Browsing by Author "Uğur, Esra"

Now showing 1 - 13 of 13

Cerrahi servislerinde çalışan hemşirelerin iş analizi
(2016) Gökduman, Songül Akbaş; Uğur, Esra
Hemşirelerin sayıca yoğun olan sağlık personeli grubu olmaları nedeniyle hemşirelik uygulamalarının verimli ve etkili düzeyde sağlanabilmesi ve yönetilebilmesi için iş analizlerinin yapılması gerekmektedir. Bu çalışma; Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki cerrahi servislerinde çalışan hemşirelerin iş analizlerini yapmak amacıyla tanımlayıcı ve analitik olarak yapılmıştır. Veriler bilgisayar ortamında Microsoft excell programının 2010 versiyonu kullanılarak değerlendirilmiştir. Hemşirelik girişimlerinin ağırlıklandırılmasında geometrik ortalama ve analitik network process (ANP) yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada, İş Analizi Formu geliştirilmiş, iş tanımı yapılmış ve iş gerekleri belirlenmiştir. Çalışmanın verileri 22 Şubat-30 Haziran 2016 tarihleri arasında toplanmıştır. Yedikule Göğüs hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi'nde cerrahi servis hemşirelerin uygulamaları belirlenerek hemşirelik girişimleri listesi oluşturulmuştur. Hemşirelik girişimleri listesinde bulunan işler 10 hemşire için ayrı ayrı ölçümü yapılmıştır. Girişimlerin ortalama süreleri, tekrarlanma sıklıkları ve uzman görüşü doğrultusunda belirlenen faaliyet gruplarının, toplam işe yüzde olarak etkisi hesaplanmıştır. En fazla zaman dilimini hemşirelik kararı ile uygulanan faaliyetler almıştır. ANP yöntemi ile hemşirelik girişimlerinin önem ve iş yükünden etkilenme ağırlıklandırmasının yapılması için Cerrahi Kliniği Hemşirelik Girişimleri Listesi II oluşturulmuştur. ANP'de çalışma süresinin %41.69'u kişisel bakım aktiviteleri için önerilirken, gözlem ile yapılan ölçümlerde bu oran %9.29 olarak belirlenmiştir. Bu sonuca göre hasta sayısı arttıkça, hemşirelerin kişisel bakım aktivitelerine yeterince zaman ayırmadıkları ve bunun için ayırmaları önerilen zaman dilimini hasta bakım faaliyetlerine, eğitim faaliyetlerine, servis işleyişi ve yönetsel faaliyetlere kaydırdıklarını göstermektedir. Sonuç olarak; Cerrahi kliniklerinde çalışan hemşirelerin iş tanımı yapılıp iş gerekleri belirlenmiştir. Hemşirelerin iş yüklerinin fazla olduğu saptanmıştır. Bakımın kalitesini artırmak için tüm kliniklerde çalışan hemşirelerin iş analizlerinin yapılıp iş yüklerinin belirlenmesi ve hasta/hemşire oranının ayarlanması önerilmektedir. Anahtar kelimeler: İş Analizi, İş yükü, Cerrahi Hemşiresi
Cerrahi yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin iş analizi
(2019) Çetinkaya, Rojda; Uğur, Esra
Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Çalışan Hemşirelerin İş Analizi İnsan kaynağı planlamasıyla kurumun ihtiyaç duyacağı personelin özelliklerin belirlenmesi ve personel seçiminin ona göre yapılması gerekmektedir. Bu planlamayla örgüt için gerekli ve yeterli insan gücü gereksinimin ve ondan nasıl yararlanılacağını önceden belirlenmiş olur. Bunun için insan kaynakların bir yöntemi olarak iş analizi çalışmaları yapılması gerekmektedir. Bu çalışma İstanbul Avrupa yakasında bulunan özel bir hastanenin cerrahi yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin iş analizi ve iş yükünü belirlemek amacıyla analitik ve tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Çalışmanın verileri 10-24 Ekim 2016 tarihleri arasında Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde sürdürülen hemşirelik faaliyetleri belirlenmiş, burada görev yapan 10 hemşirenin günlük faaliyetleri gözlemlenerek, her bir faaliyete ne kadar vakit ayırdığı kronometreyle ölçülerek kayıt edilmiştir. Verilerin ortalama süreleri, tekrarlanma sıklıkları, her faaliyetin uzman görüşü doğrultusunda belirlenen faaliyet alanlarına % olarak etkisi ve Hemşirelik Yönetmeliği doğrultusunda hemşirenin kendi kararı, hekim kararı veya ortak çalışma ile gerçekleştirdikleri faaliyetlere ayrılan sürelerin toplam ağırlık değerleri ölçülmüştür. Araştırmadan elde edilen bu veriler, Super Decisions ve Microsoft Excel 2010 versiyonu kullanılarak analiz edilmiştir. Hemşirelerin iş yükünce ilişkin bulguların tespit edilmesi amacı ile ANP yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada, geliştirilen iş analiz formunda iş tanımı yapılmış ve iş gerekleri belirlenmiştir. Sonuç olarak; Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi'nde çalışan hemşirelerin iş yüklerinin fazla olduğu görülmüştür. Bakımın kalitesini arttırmak için hemşirelerin iş analizlerinin yapılıp iş yüklerinin belirlenmesi ve hasta/hemşire oranının dengelemeye yönelik düzenlemelerin yapılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler; İş analizi, İş yükü, Cerrahi yoğun bakım ünitesi hemşiresi.
