Orta, Lale

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Lale Orta
ORTA Lale
Orta Lale
Lale ORTA
Orta, Lale
Orta, L.
L., Orta
Lale, Orta
Job Title
Prof.Dr.
Email Address
lale.orta@okan.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

11

Articles

4

Citation Count

0

Supervised Theses

7

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 11
  • Master Thesis
    Takım spor geçmişi olan yöneticilerle spor geçmişi olmayan yöneticilerin liderlik özelliklerinin karşılaştırılması
    (2022) Bilgetürk, Doğucan; Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Bu araştırmada spor geçmişi olan yöneticilerin spor geçmişi olmayanlara kıyasla aralarındaki liderlik özellikleri karşılaştırılması yapılmıştır. Sporda liderlik karakterizasyonu önemli bir noktada yer almaktadır. Bu nedenle antrenörlerin ve yöneticilerin liderlik özelliklerinin incelenmesinin başarıya ulaşılması konusunda çok önemli olduğu belirtilmelidir. Spor takımlarının ve sporcuların rekabet sırasında sahip oldukları yüksek motivasyon takım başarısı için çok önemlidir. Bu noktada spor geçmişi olan yöneticilerin spor geçmişi olmayan yöneticilere kıyasla sahip olduğu liderlik özellikleri başarıya giden süreci en ince ayrıntılarıyla göstermektedir. Takım oyunları tecrübesi olan spor yöneticileri takımların özelliklerine göre liderlik davranışları sergilediği ve bu davranışların takımın başarısında anahtar bir rol oynadığı belirtilmektedir. Bu çalışmanın amacı spor geçmişi olan ve olmayan spor yöneticilerinin liderlik stillerinin karşılaştırılarak, spor geçmişi olan yöneticilerin liderlik özelliklerinin diğerlerine kıyasla takımın başarısına etkisinin tespit edilmesidir. Çalışmada gözlemlenen sonuçlar doğrultusunda, liderlik özellikleri taşıyan spor yöneticilerinin geçmiş tecrübelerine bakıldığında daha önce bir takımda oynamış, bu takım sporlarında empati duygusu kazanmış ve rekabet etme özelliği yüksek olan spor yöneticilerinin daha başarılı takım liderleri ve yönetici olduğu ortaya konmuştur. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden biri olan röportaj ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar iki gruba ayrılarak her birine dokuz farklı soru yönlendirilmiştir. Toplanan veriler yorumlanarak çıkarımda bulunulmuştur. Araştırmanın örnekleminde ve veri toplama sürecinden Türkiye'deki sporcu antrenörleri ve yöneticileri oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Lider, Spor, Motivasyon, Spor Geçmişi, Takım Performansı Tarih: 06.12.2021
  • Master Thesis
    Fitness merkezlerindeki yönetim sorunları, üyelerin memnuniyetleri ve beklentileri
    (2019) Demirel, Gökhan; Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Günümüzün rekabetçi yaşam tarzı ve yoğun iş temposu kişileri psikolojik ve fiziksel olarak yıpratmaktadır. Bu çalışmanın amacı; fitness merkezine üye olanların hizmet beklentilerinin demografik özelliklerine göre farklılık gösterip göstermeyeceğinin araştırılmasıdır. Bu çalışmada kullanılan veriler İstanbul'da faaliyet gösteren 3 farklı Fitness merkezindeki üyelerden elde edilmiştir. Verilerin toplanmasında demografik özellikler formu ile 'Spor-Fitness Merkezleri Algılanan Hizmet Kalitesi Ölçeği' kullanılmıştır. Uçan (2007) tarafından geliştirilen ölçek 31 maddeden ve 6 alt ölçekten oluşmaktadır. Ölçek 5 seçenekli Likert ölçeği olarak geliştirilmiştir. Anketler, araştırmaya katılmayı kabul eden üyelere uygulanmış, ilgili fitness merkezindeki yönetici ve antrenörlere teslim edilerek, bu kişilerin gözetimi eşliğinde doldurulmuştur. Araştırmanın sonuçlarına göre genel ölçek puanı açısından yaş grupları, eğitim durumu, üyelik süresi ve gelir düzeyi açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık tespit edilmemiştir(p>0.05). Devam sıklığı ve öncelikli amaçlar sorularına cevap veren gruplar arasında genel ölçek puanı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0.05). İlk alt boyut olan F1, yani etkileşim kalitesi açısından hiçbir grupta istatistiksel olarak anlamlı farklılık yoktur (p>0.05). F2 yani çıktı kalitesinde yaş, üyelik süresi, öncelikli amaç ve gelir düzeyi grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p<0.05). F3 yani fiziksel çevre kalitesine ilişkin olarak sadece devam sıklığı grupları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0.05). F4 yani egzersiz alet-ekipmanlarına ilişkin olarak sadece eğitim durumu grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardır (p<0.05). F5 yani program kalitesine ilişkin olarak öncelikli amaç ve devam sıklığı grupları açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0.05). Son olarak F6 yani ortam koşulları kalitesi açısından üyelik süresi, devam sıklığı ve gelir düzeyi gruplarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (p<0.05).
