Kürkçüoğlu, Seta

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Kurkcuoglu, Seta
Seta KÜRKÇÜOĞLU
S., Kürkçüoğlu
Kürkçüoğlu, Seta
Kürkçüoğlu Seta
Seta, Kürkçüoğlu
KÜRKÇÜOĞLU Seta
Seta Kürkçüoğlu
Kurkcuoglu Seta
Seta KURKCUOGLU
KURKCUOGLU Seta
Seta Kurkcuoglu
Kurkcuoglu, S.
Kürkçüoğlu, S.
Job Title
Doç.Dr.
Email Address
seta.kurkcuoglu@okan.edu.tr
Main Affiliation
Müzik / Music
Status
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

17

Articles

1

Citation Count

0

Supervised Theses

14

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 17
  • proficiency-in-art-theses.listelement.badge
    Maria Callas'ın hayatı, fizyopatolojik hipotez ışığında dermatomiyozit hastalığının sesine etkisi ve vokal evriminin analizi
    (2022) Başaran, Fatma Berna Bilgin; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    İnsan sesinin evrimi, opera sanatının ortaya çıktığı yüzyıllardaki dünyanın konumuna bakılacak olunursa gerçek bir mucizedir. Opera sanatı varlığını yüzyıllar boyu zirvede sürdürmüş, günümüze kadar insanlara hitap etmeye devam etmiştir. Bu çalışmanın ana konusu olan ve opera sanatının önemli icracılarından Soprano Maria Callas, yalnızca yaşadığı 20. yüzyılın değil, tüm zamanların en ünlü opera sanatçısı olarak kabul edilir. Onun şan dünyasına kattığı en büyük değer, kendisinden iki yüzyıl önceki Bel Canto sanatına, hem stil, hem oyunculuk, hem de icra bakımından kazandırdıklarından anlaşılmaktadır. Ancak sanatçı kariyerini ne yazık ki erken noktalamıştır. Bu konu hakkında pek çok spekülasyon yapılmasına rağmen, kariyerinin erken sonlanmasının nedenlerinin başında Dermatomiyozit hastalığı yer almaktadır. Bu çalışma içerisinde tezin ikinci bölümünde, Maria Callas'ın hayatı, eğitimi, opera kariyeri ve ilişkileri derinlemesine ele alınmış, üçüncü bölümde ise sanatçının vokal karakteri ile asıl ölüm nedeni olan Dermatomiyozit hastalığı ve bu hastalığının ses tellerine, dolayısıyla kariyerine olan etkilerine değinilmiştir. Dermatomiyozit hastalığı geniş bir biçimde ele alınmış, hastalığın semptomları, teşhisi ve tedavisine yönelik veriler sunulmuştur. Tezin fikrinin ana çıkış nedeni olan, Kulak Burun Boğaz ve Foniatri Uzmanı Franco Fussi ile Kulak Burun Boğaz Uzmanı, Foniatrist, Sanatsal Sesbilim Profesörü, Anatomi ve Vokal Fizyoloji Profesörü Nico Paolillo'nun hipotezlerine, Maria Callas'ın sesi üzerinde yaptıkları spektrografik analizlere, değerlendirme ve ölçümlerin görsellerine detaylı olarak yer verilmiş, alanının uzmanları olan doktorlardan alınan görüşler ile tezde bütüncül bir yaklaşım sağlanmıştır.
