Browsing by Author "Atay, Mesude"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis 5-6 yaş grubu çocuklar için Türkçe yazılmış resimli çocuk kitaplarında değerler analizi(2018) Gül, Mine Kazancı; Atay, Mesude5-6 yaş grubu çocuklar için Türkçe yazılmış 2000-2007 yılları arasında ve 2014 yılında basılmış resimli çocuk kitaplarında yer alan arkadaşlık, başarı, bilgelik, hoşgörü, iyilikseverlik, mutluluk, nezaket, saygı, sevgi ve sorumluluk değerlerini incelemeyi amaçlayan bu araştırma, nitel araştırmanın içerik analizi deseninde tasarlanmıştır. Değerlerin kitaplarda yer alma oranlarını belirlemek amacıyla ise nicel araştırma yöntemlerinden betimsel model kullanılmıştır. Araştırmanın evreni, 5-6 yaş grubu çocuklar için yerli ve çeviri Türkçe yazılmış resimli çocuk kitaplarıdır. Araştırmanın örneklemi, ölçüt örneklem stratejisi ile belirlenen 5-6 yaş grubu çocuklar için 2000-2007 ve 2014 yılları arasında Türkçe yazılmış yerli ve çeviri toplam 40 resimli çocuk kitabından oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, araştırmacı tarafından geliştirilen 'Değerler Kontrol Listesi' kullanılmıştır. 'Değerler Kontrol Listesi'nde 10 farklı değer yer almaktadır. Resimli çocuk kitapları için araştırmanın amacına uygun olarak içerik analizi yapılmıştır. Elde edilen ham verilerden kodlar belirlenip, alt kategoriler oluşturulmuş ve bunlar yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, resimli çocuk kitaplarında değerlere 2000-2007 yılları arasında yayınlanan kitaplarda daha az (%46.80) yer verildiği; 2014 yılında yayınlanan kitaplarda daha fazla (%53.20) yer verildiği görülmüştür. 2000-2007 yılları arasında yayınlanan resimli çocuk kitaplarında en fazla sevgi, en az ise hoşgörü değerine yer verilmiştir. 2014 yılında yayınlanan resimli çocuk kitaplarında en fazla sevgi, en az ise bilgelik değerine yer verilmiştir. Resimli çocuk kitaplarında değerlere yerli kitaplarda daha fazla (%54.99) yer verildiği; çeviri kitaplarda daha az (%45.01) yer verildiği tespit edilmiştir. Resimli çocuk kitaplarında yerli kitaplarda en fazla sevgi değerine, en az bilgelik ve saygı değerlerine yer verilmiştir, hoşgörü değerine yer verilmemiştir. Çeviri kitaplarda en fazla sevgi, en az hoşgörü değerine yer verilmiştir. Yerli ve çeviri resimli çocuk kitaplarının değerlere yer verme durumunun farklılaştığı, yerli kitaplarda değerleri zedeleyici örneklerin olduğu, çeviri kitapların değeri kazandırmaya yönelik olumlamalara yer verdiği tespit edilmiştir. Çeviri kitaplar değerleri doğru davranışa yönelik ipuçları sunacak şekilde aktarırken yerli kitaplar söz konusu değeri kelime tekrarlarıyla kazandırmayı hedeflemektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda, resimli çocuk kitaplarında bilgelik, farklılıklara saygı, hoşgörü, iyilikseverlik, hayvan sevgisi ve sorumluluk değerlerine daha fazla yer verilmesi gerektiği, değer aktarımında değerleri zedeleyecek cümlelere yer verilmemesi gerektiği, değerlerin olumlu örnekler üzerinden ve doğru davranışa yönelik fikir verecek şekilde aktarılmasının daha doğru olacağı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim, Resimli Çocuk Kitapları, Değerler, Değerler Eğitimi, Çocuk Edebiyatı. Tarih: Şubat, 2018Master Thesis 60-66 ay arasında okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların sosyal beceri düzeyleri ile ebeveynlerin duygusal okuryazarlığı arasındaki ilişkinin incelenmesi(2019) Ateş, Selda; Atay, MesudeBu araştırmanın temel amacı, okul öncesi kurumlarına devam eden 60-66 ay arasındaki çocukların sosyal beceri düzeyleri ile, ebeveynlerinin duygusal okuryazarlığı arasında ilişki ile; ebeveynlerin duygusal okuryazarlığını ve çocukların sosyal beceri düzeylerini etkileyen faktörlerin incelenmesidir. Çocuğun cinsiyeti, ebeveyn temsilinde anne veya baba olması, ebeveyn yaş aralığı, ebeveyn öğrenim düzeyi, ebeveyn çalışma durumu, ebeveyn çocuk sayısı, çocuğun doğum sırası, ebeveyn gelir düzeyi özelliklerine göre; çocukların sosyal beceri düzeyleri ve ebeveynlerin duygusal okuryazarlık düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi, 2017-2018 Eğitim Öğretim yılında İstanbul Anadolu yakası Ataşehir ilçesinde bulunan devlete bağlı bağımsız anaokulu (resmi), devlete bağlı ilköğretim (resmi) anasınıfları ve ortaokula (resmi) bağlı anasınıfları içinden basit seçkisiz örnekleme ile seçilmiş 14 adet okulda eğitim alan, 60-66 ay arasındaki toplam 466 çocuk ve toplam 466 ebeveyn (çalışmada konusu geçen aynı çocukların ebeveynleri) oluşturmaktadır. Örneklem grubundaki ebeveynler araştırmacı tarafından geliştirilen 'Demografik Bilgi Formu', Palancı, Kandemir, Dündar&Özpolat (2014) tarafından geliştirilmiş 'Duygusal Okuryazarlık Ölçeği' ile Ömeroğlu ve arkadaşları (2014) tarafından geliştirilmiş olan 'Okul Öncesi Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği' formlarını doldurmuşlardır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemleri olarak sayı, yüzde, ortalama, standart sapma kullanılmıştır. İki bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında t-testi, ikiden fazla bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında Tek yönlü (One way) Anova testi kullanılmıştır. Anova testi sonrasında farklılıkları belirlemek üzere tamamlayıcı post-hoc analizi olarak Scheffe testi kullanılmıştır. Araştırmanın sonucuna göre, örneklemde bulunan ebeveynlerin duygusal okuryazarlık düzeyi ile çocukların sosyal beceri düzeyleri yüksek bulunmuştur. Çocukların sosyal beceri toplam puanı ve ebeveynin duygusal okuryazarlık toplam puanları arasında zayıf, pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmaktadır. Ebeveynlerin gelir düzeyi, ebeveynlerin duygusal okuryazarlık düzeylerini farklılaştırırken; diğer değişkenlerin duygusal okuryazarlık toplam düzeyine etki etmediği görülmüştür. Ebeveynlerin gelir düzeyi, öğrenim düzeyi ve çalışma durumları çocukların sosyal beceri düzeylerini farklılaştırırken; ebeveyn yaş aralığı, ebeveyn çocuk sayısı ve çocuğun doğum sırasının çocukların sosyal beceri düzeyine etki etmediği görülmüştür. Temmuz 2019, XIII+167 sayfa Anahtar Kelimeler: Sosyal beceri, duygusal okuryazarlık, okul öncesi eğitim.Master Thesis 60-66 aylık çocukların kendilik algıları ile annelerinin öz yeterlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi(2019) Kurnaz, Havva; Atay, MesudeBu çalışmada, 60-66 aylık çocukların kendilik algıları ile annelerinin öz yeterlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi ele alınmıştır. Aynı zamanda çocuğun cinsiyeti, annenin yaşı, öğrenim düzeyi, sahip olduğu çocuk sayısı, meslek sahibi olma durumu, çalışma durumu, gelir düzeyi ve çocuğun doğum sırasına göre 60-66 aylık çocukların kendilik algıları ile annelerin öz yeterliklerinin farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırmanın örneklemi, 2017-2018 öğretim yılında İstanbul Anadolu yakası Ataşehir ilçesinde bulunan devlete bağlı bağımsız anaokulu, ilköğretim anasınıfları ve ortaokula bağlı anasınıfları içinden basit seçkisiz örnekleme yöntemi ile belirlenmiş 5 bağımsız anaokulunda eğitim alan 60-66 ay arasındaki 224 kız, 212 erkek olmak üzere toplam 436 çocuk ve onların annelerinden oluşmaktadır. Örneklem grubunu oluşturan anneler araştırmacı tarafından geliştirilen 'Demografik Bilgi Formu' ve Priscilla K. Coleman ve Katherine H. Karraker (2000) tarafından geliştirilen (Self – Efficacy for Parenting Tasks Index) ve Çiğdem Kotil (2010) tarafından Türkiye'de kullanılmak üzere standardize edilen 'Ebeveyn Öz Yeterlik Ölçeği' formlarını doldurmuşlardır. Ayrıca araştırmacı tarafından çocuklara bireysel olarak Cicirelli (1974) tarafından geliştirilen ve Özcan, Gümüş ve Kotil (2009) tarafından yapı geçerliği çalışması yapılan 'Purdue Çocuklar İçin Benlik Kavramı Ölçeği' uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemleri olarak sayı, yüzde, ortalama, standart sapma kullanılmıştır. İki bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında t-testi, ikiden fazla bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılmasında Tek yönlü (One way) Anova testi kullanılmıştır. Anova testi sonrasında farklılıkları belirlemek üzere tamamlayıcı post-hoc analizi olarak Scheffe testi kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre, örneklemde bulunan 60-66 aylık çocukların kendilik algıları ile annelerinin öz yeterlikleri arasında genel puanlarda farklılık bulunmasa da alt boyut ve değişkenlere göre farklılıklar bulunmaktadır. Anne öz yeterlik alt boyutları olan ilgi, bakım, disiplin, katılım, sağlık puanlarının 60-66 aylık çocukların kendilik algısı üzerine etki etmediği görülmüştür. Annenin gelir düzeyi, yaşı, öğrenim düzeyi, mesleğe sahip olma durumu, çalışma durumu ve çocuğun doğum sırası annenin öz yeterliğini farklılaştırırken; çocuğun cinsiyetinin annenin öz yeterliğine etki etmediği tespit edilmiştir. Araştırmada yer alan değişkenlerin 60-66 aylık çocukların kendilik algılarını etkilemediği sonucuna ulaşılmıştır. Temmuz 2019, xii + 125 sayfa Anahtar Kelimeler: Okul öncesi eğitim, kendilik algısı, öz yeterlik, anne öz yeterliğiMaster Thesis 60-72 aylık çocukların, popüler kültür öğeleri ve teknoloji kullanımındaki tercihleri(2018) Yavuz, Şaize; Atay, MesudeGünümüz ebeveynleri ve çocukları neleri düşünüp, neye karar vermesi gerektiğini, hangi yiyecekleri yiyip, hangi kıyafetleri giyeceğini, neleri alıp nelerden vazgeçmesi gerektiğine karar verirken tek başına değildirler. Popüler Kültürün yayılmasındaki en büyük ve en tesirli alan olan kitle iletişim araçlarının, kararlarımızı verirken etkili olduğu söylenebilir. Bu araştırma, ebeveyn ve çocuk görüşleri alınarak, popüler kültür öğelerinin, çocukların günlük yaşamdaki tercihlerini ne oranda belirlediğini araştırmayı amaçlayıp, çeşitli istatistiksel tekniklerle analiz edilmiştir. Araştırmanın örneklemini 2016-2017 eğitim–öğretim yılında İstanbul Maltepe sınırları içerisinde okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 249 çocuk ve 121 ebeveyn oluşturmaktadır. Çocuklara ve ebeveynlere ayrı ayrı anket uygulanmıştır. Çalışmaya katılan ebeveynler, '60-72 Aylık Çocukları Olan Ebeveynlerin Çocuklarının Medya Kullanımına İlişkin Görüşleri Anketi ', çocuklara ise '60-72 Aylık Çocukların Medya Kullanım Anketi' uygulanmıştır. Çocuklarla yapılan anket birebir görüşme şeklinde yapılmıştır ve sorular görselleştirilmiştir. Çalışmada istatistiksel analiz teknikleri üç ana grup altında incelenmiştir. İlk iki analizde, çocukların verdiği cevaplar, 'Yüzde ve Frekans Dağılımı' ve 'T-Testi' ile üçüncü analizde ebeveynlerin verdiği cevaplar ki-kare testi ile analiz edilmiştir. Bu araştırma sonucunda elde edilen verilere göre, ebeveynlerin eğitim düzeyi arttıkça çocukların televizyon izleme sıklığı azalmaktadır. Ebeveynlerin yaş aralığı arttıkça çocukların televizyon izleme sıklığının artmaktadır. Birlikte yenilen akşam yemekleri, ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte oyun oynaması ve çocukların dışarıda, açık alanda oyun oynaması çocukların televizyon izleme sıklığını azaltmaktadır. Ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte popüler programları izlemesi çocukların televizyon izleme sıklığını arttırdığı bulgularına ulaşılmıştır. Çocuklar zamanının büyük bir kısmını televizyon izleyerek ve bilgisayar oyunu oynayarak geçirmektedir. Çocuklar televizyon programlarında yer alan dizileri, sporcuları, şarkıcıları, televizyon programlarını, çizgi filmleri önemli derecede tanımaktadır. Anahtar Kelimeler: Popüler Kültür, Medya, Çocuk, Televizyon, EbeveynMaster Thesis Alternatif okul öncesi eğitim modellerinin anaokulu çocuklarının okul olgunluklarına etkisi(2017) Bülbül, Selçuk Aydın; Atay, MesudeBu araştırmanın genel amacı, Montessori modeli, Reggio Emilia modeli ve MEB Okul Öncesi Eğitim Programı ile okul öncesi eğitim alan anaokulu çocuklarının okul olgunlukları arasında anlamlı bir farklılık var mıdır? Sorusuna cevap aramaktır. Araştırmanın genel amacına uygun olarak anaokuluna devam eden üç farklı grup üzerinde çalışılacaktır. Bu gruplar; Montessori modeli uygulanan grup (deney 1 grubu), Reggio Emilia modeli uygulanan grup (Deney 2 grubu) ve MEB Okul Öncesi Eğitim Programı uygulanan grup (kontrol grubu)'lardır. Araştırma öntest-sontest kontrol gruplu deneysel modelde desenlenmiştir. Çalışma grubu oluşturulurken İstanbul ili, Esenler ve Büyükçekmece ilçelerinde bulunan ve Konya ili Selçuklu ilçesinde bulunan özel okul öncesi eğitim kurumları tercih edilmiştir. Örneklem seçiminde kolay ulaşılabilir tesadüfi küme örnekleme yönteminden yararlanılmıştır. Araştırmanın deney 1 grubuna 22, deney 2 grubuna 17, kontrol grubuna 20 çocuk olmak üzere araştırmaya toplam 59 çocuk dahil edilmiştir. Araştırmada anaokulu çocuklarının okul olgunluklarını belirlemek amacıyla Metropolitan Olgunluk Testi kullanılmıştır. Çalışma grubuna uygulanan Metropolitan Olgunluk Testi'nden elde edilen verilerin analizinde, bağımsız grupların ilişkisiz ölçümleri için non-parametrik testlerden Kruskal Wallis H testi, Wilcoxon işaretli sıralar testi ve betimsel istatistikler kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen genel sonuç, MEB Okul Öncesi Eğitim Programının, Montessori ve Reggio Emilia Modelinin anaokulu çocuklarının okul olgunluklarına olumlu yönde katkı sağladığı ve Montessori Modelinin halihazırda uygulanan MEB Okul Öncesi Eğitim Programı'na ve Reggio Emilia Modeline göre daha etkili olduğudur. Anahtar kelimeler: Okul olgunluğu, Montessori modeli, Reggio Emilia modeliConference Object Citation Count: 0An analysis of values in children's picture books in Turkish for 5-6 year-old children(E D P Sciences, 2018) Gul, Mine Kazanci; Atay, MesudeThis study aims to examine the values of wisdom, tolerance, benevolence, happiness, courtesy, respect, love and responsibility in the children's books published in the years between 2000 and 2007 and in 2014 written in Turkish for 5-6 year old children. It is designed in content analysis pattern of qualitative research. A descriptive model of quantitative research methods was used to determine the frequency of values in picture books. The sample of the study consists of 40 children's picture books which are translated into Turkish and written in Turkish for the 5-6 age group determined by the criterion sampling strategy. The researcher developed a checklist as a data collection tool which is values checklist. As a result of the research, there are 46.80% values in the children's picture books published between 2000 and 2007; 53.20% values published in 2014, in analyzed picture books. It is found that children's picture books, those translated into Turkish and those written in Turkish differ in terms of inclusion of values. Regarding results of the study, it is necessary to give more importance to the value of wisdom and tolerance in the children's picture books and to transfer the values through positive examples toward proper behavior.Master Thesis Anne-baba iletişim becerilerinin 60-66 ay grubu çocukların iletişim becerilerine etkisinin incelenmesi(2019) Çağlar, Gonca; Atay, MesudeBu araştırmada anne-baba iletişim becerilerinin 60-66 ay grubu çocukların iletişim becerilerine etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu temel amacın yanı sıra, 60-66 ay grubu çocukların cinsiyetinin, doğum sırasının, anne-baba yaşı ve eğitim durumunun çocukların iletişim becerileri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Ayrıca