Göğüs hastanesinde solunum yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin iş analizi
(2016) Nergiz, Başak; Uğur, Esra
ÖZET Nitelikli sağlık bakımını sağlamak amacıyla çeşitli görev ve konumların netleştirilmesinin, belli görevlere yönelik kuralların belirlenmesinin ve bu görevlerde personel dağılımı ve iş bölümünün etkin şekilde gerçekleştirilmesinin önemini gün geçtikçe artmaktadır. Bu amaçla sağlık meslek üyelerinin çoğunluğunu oluşturan hemşirelerin iş analizlerinin yapılması önem kazanmıştır. Bu çalışma Yedikule Göğüs Hastanesi ve Göğüs Cerrahisi E.A.H' si Solunum Yoğun Bakım Ünitesinde çalışan hemşirelerin iş analizi ve iş yükünü belirlemek amacıyla analitik ve tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Çalışmanın verileri 22 şubat-30 Haziran 2016 tarihleri arasında Yedikule Göğüs Hastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesinde sürdürülen hemşirelik faaliyetleri belirlenmiş, burada görev yapan 10 hemşirenin günlük faaliyetleri gözlemlenerek, her bir faaliyete ne kadar vakit ayırdığı kronometreyle ölçülerek kayıt edilmiştir. Verilerin ortalama süreleri, tekrarlanma sıklıkları, her faaliyetin uzman görüşü doğrultusunda belirlenen faaliyet alanlarına % olarak etkisi ve Hemşirelik Yönetmeliği doğrultusunda hemşirenin kendi kararı, hekim kararı veya ortak çalışma ile gerçekleştirdikleri faaliyetlere ayrılan sürelerin yüzdelik dilimleri ölçülmüştür. Araştırmadan elde edilen bu veriler, bilgisayar ortamında Microsoft Excel programının 2010 versiyonu kullanılarak analiz edilmiştir. Hemşirelerin iş yükünce ilişkin bulguların tespit edilmesi amacı ile ANP yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada, geliştirilen iş analiz formunda iş tanımı yapılmış ve iş gerekleri belirlenmiştir. Sonuç olarak; Solunum Yoğun Bakım Ünitesi'nde çalışan hemşirelerin iş tanımı yapılıp is gerekleri belirlenmiştir. Hemşirelerin iş yüklerinin fazla olduğu saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda bakımın kalitesini arttırmak için tüm kliniklerde çalışan hemşirelerin iş analizlerinin yapılıp iş yüklerinin belirlenmesi ve hasta/hemşire oranının dengelemeye yönelik düzenlemelerin yapılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: İş Analizi, İş Yükü, Solunum Yoğun Bakım Hemşiresi.