  • Master Thesis
    Seçmeli spor derslerini seçen öğrencilerin sınıf içi motivasyonlarının ölçülmesi (İstanbul Okan Üniversitesi örneği)
    (2022) Pınar, Efsun; Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Bu araştırmanın amacı seçmeli spor derslerini seçen üniversite öğrencilerinin bu derslerdeki sınıf içi motivasyonlarını ölçmek, motivasyon düzeylerini cinsiyet, takım ve bireysel sporlar açısından karşılaştırmaktır. Araştırmanın evrenini İstanbul Okan Üniversitesi' nde okuyan tüm öğrenciler oluştururken; örneklemini ise yüzme, tenis, voleybol ve basketbol seçmeli spor derslerini seçen farklı fakülte ve bölümlerden 400 öğrenci oluşturmaktadır. Bu öğrencilerin 132' sini kadın öğrenciler, 268' ini ise erkek öğrenciler oluşturmaktadır. 400 öğrencinin 76' sı seçmeli yüzme dersini, 69' u seçmeli tenis dersini, 120' si seçmeli voleybol dersini, 135' i de seçmeli basketbol dersini seçmiştir. Araştırma verilerinin toplanmasında kişisel bilgi formu ve sınıf içi motivasyon düzeylerini ölçmek için, Özerbaş'ın (2003) 'Bilgisayar Destekli Bağlaşık Öğretimin Öğrenci Başarısı, Motivasyonu ve Transfer Becerilerine Etkisi' çalışmasında kullandığı nicel araştırma modeli, beşli likert tipinde 30 soruya sahip motivasyon ölçeği kullanılmıştır. Bu hususta boş ve alternatif hipotezler kurulmuş ve tek kuyruklu, iki kuyruklu t testleri uygulanarak sonuçlar elde edilmiştir. Birinci bölümde giriş ve amaç, ikinci bölümde literatür taramasının yapıldığı genel bilgiler, üçüncü bölümde araştırmanın yöntemi, veri toplama araçları ve çalışmadaki kısıtlılıklar, dördüncü bölümde bulgular ve beşinci bölümde tartışma ve sonuç yer almaktadır. Araştırmada ortaya çıkan istatistiksel analiz sonuçlarına göre, takım ve bireysel seçmeli spor derslerini seçen öğrencilerin her ders için motivasyon düzeylerinin toplamda olumlu motivasyona sahip olduğu tespit edilmiştir. Takım ve bireysel seçmeli spor derslerini seçen hem kadın hem de erkek öğrenciler ayrı ayrı incelendiğinde sınıf içi motivasyon düzeylerinin olumlu olduğu saptanmıştır. Takım ve bireysel seçmeli spor dersleri bazında yapılan karşılaştırma sonucunda, tenis-yüzme ve yüzme-voleybol karşılaştırmaları hariç diğer seçmeli spor dersi karşılaştırmalarında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Tenis-yüzme dersleri karşılaştırmasında; yüzme dersini seçen öğrencilerin motivasyon düzeylerinin, tenis dersini seçen öğrencilerden daha olumlu olduğu tespit edilmiştir. Yüzme-voleybol dersleri karşılaştırmasında da yüzme dersini seçen öğrencilerin motivasyon düzeylerinin voleybol dersini seçen öğrencilerden daha olumlu olduğu saptanmıştır. Takım ve bireysel spor derslerini seçen kadın öğrencilerin sınıf içi motivasyon düzeylerinin takım ve bireysel sporlar bazında karşılaştırılması sonucunda, yüzme-basketbol dersleri karşılaştırması hariç diğer analiz edilen derslerde