anne-babaların eğitim düzeyi, yaşının anne-baba iletişim becerileri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Ek olarak anne-babaların iletişim becerileri karşılaştırılmıştır. Araştırma Kadıköy ilçesi sınırlarında bulunan resmi okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 60-66 ay grubu 176 çocuk ve anne-babalarıyla gerçekleştirilmiştir. Çocukların iletişim becerileri düzeyine ilişkin verilerin toplanmasında '5-6 Yaş Çocukları İçin İletişim Becerileri Ölçeği' kullanılmıştır, ölçekleri çocukların öğretmenleri doldurmuştur. Anne-babaların iletişim becerileri düzeyinin belirlenmesinde 'İletişim Becerileri Envanteri' kullanılmıştır. Anne-baba ve çocukların demografik özelliklerine dair bilgiler araştırmacı tarafından hazırlanan 'Kişisel Bilgi Formu' kullanılarak elde edilmiştir. Anne-babaların iletişim becerileri ile 60-66 ay grubu çocukların iletişim becerileri arasındaki ilişkinin analizinde Pearson Korelasyon tekniğinden yararlanılmıştır. Anne-baba iletişim becerileri puan ortalamalarının yaş, eğitim durumu değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığına dair, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. ANOVA testi sonucunda farklılaşma gözlenen durumlarda farklılaşmanın kaynağını belirlemek için Post-Hoc analizi olarak Scheffe testi kullanılmıştır. Anne ve baba arasındaki, iletişim becerileri genel puanı ve iletişim becerileri alt boyutları zihinsel, duygusal ve davranışsal puanları arasındaki farka t-testi sonucu ile ulaşılmıştır. 60-66 ay grubu çocukların iletişim becerilerinin cinsiyet, doğum sırası, anne-baba yaş ve anne-baba eğitim durumu değişkenlerine göre anlamlı düzeyde farklılaşıp farklılaşmadığına dair, ANOVA kullanılmıştır. ANOVA testi sonucunda farklılaşma gözlenen durumlarda farklılaşmanın kaynağını belirlemek için Post-Hoc analizi olarak Scheffe testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre anne-baba iletişim becerileri ile 60-66 ay grubu çocukların iletişim becerileri arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Anne-baba iletişim becerilerinin 60-66 ay grubu çocukların iletişim becerilerini artırmada etkisinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Ek olarak cinsiyet değişkenine göre kız çocuklarının iletişim becerilerinin erkek çocuklardan yüksek olduğu bulunmuştur.Article Citation Count: 0Comparison of Teachers' Attitudes to Family Participation in Different Early Childhood Approaches(Nesibe Aydin Education inst, 2021) Ozgen, Zeliha; Atay, MesudeThe purpose of this study is to examine the teachers' attitudes working in preschool education institutions that implement the practices of Montessori, Reggio Emilia, and the Ministry of National Education (MoNE) program. This study was carried out in descriptive research (survey) method. The study group was composed of 81 teachers working at Montessori, Reggio Emiliainspired and MoNE preschools in Kadikoy, Maltepe and Atasehir districts of Istanbul. "Attitude Scale for Family Participation Studies for Teachers" was used as a data collection tool. In the analysis of the data, Kruskal Wallis and Mann Whitney U tests were used. As a result of data analysis; the attitude scores of the teachers working in the Reggio Emilia-inspired preschools were higher than the Montessori-inspired and MoNE preschools. In this context, it was detected that the Reggio Emilia approach is determinative on the teachers' attitudes regarding the family participation practices in preshools included in the study. According to the findings of the research, it was concluded that family participation studies of different educational approaches should be considered and implemented as an integrated approach according to the needs in Turkey.Master Thesis Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumlarının okul öncesi dönem çocuklarının ilkokula hazır bulunuşluk düzeylerine etkisi(2018) Çoruk, Afife; Atay, MesudeBu çalışma ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumlarının okul öncesi dönem çocuklarının ilkokula hazır bulunuşluk düzeylerine etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaç doğrultusunda, 2015-2016 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Fatih ilçesi sınırları içinde bulunan Devlet Üniversitelerine bağlı Okul Öncesi Eğitim Kurumları ile Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilkokulların bünyesinde bulunan ve bağımsız olarak faaliyet gösteren 6 anaokuluna devam eden okul öncesi dönem çocukları araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemini, bu evrenden seçilen 106 anasınıfı öğrencisi ile onların ebeveynleri oluşturmuştur. Bu çalışma tarama modelinde olup, sosyal betimleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini 49 kız, 57 erkek olmak üzere toplam 106 çocuk ve 106 ebeveyn oluşturmuştur. Çocukların okul olgunluğunu saptamak için Metropolitan Okul Olgunluğu Testi, ebeveyn tutumlarını belirlemek için Ebeveyn Tutum Ölçeği ve çocuk ve ailesi hakkında bilgi toplamak için de kişisel bilgi formu uygulanmıştır. Araştırma ile ilgili veriler, SPSS ( Statistical Package For Social Scienses) Windows 22.0 programı