  • Master Thesis
    Türkiye'de tarihsel gelişim sürecinde 90'larda popüler müzik
    (2022) Özkan, Hande; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    Türkiye'de 90'lı yıllar oldukça gerilimli ve birçok yeni karşılaşmaya şahit olunmuş yıllardır. Bu gerilimi tetikleyen ana unsur serbest piyasa ekonomisine geçiş olmuştur. Bu yeni karşılaşmaları mümkün kılan ana unsur ise küreselleşme ile doğrudan ilişki kurulması olmuştur. 80'li yılların bu kaos ortamı, yeni bir kültürün habercisi olmuştur: Popüler kültür. İnsanın bütün yaşamı boyunca ortaya koyduğu her şey, tüm davranış modelleri, üretimi ve eğilimleri kültürün bir parçasıdır. İnsanın emeği, çabası ve üretimi olmadan herhangi bir kültürden söz edilemez. Dolayısıyla kültür bütünüyle insan ile ilişkili bir kavramdır. 90'lı yıllarla birlikte iyice hayatımıza giren popüler kültür kavramı, en sade biçimiyle halka ait olan anlamına gelmektedir. Popüler kültürün belirleyici unsuru halktır. Halkın yerel olarak oluşturduğu, dinlediği ve sevdiği müzik de, popüler müzikle bağdaşmaktadır. Popüler (Pop-Arabesk) müzik, 90'lı yılların belirleyici müziği olmuştur. Popüler kültürün ana değeri tüketimdir. Popüler müzik de tüketim unsuru etrafında şekillenmiştir. Hızlı bir ritmi, anlamsız içeriği ve akılda kalıcı sözleri vardır. Ana özelliği hızlı tüketilebilir olmasıdır. Bu özellikleriyle serbest piyasa ekonomisine eklemlenebilmiş ve pazarda bir değer edinmiştir. Adorno, popüler müziği standartlaşmış ve pazarda bir meta halini almış müzik olarak ifade etmektedir. Buradan hareketle bu çalışmada, kültürdeki değişimin 90'lı yıllar müziğindeki yansımasının nasıl olduğunu incelenmiş, popüler kültür kavramından hareketle 90'lı yılların toplumsal ortamı ve 90'lı yıllarda yapılan müziğin popüler kültürle ilişkisi ele alınmıştır. Bestelenen şarkıların söz ve müziklerinde önceki yıllara göre değişiklik gösterdiği görülmüştür. Eski yıllarda sevda, gurbet, yalnızlık gibi konular işlenirken; bu yıllarda cinsellik, aşk, ihanet, aldatma gibi konuların işlendiği görülür. Argonun kullanımı da yine bu yıllarda üretilen şarkılarda gözlemlenmiştir.
  • Master Thesis
    Profesyonel bir vokal icracısının bedensel ve nöropsikolojik bağlamda performans kaygısının giderilmesine yönelik eylemler
    (2024) Akman, Begüm; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    Günümüzde pek çok insanın aşırı stres, kaygı ve panik bozukluk yaşadığı bilinmektedir. Özellikle de konu sanat ve performans alanları olduğunda bu durumu içinde barındıran ve kaygıya sebebiyet veren daha fazla unsurla karşılaşılmaktadır. Bunlar arasında; genetik faktörler, aile/kültür, sosyal çevre, eğitim alanları, teknik yetersizlik, mükemmeliyetçilik ve bunların bütününden doğan özgüven problemlerinin yarattığı duygu durum sorunları oldukça yaygındır. Bu çalışmada profesyonel alanda meslek hayatının başında veya sürecin içinde olan vokal icracılarının, bedensel ve nöropsikolojik bağlamda kaygılarının giderilmesine veya bu durumla baş etmelerine yönelik öneriler sunulmuştur. Tezin ikinci bölümünde, enstrüman olarak kullandığımız bedenimizin yani insan sesinin anatomik yapısına, üçüncü bölümde kaygının insan beyninde hangi aşamalardan geçerek nasıl oluştuğu ve dördüncü bölümde ise, performans anksiyetesi ile psikolojik ve bedensel bağlamda başa çıkabilme yöntemlerinden bahsedilmiştir. Buna ek olarak, vokal eğitimindeki olumlu/olumsuz faktörlerin performans kaygısına olan etkilerine de değinilmiştir. Çalışma, 2023-2024 yılı eğitim-öğretim döneminin 22 Ocak 2024 – 22 Şubat 2024 aralığını kapsayarak, 50 kişiden oluşan profesyonel vokal ve vokal grupları, tiyatro ve müzikal icracıları ile yapılmıştır. Öncelikle araştırmanın ana temasını ortaya çıkarmak amacıyla katılımcılardan 'Endişe ve Kaygı Envanteri'ni doldurmaları istenmiş, çıkan sonuçlar istatistiki olarak tablolandırılmıştır. Ardından araştırmacı Begüm Akman ve Danışman Doç.Dr. Seta Kürkçüoğlu tarafından özgün olarak hazırlanan 'Vokal Performans Kaygısının Tespitine Yönelik Anket', vokal performans icracılarının duygu durumlarının tespiti için kullanılmıştır. Çalışmada, Demografik Bilgiler Formu, Kaygı-Korku ve Özgüven Eksikliğine ilişkin anket soruları ile Endişe ve Kaygı Envanteri ile elde edilen toplanan verilerin çözümlenmesinde SPSS 26.0 paket istatistik programından yararlanılmıştır. Uygulanan anketler kanıta dayalı olup, mesleklerini profesyonel alanda sürdürmekte olan vokal icracıları adına sonuçlar elde edilmiştir. Bu çalışmada yer verilen önerilerden faydalanmış olan katılımcıların, performans kaygısına yönelik problemleri çok daha az ortaya çıkmaktadır.
