki tüketimin varlığı, enginar tüketimini artırır. Sağlık durumu, fiziksel aktivite seviyesi ve enginarın bilinen faydaları ile enginarın tüketimi arasında kesinlikle anlamlı bir ilişki vardır. Sadece Beden Kitle İndeksine bakıldığında enginar tüketim sıklığı ile arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.Master Thesis Kültürel özellikleriyle beş Osmanlı şerbetinin araştırılması, farklı tatlandırıcılarla hazırlanarak duyusal ve antioksidan özelliklerinin incelenmesi(2023) Kaya, Semran; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsBu çalışmaya konu olup incelenen şerbetler ile ilgili literatürde yeterli bilgiye ulaşılamamakla birlikte şerbetlerin günümüzde ki üretimleri de yok denecek kadar azdır. En basit tarifiyle su ve tatlandırıcıdan meydana gelen şerbet, Osmanlı mutfak kültürün de önemli bir yere sahiptir. Hemen hemen her çeşit meyve, çiçek ve bitkinin kullanılmasıyla her mevsim hazırlanabilme özelliğine sahip olan şerbetler sadece içecek olarak düşünülmemiş, tedavi edici özellikleri göz önünde bulundurularak şifa aracı olarak görülmüş ve aynı zamanda doğum, sünnet, düğün, ölüm gibi bir takım kutlama ve merasimlerin de sembolik içeceği haline gelmiştir. Osmanlılarda sofraların ve ikramların vaz geçilmez içeceği olan şerbetlerin şöhreti yabancı konukların beğeni ve tanıtımlarıyla da Osmanlı sınırlarının dışına taşmıştır. Şerbetler, gazlı gazsız birçok kimyasal işlemden geçmiş ve katkı maddesi barındıran günümüz meşrubatlarıyla karşılaştırıldığında; katkısız ve doğal içerikleriyle daha sağlıklı içecekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu özelliklerine rağmen meşrubat sanayisinin karşısında ilgisizliğe mahkûm edilip unutulmaya yüz tutmuşlardır. Bu çalışmada, bir zamanlar her derde deva olan şerbetlere günümüzde kaybetmiş oldukları ilgiyi yeniden kazandırmak, yeni nesiller tarafından tanınmalarını sağlamak ve tüketimlerinin arttırılarak ticarileştirilmelerine katkıda bulunmak amacıyla beş çeşit şerbet incelemeye alınmıştır. Bu çalışma kapsamında, Türkiye'de yetişme ortamları oldukça uygun ve yaygın olan meyve ve bitkilerden gül, koruk, karadut, keçiboynuzu ve lavanta ele alınmış olup, bunlarla birlikte kullanılmak üzere sakkaroz, stevia, agave şurubu, akçaağaç şurubu ve bal gibi birbirinden farklı beş ayrı tatlandırıcı belirlenerek şerbet çalışmaları yapılmıştır. Belirlenmiş olan bu bitki ve meyveler ile yapılan şerbetler duyusal ve kimyasal olmak üzere iki farklı analize tabi tutulmuştur. Beş farklı bitkisel ürün ve beş farklı tatlandırıcının ayrı ayrı eşleştirilip yapılmasıyla sunuma hazırlanan şerbetler üzerinde yapılan tadım testleriyle, şerbetlerin rengi, kokusu, tadı gibi duyusal özellikleri ve bu özellikleri ile birlikte tüketiciler nezdindeki beğeni düzeyleri ve satın alma istekleri incelenmiştir. Yapılan duyusal analiz sonuçlarına göre, genel olarak şerbetlerin rengi, kokusu, aroması, tatlılık oranı ve genel beğeni düzeyleri ile satın alma isteğinin uyanması arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü bir ilişki olduğu saptanmıştır. Ayrıca kimyasal analizler için İstanbul Teknik Üniversitesinin gıda laboratuvarı kullanılarak şerbetlerin toplam fenolik madde miktarı ve antioksidan analizleri yapılmıştır. Yapılan analizlerden, elde edilen verilere göre en yüksek antioksidan kapasite 17,16±1,56 (TE)/0,1 mL örnek ve fenolik madde miktarı 15,11±1,21 (GAE)/0,1 mL örnek ile gül şerbetinde görülmüştür. Elde