kullanılarak analiz edilmiş, bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Araştırma sonucunda; okul öncesi çağında bulunan 64-76 aylık çocuklar, sayı olgunluğunda kopya etme olgunluğuna göre daha başarılı bulunmuş olup, okul olgunluğu, çocukların cinsiyetine ve doğum sırasına göre farklılık göstermemektedir. Ailelerin iyi düzeydeki ekonomik yapısı, çocukların genel okul olgunluğu başarısına etki etmemekle birlikte eşleştirme alt boyutunda daha düşük gelirli ailelerin çocuklarının başarısını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Anne yaşı, çocukların ilkokula hazır bulunuşluk düzeyini etkilemezken, 36-40 yaş aralığında olan babalar, diğer yaşlara oranla, çocukların ilkokula hazır bulunuşluk düzeyi eşleştirme alt boyutunu olumlu yönde etkilemektedir. Anne öğrenim durumu, çocukların ilkokula hazır bulunuşluk düzeyi eşleştirme alt boyutunu olumlu etkilemekte iken, baba öğrenim durumu, çocukların ilkokula hazır bulunuşluk düzeyini etkilememektedir. Çalışan annelerin çocukları, çalışmayan annelerin çocuklarına göre, kopya etme bölümünde daha başarılıdırlar. Çalışmaya katılan ebeveynlerin en fazla demokratik tutumu, en az otoriter tutumu benimsedikleri görülmüştür. Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumlarının çocukların cinsiyetine, ailelerin sahip olduğu ekonomik yapıya, anne babaların öğrenim düzeyine, çocukların doğum sırasına göre farklılık göstermemiş olduğu görülmüştür. Anne yaşının, ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumlarını etkilemediği görülürken, 41 yaş üstünde olan babaların izin verici tutum sergilediği görülmüştür. Çalışan annelerin çocuklarına karşı demokratik tutum sergilediği görülmüştür. Otoriter ve aşırı koruyucu tutum sergileyen ebeveynlerin, okul öncesi dönemde okuma yazma eğitimi verilmesini istedikleri görülmektedir. Ebeveynlerin demokratik tutum düzeyi, çocukların kelime anlama ve eşleştirme düzeyini arttırmış olduğu görülürken, ebeveynlerin demokratik ve otoriter tutum sergilemeleri de çocukların genel bilgiler düzeyini arttırmaktadır. Ebeveynlerin demokratik tutum sergilemeleri, çocukların okuma olgunluğu, sayı olgunluğu ve toplam olgunluk düzeylerini arttırmış olduğu görülmektedir. Bu araştırmada ebeveynlerin demokratik çocuk yetiştirme tutumunun çocukların ilkokula hazır bulunuşluk düzeyini olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Ebeveynlerin otoriter, izin verici, aşırı koruyucu çocuk yetiştirme tutumlarının çocukların ilkokula hazır bulunuşluk düzeyini etkilemediği görülmüştür. Anahtar kelimeler: İlkokula hazır bulunuşluk, ebeveyn tutumlarıArticle Citation Count: 0Farklı Erken Çocukluk Yaklaşımlarında Aile Katılımına Yönelik Öğretmen Tutumlarının İncelenmesi(2021) Atay, Mesude; Özgen, ZelihaBu araştırmanın amacı, Montessori ve Reggio Emilia yaklaşımlarını temel alarak uygulamalar yapan okul öncesi öğretmenleri ile Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) programını uygulayan öğretmenlerin aile katılımına yönelik tutumlarını incelemektir. Bu çalışma, betimsel araştırma yöntemlerinden tarama modelinde yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemi kullanılmış ve İstanbul iline bağlı Kadıköy, Maltepe, Ataşehir ilçelerinde bulunan Montessori ve Reggio Emilia ilhamlı anaokullarında ve MEB okul öncesi eğitim programını uygulayan kurumlarda görev yapan toplam 81 öğretmen araştırmanın çalışma grubunu oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak \"Öğretmenler İçin Aile Katılım Çalışmaları Hakkında Tutum Ölçeği\" kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde ise Kruskal Wallis ve Mann Whitney U testlerinden yararlanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda; Reggio Emilia ilhamlı okul öncesi öğretmenlerinin tutum puanlarının Montessori yaklaşımını temel alarak uygulamalar yapan ve MEB okul öncesi eğitim programını uygulayan öğretmenlerin tutum puanlarından yüksek olduğu belirlenmiştir. Bu bağlamda araştırmaya dahil edilen okul öncesi öğretmenlerinin aile katılım çalışmalarına yönelik tutumları üzerinde Reggio Emilia yaklaşımının belirleyici olduğu tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda farklı eğitim yaklaşımlarına ait aile katılım çalışmalarının ülkemizde ihtiyaca göre bütünleştirilmiş yaklaşım olarak ele alınıp uygulanması ve desteklenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.Master Thesis Karşılaştırmalı bir çalışma: İstanbul il merkezinde bulunan üniversitelere ve milli eğitim bakanlığı'na bağlı okul öncesi eğitim kurumlarında fiziksel ortamların incelenmesi(2015) Sumeli, Filiz; Atay, MesudeOkul öncesi dönem, çocuklar için en kritik dönem olması sebebiyle büyük önem teşkil etmektedir. Çocukların gelişimsel ihtiyaçlarını karşılar nitelikte, güvenli fiziksel ortamlar, çocuğa verilen eğitimin niteliğinin artmasını sağlamaktadır. Ülkemizde farklı kurumların çatısı altında olan birçok okul öncesi eğitim kurumları bulunmaktadır. Okul öncesi eğitim kuramlarının fiziksel ortamlarının incelenmesi araştırmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu çalışma kapsamında, İstanbul İl Merkezinde Bulunan Üniversitelere ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öncesi eğitim kurumlarında fiziksel ortamlar incelenmiştir. Buna bağlı olarak araştırmanın temel problemini 'İstanbul İl merkezinde bulunan üniversitelere bağlı okul öncesi eğitim kurumları, üniversite çatısı altındaki vakfa ait okul öncesi eğitim kurumları ve Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öncesi eğitim kurumlarının fiziksel ortamları bağlı bulundukları kurumlara göre farklılık göstermekte midir?' sorusu oluşturmaktadır. Çalışmanın örneklemini İstanbul il merkezinde bulunan, devlet üniversitelerine bağlı beş okul öncesi eğitim kurumu, vakfa ait beş okul öncesi eğitim kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bağımsız beş okul öncesi eğitim kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı ilkokul bünyesindeki beş okul öncesi eğitim kurumu olmak üzere toplam 20 okul öncesi eğitim kurumu oluşturmaktadır. Araştırmaya bu kurumlardan 190 yönetici ve öğretmen dahil olmuştur. 35 sorudan oluşan 'Okul Öncesi Eğitim Kurumlarında Fiziksel Ortamların İncelenmesi 'İle İlgili Yönetici / Öğretmen Anketi uygulanmıştır. Araştırma ile ilgili veriler, SPSS ( Statistical packet for social sciences 21) istatistikî analiz programı kullanılarak yapılmış, bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Araştırma sonucunda, OÖEK türlerinde, fiziksel ortamlarla ilgili farklılıklar görülmektedir. MEB'na bağlı ilkokul bünyesindeki OÖEK'da, fiziksel güvenlik denetimi, lavabo ve klozetlerin güvenliğinin sağlanması, bahçe oyun alanlarının diğer OÖE'na göre daha yetersiz olduğu görülmektedir. MEB'na bağlı bağımsız OÖEK'ı ise, İlkokul bünyesindeki OÖEK'na göre daha iyi durumdadır. Üniversitelere bağlı OÖEK'ı, üniversite çatısı altındaki vakfa bağlı OÖEK'ı arasında çok fazla bir fark bulunmamıştır. Üniversite çatısı altındaki OÖEK'ı bütün okul türleri içinde fiziksel ortamlar açısından daha iyi durumdadır. Diğer bir ifade biçimi ile çocukların gereksinimlerine daha çok cevap vermektedir. Araştırmaya katılan OÖEK'ı incelendiğinde, bağlı bulundukları kurumlara göre, bina yeri ve binanın tasarımı açısından farklılıklar görülmektedir. Bundan dolayı, ülkemizde OÖEK'nın bina yapısının ve fiziksel ortamlarının belli bir standartlar yönergesinin olması, bina tasarım aşamasında farklı disiplinlerin bir arada çalışmasıyla ilgili önerilerde bulunulmuştur. Anahtar kelimeler: Okul öncesi eğitim, fiziksel ortamlar,Master Thesis Montessori, Reggio Emilia ve MEB okul öncesi eğitim yaklaşımlarında aile katılımına yönelik öğretmen tutumlarının incelenmesi(2019) Özgen, Zeliha; Atay, MesudeBu çalışmanın amacı, Montessori, Reggio Emilia ve Milli Eğitim Bakanlığı eğitim programlarına ilişkin yaklaşımları benimseyen okul öncesi eğitim kurumlarında aile katılımına ilişkin öğretmen tutumlarının farklılık gösterip göstermediğini ortaya koymaktır. Ayrıca öğretmenlerin öğrenim düzeyi, yaşı, görev yaptıkları kurum çeşidi, mesleki ünvanları ve mesleki deneyimleri gibi özellikler de değişken olarak ele alınmıştır. Ayrıca okul öncesi öğretmenlerinin aile katılımına yönelik görüşleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2018-2019 Eğitim Öğretim yılında İstanbul iline bağlı Kadıköy, Maltepe ve Ataşehir ilçelerinde bulunan Montessori, Reggio Emilia ve MEB eğitim programlarına ilişkin yaklaşımları benimseyen eğitim kurumlarında görev yapan 81 okul öncesi öğretmeni oluşturmaktadır. Çalışma grubunu oluşturan okul öncesi öğretmenlerine 'Öğretmenler İçin Aile Katılım Çalışmaları Hakkında Tutum Ölçeği' ile aile katılım çalışmalarındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya koymak amacıyla demografik bilgileri ve aile katılımına yönelik açık uçlu soruları içeren 'Kişisel Bilgi Formu' eş zamanlı olarak doldurtulmuştur. Araştırmanın sonucuna göre; Montessori, Reggio Emilia ve MEB programlarına ilişkin yaklaşımları benimseyen okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin aile katılımına yönelik tutum puanları anlamlı farklılık göstermiştir. Bu bağlamda tutum ölçeğinden alınan puanların yaklaşımlara göre farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Reggio Emilia yaklaşımını benimseyen okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin tutum puanları Montessori ve MEB eğitim yaklaşlarımını benimseyen okul öncesi eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin tutum puanlarından yüksek çıkmıştır. Ayrıca okul öncesi öğretmenlerinin aile katılımına yönelik tutumları yaş ve görev yaptıkları kurum çeşidi kategorilerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermiştir. Ancak okul öncesi öğretmenlerinin aile katılımına yönelik tutumlarının mesleki ünvan ve mesleki deneyim kategorilerinin istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir. Bununla birlikte okul öncesi öğretmenlerinin aile katılımına yönelik görüşlerinin görev yaptıkları anaokulları tarafından benimsenen eğitim yaklaşımlarını yansıttığı sonucuna ulaşılmıştır.Master Thesis Okul öncesi dönem çocuklarının ebeveynlerinin teknoloji kullanımlarının çocukların teknoloji kullanımı üzerine etkisi(2019) Çakar, Mesude Tuğba; Atay, MesudeBu çalışma, İstanbul ilinde Çekmeköy ilçesinde