  • Master Thesis
    Gıuseppe Verdi'nin William Shakespeare'den konu edindiği operalar ve bu operalardaki bariton karakterler
    (2021) Çuhacı, Onur; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    Tarihsel gelişimleri içinde opera sanatı tiyatro sanatından çok daha uzun bir süre sonra ortaya çıkmış olsa da daha sonra birbirlerinden ayrılmaz bir yol izlemişler ve birbirlerini her zaman beslemişlerdir. İnsan duygularını, yaşamını ve düşüncelerini aktarma gücü bakımından her iki sanat dalı da kusursuz bir iletişim yöntemidir. Opera sanatının ortaya çıkışından itibaren birçok besteci yaratı süreçlerinde tiyatro yazarlarının oyunlarından ve karakterlerinden esinlenmiş, kendi operalarında bu oyunları konu edinmiş ya da bu eserleri referans almışlardır. Bu çalışmada yer verilen ünlü İtalyan besteci Giuseppe Verdi'nin seçilen opera eserleri de tiyatro yazarlarının en önemlilerinden biri olan ünlü İngiliz yazar William Shakespeare'in eserlerini konu edinmiştir. Bu tezde, Shakespeare oyunlarından esinlenerek Verdi tarafından bestelenen, opera tarihinin en önemli ve görkemli eserlerinden olan Macbeth, Otello, ve Falstaff operaları ele alınmış, dramaturjik ve müziksel icra yönlerinden incelenerek, tiyatro metinleri ve opera librettoları arasındaki benzerlikler ve farklılıklar, eserin icrasına yönelik müzikal analizler bariton baş karakterler üzerinden ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: William Shakespeare, Giuseppe Verdi, Opera, Macbeth, Otello, Falstaff. Tarih: Haziran, 2021
  • Master Thesis
    Opera, operet ve müzikal tiyatronun tarihsel gelişimi ve seçme klasik müzikal tiyatro eserlerinin seçme operetlerle karşılaştırılarak incelenmesi
    (2021) Attepe, İsmihan; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    Sahne sanatları düşünüldüğünde ilk akla gelen Opera ve Müzikal Tiyatro formları günümüzde de popülerliğini korumakta, yeni eserler ile külliyatını genişletmektedir. İçinde birçok sanat türünü barındıran (dans, resim, edebiyat, tiyatro vb.) Opera Sanatını, kendisinden sonra gelişen ve biçim benzerlikleriyle temelde uyuşan Operet ve Müzikal Tiyatro takip etmektedir. Sahne sanatları ailesinin bu dalları, birbirlerinden çok etkilenmiş hatta zaman zaman aynı konuları tema olarak kullanmışlardır. Örnek olarak Elton John'un bestelediği fakat konusunu ve genel temasını tamamen Giuseppe Verdi'nin aynı isimli operasından alan 'Aida' müzikali düşünülebilir. Ancak sadece konu olarak değil, zaman zaman form olarak da birbirlerine yaklaştıkları söylenebilir. Bu türlerin temelinde elbette klasik algı yatmaktadır. Fakat zaman içerisinde Opera gibi özellikle Müzikal Tiyatro gelişerek ve dönüşerek günümüze kadar evrilmiştir. Bu çalışmada, Opera Sanatı'ndan itibaren Operet ve Müzikal Titayro'ya kadar tarihsel süreç ele alınmış, Operet ve Opera özellikleri gösteren Müzikal'lerden seçme eserlerin konuları anlatılarak, icra teknikleri bakımından karşılaştırılmalarına yer verilmiştir. Araştırma konusu olarak seçilen eserler; Operetlerden 'Die Fledermaus (Yarasa Opereti)' ve 'Die Csárdásfürstin (Çardaş Prensesi)' Müzikallerden ise 'My Fair Lady (Benim Güzel Meleğim)' ve 'Phantom of The Opera (Operadaki Hayalet)' tir. Bu tez çalışmasında kaynak taraması yapılmış, özellikle Müzikal alanında Türkçe kaynakların azlığından ötürü yabancı kaynaklar incelenmiştir. Toplanan verilerin ışığında ilgili alan üzerine çalışma yürüten meslektaşlarımıza kaynak teşkil etmek amaçlanmıştır.