Hemşirelerin duygusal zeka düzeylerinin bakım davranışlarına etkisi
(2016) Okumuş, Dilek; Uğur, Esra
Hemşirelerin daha kaliteli bakım verebilmek için hastalarıyla terapotik ilişki kurabilmelerinde duygusal zeka düzeylerini gelişmiş olması önemlidir. Duygusal zekası gelişmiş hemşireler hedefledikleri bakım davranışlarına kolayca ulaşabilen mutlu bireyler olacak böylece hastalarının hem fizyolojik hem de duygusal gereksinimlerini karşılayabileceklerdir. Bu çalışma hemşirelerin duygusal zeka düzeylerinin bakım davranışlarına etkisinin incelenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, 10/01/2016 - 15/04/2016 tarihleri arasında Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde kliniklerde çalışan 311 hemşire arasından dengeli oranda katılımı sağlamak amacıyla tabakalı örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenen 172 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Tanıtıcı Bilgi Formu, Bakım Davranışları Ölçeği – 24 ve Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal Zeka Ölçeği ile elde edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde frekans analizi, Kolmogrov-Smirnow z testi, Shapirow testi, varyans analizi, Pearson korelasyon analizi ve Tukey testi kullanılmıştır. Katılımcıların duygusal zeka konulu herhangi bir yayın okuma durumunun % 52.3 olduğu saptanmıştır. Hemşirelerin % 52.9'unun bakım verirken motivasyonunu yüksek tutabildiği, % 82.6'ının empati kurabildiği, % 65.7'sinin bakım verirken gösterdiği başarıyı iyi olarak değerlendiği belirlenmiştir. Bakım davranışları ölçeği genelinin ortalaması 5.17, duygusal zeka ölçeği genelinin ortalaması 146.3 olarak hesaplanmıştır. Bakım davranışları ölçeği genelinin duygusal zekâ ölçeği geneli ile anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğu saptanmıştır ( p<0.05 ). Bu sonuç doğrultusunda; bakım kalitesini artırmak amacıyla hemşirelerin duygusal zeka düzeylerine yönelik farkındalığı artırıcı ve duygusal zeka gelişimini destekleyen programlar, hizmet içi eğitimler ve mezuniyet sonrası programlar kapsamına alınabilir. Anahtar Kelimeler: hemşirelikte duygusal zeka, hasta bakımı
Hemşirelerin duygusal zeka yeteneklerinin iş doyumu ve işten ayrılma niyeti üzerine etkisi
(2019) Toprakçıoğlu, Ayten; Uğur, Esra
Bu çalışma hemşirelerin duygusal zeka puanlarının iş doyumu ve işten ayrılma niyetleri üzerindeki ilişkisinin incelenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Aralık 2017 ve Mayıs 2018 tarihleri içinde, İstanbul Avrupa Yakasında bir özel hastanenin tüm çalışan hemşireleri (140 hemşire) evreni oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, Tanıtıcı Bilgiler Formu, Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal Zeka ölçeği, Minnesota İş Doyum ölçeği ve İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği ile elde edilmiştir. Araştırmada elde edilen tüm veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) olan programı ile analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler olarak sayı, yüzde, ortalama, standart sapma kullanılmıştır. Elde edilen tüm bulguların değerlendirilmesinde araştırmanın %95 güven aralığında, %5 anlamlılık düzeyinde olduğu saptanmıştır. Hemşirelerin duygusal zeka puanının (3,826+0,331) ve iş doyumu puanının (3,655+0,493), işten ayrılma niyetinin puanının (2,381+1,072) olduğu saptanmıştır. Duygusal zeka puanı (3,826+0,331) ve iyimserlik ruh halinin düzenlenmesi alt boyutundan alınan puan ile iş doyumu puanı arasındaki ilişkinin pozitif yönde olduğu (p<0,05) tespit edilmiştir. Ancak bu durumun işten ayrılma niyeti ile ilişkisinin olmadığı (p>0,05) belirlenmiştir. Hemşirelerin iş doyum düzeyleri yüksek olarak saptanmıştır. İş doyumu meslekte çalışma süresi ve mesleği isteyerek seçme durumundan, işten ayrılma niyeti ise çalışılan birim ve mesleği isteyerek seçmeme durumundan etkilenmektedir (p<0.05). Bu sonuçlar doğrultusunda; hemşirelerin iş doyumunu arttırmak ve işten ayrılma niyetlerini azaltmak için kurum içi eğitimlerin arttırılması, eğitim içeriklerinde duygusal zeka düzeylerini fark etmeleri ve geliştirmelerine yardımcı olacak programlara yer verilmesi, çalışılacak birimlerin mümkün olduğunca isteğe bağlı olarak seçilmesi, sosyal aktivitelerle motivasyonlarının arttırılması ve vardiya sistemi planlanırken çalışanların istekleri dikkate alınarak adil çalışma ortamının oluşturulması önerilebilir. Anahtar kelimeler: Zekâ, Duygusal zeka, İş doyumu, İşten ayrılma niyeti, Hemşirelik hizmetleri yönetimi.
Hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutumlarının işten ayrılma niyeti üzerine etkisi
(2016) Mustafabaylı, Özlem; Uğur, Esra
Sağlık Hizmetlerinin sunumunda kullanılmakta olan teknoloji ve iş gücü maliyetinin yüksek olması bu hizmetlerin belirli bir maliyette ve kalitede karşılanmasını gerekli kılmaktadır. Bu durum sağlık hizmetlerinde verimliliğin önemini arttırmaktadır. Sağlık Hizmetlerinde verimlilik seviyesini tespit eden faktörlerin en önemlilerini; iş gücü verimliliği, teknoloji verimliliği ve malzeme verimliliği olarak belirtmek mümkündür. İşten ayrılma; iş görenlerin tatmin olmadıkları durumda sergilemiş oldukları yıkıcı eylemdir. Sağlık alanının en önemli iş gücü kaynağını hemşireler oluşturmaktadır. Bu nedenle hemşirelerin verimliliğe ilişkin tutumlarının işten ayrılma niyeti üzerine etkisinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı bir araştırma planlanmış ve uygulanmıştır. Araştırma 2015 yılında Kocaeli ili Gebze ilçesinde faaliyet gösteren özel bir hastanede yapılmıştır. Araştırmada Tanıtıcı Bilgiler Formu, Verimliliğe İlişkin Tutum Ölçeği, İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği kullanılıp SPSS for Windows 21.0 programı kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; Verimliliğe ilişkin tutum toplam puanı ile işten ayrılma niyeti arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur. Verimliliğin alt boyutlarından ise; mesleğe bağlılık boyutu anlamlı bulunmayıp; çalışma koşulları, işin talebi, lider üye ilişkisi ve ödüllendirme boyutlarının işten ayrılma niyeti üzerinde etkili olduğu gözlemlenmiştir.
Hemşirelerin yönetsel kararlara katılımlarının iş yaşam kalitesine etkisi
(2016) Coşkun, Refika Çolak; Uğur, Esra
ÖZET Bu çalışma, özel bir hastanede çalışan hemşirelerin yönetsel kararlara katılım durumlarının iş yaşam kalitesine etkisini belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve kesitsel olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini, özel bir hastanede çalışan 230 hemşire, örneklemini ise araştırmaya katılmayı kabul eden 180 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın verileri 15 Şubat-15 Haziran 2014 tarihleri arasında, Tanıtıcı Bilgiler Formu, Kararlara Katılım Ölçeği (KKÖ) ve Hemşirelerin İş Yaşam Kalitesi ölçekleri ile toplanmıştır. Hemşirelerin iş yaşamı kalitesi ölçeği (HİYKÖ) alt boyut ve toplam puanlarının değerlendirilmesinde çalıştığı pozisyon değişkenliği, çalışmayı düşündükleri maksimum süre değişkenleri için yapılan istatistiksel değerlendirmelerde anlamlı sonuçlar bulunmuştur. Hemşirelerin kararlara katılım ölçeği (KKÖ) alt boyut ve toplam puanlarının değerlendirilmesinde pozisyon değişkeni, çalışma düzenlerine ilişkin değişkenler, kişisel gelişimi ile ilgili kurs eğitim ve sertifika programına katılma, çalışma pozisyonları için yapılan istatistiksel değerlendirmelerde anlamlı sonuçlar bulunmuştur. Hemşirelerde kararlara katılım düzeyleri ile iş yaşam kalitesi arasında ki istatiksel değerlendirmeye bakıldığında negatif yönlü anlamlı ilişkiler olduğu bulunmuştur. Elde edilen bulgular ışığında hemşirelerin iş yaşam kalitesini geliştirmek üzere iş/çalışma ortamı, yöneticilerle iletişim, iş koşulları, iş algısı ve destek hizmetleri gibi iş yaşamının kalitesini belirleyen faktörlerin iyileştirilmesine yönelik kurumsal düzenlemelerin yapılması ve hemşirelerin kendi faaliyetlerini ilgilendiren konularda alınacak yönetsel kararlara katılımlarını destekleyecek mekanizmaların geliştirilmesi gerekliliği önerilmiş olup ayrıca çıkan sonuçlara göre çalışmanın farklı kültürdeki toplumlarda ve değişik matriks yapıda ki kurumlarda tekrarlanması önerilmektedir.