istatistiksel açıdan herhangi bir farklılık tespit edilememiştir. Yüzme-basketbol dersleri karşılaştırmasında; yüzme dersini seçen kadın öğrencilerin motivasyon düzeylerinin basketbol dersini seçen kadın öğrencilere kıyasla daha yüksek motivasyona sahip oldukları saptanmıştır. Takım ve bireysel spor derslerini seçen erkek öğrencilerin sınıf içi motivasyon düzeylerinin takım ve bireysel sporlar bazında karşılaştırılması sonucunda ise dersleri seçen erkek öğrencilerin motivasyon düzeylerinin olumlu olduğu ancak göreli olarak dersler arasında herhangi bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Öğrencilerin derslere göre cinsiyet bazlı motivasyon analizi sonucunda, tenis dersini seçen erkek öğrencilerin kadın öğrencilere görece motivasyon düzeylerinin daha olumlu olduğu, yüzme dersini seçen kadın öğrencilerin ise erkek öğrencilere görece daha olumlu motivasyon düzeyine sahip oldukları saptanmıştır. Bu bulgular göz önünde bulundurularak sonuçlar doğrultusunda öneriler geliştirilmiştir. Anahtar kelimeler: Seçmeli spor dersleri, motivasyon, bireysel ve takım sporları
  • Article
    Citation Count: 0
    Türkiye’de Futbolun Küfür Tarihi
    (2020) Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    1950 yılında oynanan maçlarda seyircilerin yavaş yavaş küfür etmeye başladıkları ve küfür etmeyi alışkanlık haline getirdikleri görülmektedir.. 1952 yılında çok şık giyimli ve yanlarında eşleri olan beylertarafından bile çok kaba küfürler edilmesi üzerine statlarda önlem alınmasının gerektiği vurgulanmıştır.1953 yılında “birkaç ağzı bozuk seyirciyi biz kendimiz susturalım” şeklinde önlem yoluna gidilmiştir.1954 yılına gelindiğinde, hakemlere ve futbolculara karşı el hareketleri ve küfürlerin artışına dikkat çekilmektedir. 1956 yılında sahalardaki eylemlerin ve küfürlerin hala bireysel olduğu ve kitleler halinedönüşmediği görülmektedir. 1957 yılına gelindiğinde küfürlere en çok hakemlerin hedef olduğu, önlemalınmazsa lig maçlarına hakem bulunamayacağı ve hakemlerin boykot yapacakları dile getirilmiştir..1958 yılında boykot kararının etkili olduğunu ve küfre karşı bir dizi önlem alındığını saptıyoruz. 1959yılında, alınan kararların etkili olmadığı ve statlardaki küfrün önlenemediği daha çok kitle hareketinedönüştüğü anlaşılmaktadır. 1950 yılında statlarımızdaki “birkaç ağzı bozuk seyirci”nin, 1959 yılındageniş kitlelere ulaştığı görülmektedir. Bu kitleler, gerçek futbolseveri ve kadın seyircileri statlardankaçırarak, “küfür ve kavgadan beslenen seyirci” kitlesine dönüşmüştür. Tribünlerdeki seyirciler birbirlerine takılma ve kızdırma gibi sempatik aşamaları 1959 yılında bırakarak, tribün lisanlarını küfrün enağır biçimine çevirmişlerdir. Tribünün tribüne, kitlelerin kitlelere hep bir ağızdan ve rahatça sövüpsaydıkları bu dönem, ne yazık ki 60 yılı aşkın bir süreden beri günümüzde de devam etmektedir.