okul öncesi eğitim kurumuna devam eden 60-72 aylık çocukların teknoloji kullanımlarının, ebeveynlerinin teknolojik olanaklar ve kullanım sıklıklarına göre incelenmesidir. Araştırmanın evreni 2017 – 2018 Eğitim – Öğretim yılında İstanbul ilinde Çekmeköy ilçesinde okul öncesi eğitim kurumuna devam eden yarım gün eğitim alan 60-72 aylık çocuklar ve onların anneleri ve babalarından oluşmaktadır. Çalışmanın örneklemini, bu evrenden seçilen Düşük Sosyoekonomik Düzeye Sahip İlkokula Bağlı Anasınıfları, Orta Sosyoekonomik Düzeye Sahip İlkokula Bağlı Anasınıfları ve Orta Sosyoekonomik Düzeye Sahip İlkokuldan Bağımsız Anaokulları olarak 3 kategori altında toplanarak, 9 anasıfı/anaokulu ve 180 aile oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından oluşturulan Teknoloji Anketi kullanılarak toplanmıştır. Araştırmanın sonucunda ortaya konulmuştur ki; anne ve babanın teknoloji kullanımlarına göre teknoloji kullanım alanları alt boyutunda bilgisayar ve sanal oyun kullanım lehine farklılık gösterdiği, ebeveynlerinin teknoloji kullanımı sıklığı ve çocuğun teknoloji kullanımı sıklığı arasında anlamlı benzerlik olduğu belirlenmiştir. Okul öncesi eğitim kurumuna giden 60-72 aylık çocukların teknoloji kullanım sıklığı; çocuğun cinsiyetine göre herhangi bir anlamlı farklılığın olmadığı, ebeveynlerin gelir durumuna göre teknoloji kullanım alanları alt boyutunda bilgisayar kullanım lehine farklılık gösterdiği, Baba eğitim durumuna göre teknoloji kullanım alanları alt boyutunda bilgisayar kullanım lehine farklılık gösterdiği, Anne eğitim durumuna göre teknoloji kullanım alanları alt boyutunda televizyon ve bilgisayar kullanım lehine farklılık gösterdiği ve kardeş sayısına göre herhangi bir farklılığın olmadığı belirlenmiştir.Master Thesis Okul öncesi eğitime devam eden 60-72 aylık çocukların sosyal beceri düzeylerinin değişkenlere göre incelenmesi (Tekirdağ ili örneği)(2016) Dülger, Ezgi; Atay, MesudeBu çalışmanın amacı, okul öncesi eğitime devam eden 60-72 aylık çocukların sosyal beceri düzeylerinin değişkenlerle incelenmesidir. Çocuğun cinsiyetine, yaşına, kardeş sayısına, doğum sırasına, anne ve babaların sahip oldukları özelliklere, çocuğun okul öncesi eğitime devam etme süresine, çocuğun teknoloji kullanma alışkanlıklarına göre, çocukların sosyal beceri düzeylerinin farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Ayrıca anne tutumları ile çocukların sosyal beceri düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı da araştırılmıştır. Araştırmanın örneklemi, 2015-2016 öğretim yılında Tekirdağ Merkez sınırları içinde bulunan 210 çocuk, onların öğretmenleri ve annelerinden oluşmuştur. Örneklem grubunu oluşturan anneler, Karabulut Demir ve Şendil (2008) tarafından geliştirilen Ebeveyn Tutum Ölçeği 'ni ve araştırmacı tarafından geliştirilmiş olan Aile Bilgi Formunu doldurmuştur. Öğretmenler, çocukların sosyal beceri düzeylerini değerlendirmek üzere Acun Kapıkıran ve ark. (2006) tarafından geliştirilen Sosyal Beceri Ölçeği'ni doldurmuşlardır. Verilerin analizinde, SPSS (Statistical Package for Social Sciences) analiz programı kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre, kız çocuklarının uyum becerilerinin erkek çocuklarının uyum becerilerinden daha düşük olduğu görülmektedir. Çocuğun okul öncesi eğitim alma süresine ve günlük tablet kullanma süresine göre çocukların sosyal beceri düzeyleri farklılaşmaktadır. Ayrıca, babanın yaşı, anne ve babanın öğrenim durumu, ailenin gelir düzeyi, anne tutumuna göre de çocukların sosyal beceri düzeyleri farklılaşmaktadır. Annenin otoriter tutuma sahip olması çocuğun iletişim becerilerini ve sosyal becerilerini olumsuz etkilemekte iken; annenin demokratik tutuma sahip olması çocuğun atılganlık becerilerini ve sosyal becerilerini olumlu etkilemektedir. Bunun dışında araştırmanın diğer değişkenlerinin çocuğun sosyal beceri düzeyine etki etmediği görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi eğitim, sosyal gelişim, sosyal beceriMaster Thesis Okul öncesi öğretmenlerinin çocuk hakları bilgi düzeyleri ile çok kültürlü eğitim tutumları arasındaki ilişki üzerine bir çalışma(2019) Yavuz, Filiz Kopuz; Atay, MesudeBu araştırma, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi anaokulu ve anasınıflarında kadrolu olarak görev yapmakta olan okul öncesi öğretmenlerinin çocuk hakları bilgi düzeyleri ile çok kültürlü eğitime yönelik tutumlarının betimlenmesi ve okul öncesi öğretmenlerinin çocuk hakları bilgi düzeyleri ile çok kültürlü eğitime yönelik tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında okul öncesi öğretmenlerinin yaş, kıdem, öğrenim düzeyi, çocuk hakları ile ilgili ders görme durumu ve çok kültürlü eğitimle ilgili ders görme durumunun onların çocuk hakları bilgi düzeyine ya da çok kültürlü eğitime karşı tutumlarına etkisi de incelenmiştir. Araştırma İstanbul ilinde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı resmi anaokulu ya da anasınıflarında kadrolu görev yapan 281 tane okul öncesi öğretmeni ile gerçekleştirilmiştir. Örneklem grubu seçkisiz örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. İstanbul iline bağlı her