Hemşirelikte örgütsel sessizlik düzeyinin hasta güvenliği kültürü üzerine etkisi
(2017) Ebik, Gökçe Elif; Uğur, Esra
Bu araştırma ile bir özel hastaneler grubundaki hemşirelerin örgütsel sessizlik düzeyinin hasta güvenliği kültürü üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlandı. İstanbul il sınırları içerisinde bir özel hastaneler grubunda görev yapan en az üç aydır çalışmakta olan ve araştırmayı kabul eden hemşireler bu araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Eylül 2016 ile Nisan 2017 tarihleri arasında, 90 hemşire ile yüz yüze görüşme yöntemi ile anket uygulanmıştır. Araştırmanın verileri 'Tanıtıcı Bilgiler Formu', 'Örgütsel Sessizlik Ölçeği' ve 'Hasta Güvenliği Kültürü Anketi' ile toplanmıştır. Veriler SPSS21.0 programına kodlanarak analiz edilmiş ve p<0,05 anlamlılık düzeyine göre değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler ile Mann Whitney U ve Kruskal Wallis analizleri kullanılmıştır. Hemşirelerin Kabul Edilmiş Sessizlik puan ortalaması 2,74±1,16, Savunma Amaçlı Sessizlik puan ortalaması 2,78±1,54, Örgüt Yararına Sessizlik puan ortalaması 5,55±1,67 olarak bulundu. Hasta Güvenliği Kültürü ölçeğinden aldıkları puanlar 2,82+0,53 idi. Elde edilen bulgulara göre, eğitim durumu grupları arasında 'Yönetim ve Liderlik', 'Çalışan Davranışı' ve 'Hasta Güvenliği Kültürü' puanı bakımından istatistiksel anlamlı farklılık bulunmaktadır (p<0,05). Buna göre lisans mezunu olanların 'Yönetim ve Liderlik', 'Çalışan Davranışı' ve 'Hasta Güvenliği Kültür' tutumu en yüksektir. Araştırmanın sonucu, eğitim düzeyleri yükseldikçe ve kurum üst yönetiminin hasta güvenliğine olan ilgi ve desteğine olan inançları arttıkça, hemşirelerin hasta güvenliği konularında ve örgüt yararına seslerini duyurma ve katkı sağlama durumlarının arttığını göstermiştir. Bu nedenle kurumda hasta güvenliğine ilişkin konularda yönetimin desteğini ve çalışanlarının katkılarının görünür hale getirilmesi ve bu konulardaki çalışmaların bir plan dahilinde sürdürülmesi önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: Örgütsel sessizlik, Hasta güvenliği kültürü, Hemşirelik, Hemşirelik hizmetleri yönetimi
İç hastalıkları servisinde çalışan hemşirelerin iş analizi
(2019) Yılmaz, Sema; Uğur, Esra
Bütün hizmet alanlarında olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de teknoloji ve bilim alanlarında oluşan yenilikler çalışan gücünün planlanması ve sorumluluklarının belirlenmesinde iş analizi çalışmalarının yapılmasını önemli hale getirmiştir. Bu çalışma, İç Hastalıkları Servisi'nde çalışan hemşirelerin iş analizini belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve analitik olarak yapılmıştır. Çalışmanın verileri 07 Kasım – 21 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul Avrupa yakasında bulunan bir devlet hastanesinin İç Hastalıkları Servisi'nde görev yapan 8 hemşireden elde edilmiştir. Çalışmada, serviste yürütülen hemşirelik faaliyetleri ve bu faaliyetlere ayrılan sürelere göre hemşire iş yükü belirlenmiştir. DEMATEL Tekniği ile faaliyetlerin birbirine göre önem derecesi ve ANP Ağ Modeli ile önem ağırlıklandırması yapılmıştır. Ayrıca İş Analiz Formu yardımıyla işin yapılmasını etkileyen fiziksel, çevresel koşullar incelenmiş, performans için gerekli yetkinlikler belirlenmiştir. Hemşirelerin fiziksel çalışma koşullarının yönetmeliklerde belirlenen koşulları sağladığı belirlenmiştir. Hemşireler çalışma sürelerinin %52,44'ünü doğrudan hasta bakım aktiviteleri, %13,58'ini dolaylı hasta bakım faaliyetleri, %13,97'sini servis düzeni ve işleyişi ile ilgili faaliyetler, %20'ini bireysel faaliyetler ve %0,01'ini eğitim ve gelişim faaliyetleri için harcamaktadırlar. ANP yöntemi ile yapılan hesaplamalara göre; serviste yürütülen faaliyetler ve önem ağırlıkları incelendiğinde iş yükü arttığında doğrudan hasta bakım faaliyetlerinden yaşam bulgularının takibi ve kayıt edilmesi (%6,98); dolaylı hasta bakım faaliyetlerinden doktor vizitine eşlik edilmesi (%7,65); servis düzeni ve işleyişi ile ilgili