edilen bulguların istatistiği yapılıp yorumlanmıştır. Toplam fenolik madde miktarı ve antioksidan kapasitenin belirlenmesinde kullanılan FC, ABTS ve CUPRAC metotları ile elde edilen değerler arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p>0,050). Şerbetlere göre FC, ABTS ve CUPRAC ortalama değerleri arasında istatiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p<0.001). Sonuç olarak, en çok beğenilen şerbetler stevia ile yapılmış olan gül şerbeti ve agave şurubuyla yapılmış olan koruk şerbetleri olmuş, akçaağaç şurubuyla hazırlanmış olan dut şerbeti ise en az beğenilen şerbet olmuştur. Lezzet açısından en fazla beğenilen şerbetler, sakkaroza en yakın tadı veren stevia ve agave şurubuyla hazırlanmış olan şerbetler olurken, en az beğenilen şerbetler ise akçaağaç şurubu ve bal ile hazırlanmış olan şerbetler olmuştur. Elde edilen veriler doğrultusunda şerbetlerin, günümüz gazlı ve gazsız, raf aşamasına gelene kadar birçok kimyasal işlemden geçmiş olan içeceklerden daha sağlıklı ve temiz içerikli oldukları sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Şerbet, Antioksidan, Sağlık, Duyusal Analiz, Tatlandırıcılar Tarih: Ağustos 2023Master Thesis Farklı fermantasyon sürelerinde hazırlanan filtre kahve kombuchaların duyusal özelliklerinin incelenmesi(2023) Şit, Yeşim Tuğçe; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsKombucha ile ilgili raporlar göz önüne alındığında, kombucha çeşitlendirmesinin genellikle ikincil fermantasyon aşamasında yapıldığı, ana substrat kaynağı olarak çaydan farklı ürünlerin genellikle kullanılmadığı belirlenmiştir. Bu çalışma, demlenmiş filtre kahveyi kombucha ana substratı olarak kullanarak, farklı fermantasyon sürelerinde üretilen filtre kahve kombuchaların duyusal özelliklerini ve sağlık açısından olumlu özelliklerinin belirlenmesinin bir ön çalışması olarak planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmada en az lisans mezunu 300 katılımcı ile tanımlayıcı duyusal analiz gerçekleştirilmiş olup, duyusal analiz ölçeğinde yaş, cinsiyet, medeni durum, alkol tüketimi demografik soruları da yer almıştır. Sorulan demografik sorularla satın alma tercihi arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca başlangıç ürünü (demlenmiş filtre kahve) ve duyusal analiz sonucu satın alma tercihi en yüksek olan filtre kahve kombuchanın pH, toplam fenolik madde miktarı, toplam flovanoid madde miktarı, toplam antioksidan kapasite miktarı, DPPH kimyasal analizleri yapılmıştır. Duyusal analiz sonu panelistlerin 7 günlük filtre kahve kombuchayı satın alma tercihleri %42 oranla en yüksek bulunmuştur. Ayrıca yapılan kimyasal analizlerde 7 günlük fermantasyon sonucu elde edilen yeni ürünün değerlerinde yüzdelik oranda yükseliş olduğu tespit edilmiştir. Kimyasal analizlerde toplam flavonoid değeri dışındaki değerlerde istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0,05). Duyusal analiz değişkenleri arasında anlamlı farklar tespit edilirken (p˂0.05)., tadımcıların genel kabul edilebilirlik tercihi açısından filtre kahve kombuchalar arasında anlamlı bir fark bulunmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Elde edilen bulgular doğrultusunda kombucha fermantasyonunda ana substrat kaynağı olarak demlenmiş filtre kahve kullanılabileceği, fermantasyon işleminin 5, 7 ve 9 gün olarak gerçekleştirilebileceği belirlenmiştir. Üç fermantasyon süresinin genel kabul edilebilirliğinde herhangi bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05).Filtre kahve kombuchanın sağlık faydaları ve bilinirliğinin arttırılması için daha detaylı çalışmaların gerekliliği görülmüştür. Anahtar kelimeler: kombucha, filtre kahve, tanımlayıcı duyusal analiz, fermente çayMaster Thesis Coğrafafi İşaretli Malkara Eski Kaşar Peynirinin Olgunlaştırma Süresinin Trakya Bölgesine Ait Kınalı Yapıncak Şarabıyla Uyumunun Duysal Analizle Tespiti(2024) Erdoğan, Elif Çıtak; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsŞarap, peynir uyumu yüzyıllar boyunca denenmiş olup her peynir için farklı şarap ya da her şarap için farklı peynir eşleştirmeleri gerçekleştirilmektedir. Bunun için peynirin duyusal özellikleri, peynirin olgunlaşma süresi, şarabın rekoltesi, şarabın üzüm cinsi gibi pek çok farklı faktör ele alınmaktadır. Bu çalışmada Tekirdağ'ın ilçesi olan Malkara'ya özgü ve tescillenmiş olan Malkara eski kaşar peynirinin olgunlaşma sürelerine göre yine aynı bölgeye ait olan Tekirdağ'ın ilçesi Şarköy'ün mahallesi olan Mürefte'ye kadar uzanan üzüm bağlarında yetişen bölgeye has Yapıncak cinsi üzümden elde edilen şarap uyumu ele alınmıştır. Peynirin olgunlaşma seviyesinin şarabın parametrelerini nasıl etkilediği belirlediğini amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda 25 panelist üzerinde duyusal analiz gerçekleştirilmiş olup duyusal test sonuçları SPSS 25.0 programı ile analiz edilmiştir. Duyusal testte lezzet ve genel değerlendirme boyutları güvenilirlik ve iç tutarlılık ölçümlemesi için Cronbach's alpha katsayısı kullanılmıştır. Toplam puan, lezzet ve genel değerlendirme boyutları puanlarının bekletilme sürelerine göre karşılaştırmasında puan ortalamalarının normal dağılıma uygun olduğu anlaşıldığından, One Way ANOVA (Tek Yönlü Varyans analizi) testi uygulanmıştır. Yapılan bulgulara göre genel olarak şaraplar için peynirlerin bekletilme sürelerine göre farklılık bulunan boyutlarda farklılığın kaynağı çoklu karşılaştırma testlerinden Duncan ve LSD testi ile incelenmiştir. Alt boyut ortalama puanları ve total puanlar bekletilme sürelerine göre 3 turun ortalamaları alınarak radar grafikle görselleştirilme sağlanmıştır. Bu tez çalışmasında kınalı yapıncak şarabının coğrafi işaretli Malkara kaşar peynirinler arasından olgunlaşma süresi en uzun olan (9 ay) eşleştirilmesi yapılan duyusal analiz sonucunda şarabın parametreleri en iyi şekilde ortaya çıkaran olgunlaşma süresinin 9 ay olduğu saptanmıştır.Master Thesis Bireylerin duygusal yeme düzeylerinin yiyecek-içecek seçimi üzerine etkilerinin araştırılması(2020) Destegül, Gizem Esra; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsBu araştırmada bireylerin duygusal yeme düzeyleri ile yiyecek-içecek seçimi arasındaki ilişkiyi belirlemek amaçlanmıştır. Amaç doğrultusunda araştırma verilerinin toplanmasında Kişisel Bilgiler Formu ve Besin Tüketim Sıklıkları Formu ile Duygusal Yeme Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini İstanbul ilinde olan 127 kadın, 180 erkek toplam 307 katılımcıdan oluşturmaktadır. Besin Tüketim Sıklıkları ve Duygusal Yeme düzeylerinin demografik değişkenlere göre değişip değişmediğini belirlemek amacıyla bağımsız örneklem t-testi ve tek yönlü varyans (anova) analizleri yapılmıştır. Katılımcıların, yiyecek-içecek seçimleri ile Duygusal Yeme düzeyleri arasındaki ilişkiyi bulmak amacıyla korelasyon analizi yapılmıştır. Araştırma sonucunda yiyecek-içecek seçimleri ile duygusal yeme düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır.Master Thesis Yumurta, yumurta kullanımının Türk mutfak tarihindeki gelişimi ve yumurta temelli gastronomi trendleri(2019) Bozagcı, Elif Cemre; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsGastronomi dünyasında ortaya çıkan eğilimler yeni trendler yaratmakta ve bu trendler diğer mutfakları da etkileyerek yayılmaktadır. Son dönemde popüler olan trendlerden biri de yumurta temelli gastronomi trendleridir. Bu trendler gastronomi dünyasındaki yenilikleri yakından takip eden Türk mutfağında da benimsenerek kullanılmaktadır. Ancak bir mutfağın gastronomi dünyasında yerini koruyabilmesi için yeniliklerin takip edilmesi gerektiği gibi aynı zamanda kültürel ve tarihi gastronomi mirasına da sahip çıkılması, korunması ve yaşatılması gereklidir. Özellikle Türk mutfağı gibi geniş ve çok çeşitli kültürel mirasa sahip olan, yumurtanın çok eski zamanlardan beri kullanıldığı bilinen bir mutfakta yeniliklere uyum sağlamanın yanında trend haline gelmiş ürünlerin mutfak tarihindeki yerinin ve trend olmuş ürünleri içeren reçetelerin araştırılması, gerekli durumlarda reçetenin özü korunarak günümüze uyarlanması gibi çalışmalar hem kültürel mutfak mirasının gelecek nesillere aktarılması hem de trendi takip ederken mutfağın marka değerinin arttırılması açısından önem taşımaktadır.Master Thesis Dünden bugüne Alanya geleneksel mutfak kültürü(2017) Öz, Hasan Fehmi; Gök, Ilkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsAntik Çağda Alanya'nın (Coracesium) Pamfilya sınırları içerisinde kalması ve Kilikya bölgesine de komşu olması çeşitli topluluklarla etkileşime girmesine neden olmuştur. Şehrin, Bereketli Hilal adı verilen verimli topraklara yakınlığı sonucunda diğer üstün medeniyetlerden tarım öğrenilerek yabanıl tahıl üretimi başlamıştır. Yunanlılar, Fenikeliler ve Romalılar şehre koloniler kurmuşlardır. Bu durum bölgenin mutfak kültürünü zenginleştirmiştir. 1223 tarihinde Alanya'nın Türkiye Selçuklu Devleti tarafından fethedilmesiyle birlikte Alanya mutfağı yörük mutfağıyla etkileşim içine girmiştir. Aynı zamanda bu, iki farklı yaşam tarzının karşılaşmasıdır. Rumlar yerleşik bir şehir kültürüne sahipken Türkmenler konar-göçer bir yaşam sürdürüyorlardı. Dolayısıyla bakış açışı farklı, yaşam tarzları ayrı iki toplumun bir şehirde var olması mutfak kültürü açısından inanılmaz bir zenginlik ortaya çıkarmıştır. Yüzyılın sonunda Giritli muhacirlerin şehre iskân edilmesiyle beraber İon kültürüyle beslenen ada mutfağının da yerleşmesiyle sonuçlanmıştır. Rum mutfak kültürünün geniş deniz mahsulü birikimi, yabani otlar ve sebzelerle gelişmiş damak tadının yanında Türkmenlerin et, süt ve orman ürünleriyle gerçekleştirdikleri mükemmel beceriler; Giritli muhacirlerin Müslüman-Türk kültürüyle sentezledikleri İon mutfağı Alanya gastronomi kültürünün temelini oluşturmaktadır. Bu Araştırmanın amacı, Alanya mutfağını oluşturan yapı taşlarının ortaya çıkışı ve etkilerinin sonucunda meydana gelen besinlerin hazırlanması, yemek çeşitlerinin incelenerek Türk gastronomisini oluşturan şehir mutfaklarının zenginliğinin ortaya koymaktır.Master Thesis Alevi Ocağı ritüellerindeki yemek kültürünün gastronomik açıdan değerlendirilmesi; Güvenç Abdal Ocağı örneği(2022) Polat, Emine; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsYemek kültürü, antropoloji, tarih, sosyoloji, psikoloji, sağlık, din ve gastronomi gibi disiplinleri içine alarak incelenmesi gereken