  • Master Thesis
    Bariton ses karakterinin seçilen opera eserleri içerisinde yer alan rollere hazırlanmasına yönelik geliştirici ses egzersiz önerileri
    (2019) Şen, Engin; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    Bu çalışmada, opera literatürünün en büyük eserlerinden olan Don Carlos ve Carmen operalarında yer alan bariton karakterlere icra bakımından hazırlanılmasına yönelik nefes ve ses egzersiz önerileri yapılmıştır. Öncelikle sesin oluşumuna katkıda bulunan bütün mekanizmalar tüm yönleriyle anlatılmış, görsellerle detaylandırılmıştır. Tanıtılan mekanizmaların ardından erkek ve kadın sesinin karakterleri ele alınmıştır. Bu çalışmada, bariton bir ses icracısının, seçilen operalara hazırlanırken amaca yönelik yazılmış olan egzersizlerle hangi registeri nasıl geliştireceğini ve bu gelişim sürecinin seste ne gibi pozitif etkilere yol açabileceği incelenmiştir. Her önerilen egzersiz, sese nasıl bir katkıda bulunur nedenleriyle birlikte açıklanmıştır. Bu tezde yer alan egzersiz önerileriyle, seçilen operaların bariton karakterlerini seslendirecek olan icracıların seslerinin elastikiyetinin arttırılması, kas güçlerinin geliştirilmesi ve homojen bir tonda vokal partileri seslendirecek donanıma sahip olmaları hedeflemiştir. Anahtar Kelimeler: Opera, Bariton, Egzersiz, Ses Eğitimi, Gırtlak Anatomisi Tarih: Mayıs 2019
  • Master Thesis
    Edward Albee'nin tiyatro eserinden uyarlanan 'Kim Korkar Virginia Woolf'tan?' filminin müzikal bakış açısıyla değerlendirilmesi
    (2021) Zafargholızadeh, Omıd; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    Bu çalışmada, Edward Albee'nin tiyatro oyunu olarak yazdığı ve Mike Nichols'ın sinema filmine aldığı 'Who's Afraid of Virginia Woolf' ' (Kim Korkar Virginia Woolf'tan) filmi müzikal açıdan incelenmiştir. Filmin müzikal olarak ele alınması birkaç genel nedenden dolayı mümkündür. Bu filmde 'sinema ve müzik' sanatlarını birleştirmek, aşağıdaki üç madde üzerinden ele alınacak olunursa iyi bir karşılaştırma alanı sayılabilir; 1 - İzleyiciyle özel bir ilişki kurabilecek diyalogları içermesi ve sinema tarihinde en çok diyaloğa sahip olan film olması, 2 – Karşılaştırmayı kolaylaştıran az sayıda oyuncu olması ve eserin ana etkisini müzikal bir bakış açısından anlamaya yardımcı olması, 3 - Karşılaştırma için iyi bir platform olan filmin türü, atmosferi ve üç bölümden oluşması sebebiyledir. Bu çalışmada, filmdeki görsel alandaki mevcut formlar ve modellere, batı klasik müziği açısından bakılmış ve klasik müzik yapısı ile karşılaştırılmıştır. Antonio Vivaldi, George F. Handel, Johann Sebastian Bach, Richard Wagner gibi bestecilerin tarzı ve devamında 20.yy Klasik müziği, Atonal müzik ve Arnold Schoenberg müziği üzerinden ele alınmıştır. Bu büyük bestecilerin müzik eserlerinin yapısı, bu filmdeki görsel alanda (hareketli) nasıl görünmektedir karşılaştırmalar yapılmıştır. Bu bestecilerin seçilmesinin nedeni, öncelikle özel stillerinin sayısız besteciye öncü olmasından kaynaklanmakta yanı sıra bu bestecilerin seçilen eserlerinin dinleyicilere verdiği duygu, izleyicilerin bu filmi izlerken aldığı duygu ile eşleşmektedir. Tez konusu olarak seçilen 'Kim Korkar Virginia Woolf'tan' filmi ile sinema ve müzik arasında farklı bir bakış açısıyla bir köprü kurulmak istenmiş ve farklı sanatlar arasında disiplinlerarası bir vizyon geliştirilmek amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kim Korkar Virginia Woolf'tan Filmi, Klasik müzik, Opera, Sinema, Tiyatro, Tiyatro Müziği
  • Master Thesis
    Cemal Reşid Rey ve 'Mistik' eseri örnekleminde Tanzimat Dönemi'nden Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarına kadar çoksesli müziğin gelişimi