  • Master Thesis
    Avrupa'nın 5 büyük ligi ve süper lig'de maç günü gelirleri(2017-2018 2018-2019 sezonu analizi)
    (2022) Kışlaoğlu, Ledün Hacısalihoğlu; Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Bu çalışmada futbolun endüstrileşme sürecinde etkili olan unsurlar incelenmiş ve Avrupa'nın beş büyük ligi (Premier Lig, La Liga, Bundesliga, Serie A ve Ligue 1) ve Türkiye Süper Liginin 2017-2018 ve 2018-2019 sezonlarındaki maç günü gelirleri, ticari gelirler ve naklen yayın gelirleri karşılaştırarak analiz edilmiştir. Türkiye Süper Ligi'nin Avrupa'nın beş büyük ligi ile başta maç günü gelirleri olmak üzere, ticari gelirler ve naklen yayın gelirleri açısından karşılaştırılmasını amaçlayan bu çalışmada genel tarama modellerinden biri olan betimsel tarama modeli kullanılmıştır Günümüzde futbol, yayın gelirleri, maç günü gelirleri, reklam anlaşmaları, sponsorluk anlaşmaları, futbolcularla imzalanan sözleşmeler ve diğer sektörlerle etkileşimi ile beraber önemli bir endüstri haline gelmiştir. Futbol ilk ortaya çıktığı dönemlerde bir boş zaman aktivitesi olarak değerlendirilmiştir. Futbolun ticarileşmesi ise ancak profesyonel bir meslek haline gelmesi, ücretlerin serbest bırakılması, reklam anlaşmaları ve sponsorluklar ile gerçekleşmiştir. Yayıncılık sektöründe 1980'li yılların ardından ortaya çıkan gelişmeler futbolun yapısının da önemli ölçüde değişmesine neden olmuştur. Medya kuruluşları futbolun yüksek izlenmesinden kar elde etmek amacıyla futbol liglerinin yayın haklarını almaya başlamıştır. Ayrıca futbolun giderek popüler hale gelmesi ile birlikte birçok şirket adeta sponsorluk yarışına girmiştir. Bunun yanında akıllı ve modern stadyumların inşa edilmesi, futbolun endüstri haline gelmesini kolaylaştırmıştır. Bu faktörler futbol ekonomisinde gelirlerin artmasını sağlamıştır. Araştırma ile Avrupa'nın beş büyük liginde ve Süper Lig'de en yüksek gelir kalemini naklen yayın gelirlerinin oluşturduğu görülmüştür. Maç günü gelirlerinin 2018-2019 sezonunda 2017-2018 sezonuna göre artış gösterdiği, incelenen ligler arasında en yüksek artışın ise Süper Lig'de olduğu görülmüştür.
  • Article
    Citation Count: 0
    STUDY ON THE FIFA WOMEN’S WORLD CUP FINALS
    (2012) Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Dört yılda bir düzenlenen ve önemli bir spor organizasyonu olan FIFA Kadınlar Dünya Kupa-- sı; Eleme Grubu Maçları, Play--off Maçları ve Final Turnuvası olmak üzere aşamadan oluşmaktadır. FIFA Kadınlar Dünya Kupası Finalleri ilk kez 1991 yılmın Kasım ayında Çin Halk Cumhuriyeti'nde düzenlenmiştir. Dört yılda bir düzenlenen Kadınlar Dünya Kupası Finallerinin ilk ikisi 12 ülke takımının katılımıyla oynanmış olup, günümüzde 16 takımla oynanmaktadır. Bu çalışmada, FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) tarafından Avrupa'da 2, Kuzey Amerika'da ve Asya kıtasmda kez olmak üzere toplam kez düzenlenen Kadınlar Dünya Kupası Finallerinin analizinin yapılması amaçlanmıştır. Kadınlar Dünya Kupası Firıallerinirı; seyirci sayıları, ülkelerin kupalara katılım oranları, maç sayıları, gol sayıları, disiplin cezaları, başarı durumları ve final müsabakaları yeri seçimi gibi kriterleri incelenerek değerlendirme yapılmıştır. Yapılan değerlendirmede, Kadınlar Dünya Kupası final maçlarmda gösterilen sarı ve kırmızı kart ortalamasının düşük olduğu, topun oyunda kalma süresinin yüksek olduğu, yapılan faul sayısmın az olduğu ve atılan gol ortalamasmın ise yüksek olduğu tespit edilmiştir. Kadınlarm fair play ilkelerine dikkat ettikleri, gereksiz kart görmekten kaçmarak kasti faul yapmadıkları ve futbolu daha da güzelleştirerek spordaki dostluk, kardeşlik ve barış ilkelerine daha fazla katkıda bulunduklarını ve kadın futbolunun gollü, zevkli ve istikrarlı olduğunu söyleyebiliriz. Buna göre; FIFA Kadınlar Dünya Kupası Finalleri spor organizasyonları içinde yükselen bir marka değerine sahiptir.