bir olgudur. Çok geniş bir çalışma alanına sahip olan bu kültürün sınırlandırılması açısından, çalışma kapsamı içerisinde; bir alevi ocağındaki ritüeller baz alınarak ocak ve ritüel yemeklerinin ilişkisi ile yola çıkılmıştır. Bu perspektifte çalışmanın amacı; ritüel ve inanç pratikleri içerisindeki yemek kültürüne gastronomik bir bakış sergilemektir. Ayrıca bu ocağa bağlı Tokatlı taliplerin gündelik yaşamındaki yöresel ve geleneksel olarak sürdürdüğü lezzetleri araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda; Güvenç Abdal Ocağı'na bağlı talipler ile derinlemesine görüşmeler yapılıp saha araştırmaları gerçekleştirilmiştir. Yapılan derinlemesine görüşmelerde 5'i kadın 5'i erkek olmak üzere toplam 10 kişi yer almıştır. Gerçekleştirilen saha çalışmalarında ise 3 ayrı talibin evi ve hem Güvenç Abdal Ocağı derneği hem de Sarıgazi ve Maltepe Cemevi kullanılmıştır. Çalışma gerçekleştirilirken, Güvenç Abdal Ocağı'na mensup Tokatlı taliplerin icra ettiği ritüeller içerisindeki yemek kültürüne gastronomik bir bakış sergilenmiştir. Yemek ile kültür ilişkisi araştırılmış ve gündelik yaşantıdan örnekler vererek açıklamalar yapılmıştır. Alevi ritüelleri ya da alevi ritüellerindeki yemek kültürü üzerine yapılacak çalışmalara yön vermek ya da katkı da bulunmakta bu çalışmanın hedefleri arasında yer almaktadır. Anahtar Kelimler: Alevi ritüelleri, İnanç pratikleri, Lokma, Yemek kültürü, Gastronomi.Master Thesis İstanbul'da yaşayan Ermenilerin yeme içme alışkanlıkları(2020) Yıldırım, Nazim; Gök, İlkay; Gastronomi ve Mutfak Sanatları / Gastronomy and Culinary ArtsTürkiye'de Ermeniler ve azınlık olan İstanbul Ermenileri ile ilgili farklı alanlarda birçok akademik çalışma yapılmıştır. Yapılan bu tez çalışmasında İstanbul'daki Ermenilerin daha önce ele alınmamış yeme içme alışkanlıkları araştırılmış ve konuya farklı bir açıdan bakılmıştır. Bu sayede eksik olan yeme içme alışkanlıkları akademik anlamda gün yüzüne çıkarılmıştır. Tez çalışmasında birçok kaynaktan referans alındığı gibi görüşmeler neticesinde kaynak kişilerden de değerlendirmeler alınmıştır. Ermeni ve Türk vatandaşlarının tarihte birçok ortak noktası ve derin ilişkileri olması sebebiyle İstanbul'da yaşayan Ermeniler heyecan verici bir tez konusu olmuştur. Söz konusu araştırmada İstanbul'da yaşamış ve yaşayan Ermeni vatandaşlarının yeme içme ritüelleri (alışkanlıkları) ele alınmıştır. Yeme içme alışkanlıkları ile beraber, gastronomi ve kültür boyutlarının somut ve soyut olan evreleri incelenmiştir. Araştırma dâhilinde gastronomi tarihi, Türk ve Ermeni gastronomi tarihi, kültür, Ermeni kültürü ve gastronomi ilişkisi ve söz konusu alışkanlıklar incelenmiştir. Gerekli literatür araştırmaları yapılarak, kaynak kişiler ile derinlemesine görüşülerek elde edilen bilgiler ve reçeteler gün yüzüne çıkarılmıştır. Yarı yapılandırılmış ve yapılandırılmamış görüşmeler sonucunda Ermenilerin kültürel anlamda benimsedikleri ve unutulmaya yüz tutmuş gastronomi, örf ve adetleri kayıt altına alınırken, İstanbul Ermenilerine ait menü kalemleri tek tek kaynak kişi dâhilinde yazılmıştır. Ermeniler; yüzyıllardır aynı topraklarda beraber yaşadığımız, birçok ortak kültüre sahip olduğumuz bir millettir. Tarih boyunca Ermeniler ve Türkler arasında uzun yıllar süren ilişkiler olmuştur. Osmanlı döneminde Ermeniler etkin ve söz sahibi bir millet olmuştur. Bu dönemde ve sonrasında Ermenilerin en yoğun şekilde yaşadığı yer İstanbul olmuştur.