    (2018) Balcı, Doğan; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    Osmanlı İmparatorluğu, kurulduğu 14. yüzyıldan itibaren 600 yıldan fazla süre boyunca Anadolu'da egemenliği sağlamış, Fatih Sultan Mehmet ile başlayan Osmanlı'da Yükselme Devri, Sokullu Mehmet Paşa'nın ölümüyle Gerileme Dönemi'ne girmiş, imparatorluğun egemenliği Sultan VI. Mehmed Vahideddin Dönemi'nde son bulmuştur. Gerileme Dönemi'nden itibaren siyasi çıkmaza giren imparatorluk, toprak kaybetmeye başlamış, varlığını korumak, gelişimini sağlamak için yeni arayışlara girmiş; böylece Osmanlı İmparatorluğu'nda reform süreci başlamıştır. Askeri alanda başlayan reform hareketleri pek çok alana yayılmış, imparatorlukta Avrupai bir kültür etkisi görülmeye başlanmıştır. Bu kültürel etki, müzik alanında da kendini göstermiş, çoksesli klasik müzik eserleri icra edilmeye başlanmıştır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyeti kurmasıyla birlikte çoksesli müziğin gelişimi daha da fazla hız kazanmıştır. Bu alanda yetenekli öğrenciler çoksesli müzik eğitimi görmek için yurt dışına gönderilmiş, eğitimini tamamlayan müzisyen öğrenciler ise yurda geri döndüklerinde ulusal müziğin yaratılmasına büyük katkılarda bulunmuşlardır. Yine Avrupa'dan önemli müzik adamları getirtilmiş, ulusal çoksesli müziğin gelişmesi adına, sanat okullarının, konservatuvarların kurulmasına yönelik çalışmalar yapılmıştır. Cemal Reşid Rey, bu bağlamda ulusal çoksesli müziğin gelişimine katkı sağlayan en önemli isimlerden biri olmuştur. Yurda döndüğünde Halk Türküleri ile çok sesli müziği sentezlemenin yanı sıra özgün eserler de bestelemiştir. 1930'lu yılların ortalarında tasavvufa yönelen Cemal Reşid Rey, bu dönem eserlerinde Anadolu kültürü yerine, mistik konuları işlemiş, bazı eserlerinde de Mevlâna, Yunus Emre gibi mutasavvıfların dizelerini konu olarak seçmiştir. Yapılan bu çalışmada, Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet Dönemi içerisinde çoksesli müzik hareketleri incelenmiş, besteci Cemal Reşid Rey'in hayatı ve mistisizme olan ilgisi ele alınmış, bir diğer ismi 'Mevlâna'nın Mesnevi Mukaddimesi' olan 'Mistik' eseri metin ve müzik bakımından incelenmiş, Mevlâna'nın kısaca hayatı ele alınmıştır. Eser, beste yönünden armonik olarak genel bir analizle incelenmiştir.
  • Master Thesis
    Edward Albee'nin tiyatro eserinden uyarlanan 'Kim Korkar Virginia Woolf'tan?' filminin müzikal bakış açısıyla değerlendirilmesi
    (2021) Gholızadeh, Omıd Zafar; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    u çalışmada, Edward Albee'nin tiyatro oyunu olarak yazdığı ve Mike Nichols'ın sinema filmine aldığı 'Who's Afraid of Virginia Woolf' ' (Kim Korkar Virginia Woolf'tan) filmi müzikal açıdan incelenmiştir. Filmin müzikal olarak ele alınması birkaç genel nedenden dolayı mümkündür. Bu filmde 'sinema ve müzik' sanatlarını birleştirmek, aşağıdaki üç madde üzerinden ele alınacak olunursa iyi bir karşılaştırma alanı sayılabilir; 1 - İzleyiciyle özel bir ilişki kurabilecek diyalogları içermesi ve sinema tarihinde en çok diyaloğa sahip olan film olması, 2 – Karşılaştırmayı kolaylaştıran az sayıda oyuncu olması ve eserin ana etkisini müzikal bir bakış açısından anlamaya yardımcı olması, 3 - Karşılaştırma için iyi bir platform olan filmin türü, atmosferi ve üç bölümden oluşması sebebiyledir. Bu çalışmada, filmdeki görsel alandaki mevcut formlar ve modellere, batı klasik müziği açısından bakılmış ve klasik müzik yapısı ile karşılaştırılmıştır. Antonio Vivaldi, George F. Handel, Johann Sebastian Bach, Richard Wagner gibi bestecilerin tarzı ve devamında 