  • Article
    Citation Count: 0
    THE BENEFITS OF REGULAR EXERCISE IN THE TREATMENT OF CERTAIN PSYCHOLOGICAL DISEASES(*)
    (2014) Orta, Lale; Beşiktaş, Murat Yalçın; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Psikolojik rahatsızlıkları olan kişiler, duygusal çöküntü ve duygusal coşkulanmaların esiri oldukları için, toplumda normal bir çalışma yaşamı sürdürememekte, yaptıkları işe konsantre olamamakta ve de bu duyguların etkisi altında olduklarından dolayı çevrelerine uyum sağlayamamaktadırlar. Psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıktığı durumlarda; endişe, isteksizlik, melankoli, sinirlilik gibi duygusal; günlük aktiviteye dikkatini verememe, çaresizlik ve umutsuzluk içinde olma, intihara yönelik düşünceler ve eylemler gibi motivasyonel; olaylara odaklanamama, değersizlik, suçluluk, kendine saygı göstermeme, olumsuz özeleştiri, sanrılar ve psikozlar olarak bilişsel; zamanı yalnız geçirme isteği, kolayca öfkelenme ve heyecanlanma, sürekli muhalif ve meydan okuyan bir yapıya sahip olma gibi davranışsal belirtiler gözlemlenebilmektedir. Ayrıca istem dışı çalışan özelliklerden olan uyku bozuklukları, iştah değişiklikleri, aşırı kilo alma veya verme, enerji düşüklüğü, psikomotor özelliklerde gerileme, cinsel dürtülerde azalma ile bedensel olarak de çeşitli ağrılar gibi genel fiziksel şikâyetler de görülmektedir. Düzenli egzersizin insan fizyolojisine sağladığı olumlu etkiler kadar, insan psikolojisine de sağladığı olumlu etkiler bulunmaktadır. Egzersiz; orta düzeyde depresyon, stres, kişilik bozuklukları, hipokondriya, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluklar, panik-atak gibi rahatsızlıkların oluşmasını engelleme ve bu tip psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde yardımcı amaçla kullanılmaktadır. Düzenli spor yapmak sinir hücrelerinin yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmakta ve beyin hücrelerinin yaşlanmasını geciktirmektedir. Ayrıca sinir hücreleri arasındaki iletişimi düzenleyerek özellikle reaksiyon zamanının kısalmasını, koordinasyon yeteneğini, karar verme sürecini olumlu yönde geliştirmektedir. Düzenli olarak yapılan spor aktivitesi; endişe, kaygı, zihin karışıklığı, odaklanamamak, anti-sosyal davranışlar gibi durumların ortadan kalkmasına neden olur. Düzenli spor yapan kişinin, yüksek derecede özgüven, dinçlik, kendini iyi hissetme, iyi iletişim kurma ve özsaygı gibi duygularında bir artış olur. Bu çalışmamızda, düzenli egzersizin bireyler üzerinde yaptığı olumlu psikolojik etkiler, bu etkilerin insan yaşamında ortaya çıkardığı fizyolojik sonuçların psikolojik yönü ve düzenli egzersizin yukarıda bahsedilen hastalıkların tedavisinde sağladığı olumlu etkiler araştırılmış ve ortaya konulmuştur. Düzenli spor yapmak sinir hücrelerinin yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmakta ve beyin hücrelerinin yaşlanmasını geciktirmektedir. Bu çalışmanın amacı, düzenli egzersizin bazı psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde sağladığı olumlu etkilerini araştırmak ve ortaya koymaktır. Çalış- maya; depresyon, stres, hipokondriya, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluklar, panik-atak rahatsızlıkları tanısı olan ve deney grubu olarak belirlenen 50 kişi alınmıştır. Bu hastalara 90 gün boyunca haftada üç gün ikişer saat düzenli egzersiz yaptırılmıştır. Deney grubu olarak belirlenen 50 kişiye 90 gün boyunca haftada üç gün ikişer saat düzenli egzersiz yaptırılırken, aynı psikolojik rahatsızlıklara sahip kontrol grubu olarak belirlenen diğer 50 kişiye herhangi bir spor aktivitesi yaptırılmamıştır. Araştırma süresi boyunca kontrol gurubu ve deney grubu tıbbi tedavilerine devam etmişlerdir. 90 günün sonunda, deney ve kontrol grubundaki kişilerin doktorları ile yapılan görüşmelerde deney grubunda bulunan kişilerin bahsi geçen rahatsızlıkların ilerlemesinde ve seyrinde gerilemeler görülmüştür. Bu çalışmada, düzenli egzersizin bireyler üzerinde yaptığı olumlu psikolojik etkiler, bu etkilerin insan yaşamında ortaya çıkardığı fizyolojik sonuçların psikolojik yönü ve düzenli egzersizin bazı psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde sağladığı olumlu etkileri araştırılmış ve ortaya konulmuştur.