faaliyetlerden hasta başı kullanılan ilaçların sistemden girişlerinin yapılması (%4,42); bireysel fizyolojik gereksinimlere yönelik faaliyetlerinden yemek molası (%8,07) ve eğitim - gelişim faaliyetlerinden ise hizmetiçi eğitim (%0.01) faaliyetlerinin etkileneceği belirlenmiştir. Sonuç olarak; Bakımın kalitesini artırmak için tüm servislerde çalışan hemşirelerin iş analizlerinin yapılarak iş performansını etkileyen koşulların belirlenmesi, etkin ve güvenli hasta bakımını sağlayacak çalışma ortamının oluşturulması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: İş analizi, İş yükü, İç hastalıkları hemşireliği, Hemşirelik hizmetleri yönetimi
İlişki temelli bakım öz değerlendirme aracının Türkçe geçerlilik ve güvenilirliğinin yapılması ve bir hastane uygulaması
(2016) Gücüyener, Belkıs Güllü; Uğur, Esra
İlişki temelli bakım kavramı ülkemizde önemi yeni anlaşılmış ve bu nedenle saha çalışmalarının yeterli düzeyde olmadığı bir bakım modelidir. İlişki temelli bakım uygulamaları için geliştirilen ölçüm araç ve gereçlerinin ülkemizde geçerlilik ve güvenirlilik çalışmalarının yapılmamış olması ve dolayısıyla hali hazırda kullanılabilecek bir ölçeğin olmaması yapılan bu çalışmanın önemini ve gerekliliğini göz önüne koymaktadır. Araştırma, İlişki Temelli Bakım Öz Değerlendirme Aracı'nın Türk kültürüne uyarlanması ve özel bir hastanede İlişki Temelli Bakıma yönelik bir öz değerlendirme yapılması amacıyla tanımlayıcı ve metodolojik bir çalışma olarak gerçekleştirildi. Birinci aşama ölçeğin geçerlik güvenirlik çalışmasına yönelik Kocaeli Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleştirildi. İkinci aşama ise Kocaeli ili sınırları içerinde bulunan Özel Anadolu Sağlık Merkezi'nde gerçekleştirildi. Her iki aşamanın evrenini hemşire, doktor, fizyoterapist, diyetisyen, hasta danışmanı, hasta bakım teknisyeni ve teknikerinden oluşan sağlık bakım personeli oluşturdu. Araştırmada tabakalı rastgele örnekleme yöntemi kullanıldı. Dışlama kriterleri olarak doğum izni, yıllık izin, 1 yıldan kısa süredir kurumda çalışıyor olmak ve araştırmaya katılmayı kabul etmeme olarak belirlendi. Araştırma verileri Katılımcı Tanıtım Formu ve İlişki Temelli Bakım Kurumsal Öz Değerlendirme Formu kullanılarak toplandı. Çalışmadan elde edilen sonuçlar 'SPSS Statistics 20,0' istatistik programına kaydedildi ve analizi yapıldı. İlişki temelli bakım öz değerlendirme aracının Türk toplumuna uyarlanabilmek üzere geçerlik ve güvenirliğinin yüksek olduğu, ancak farklı disiplinleri bir arada bulunduran bir örneklem grubunda ölçeğin çok faktörlü yapısının korunamadığı, dahili servislerde çalışan sağlık personelinin ilişki temelli bakımı algılamada daha istekli ve pozitif geri bildirimlere sahip oldukları, lisans mezunu olanların ön-lisans mezunlarına oranla ilişki temelli bakımı kavramada daha başarılı olduğu, düzenli komitelerde çalışan personelin ilişki temelli bakımı algılamada ve yürütmede daha başarılı olduğu saptandı. İlişki temelli bakım öz değerlendirme aracının sağlık sistemimize uyarlanabilmesi için çalışmalara devam edilmeli ve özellikle ölçeğin ana hedef grubu olan hemşireler ile geçerlik ve güvenirlik çalışması tekrarlanmalıdır. Anahtar Kelimeler: İlişki Temelli Bakım, Geçerlik ve Güvenirlik, Hemşire
Web tabanlı hemşirelik oryantasyon eğitimi tasarımı ve çalışma ortam algısına etkisi
(2023) Çelik, Nurcan; Uğur, Esra
Bu araştırma ile bir eğitim ve araştırma hastanesine yeni başlayan hemşirelere, araştırmacı tarafından hazırlanan web tabanlı oryantasyon eğitimi uygulanarak, eğitim sonrası hemşirelerin hemşirelikle ilgili becerilerinin ve eğitim öncesi ve eğitim sonrası çalışma ortamı algılarının değerlendirilmesi amaçlamıştır. Araştırma tek gruplu ve yarı deneysel desende bir çalışmadır. Araştırmanın örneklemini bir eğitim ve araştırma hastanesi'nde Haziran-Aralık 2019 tarihleri arasında oryantasyon sürecini yeni tamamlamış ve süreci devam eden 38 hemşire oluşturdu. Araştırmanın verileri; araştırmacı tarafından oluşturulan Tanıtıcı Bilgiler