20.yy Klasik müziği, Atonal müzik ve Arnold Schoenberg müziği üzerinden ele alınmıştır. Bu büyük bestecilerin müzik eserlerinin yapısı, bu filmdeki görsel alanda (hareketli) nasıl görünmektedir karşılaştırmalar yapılmıştır. Bu bestecilerin seçilmesinin nedeni, öncelikle özel stillerinin sayısız besteciye öncü olmasından kaynaklanmakta yanı sıra bu bestecilerin seçilen eserlerinin dinleyicilere verdiği duygu, izleyicilerin bu filmi izlerken aldığı duygu ile eşleşmektedir. iv Tez konusu olarak seçilen 'Kim Korkar Virginia Woolf'tan' filmi ile sinema ve müzik arasında farklı bir bakış açısıyla bir köprü kurulmak istenmiş ve farklı sanatlar arasında disiplinlerarası bir vizyon geliştirilmek amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kim Korkar Virginia Woolf'tan Filmi, Klasik müzik, Opera, Sinema, Tiyatro, Tiyatro Müziği
  • Master Thesis
    Restoran ve kafelerde çalınan müziğin satın almaya etkisi
    (2020) Bilsel, Can; Kürkçüoğlu, Seta; Müzik / Music
    İnsanlığın dili bir iletişim aracı olarak kullandığı dönemlerden beri müzik, duygu ve düşünceler üzerinde etkili olmuş, sanatsal bir ifade aracı olarak önem kazanmıştır. Zamanla insanın varolduğu her alanına nüfuz etmiş, vazgeçilmez bir unsur halini almıştır. Böylece tüm yaşam alanlarında, sosyalleşme mekanlarında müzik ortamın bir parçası halini almıştır. Günümüzde, kafeler ve restoranlarda müziğin etkileri aynı zamanda tüketimin şeklini de olumlu ya da olumsuz etkilemektedir. Bu etkinin nasıl ve ne oranda olduğu bu çalışmanın konusudur. Bu bakımdan restoran ve kafelerin tarihçeleri ve müzikli mekanların neden tercih edildikleri, dolayısıyla müziğin restoran ve kafelerde tüketim üzerindeki genel etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla seçilen mekanlarda müşterilerin ortamda kalma süreleri, memnuniyetleri ve harcama miktarlarına müziğin etkisinin nasıl ve ne oranda etkili olduğunu anlamak için, bu konuda yazılan tezlere, kitaplara ve internet üzerinden makalelere başvurulmuştur. Araştırılan tezlerdeki kaynakçalara başvurulmuş ve konunun uzmanları tarafından yapılan deney, gözlem ve araştırmalardan faydalanılarak, müziğin türlerinin, temposunun, mekanın ses seviyesinin, müziğin ritminin, müziğe aşinalığın, mekanda bulunan müşteri üzerindeki psikolojik etkileri olduğu görülmüştür. Arka planda çalınan müziğin farkında olarak ya da olmayarak müşterilerin beğenileri üzerinde yaptığı etki neticesinde müşterilerin memnuniyetlerinin azaldığı veya çoğaldığı görülmüştür. Bu durumda müşterilerin mekanda uzun kalıp kalmamaya, yemek ve içki tüketimlerinin artıp azalmasına karar vermelerine yol açtığı anlaşılmıştır. Müziğin insan üzerinde yaptığı etkiyi bilinçli bir şekilde kullanan mekan sahiplerinin bulundukları semte ve müşteri profillerine göre seçtikleri müziklerle, hem mekanlarına gelen müşterin miktarını ve hem de bu müşterilerin tüketimlerini arttırdıkları görülmüştür. Bu durumu araştırmak için müzik çalınan mekanlarda mekan sahipleri ile ve müzik çalınan mekanlara giden müşteriler ile anket yapılmış; neticesinde insanların kültür, yaş ve maddi durumlarına göre müzik seçtikleri ve beğendikleri müziğin olduğu mekanlarda daha uzun kaldıkları ve tüketimlerinin de bu duruma göre arttığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak yapılan tüm araştırmaların neticesinde müziğin insan duyularını harekete geçirdiği, doğru ve bilinçli bir şekilde seçilip çalınan müziğin rahatlatıcı, stres azaltıcı özellikleri kullanılarak bilinç altında insanların bulundukları ortamdan keyif almalarının sağlandığı ve buna bağlı olarak yemek tüketimlerinin artırıldığı yönünde sonuca varılmıştır.