  • Master Thesis
    Tenis branşında demografik, psikolojik ve ekonomik açıdan tüketici profillerinin belirlenmesi
    (2019) Birinci, Alkan; Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Bu araştırmada, tenis tüketicilerinin demografik, psikolojik, ekonomik açıdan profilini tespit etmek ve bu etmenlerin tüketicinin seçimlerinde hangi seviyede etkili olduğunu analiz ederek yorumlamak ve gerekli durumlarda önerilerde bulunmak amaçlanmıştır. Tenis branşının yerli ve yabancı birçok spor tüketicisini çevresinde topladığı tespit edilmiş ve her geçen gün tüketim oranının hızlıca arttığı gözlemlenmiştir. Tenis faaliyetlerinin devamlılığı açısından, tüketici memnuniyetinin ancak tüketiciyi iyi anlayıp ve doğru hizmetin sunulması ile mümkün olacağı düşünülmektedir. Araştırmada geniş çaplı literatür kaynak taraması, uzman görüşleri ve bir anket uygulaması yapılmıştır. Çalışmaya Türkiye'nin çeşitli illerinden 97 tenis tüketicisi katılmıştır. 2 bölüm, toplam 38 sorunun yer aldığı anket formunda tenis tüketicilerine, demografik özellikleri, psikolojik durum tercihleri, tenis yaptıkları mekan ve antrenör seçimi gibi konular ile ilgili seçimlerini kapsayan sorular sorulmuştur. Sonucunda çıkan verilerin yüzde ve frekans değerlerine bakılmıştır. Sonuç olarak tenis tüketicilerinin profili belirlenerek, analizler sonucunda önerilerde bulunulmuştur.
  • Master Thesis
    Türkiye'de A takımı seviyesinde yüzme ve sutopu yapan kadın ve erkek sporcuların dönüşümcü liderlik özelliklerinin belirlenmesi ve karşılaştırılması
    (2022) Moray, Hakan; Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Bu çalışmada Türkiye'de A takımı seviyesindeki yüzme ve sutopu sporu yapan kadın ve erkek sporcuların dönüşümcü liderlik türleri düzeyinin belirlenmesi ve sonrasında karşılaştırılması üzerine bir araştırma hedeflenmiştir. Araştırmanın evrenini Türkiye'de A takımı seviyesinde yüzme ve sutopu sporu yapan kadın ve erkek sporcular oluşturmuştur. Örnekleminde ise başarılı olan üç spor kulübü belirlenmiş ve bu spor kulübünün sporcuları seçilmiştir. Sporculara Bernard Bass ve Bruce Avalio tarafından geliştirilen 'Çok Faktörlü Liderlik Ölçeği (MLQ 5x)' uygulanarak sahadan veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS ve STATA programlarıyla analiz edilerek kadın ve erkek sporcular arasında dönüşümcü liderlik alt boyutları düzeyi karşılaştırması ve bununla birlikte sutopu ve yüzme (takım ve bireysel) sporlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Sonuçlar yine B. Bass ve B. Avalio tarafından geliştirilen ölçeğin orijinal değerlendirme tablosuna göre yorumlanmıştır. Ulaşılan bulgular ile bu spor branşları ve sporcuların başarı verilerini yükseltebilmesinde referans değerler oluşturabilmesi amaçlanmıştır. Çalışmamızın literatür taramasında liderlik yaklaşımları detaylı olarak ele alınmış ve sporda liderlik konusu incelenmiştir. Araştırma da değerlendirdiğimiz sporcuların %50' si kadın ve %50' si erkektir. Bu sporcuların %56,5'i 20 yaş altı, %42' si 20-29 yaş aralığında ve %1'i 30-39 yaş aralığındadır. Katılımcıların %38,5'i lise, %60'ı üniversite ve %1,5'i yüksek lisans ve üzeri eğitim düzeyine sahip olmakla beraber %98'i bekar ve %2'si evlidir. Cinsiyete göre yaptığımız karşılaştırmada idealleştirilmiş etki (atfedilen), telkinle güdülenme, entelektüel öngörü, koşullu ödül, istisnai yönetim (aktif), istisnai yönetim (pasif), ekstra çaba ve memnuniyet özelliklerini taşıyan liderlik boyutları bakımından fark görülmemiştir. Sutopu ve yüzme branşının kadın ve erkek sporcularının bu özellikler bakımından eşit düzeyde olduğu anlaşılmıştır. İdealleştirilmiş etki (davranışsal) ve etkinlik alt boyutlarında ise, erkek sporcuların liderlik düzeyi kadın sporculara nazaran daha yüksek ve laissez-faire alt boyutunda ise kadın sporcuların liderlik düzeyi erkek sporculara göre daha yüksek çıktığı görülmüştür. Branşlara göre karşılaştırmada kadın sporcularda sutopu ve yüzme sporu bakımında idealleştirilmiş etki (atfedilen), idealleştirilmiş etki (davranışsal), telkinle güdülenme, bireysel destek, koşullu ödül, istisnai yönetim (aktif), laissez – faire, ekstra çaba, etkinlik ve memnuniyet boyutları analiz edildiğinde herhangi bir fark olmadığı görülmüştür. Sutopu oynayan kadın sporcular, yüzme sporu yapan kadın sporculara göre entelektüel öngörü boyutunu kapsayan ifadelerin ölçeğe göre analizinde daha yüksek çıktığı görülmüştür. Yüzme sporu yapan kadın sporcularda sutopu sporu yapan kadın sporculara göre 'istisnai yönetim (pasif)' boyutunu kapsayan ifadelerin analizinde daha yüksek çıktığı görülmüştür. Erkek sporcularda sutopu ve yüzme bakımından idealleştirilmiş etki (atfedilen), idealleştirilmiş etki (davranışsal), telkinle güdülenme, entellektüel öngörü, bireysel destek, koşullu ödül, istisnai yönetim (pasif), laissez – faire, ekstra çaba, etkinlik ve memnuniyet boyutları analiz edildiğinde erkek sutopu oyuncuları ve erkek yüzücüler arasında bu ölçek bakımından anlamlı bir fark yoktur. Sutopu oynayan erkek sporcularda yüzme sporu yapan erkek sporculara nazaran 'istisnai yönetim (aktif)' boyutunu kapsayan ifadelerin ölçeğe göre analizinde daha yüksek çıktığı görülmüştür. Cinsiyet, branş ve hem cinsiyet hem de branş değişkenleri bakımından iki yönlü Faktorial Anova Testine göre idealleştirilmiş etki (atfedilen), ilham veren motivasyon, bireysel destek, koşullu ödül, istisnai yönetim (pasif), ekstra çaba ve etkinlik ifadelerinin analizinde anlamlı bir fark görülmemiştir. Buna karşın ideal etki (davranışsal) liderlik özelliğine göre kadın ve erkek sporcular arasında anlamlı bir fark olduğu gözlenmiştir. Erkeklerde istisnai yönetim (pasif) liderlik ölçeği bakımından kadın sporculara göre daha yüksek bir değere sahip olduğu görülmüştür. Laissez-faire liderlik özellikleri bakımından kadın ve erkek sporcular arasında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. Bu nedenle Post Hoc analizi yapılmış ve analiz sonunda erkek sporcular kadın sporculardan daha düşük liderlik değerine sahip olduğu görülmüştür. Laissez-faire liderlik özellikleri, branşlar bakımından anlamlı bir fark yokken, memnuniyet liderlik özelliklerinde anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. Bu nedenle Post Hoc analizi yapılmış ve analiz sonunda liderlik ölçeği memnuniyet ifadeleri bakımından erkek sporcuların kadın sporculara göre daha yüksek bir liderlik ölçek değerine sahip olduğu görülmüştür. Anahtar kelimeler: Sporda Dönüşümcü Liderlik, Lider, Yüzme, Sutopu, Takım Sporları, Bireysel sporlar