ilçeden o ilçedeki görevli okul öncesi öğretmeni sayısı ile orantılı olacak şekilde öğretmen çalışmaya dâhil edilmiştir. Okul öncesi öğretmenlerinin çok kültürlü eğitime yönelik tutumlarının belirlenmesi için Öğretmenlerin Çok Kültürlü Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Okul öncesi öğretmenlerinin çocuk hakları bilgi düzeylerini gösteren veriler Çocuk Haklarına İlişkin Bilinirlik Ölçeği ile toplanmıştır. Okul öncesi öğretmenlerinin demografik özelliklerini belirlemek adına Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Okul öncesi öğretmenlerinin tanımlayıcı özelliklerinin dağılımlarını, çok kültürlü eğitime yönelik tutum ile ilgili ifadelere verdikleri cevapların dağılımlarını, çocuk hakları bilgi düzeyi ile ilgili ifadelere verdikleri cevapların dağılımlarını incelemek ve çok kültürlü eğitime yönelik tutum puanı ile çocuk hakları bilgi düzeyi puan ortalamalarını saptamak için tanımlayıcı istatistiksel yöntemler (sayı, yüzde, ortalama, standart sapma) kullanılmıştır. Araştırmada bulunan sürekli değişkenler arasında, pearson korelasyon ve regresyon analizi yapılması uygun görülmüştür. Çok kültürlü eğitime yönelik tutum ve çocuk hakları bilgi düzeyleri arasındaki ilişkiyi incelemek için korelasyon analizi uygulanmıştır. Çocuk hakları bilgi düzeyinin çok kültürlü eğitime yönelik tutum üzerine etkisini saptamak için ise regresyon analizi uygulanmıştır. Çok kültürlü eğitime yönelik tutum ve çocuk hakları bilgi düzeylerinin tanımlayıcı özelliklere göre karşılaştırılması amacıyla; iki bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılması için t-testi, ikiden fazla bağımsız grup arasında niceliksel sürekli verilerin karşılaştırılması için ise Tek yönlü (One way) Anova testi kullanılmıştır. Anova testi sonrasındaki farklılıkları belirlemek amacıyla tamamlayıcı post - hoc analizi olarak ise Scheffe testi kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, okul öncesi öğretmenlerinin çok kültürlü eğitime yönelik tutumları yüksek düzeyde olumlu bulunmuştur. Okul öncesi öğretmenlerinin çocuk hakları bilgileri de çok yüksek düzeyde saptanmıştır. Okul öncesi öğretmenlerinin çocuk hakları bilgi düzeyleri ile çok kültürlü eğitime yönelik tutumları arasında orta düzeyde pozitif bir ilişki bulunmaktadır. Araştırma kapsamında çocuk hakları bilgi düzeyi ile çok kültürlü eğitime yönelik tutum arasındaki neden sonuç ilişkisi incelendiğinde, ortaya çıkan bulgular göstermektedir ki, öğretmenlerin çocuk hakları bilgi düzeyinin çok kültürlü eğitime karşı tutumlarına anlamlı bir etkisi bulunmaktadır. Okul öncesi öğretmenlerinin çok kültürlü eğitime karşı olan tutumlarına ya da çocuk hakları konusunda sahip oldukları bilgi düzeyine; öğretmenlerin yaşı, kıdem düzeyi, öğrenim düzeyi ve çocuk hakları ile çok kültürlü eğitim konusunda eğitim alıp almama durumlarına ilişkin değişkenler etki etmemektedir.Master Thesis Tek dil ve iki dille büyüyen çocukların sosyal gelişimleri üzerine karşılaştırmalı bir çalışma(2016) Seçer, Fermin; Atay, MesudeBu çalışma, İstanbul ili Zeytinburnu ilçesinde anasınıfına devam eden; ana dili Türkçe olan ve iki dille büyüyen çocukların, sosyal gelişimlerini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evreni 2013 – 2014 Eğitim – Öğretim yılında, İstanbul ilinde, Zeytinburnu ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden; sadece Türkçe konuşan ve iki dille büyüyen 5 – 6 yaş grubu çocuklardan oluşmaktadır. Araştırmanın örneklemini belirlemek için, öncelikle Zeytinburnu ilçesindeki tüm okulların idarecileri ile görüşülerek okullardaki iki dille büyüyen 5 -6 yaş grubu çocukların sayıları belirlenmeye çalışılmıştır. Bu okullarda iki dilli öğrenci sayısı belirlenmiştir (75) ve tamamı çalışmaya dahil edilmiştir. Aynı okullardan ana dili Türkçe olan yine 5-6 yaş grubu 75 çocuk rastgele seçme yolu ile seçilerek araştırmaya dahil edilmiştir. Çalışma toplam 150 çocuk ile yapılmıştır. Araştırmanın verileri, Kişisel Bilgi Anketi ve Sosyal Yetkinlik ve Davranış Değerlendirme - 30 Ölçeği (SYDD – 30) kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde, SPSS ( Statistical Package for Social Sciences) analiz programı kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonucunda; Ana dili Türkçe olan ve iki dille büyüyen çocukların sosyal yetkinlik ve anksiyete içe dönüklük açısından karşılaştırıldıklarında, aralarında istatistiksel açıdan anlamlı farklar bulunmuştur. İki grubu, kızgınlık – saldırganlık açısından karşılaştırıldığında aralarında anlamlı fark bulunmamıştır. İki dil bilen grubu sosyal yetkinlik, kızgınlık – saldırganlık ve anksiyete içe dönüklük durumları ile yaş ve cinsiyet faktörleri açısından değerlendirildiğinde, arasında anlamlı farklar bulunmamıştır. Aynı şekilde, ana dili türkçe olan grubu sosyal yetkinlik, kızgınlık – saldırganlık ve anksiyete içe dönüklük durumları ile cinsiyet arasında anlamlı farklar bulunmamıştır. Ancak, ana dili Türkçe olan grubu sosyal yetkinlik, kızgınlık – saldırganlık ve anksiyete içe dönüklük durumları ile yaş açısından değerlendirildiğinde anlamlı farklar bulunmuştur. Anahtar Kelime: İki Dillilik, Ana Dil, Sosyal-Duygusal Gelişim