Formu, Oryantasyon Eğitiminin İçeriğiyle İlgili Genel Prosedürler Formu, Web Sitesi Değerlendirme Formu, Prosedür Bilgi Değerlendirme Formu, Çalışma Ortamı Ölçeği, Beceri Değerlendirme Formu ve Web Sitesi Kullanıcı Görüş Formu ile toplandı. Veriler SPSS 17.0 programı ile analiz edildi. Kategorik değişkenler için sayı ve yüzde dağılımı, niceliksel veriler için sayı, minimum, maksimum, ortalama ve standart sapma analizi yapıldı. Verilerin normal dağılım analizi (Shapiro-Wilk) yapıldı. Normal dağılan veriler için parametrik testler, normal dağılmayan veriler için parametrik olmayan testler uygulandı. Anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak alındı. Eğitimlerin ön test-son test sonuçlarının karşılaştırmasında; acil ilaç uygulama, acil kodlar, düşme riski ve hasta transferi eğitimlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (p<0,05). Hemşirelerin beceri değerlendirme puan ortalamasının 65,05±1,64 olduğu saptandı. Mesleki deneyim ile beceri puanı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptandı (p<0,05). Araştırmada çalışma ortamı ölçeğinin ön test-son test puan karşılaştırmasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). Kullanıcıların web sitesi değerlendirme puanı 209 bulundu. Araştırma sonucunda; hemşireler tarafından web tabanlı oryantasyon eğitiminin oryantasyon ve beceri açısından olumlu bulunduğu, fakat çalışma ortam algısında anlamlı bir farklılık oluşturmadığı saptandı. Anahtar Kelimeler: Beceri, Çalışma Ortam Algısı, Oryantasyon Eğitimi, Web Tabanlı Eğitim
Yeni mezun hemşirelerin profesyonel rollerine geçiş sürecinin hasta güvenliği kültürüne etkisi
(2018) Gürkan, Bilgen Büken; Uğur, Esra
Bu çalışma yeni mezun hemşirelerin mesleki rollerine geçiş sürecinin hasta güvenliği kültürüne etkisinin belirlenmesi amacıyla İstanbul ilindeki özel bir grup hastanesinde 90 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada hemşirelerin profesyonel role geçiş sürecindeki yaşadıkları gerçeklik şokunun hasta güvenliği kültürünü etkileyen faktörleri belirlemek amacı Sosyo-Demografik bilgileri de içeren profesyonel rollerine geçiş sürecinde yaşadıkları güçlüklere (gerçeklik şoku) yönelik bilgileri değerlendiren bilgi formu ile Hasta Güvenliği Kültürü Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesi SPSS 21.0 programı ile yapılmıştır. Araştırma verileri değerlendirilirken frekans, yüzde, ortalama, standart sapma kullanılmıştır. Niceliksel verilerin karşılaştırılmasında Tek yönlü (One way) Anova testi ve farklılığa neden olan grubun tespitinde Tukey testi kullanılmıştır. Sonuçlar % 95 güven aralığında, p<0,05 anlamlılık düzeyinde analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda meslekte zorlu bir süreç geçirenlerin büyük çoğunlukla işten ayrılmayı düşündükleri görülmektedir. Ayrıca hemşirelerin hasta güvenliği kültürüne ilişkin görüşlerinin yaşa, cinsiyete, eğitim durumuna göre farklılaşmadığı, mesleki deneyim sürelerine göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Buna göre mesleki deneyimi az olan hemşirelerin hasta güvenliğine ilişkin bakım ortamına dair görüşlerinin daha fazla mesleki kıdeme sahip hemşirelere göre yüksek düzeyde olduğu görülmektedir. Mesleğe ve kuruma uyum sürecini kolay geçirdiklerini belirten hemşirelerin hasta güvenliği kültürü algısının da yüksek olduğu belirlendi. Sonuçlar doğrultusunda hastanelerin kurumda yürütülen oryantasyon eğitiminde yeni mezunları daha farklı şekilde ele almaları; hemşirelerin mesleki rollerine geçiş sürecini kolaylaştırabilmek ve bu yolla hasta güvenliğini artırabilmek üzere okullar ile hastanelerin işbirliği içerisinde hareket etmeleri önerildi. Anahtar Kelimeler:Bu çalışma yeni mezun hemşirelerin mesleki rollerine geçiş sürecinin hasta güvenliği kültürüne etkisinin belirlenmesi amacıyla İstanbul ilindeki özel bir grup hastanesinde 90 hemşire ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada hemşirelerin profesyonel role geçiş sürecindeki yaşadıkları gerçeklik şokunun hasta güvenliği kültürünü