  • Article
    Citation Count: 0
    ASSESSMENT OF THE FOOTBALL REFEREES' INTERPRETATIONS ON THE LAWS OF THE GAME
    (2012) Kızılet, Ali; Beşiktaş, Yalçın; Orta, Lale; Spor Yöneticiliği / Sports Management
    Bir futbol maçının zevkli, heyecan verici, Fair Play ilkeleri içersinde, bol gollü geçmesinde ve bitmesinde veya düzensiz, olaylı, kavgalı bir hava içersinde oynanmasında hakemin rolü son derece önemlidir. Dünya futbolunun en üst kurumu olan FIFA; Futbol Oyun Kurallarının tüm dünyada standart bir yaklaşımla yorumlanmasını amaçlamaktadır. Böylece futbolda; hakeme, medyaya, futbolcuya, yorumcuya, seyirciye ve yöneticiye göre farklı yorumları ortadan kaldırmak istemektedir. Bu amaçla, Dünya Futbol Federasyonları Birliği FIFA tarafından hazırlanarak ülke federasyonlarına 24 maç pozisyonu gönderilmiş ve bu pozisyonlarda hakemler tarafından verilmesi istenen kararlar belirtilmiştir. Araştırmamız; 2007 2008 futbol sezonu için, Türkiyenin çeşitli illerinden gelerek Süper Lig, Süper Lig Yardımcı, A Klasman, B Klasman C Klasman ve C Klasman Yardımcı Hakem Kadroları- na Yükselme Kurslarına katılan 336 hakem üzerinde uygulanmıştır. Araştırmaya katılan hakemlere; araştırma ile ilgili ayrıntılı bilgi verildikten sonra, değerlendirme kâğıtları dağıtılmıştır. 24 pozisyondan oluşan FIFA görüntüleri tek tek izlettirilerek, her pozisyondan sonra pozisyonla ilgili yorumlarının kâğıtlara işaretlenmesi istenilmiştir. Pozisyon görüntüleri çok net olup, herkesin rahat görebileceği dev ekranlardan hakemlere izlettirilmiştir. Değerlendirme kâğıtları, her pozisyonla ilgili teknik ve disiplin kararı olmak üzere iki bölümden oluşmuştur. Değerlendirme formu üzerindeki teknik kararlarının dört, disiplin kararlarının ise 3 yanıt seçeneği bulunmaktadır. Teknik kararlar; Faul Yok , Endirekt Serbest Vuruş , Direkt Serbest Vuruş ve Penaltı seçeneklerinden, Disiplin Kararları ise; Kart Yok , İhtarve İhraç seçeneklerinden oluşmaktadır. Hakemlerin her pozisyon için verdikleri kararların yüzdeleri hesaplanmış ve yorumlar bu değerler üzerinden yapılmıştır. 24 pozisyondan oluşan FIFA görüntüleri ile ilgili araştırmaya katılan 336 hakemin verdikleri yanıtlar değerlendirildiğinde; hakem başına düşen doğru yanıt ortalaması 14, yanlış yanıt ortalaması ise 10dur. Futbol Hakemlerinin hatalı karar vermelerinin çok çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını ele aldığımızda; eğitim eksikliği, maç sırasında iyi pozisyon alamamaları, pozisyona uzak kalmaları, yorgunluk, seyirci baskısı, medya baskısı, futbolcu baskısı, pozisyonu yanlış algılama ve yorumlama, kural bilgisinin yetersizliği, vd. sayılabilir. Bu nedenler çok çeşitlilik gösterebilir. Hakemlerin hatalı karar verme nedenleri hakkında, bugüne kadar var olan genel kanı, daha çok hakemlerin maçlarda yaşadığı olumsuz koşullara bağlı olduğu yönündeydi. Bu çalışmamız; maçlarda yaşanan bütün bu olumsuz koşullar ortadan kaldırıldığında ve hakemlere ekran başında kuralları çok net olan pozisyonlar izlettirildiğinde, verdikleri kararların da standart olmadığını ortaya koymaktadır.