etkileyen faktörleri belirlemek amacı Sosyo-Demografik bilgileri de içeren profesyonel rollerine geçiş sürecinde yaşadıkları güçlüklere (gerçeklik şoku) yönelik bilgileri değerlendiren bilgi formu ile Hasta Güvenliği Kültürü Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesi SPSS 21.0 programı ile yapılmıştır. Araştırma verileri değerlendirilirken frekans, yüzde, ortalama, standart sapma kullanılmıştır. Niceliksel verilerin karşılaştırılmasında Tek yönlü (One way) Anova testi ve farklılığa neden olan grubun tespitinde Tukey testi kullanılmıştır. Sonuçlar % 95 güven aralığında, p<0,05 anlamlılık düzeyinde analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda meslekte zorlu bir süreç geçirenlerin büyük çoğunlukla işten ayrılmayı düşündükleri görülmektedir. Ayrıca hemşirelerin hasta güvenliği kültürüne ilişkin görüşlerinin yaşa, cinsiyete, eğitim durumuna göre farklılaşmadığı, mesleki deneyim sürelerine göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Buna göre mesleki deneyimi az olan hemşirelerin hasta güvenliğine ilişkin bakım ortamına dair görüşlerinin daha fazla mesleki kıdeme sahip hemşirelere göre yüksek düzeyde olduğu görülmektedir. Mesleğe ve kuruma uyum sürecini kolay geçirdiklerini belirten hemşirelerin hasta güvenliği kültürü algısının da yüksek olduğu belirlendi. Sonuçlar doğrultusunda hastanelerin kurumda yürütülen oryantasyon eğitiminde yeni mezunları daha farklı şekilde ele almaları; hemşirelerin mesleki rollerine geçiş sürecini kolaylaştırabilmek ve bu yolla hasta güvenliğini artırabilmek üzere okullar ile hastanelerin işbirliği içerisinde hareket etmeleri önerildi. Anahtar Kelimeler: Hemşirelik, Hemşirelik hizmetleri yönetimi, Profesyonellik, Gerçeklik şoku, Hasta güvenliği
Yönetici hemşirelere yönelik performans kriterlerinin geliştirilmesi
(2023) Altun, Nihal; Uğur, Esra
Servis sorumlu hemşirelerinin performanslarını değerlendirmeye yönelik performans kriterlerinin Delphi tekniği kullanılarak geliştirilmesini amaçlayan metodolojik türde bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini; üniversitelerin hemşirelik hizmetleri yönetimi ana bilim dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile İstanbul il sınırları içerisinde faaliyet gösteren 40 kamu ve özel hastanelerin üst düzey hemşirelik yöneticilerini (bakım hizmetleri müdürü, hemşirelik hizmetleri direktörü, hemşirelik hizmetleri müdürü vb.) kapsayan ve araştırmaya dahil edilme kriterlerini karşılayan 81 kişilik bir uzman grubu oluşturdu. Ayrıca örneklem seçimine gidilmedi, ilk Delphi sorusunu cevaplayan ve araştırmaya katılmaya onay veren 28 öğretim üyesi ile 10 yönetici hemşire örneklem grubuna dahil edildi. Üçüncü Delphi turu 20 panelist ile tamamlandı. Araştırmanın verileri, Delphi tekniği uygulanarak e-posta ile toplandı. Araştırma verileri E-PICOS Akıllı İstatistik programında analiz edildi. Birinci ve İkinci Delphi Anketi'nde yer alan maddelerin her birinin medyanı, aritmetik ortalaması, standart sapma, çeyrekler arası genişlik değerleri ve uzlaşma yüzdesi hesaplandı. Birinci Delphi turunda, yönetici hemşirelerin (servis sorumlu hemşirelerinin) performansını değerlendirmeye yönelik performans kriterlerinin neler olması gerektiği ile ilgili soru neticesinde gelen yanıtlar, 27 başlık altında 351 maddeden oluştu. İkinci Delphi turu sonucunda 351 maddeye verilen yanıtlar değerlendirildiğinde, toplamda 167 madde üzerinde uzlaşma sağlandığı ve 184 madde üzerinde uzlaşma sağlanamadığı görüldü. Uzlaşma sağlanamayan maddeler, Üçüncü Delphi turunda panelistlerin görüşüne sunuldu ve yeniden değerlendirmeleri istendi. Yanıtlar değerlendirildiğinde, toplamda 105 (yüz beş) madde üzerinde uzlaşma sağlandığı ve 79 (yetmiş dokuz) madde üzerinde uzlaşma sağlanamadığı görüldü. Tüm Delphi turlarında uzlaşma sağlanan maddeler Türkiye'de hemşirelik hizmetlerini yöneten hemşirelerin performanslarını değerlendirmede performans kriterleri olarak kabul edildi. Anahtar Kelimeler: Performans değerlendirme, Delphi tekniği, Hemşirelik